Hava Durumu

#Türkiye

Lodoshaber.Com - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABD Yunanistan'a yelken açıyor: Türkiye sabit ve kararlı! Haber

ABD Yunanistan'a yelken açıyor: Türkiye sabit ve kararlı!

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen tarihi NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi bir diplomasi trafiği yürüttü. Dünyaülkelerinin liderleriyle üst üste görüşen Erdoğan, Zirvenin ikinci gününde 16 aydır temaslarda bulunmadığı Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile önemli temaslarda bulundu. Her iki ülkeden de temaslar sonrası görüşmenin olumlu geçtiğine dair önemli mesajlar verildi. Yunan medyası o dönem yaptığı haberlerde iki liderin iletişiminin çok iyi olduğunu yazdı. Yerel medya ayrıca iki liderin görüşmesinde ABD'nin de beklentileri olduğunu aktarmış ve Washington'un Doğu Akdeniz'deki sükuneti pekiştirmeyi istediğini okuyucularına sunmuştu. ABD EGE'YE GELİYOR Türkiye-Yunanistan ile normalleşe sürecine girmişken ABD'den dikkat çeken bir hamle geldi. ABD Temsilciler Meclisi, Demokrat vekil Grace Meng’in önerisiyle 2024 savunma bütçesi taslağına “Ege Adaları başta olmak üzere Yunanistan’da yeni ABD üsleri kurulması için araştırma raporu yazılması” maddesini ekletti .Bu konuyla ilgili detaylı bir analiz hazırlayan Yunan Ta Nea gazetesi 'ABD Yunan Adaları'na yelken açıyor' isimli bir haber yayınladı. ABD'nin bu hamlesinin Washington'daki yetkililere göre oldukça düşünülmüş bir hareket olduğunu yazan gazete, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin getirdiği tektonik jeopolitik değişimler ışığında gerekli olduğunu aktardı. ANKARA SABİT VE KARARLI Yunanistan ile Türkiye arasındaki tansiyonun düştüğünü belirten Ta Nea, Türkiye'nin tekrar batıyla yakınlaştığı bu dönemlerde Atina'nın bölgedeki rolünün kilit olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki kısa sahanlığı sorununda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten gazete, hem Ankara hem de Atina'nın bu sorunu Lahey'e taşımak istediğini yazdı. Ta Nea'ye göre Atina'nın 6 millik kıta sahanlığı konusunda kesin olarak geri adım atmaması durumunda Ankara'nın da kesin olarak sabit ve kararlı duruş sergileyeceği belirtildi. DİPLOMASİ TRAFİĞİ Haberin devamında iki ülke arasındaki sorunlara değinen Ta Nea, Türkiye'nin Yunan adalarının askerden arındırılmasını hala talep ettiğini, Kıbrıs sorununun sürdüğünü hatırlattı. İsveç'in NATO'ya kabulü ile birlikte yeni F-16'ların Türkiye'ye teslim edilmesinin an meselesi olduğunu belirten Yunan medyası, kısa ve uzun vadede bölgede diplomasi trafiğinin süreceğini bildirdi.

Türkiye'ye yabancı öğrenci akını! Haber

Türkiye'ye yabancı öğrenci akını!

Türkiye'de 300 binden fazla yabancı öğrenci okuyor. Dünyada kendi ülkesi dışında eğitim gören öğrenci sayısı 6 milyon. En fazla öğrenciyi 1 milyon ile Amerika Birleşik Devletleri ağırlıyor. Türkiye de son yıllarda önemli bir atılım gerçekleştirdi. 20 yıl önce 18 bin olan öğrenci sayısı yüzbinlere çıktı. Yabancı öğrenci sayısının 300 ninleri geçtiğini belirten DEİK Eğitim İş Konseyi Başkanı İrfan Gündüz, "Şu anda 183 ülkemizde üniversite öğrenimi gören 325 bin öğrencimiz var. En fazla Türk dünyasından en fazla Ortadoğu'dan İslam dünyasından çok tercih ederek gelenler var Afrika'dan çok gelenler var." dedi. Türkiye'ye en fazla yabancı öğrencinin geldiği şehir İstanbul. Onu Antalya takip ediyor. Üniversite olarak bakıldığında ise Karabük Üniversitesi ilk sırada. Ülke ekonomisine getirisinin arttığını belirten Gündüz, "Çok önemli bir girdidir ekonomimize bu. Senede 40 bin dolar hesaplasanız ki bu 50 bin dolara çıkar. Neredeyse yıllık 2 milyar dolarlık bir girdimiz var bu güzel bir şeydir. Burada Türkçe öğrenerek giden öğrenciler gittikleri ülkelerde bizim lobimiz oluyor." açıklamasında bulundu. Dünyada enflasyon yüksek. Bu da Amerika ve Avrupa'da eğitim maliyetini artırdı. Uzmanlara göre, hem pandemideki sağlık sistemi performansı, hem de TL'deki değer kaybı yabancılar için Türkiye'yi daha cazip hale getirdi.

AB'den Türkiye'ye vize serbestisi açıklaması! Haber

AB'den Türkiye'ye vize serbestisi açıklaması!

Avrupa Birliği resmi kaynakları açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin AB üyeliğisürecinde kısa vadede hangi adımların izleneceğini değerlendiren üst düzey AB yetkilisi, "Seçimlerden kısa bir süre sonra, haziran ayında Avrupa Konseyi, Yüksek Temsilciyi ve Komisyonu, Avrupa Konseyi tarafından belirlenen araçlara ve seçeneklere dayanarak, AB-Türkiye ilişkilerinin gidişatı hakkında Avrupa Konseyi'ne bir rapor sunmaya davet etti stratejik ve ileriye dönük bir şekilde ilerlemek amacıyla. Bu rapor sonbaharda tartışılacak. Daha temmuz ayında dışişleri bakanları, AB'nin Türkiye ile yeniden ilişki kurması ve mevcut farklılıklar arasında köprü kurmaya çalışırken ortak çıkarlar üzerine inşa edilmesi gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulundular" ifadelerini kullandı. Yakalanan olumlu havanın tam üyelik müzakerelerinin tekrar ivme kazanmasını sağlayıp sağlamayacağına yönelik soru üzerine yetkili, "Türkiye, birçok ortak çıkar alanında aday ülke ve kilit ortak olmaya devam etmektedir. Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde tanımlanan temel özgürlüklere ve değerlere sahip çıkılması, yeniden ivme kazanılması açısından elzemdir" diye konuştu. Vize serbestisi konusunda gelecek dönemde yaşanacak gelişmelere ilişkin ise yetkili, "Yüksek Temsilci ve Komisyonun AB-Türkiye ilişkilerinin gidişatına ilişkin Avrupa Konseyi'ne sunduğu rapor sonbaharda görüşülecek. Bu tartışmanın sonucunu önceden tahmin edemeyiz" açıklamasında bulundu. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik açısından hangi aşamaları tamamladığını açıklayan yetkili, "Katılım müzakerelerinde (2018'den beri) devam eden duraklamadan önce AB ve Türkiye toplam 35 müzakere faslının 16'sını açmıştı. Sadece bilim ve araştırma faslı geçici olarak kapatıldı. 2006 yılında Konsey, Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin kısıtlamalarıyla ilgili 8 faslın açılmayacağına ve Türkiye, AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması Ek Protokolü'ne ilişkin taahhütlerini yerine getirene kadar başka fasılların geçici olarak kapatılmayacağına karar vermişti" şeklinde konuştu. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrel, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlamış, Borrel, toplantıda Çin, Ukrayna'ya desteğin sürdürülmesi ve AB ile Türkiye ilişkilerinin ele alınacağını söylemişti. 'Yaz aylarının ardından tekrar toplanacağız ve Türkiye yeniden gündemimizde olacak' diyen Borrel sözlerine şöyle devam etmişti; 'Bugün de Türkiye ile ilişkilerimizi nasıl yeniden ele alacağımızı konuşacağız. Türkiye hakkında konuşmayalı uzun süre oldu. Bugün Türkiye, Ukrayna, Rusya, Lincoln ve Çin ile birlikte ana gündem maddelerimizden biri.'

Kore ile yeni yol haritası çizildi Haber

Kore ile yeni yol haritası çizildi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kore CumhuriyetiDışişleri Bakanı Park Jin ile Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya geldi. İki bakan görüşmenin ardından “Dinamik Türkiye-Kore İlişkileri Yol Haritası”nı imzaladı. Konuk Bakan Jin, Fidan ile görüşmesi öncesi, Kore Savaşı sırasında şehit olan Türk askerlerinin anısına yapılan “Kore’de Savaşan Türkler Anıtı”nı ziyaret etti. Ardından Türkiye Muharip Gaziler Derneği’nin (TÜMGAZİDER) ziyaretçi defterini imzaladı. Fidan ve Jin yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Uluslararası sistemde kalıcı bir dönüşümün işaretlerinin yaşandığı günlerden geçildiğini, yeni bir jeopolitik ve jeoekonomik denklemin oluştuğunu belirten Fidan, Asya’nın da bu hareketlenmenin tam kalbinde yer aldığını söyledi. Beş asır sonra Asya’nın dünyanın yeniden üretim, teknoloji, inovasyon ve ticaret merkezi haline geldiğini ifade eden Fidan, “Batı dünyası merkezi konumunu kaybederken, dünyasiyasetinin ağırlık merkezinin de doğuya, ata topraklarımıza kaydığını görmekteyiz” tespitinde bulundu. “Kan kardeşiyiz” Güney Kore’nin Türkiye’nin stratejik ortağı olduğunu kaydeden Fidan, şöyle devam etti: “Kore ile ilişkilerimizi anlatırken bu tanımlamayı yeterli bulmuyoruz. Zira gücünü tarihten alan köklü ve özel ilişkilerimiz var. Dünya üzerinde bir dışişleri bakanının yurt dışı ziyaretinde ev sahibi ülkenin şehitlerini anması, onlara minnet sunması çok sık rastlanan bir durum değil. Mevkidaşım Kore Yarımadası’nda imzalanan ateşkes anlaşmasının 70. yıl dönümüne denk gelen ziyareti kapsamında sabah Kore Şehitlik Anıtı’nı ziyaret etti. İşte bu güçlü bağ, bizi stratejik ortaktan öte birer kan kardeşi yapıyor. Biz de zor günümüzde bu kader birliğinin ne demek olduğunu gördük. 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi sonrasında Koreli dostlarımızın sergilediği dayanışma için bir kez daha kalpten teşekkür ediyoruz.” ‘Hedef 15 milyar dolar’ Kore’nin deprem bölgesinde yeniden imar çalışmalarına da katkıda bulunduğunu ifade eden Fidan, şunları kaydetti: “Kahramanmaraş, Antakya, Malatya ve İskenderun’da dört geçici barınma projesi yürütmekteler. Park Jin ile bugün işte bu özel ikili ilişkilerimizi yeni uluslararası dinamikler temelinde nasıl daha da güçlendirebileceğimizi kapsamlı şekilde ele aldık. İmzaladığımız yol haritası, bu yöndeki ortak irademizin nişanesidir. Üzerinde itina ile çalışılan yol haritası, ilişkilerimizin kurumsal çerçevesini çizmekte. İletişimden ulaşıma, sağlıktan teknolojiye, eğitimden kültüre, spordan tarıma her adamda atacağımız adımları bütüncül bir şekilde ortaya koymuş oluyoruz. Bunları hemen uygulamaya geçireceğiz. Kore’yi Yeniden Asya girişimimiz kapsamında önemli bir ortak olarak görüyoruz. Kore, Asya Pasifik Bölgesi’nde ikinci büyük ticaret ortağımızdır. Ticaretimiz, istikrarlı bir şekilde artmakta. 2022 yılında yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine ulaşmış bulunuyoruz. Hedefimiz dengeli bir ticaret ilişkisi temelinde 15 milyar dolara ulaşmak.” Konuşmasına Türkçe başladı Koreli Bakan Jin, Türkçe başladığı konuşmasında Kore ve Türkiye’nin stratejik ortak olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü kutladı. Jin, “Türkiye yaklaşık 20 bin askerini Kore’ye göndererek, bizimle omuz omuza savaştı. Kore halkı bu birlik ve beraberliği unutmadı. Bu beraberlik, geçtiğimiz şubat ayında Türkiye’de meydana gelen depremde birlikte mücadele edilerek bir kez daha ispatlandı. Çeşitli alanlarda ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Sadece ikili düzeyde değil, uluslararası düzeyde iş birliğini güçlendirme konusunda da mutabık kaldık. Sayın Fidan’a Kuzey Kore tarafından fırlatılan füzeleri, son durumu anlattım. Uluslararası toplumla Kuzey Kore’deki insan haklarının iyileştirilmesi konusunda nasıl bir iş birliği yapılabileceğini konuştuk” ifadelerini kullandı. Danimarka Dışişleri Bakanı ile görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen ile telefonda görüşerek, Danimarka’da Kuran-ı Kerime karşı devam eden saldırıları kınadı. Görüşmeye ilişkin bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “görüşmede, Bakan Fidan, Danimarka’da kutsal kitabımız Kuran-ı Kerime karşı devam eden ve süreklilik kazanan alçak saldırıları kınadığımızı yinelemiştir. Bakan Fidan devamla, Avrupa’daki İslam karşıtlığının alarm verici seviyeye ulaştığını, hatta bunun bir salgın haline gelmiş olduğunu vurgulayarak, ifade özgürlüğü adı altında söz konusu aşağılık eylemlere izin verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. Bakan Fidan ayrıca, bu saldırıların önlenmesi için Danimarka hükümetinin derhal harekete geçmesini beklediğimizi de kaydetmiştir” denildi.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın Türkiye'yle ilgili açıklamaları Haber

Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın Türkiye'yle ilgili açıklamaları

Ermenistan'ın başkenti Erivan'da düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendiren Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'la barış anlaşması görüşmelerinin ve Türkiye ile normalleşme sürecinin devam ettiğini ifade ederek Azerbaycan'la imzalanacak anlaşmaya Karabağ ve bölgedeki halkın güvenliğinin de dahil edilmesini savunduklarını ancak bu konuda net bir karar alınmadığını kaydetti. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki görüşmelerin başarıya ulaşmasına ihtiyaç duyduklarını aktaran Paşinyan, iki ülke arasındaki konuların değişmediğini ifade etti. Dünyada Karabağ'ı Azerbaycan toprağı olarak tanımayan tek bir ülke olmadığına işaret eden Paşinyan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nda da Karabağ'ın Azerbaycan'ın hakimiyeti altında olduğunun kabul edildiğini anımsattı. "Ermenistan uzun bir süre çatışma düzeni içinde yaşayamaz" Uluslararası toplumun Karabağ için doğrudan çözüm istediğine dikkati çeken Paşinyan, dünyada yalnız yaşamadıklarını, uluslararası toplumun çıkarlarına göre hareket etmeleri gerektiğini dile getirdi. Paşinyan, "Biz bir devletiz ve kanunla, devlet düzeniyle zaten bir aradayız. Ermenistan uzun bir süre çatışma düzeni içinde yaşayamaz. Ekmek, elektrik, yol değil, devletin yok olduğu bir duruma düşebiliriz. Biz Avrupa ve Rusya'nın komşusu değiliz. Gürcistan, Azerbaycan, Türkiye ve İran'ın komşusuyuz. Sorunların çözümünde öncelikle bu konuyu göz önüne almak zorundayız" ifadelerini kullandı. ABD'nin barış görüşmelerine dair girişimlerine ilişkin Paşinyan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile birçok kez telefonda görüştüğünü ve barış anlaşması için harcadıkları çabayı takdirle karşıladığını söyledi. Rusya'nın süreçteki aktifliğinin Ukrayna konusunun gündemde olması nedeniyle bir miktar azaldığını kaydeden Paşinyan, Avrupa Birliği (AB) ile de durumun aynı olduğunu, meselenin Rusya'nın veya Batı'nın süreçten çıkarılması olmadığını ve sonuç elde etmek istediklerini vurguladı.

Türkiye'den bir ilk daha! Savaşın seyrini değiştirecek güce sahip Haber

Türkiye'den bir ilk daha! Savaşın seyrini değiştirecek güce sahip

Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Genel Müdürü İlhami Keleş, Uçaktan Atılabilir Güdümlü Dip Mayın UÇA Projesi’nin dünyada bir ilk olduğunu ve oyun değiştirici bir ürün olduğunu bildirdi. "DÜNYADA BİR İLK, RADARLAR ALGILAYAMIYOR" MKE, Koç ve TÜBİTAK SAGE tarafından başlatılan Uçaktan Atılabilir Güdümlü Dip Mayın UÇA Projesi IDEF’23’te tanıtılıyor. MKE Genel Müdürü İlhami Keleş, dip mayını konusunda uzaktan taarruzi mayınlamayla ilgili dünyada bir ilk olduğunu belirtti. UÇA’nın havada uçarken radar tarafından algılanamayacağını ifade eden Keleş, "Bu ürün oyun değiştirici. Çok challenge (meydan okuma) bir ürün. Şöyle ki, bu ürün uzaktan daha doğrusu akıllı dip mayını konusunda uzaktan taarruzi mayınlamayla ilgili dünyada bir ilk. Bu yönüyle çok önemli. Şöyle ki, biz hava araçlarımızı düşmanın alçak irtifa ya da orta irtifa hava savunma şemsiyesi içine sokmadan, öyle bir tehditle muhatap etmeden uzaktan bunları göndermek suretiyle 70 kilometre ila 70 mil arası bir mesafede liman çıkışlarını veya işte sığ geçişleri mayınlayabilme imkanına kavuşmuş olacağız, oluyoruz. Aynı zamanda bunlar havada uçarken de radar tarafından algılanamayacak. Zaten radar kesitleri Mk84 geometrisi kullanılıyor. Aynı zamanda bir de radar abzorban kaplanmış olacak. Dolayısıyla havada uçarken radar tarafından da algılanamıyor olacak. HEDEF ÜLKE 'BİLİNMEYENLİĞİ' ÇÖZEMEYECEK Herhangi bir hava savunma tehdidine muhatap olmadan da uçuyor olacak. Suyun altına girdikten sonra yatacağı yere kadar olan seyrinde veya beklediği noktada bu sefer sonarlar tarafından tespit edilemiyor olacak. Çünkü akustik abzorban kaplama yeteneği de olacak dolayısıyla çok ciddi bir tehdit oluşturacak hedef ülke Deniz Kuvvetleri için. Onun için yani hangi platformdan ne zaman atıldığı, nereye düştüğü ve şu anda nerede olduğu hep bir soru işareti olacak, bilinmeyen olacak. Dolayısıyla bu çok ciddi bir tehdit, çok ciddi bir caydırıcılık anlamına geliyor. Onun için bu yönüyle hem çok önemli bir caydırıcılık yeteneği kazandırmış olacak hem de ciddi bir savunma enstrümanı olarak savaş sahnesindeki yani muharebe ortamındaki yerini almış olacak" dedi. "EN AKTİF SAVUNMA SANAYİ ALTYAPISINA SAHİP ÜLKEYİZ" Rusya-Ukrayna savaşının önemli bir test ortamı olduğunu aktaran Keleş, "Şimdi sadece bu Ukrayna-Rusya savaşı değil, her türlü çatışma, bu tip savunma sanayi sistemleri için birer laboratuvardır. Burada Türkiye, 1984’ten bu yana sürekli çatışma ortamlarında olduğu için buralardan çok ciddi pidbackler toplamak ve oradaki savaşan Mehmetçiğimizi, oradaki operasyon yapan Mehmetçiğimizin ihtiyaçlarını sürekli almak suretiyle, onların ihtiyaçlarına göre yeni yetenekler geliştirmek suretiyle bu konuda en aktif savunma sanayi altyapısına sahip bir ülkeyiz biz, bu yönüyle değerlendirildiğinde. Bunun yanı sıra, bizim gibi bu tür şeylere muhatap olmayan ülkelerin bu alma imkanı şu ana kadar olmadı. Öyle olunca şimdi Rusya-Ukrayna savaşı konvansiyonel bir harp anlamında, günümüzün konvansiyonel harbi anlamında önemli bir tek diyebileceğimiz bir test ortamı şu anda. Dolayısıyla pek çok ülke buradaki dönüşlerden istifadeyle kendilerini sistem geliştirme gayretine giriyorlar. Burada da tabii Ukrayna savaşının başlangıcında özellikle TB2’ler üzerinden ciddi bir teveccüh oluştu. Oradan o konuyla ilgili ciddi bir dönüş oldu. Arkasından da diğer sistemlerle ilgili, oralara silah, mühimmat vesaire gönderen ülkeler buna dair geri bildirimleri alıp onları kendi savunma sanayinde değerlendiriyorlar" diye konuştu. "6 MİLYAR DOLAR GİBİ BİR HEDEFİMİZ VAR" Türkiye’nin sürekli çatışma ortamlarında sistemler deneyen ve kendisini bu çatışma ortamlarında kanıtlamış ürünler üreten bir ülke olduğunu anlatan Keleş, şunları kaydetti: "İlgi güzel, Türkiye bu konjonktürün yıldız ülkelerinden birisi. Çünkü biraz önce söylediğim gibi sürekli çatışma ortamlarında sistemler deneyen ve kendisini bu çatışma ortamlarında kanıtlamış ürünler üreten bir ülke. Bunları maliyet etkin bir şekilde üreten bir ülke. Yani öyle abartılı rakamlarla şeylerle değil artı ihracat politikası itibariyle de çok paylaşımcı bir ülke. Özellikle kendi iklim coğrafyasındaki ülkelere dost müttefik ülkelere karşı bu konuda çok cömert davranıyor. Paylaşımcı davranıyor. Öyle olunca da tabii konjonktürde bu şekilde bir sanki şimdi 3. Dünya Savaşına hazırlanır gibi bir konjonktürde olunca Türkiye bu anlamda ilgi odağı haline geliyor. O cepheden bakıldığı zaman gerçekten ilgi yoğun. Önemli delegasyonlar ağırlıyoruz. İnşallah bunlar daha fazla ihracata vesile olur. Yani şimdilik işte 6 milyar dolar gibi bir hedefimiz var. İnşallah bunun çok mevkinde bir ihracat hedefini yakalamış oluruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.