Hava Durumu

#Btso

Lodoshaber.Com - Btso haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Btso haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyaca Ünlü 70 Astronot ve Kozmonot Bursa’da Haber

Dünyaca Ünlü 70 Astronot ve Kozmonot Bursa’da

Bursa, uzay ve havacılık alanında tarihi bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM ile iş dünyası için referans eğitim merkezi olarak kente kazandırdığı Bursa Business School’un ev sahipliğinde 70 astronot ve kozmonot Bursa’da buluştu. Uzay Kaşifleri Derneği'nin (Association of Space Explorers- ASE) 34’üncü kez düzenlediği Planetary Congress’in ana teması, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İstikbal Göklerdedir’ sözünden yola çıkılarak belirlendi. Türkiye’de ilk kez düzenlenen organizasyonun açılış töreninde konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, teknolojiye dayalı uluslararası rekabetin uzaya taşındığını söyledi. Gelişmiş pek çok ülkenin stratejik önemde gördüğü uzay alanına yatırımlarını hız kesmeden sürdürdüğü bir dönemde, ‘Milli Teknoloji Güçlü Sanayi’ atılımıyla Türkiye’nin kendi hedefleri, imkan ve kabiliyetleri doğrultusunda dönüşümünü büyük bir heyecanla gerçekleştirdiğini belirten Başkan Burkay, gökyüzünün sırlarını çözmenin insanların asırlardır süren hayali olduğunu ifade etti. “İstikbal Göklerdedir” Başkan İbrahim Burkay, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizlere ‘İstikbal Göklerdedir’ hedefini göstermiştir. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizi uzay ligine taşıma kararlılığı ise teknolojik altyapısı ve dönüşüm potansiyeli ile lider kent Bursa’mıza uzay ve havacılık yolculuğunda yeni bir misyon yüklemiştir. Bizler de kentimiz için uzay ve havacılık alanlarında koyduğumuz hedefleri 2013 yılında ilan ederek Bursa’da yeni bir vizyon inşa ettik. Kümelenme ve sektörel dönüşümün hızlandırılması çalışmaları kapsamında hayata geçirdiğimiz uzay, havacılık ve savunma kümelenmemizde yer alan 120’den fazla firmamız bugün ulusal ve uluslararası alanda prestijli firmalarla işbirliği içerisinde çalışmalar yürütüyor.” diye konuştu. “GUHEM’i Türkiye’ye Kazandırdık” ‘Türkiye’nin gökmeni neden Bursa’dan çıkmasın?’ diyerek Avrupa’nın en büyük uzay, havacılık ve eğitim merkezi GUHEM’i Türkiye’ye kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Burkay, “Bu hamleler 10 yıl önce bir hayal olarak görüldü. Ancak tarih bize hayal kurmadan başarıya ulaşılamayacağını öğretti. Gerek GUHEM, gerekse uzay, havacılık ve savunma alanında hayata geçirmiş olduğumuz projeler neticesinde artık stratejik alanlarda da adından söz ettiren bir Bursa var. Yaptıkları çalışmalarla önemli başarılara imza atmış astronotlar, kozmonotlar; alanında uzman bilim insanları ve ülkemizin ilk uzay yolcuları ile bir arada gerçekleştirdiğimiz bu önemli etkinlik yıllar önce ortaya koyduğumuz vizyonun ne kadar doğru ve önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleri, TÜBİTAK ve Büyükşehir Belediyemiz işbirliğinde hayata geçirdiğimiz GUHEM, ülkemizin Milli Uzay Programı’nda da yer alan tarihi nitelikte bir projedir. BTSO olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da uzay ve havacılık alanındaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. ‘Bursa Business School’un Vizyonu Başkan Burkay, konuşmasında Kirazlıyayla’da hayata geçen ‘Bursa Business School’un vizyonunu da katılımcılarla paylaştı. BTSO olarak Kirazlıyayla Sanatoryumu gibi eşsiz bir mirasa sahip çıkarak, bu yapıyı inovatif bir yaklaşımla Bursa’ya yeniden kazandırdıklarını ifade eden Başkan Burkay, “Bursa Business School, dünyanın önde gelen eğitim kurumlarıyla işbirliğinde, profesyoneller ve girişimcilerimiz için yeni ekonominin iş modellerinin belirlendiği bir merkez kimliği ile artık burada Bursa’mızın ve ülkemizin hizmetinde. Bursa Business School, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘Uludağ’ı Davos yapalım’ vizyonunun gerçekleşmesi açısından da tarihi nitelikte bir adımdır. Üst düzey eğitimlerin verildiği, ulusal ve uluslararası kongrelerin ve yerli-yabancı doruk toplantılarının düzenlendiği bu nitelikli yapı, hedeflerimiz doğrultusunda sadece Bursa’mızın değil, yakın coğrafyamızın da referans eğitim üssü özelliğine sahip olacaktır” diye konuştu. ASE Başkanı Ewald: “Geleceğimiz Gökyüzünde” ASE Başkanı Reinhold Ewald yaptığı konuşmasında BTSO’ya ve GUHEM’e organizasyondan dolayı teşekkür etti. Tarihi bir günde tarihi bir mekanda güzel bir kongre gerçekleştirildiğini ifade eden Ewald, “Bursa’da olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Organizasyonumuzda uzay biliminde önemli astronotlarımızı ağırlıyoruz. Uzay aleminde artık Türkiye’nin de olduğunu görmek memnuniyet verici. Türkiye’nin astronot adayları da eğitimlerine devam ediyor. Türkiye gibi seçkin bir ülkeyi ve topluluğa aramıza hoş geldiniz diliyorum. Bu yılın teması da ‘İstikbal Göklerdedir’. Artık gökyüzü geleceği gösteriyor. Geleceğimiz gökyüzünde. Gelin birlikte geleceği inşa etmeye başlayalım.” dedi. “Türkiye Olarak Uzay Çalışmalarına Büyük Önem Veriyoruz” TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Mustafa Varank, böylesine önemli bir kongrenin Bursa’da gerçekleşmesinde emeği olan GUHEM’e ve tüm paydaşlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Teknik oturumları, bilim toplum etkinlikleriyle çok kapsamlı bir programda yeni uzay ekonomisi ve uzay programlarından derin uzay teknolojilerine kadar birçok konunun ele alınacağını ifade eden Mustafa Varank, “İlham kaynağı olacak bir organizasyon. Uzay yarışında öne çıkan ülkelere baktığınızda ekonomik anlamda dünyanın güçlü ülkeleri olduğunu görebiliyoruz. Biz de bu doğrultuda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Cumhurbaşkanımız liderliğinde uzay çalışmalarına hız kazandırdık. Türkiye’nin ayakları yere basan hedefleri var. Türkiye’nin yüzyılını inşa ederken artık daha büyük bir coşkuyla uzayda ‘biz de varız’ diyebiliyoruz” ifadelerini kullandı. “2030’a Kadar 10 Hedefimiz Var” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin uzaydaki çalışmalarını koordine etmek üzere 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduklarını söyledi. Türkiye’nin uzay alanındaki somut hedeflerini ortaya koyan Milli Uzay Programı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021’de tüm dünya ile paylaşıldığına işaret eden Bakan Kacır, “Bununla birlikte, 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığımız 10 hedefimiz var. Türk Astronot ve Bilim Misyonu kapsamında, ülkemizin insanlı ilk uzay görevini tasarladık. Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidecek İlk Türk Uzay Yolcumuz, tıptan malzeme bilimine kadar 13 farklı bilimsel deneyi icra edecek. Halen eğitimleri devam eden ilk Türk uzay yolcularımız bu programda bizlerle birlikteler. Milli Uzay Programı’nın tüm hedeflerine ancak ve ancak ülkemizde güçlü teknolojik ve fiziki altyapı oluşturarak, gençlerimize doğru fırsatları sunarak ve onların yetkinliklerini geliştirerek ulaşacağımızı biliyoruz.” mesajını verdi. “GUHEM Türkiye’yi Daha Da İleriye Taşıyacak” Bakan Mehmet Fatih Kacır, bilim ve teknolojiyi toplumla buluşturmak amacıyla Bilim Merkezlerini hayata geçirdiklerini belirterek, “Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi GUHEM bu alanda en iyi örnek. GUHEM, Türkiye’nin ‘uzay ve havacılık’ temalı ilk bilim merkezi. GUHEM, Türkiye’yi uzay ve havacılık konusunda daha da ileriye taşıyacak. Geleceğin astronotlarının, bilim insanlarının, pilotlarının ve mühendislerinin yetiştirilmesine katkı sağlayacak.” dedi. Uzay bilimleri ve teknolojileri alanında iş birliklerini hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Kacır, “Uzayın tüm dünya için etkin ve faydalı kullanımı adına, barış ve iş birliği namına, Türkiye olarak, ‘Uzayda biz de varız!’ diyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken artık uzay teknolojilerine daha fazla yatırım yapıyor, uzayın tüm insanlığa fayda sağlayacak şekilde kullanılması için daha fazla iş birliği gerçekleştiriyoruz. ‘İstikbal Göklerdedir’ temasıyla bu etkinliğin düzenlenmesini sağlayan başta Uzay Kaşifleri Derneği (ASE) ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu. Astronot Alegria: “Aramıza Hoş Geldiniz” Açılış konuşmalarının ardından teknik oturumlar yapıldı. Astronot Michael Lopez-Alegria yaptığı konuşmada, Türkiye’ye uzay çalışmalarında yaptığı başarılı girişimlerinden dolayı teşekkür etti. Uzay yolculuğunda artık Türkiye’nin de yer aldığını ifade den Alegria, “Türkiye bu yolculukta bizlere katıldı. Ortak bir vizyonumuz uzayda hedefi büyümek, öğrenmek ve keşfetmek. Türkiye ile güzel bir işbirliği yapacağız. Türkiye’nin harika misafirperverliğini kutlayalım. Mümkün olduğunca yıldızlar üzerindeki sınırlarımızı zorlayacağız. Hep birlikte çalışacağız” dedi.  Zirveye Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Milletvekilleri, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, yanı sıra Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım ve TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ile çok sayıda sektör temsilcisi ve akademisyen katıldı. 5 Gün Boyunca Dopdolu Etkinlikler Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelen 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alıyor.  Dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getiren etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin İlk Uzay Yolcuları da Zirvede Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşuyor. 27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.

BTSO Temmuz ayı meclis toplantısında gergin anlar! Haber

BTSO Temmuz ayı meclis toplantısında gergin anlar!

SİMLANUR İNCE - MEMET CAN YEŞİLBAŞ / BURSADA BUGÜN Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Temmuz ayı Meclis Toplantısı, BTSO Ana Hizmet Binası'nda, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.Düzenlenen Meclis toplantısında, BTSO üyesi Irmak Aslan ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay arasında gergin anlar yaşandı.  Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın konuşmalarından satır başları şöyle; Yaşamış olduğumuz zorlukların boyutu ne kadar büyük olursa olsun hiç bir zaman umutsuzluğun esiri olmadık. Dün olduğu gibi bugün de yarın da ülkemizin geleceği ve refahı için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Üyelerimizin sektörel taleplerini yerine getirmekte oda olarak önceliklerimiz arasında yer alacak. Merkez bankasının para polimasındaki değişim ve faiz politikası da ülkemizin ekonomisindeki değişimin sembolü haline geldi. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyona karşın ihracatçı firmalarımızın zorlanmasına neden oldu.  Mali disiplinin sağlanması ve bütçe açığının kapanması için oluşan vergi artışları her kesimi derinden etkilemektedir. Akaryakıta ki ÖTV zammı firmalarımızı olumsuz etkilemekte ve firmalarımızı olumsuz etkilemektedir. Üreticilerimizin maliyet yükünün daha da etkileneceğini göz önünde bulundurmak zorundayız. Reel sektörümüzün hem iş koşullarının iyileştirilmesi açısından kredi süreçlerinin kademeli olarak kaldırılmasını beklemekteyiz. Reel kesimin ihtiyaç duyduğu finansmana erişiminin kolaylaştırılması da beklentilerimiz arasındadır. Firmalarımızın kredi talepleri yerine getirilmektedir. "SİZLERİN DESTEĞİYLE KAPSAMLI BIR YARDIM AĞI SAĞLIYORUZ" İyi günde olduğu gibi kötü günde de bankalarınızın daha gerçekçi adımlar atmasını diliyorum. Önümüzde Türkiye'nin geleceğine yön verecek beş yıllık bir süreç bulunmaktadır. Verimsiz tüketim harcamalarını kontrol altında tutan bir yatırım sağlamalıyız.  Yatırım teşvikleri, ihracat ve vergi destekleri bu noktada çok önemlidir. Fiyat istikrarı koruyan üretim istihdam ihracat kanalıyla bu krizden de güçlenerek çıkacağımızı ben yürekten inanıyorum.Ülkemiz bu yıla çok önemli bir deprem felaketiyle başladı. Depremin acıları hiçbir zaman unutulmayacak. Birlik beraberlik ve dayanışma ruhu bizi ayakta tutan en önemli etki olmaya devam edecek. BTSO olarak, sizlerin de destekleriyle kapsamlı bir yardım seferberliği sağlıyoruz. Hepinizin bildiği gibi geçici yaşam projemizi hayata geçirdik. Yaklaşık 4 bin depremzedeyi misafir ettiğimiz bu projemize her birinizin büyük katkısı oldu. Yarın sabah Hatay'ı ziyaret ederek kentlerimizdeki aileleri ziyaret edeceğiz. Bu günlerde deprem artık unutulmaktadır. İnsanlarımızın daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu da unutmamalıyız.Akademik oda ve başkanlarıyla bir çok defa bir araya geldik. Kentimizin gelişmesi adına sonuç odaklı çalışmalara devam etmek istiyoruz. TEKNOSAB'ta daha iyi çalışmaları yürüteceğimize inandığımız toplantılar gerçekleştirdik.Sizlerin destekleriyle son 10 yılda 60'dan fazla makro projeyi hayata geçirdik. Bu girişimlerin temelini oluşturanlara önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğun bilinciyle destek mekanizmaları geliştirmeye önem göstermeliyiz. Geçtiğimiz hafta üniversitelerimizin rektörlerinin de katılımıyla önemli bir çalıştay gerçekleştirdik. Yeni döneme ilişkin somut bir çok projeyi de birlikte ortaya çıkarıyoruz. Katkıları için rektörlerimize çok teşekkür ediyorum.  "YAŞAM BOYU EĞİTİMİN MERKEZİ BURSA OLACAKTIR" Uludağ'daki projemizi inşallah Ağustos ayında açılışını gerçekleştiriyoruz. Orada bütün meclisimiz önemli bir program gerçekleştireceğiz. Burası BTSO'nun vizyonunu, Türkiye'nin geleceğini yansıtıyor. Bu yatırım sadece Türkiye'de değil, Dünya'da da turizm ve yaşam boyu eğitimin bir parçası haline gelecektir. Bu merkezler eski ekonomiden yeni ekonomiye geçişte bir çok konuda yetersizlik ortaya çıkıyor. Gelişen ekonomiler bu tarz merkezler de insan kaynağını oluşturma da ve yatırımcı profilini yeni alana yönlendirmede paylaşım imkanı buluyor. Başta Türkiye olmak üzere, uluslararası şirketler de eğitimlerini burada alacaklar. Yaşam boyu eğitimin merkezi Bursa olacaktır. HUKUK DIŞI İDDİASI Öte yandan meclis toplantısında, BTSO üyesi Irmak Aslan ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay arasında gergin anlar yaşandı. TEKNOSAB süreciyle ilgili BTSO Meclis Üyesi Irmak Aslan, şirketin 12 kişiyle kurulduğunu fakat BTSO'un tüm paydaşlarının sürecin içerisindeymiş algısı yaratıldığını belirterek, ''Mesela biz bu şirkete ortak olabilecek miyiz? Şirketin kuruluş sermayesi 5'er milyonla herkesin ortak olduğu bir şirket. Enerji müşahedesi TEKNOSAB'a ait. Başka şirketler giremiyor. Biz ortak olabilecek miyiz? Şirketin içersinde uzmanlık alanı enerji olan kimse yok anladığım kadarıyla. Sayın Enerji Konseyimiz de burda yok. O yoksa bizim olmamız çok garip değil diye düşündük. Daha önceki konuşmalarımızda da yakındığımız şey bu fırsat adaletsizliği. Hepimiz iş adamayız, hepimiz yatırım yapmak istiyoruz. Bu fırsatlara bu imkanlara hepimiz sahip olmak istiyoruz" dedi. "O ARKADAŞA SÖYLE DAVA AÇSIN" Irmak sorusunun ikinci kısmında ise kurulan şirketin yasalara uygun olmadığını, rekabete aykırı bir durum olduğunu ifade etti. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, " konuyu meclis üyesi Aslan'a ileten kişinin bilgi eksikliğinin olduğunu, konunun hukuki boyutunun istenirse hukukçular ile konuşulabileceğini ifade etti. Burkay, "Hukuken bir sıkıntı varsa o arkadaşa söyle dava açsın. O konuyu sana aktaran arkadaşın bilgi eksikliği var. O arkadaş, öyle bir durum varsa arasın bizi ve bizim hukukçularla konuşsun" dedi.

Bursalı Gençler, Avrupa Günü’nde eğitim imkânlarını keşfetti Haber

Bursalı Gençler, Avrupa Günü’nde eğitim imkânlarını keşfetti

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu’nun finansal desteği ile uygulanmakta olan, Türkiye’de AB Bilgi Merkezleri Ağı’nın desteklenmesi projesi kapsamında 1997 yılından bu yana Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) bünyesinde faaliyetlerini sürdüren AB Bilgi Merkezi’nin her yıl 9 Mayıs’ta ‘Barış, birlik ve beraberlik içinde yaşamak’ sloganıyla tüm dünyada kutlanan Avrupa Günü kapsamında gerçekleştirdiği ‘AB Eğitim ve Gençlik Programları Tanıtım Buluşması’ etkinliğine liseli öğrenciler, yoğun ilgi gösterdi. Eğitimde Önemli Fırsatlar Sunuluyor ‘Birlikte güçlüyüz’ sloganıyla gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü yapan BTSO Genel Sekreter Yardımcısı ve Bursa AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Hasan Erdem, açılış konuşmasında “AB’nin sunduğu ayrıcalıklı eğitim fırsatlarını üniversite hazırlığında olan gençlerimiz yakından takip etmeli. Yurt dışında eğitim olanaklarını araştırmaya başlamak, ilk adımı atmaktır. Gençlerimizin kariyer planlamasında önemli bir yer tutacak bu adım, geleceklerini şekillendirme noktasında ışık tutacaktır. AB Bilgi Merkezi olarak bizler de etkinliklerle öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. ‘Geleceğinizi Daha İyi Şekillendirebilirsiniz’ Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Karpat da AB tarafından eğitim, iş deneyimi ve sportif aktivite gibi alanlarda hazırlanmış ERASMUS ve Avrupa Dayanışma Programı (ESC) gibi birçok projenin, öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için büyük fırsatlar sunduğunu söyledi. Karpat, “Avrupa Birliği’ne aday ülke olmamız ve ekonomik iş birliği başta olmak üzere birçok noktada bağımızın bulunması, bu bölgeyi daha cazip kılıyor. Eğitim hayatınız boyunca hatta mezun olup iş sahibi olduğunuzda Avrupa Birliği ülkelerinden herhangi biri ile bağlantı kurma ihtimaliniz çok yüksek. Geleceğinizi şekillendirmeye başladığınız bu dönemlerde, ilk iş olarak eğitiminize odaklanmalı, yurt dışındaki gerek değişim programları, gerekse gençlik projelerini araştırarak bu fırsatları kaçırmamalısınız” şeklinde konuştu. ‘Kariyerinize Önemli Katkılar Sağlar’ Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Erkoç da, gençlerin yurt dışı eğitim imkanlarından yaralanması halinde kariyer yolculuğunda önemli avantajlar sağlayacağını dile getirdi. Avrupa Birliği Bilgi Merkezi’nin bu anlamda iyi değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizen Erkoç, “Avrupa Birliği ile ülkemiz arasındaki eğitim her ne kadar farklı olmasa da, imkanlar ve fırsatlar noktasında büyük farklılıklar ortaya çıkıyor. Özellikle lisans eğitimi alan öğrenciler için yabancı dil ve kariyer planlaması noktasında ERASMUS programları için araştırmalar yapmalısınız. Eğitim aldığınız alanda staj yapmak, yeni insanlarla tanışmak ve iş imkânlarından faydalanabilmek için yurt dışında eğitim size büyük kolaylıklar sağlayacak” ifadelerini kullandı. Soru-cevap şeklinde devam eden programda öğrenciler, Avrupa Birliği eğitim ve gençlik programları hakkında bilgi ve deneyim sahibi oldu.

Ev Tekstilinde HOMETEX rüzgarı 16 Mayıs’ta başlıyor Haber

Ev Tekstilinde HOMETEX rüzgarı 16 Mayıs’ta başlıyor

Ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük fuarları arasında yer alan HOMETEX, 16 Mayıs’ta İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Sektörün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık Şirketi organizasyonuyla düzenlenen HOMETEX, 16-20 Mayıs 2023 tarihleri arasında dünyanın farklı coğrafyalarından gelecek sektör profesyonellerini ağırlayacak. Türk ev tekstili sektörünün dünyaya açılan kapısı olan fuar, 2023 yılında da sektörün en önemli buluşma noktalarından birisi olacak. Geçtiğimiz sene 11 salonda toplam 200 bin metrekarelik alanda düzenlenen HOMETEX, sektörün ulusal ve uluslararası oyuncularını İstanbul Fuar Merkezi’nde buluşturmuştu. Yerli ve yabancı 650’yi aşkın firmanın yeni ürünlerini sergilediği fuarda 5 gün boyunca 126 ülkeden 170 bin ziyaret yapılırken iş hacmi ise beklentileri de aşarak yaklaşık 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Dünyayı Buluşturan Organizasyon Sektörün çatı kuruluşu TETSİAD tarafından KFA Fuarcılık Şirketi organizasyonuyla düzenlenen HOMETEX, sektörde bu yıl da moda ve trendleri belirleyecek. 2022 yılındaki başarısıyla gerek katılımcılar gerekse de ziyaretçiler tarafından bugüne kadar ev tekstili sektörüne yönelik yapılmış en başarılı organizasyon olarak nitelendirilen HOMETEX, 16-20 Mayıs 2023 tarihleri arasında farklı coğrafyalardan yabancı iş profesyonellerini ağırlayacak. Dünyanın dört bir yanından ünlü tasarımcıların yer atacağı fuar ile sektörün nabzı İstanbul’da atacak. Sadece yurt dışından değil, Türkiye’nin dört bir yanından üreticiler de stantlardaki yerini alacak. HOMETEX’de Tasarım Rüzgarı Yüzlerce yerli ve yabancı markanın katılımıyla düzenlenecek HOMETEX kapsamında gerçekleştirilecek alım heyetleri de firmalara yeni ihracat ve iş birliği imkanları sunacak. Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya, ABD ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeden potansiyel alıcıların yer alacağı fuar ile sektörün ihracat performansına da önemli katkılar sağlanması hedefleniyor.  Fuarda geçtiğimiz sene ilk kez kurgulanan ‘İham Alanları’ bölümleri bu yıl da fuardaki yerini alacak. Ayrıca Türkiye’nin önde gelen tasarımcılarının oluşturduğu “Designer Box”larda tasarımcılar, firmaların ürünlerini kendi yorumlarıyla harmanlayarak ziyaretçilerin beğenisine sunacak.

Sigortacılık Sektörü BTSO'da Buluştu Haber

Sigortacılık Sektörü BTSO'da Buluştu

BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, yaşamsal güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin koşullarının hep birlikte oluşturulması gerektiğini söyledi. TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut ise afet bölgesinde yaptığı incelemelerde pek çok yapıda deprem teminatı olmadığına işaret etti. Sigortacılık sektörü temsilcilerinin yer aldığı 53. Meslek Komitesi'nin Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı, BTSO Oda Hizmet Binası'nda düzenlendi. Sigorta sektörünün güncel sorunları ve deprem bölgesine yönelik çalışmaların değerlendirildiği toplantıya, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Genel Müdürü Selva Eren, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (TOBB SAİK) Başkanı Levent Korkut, Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik ile BTSO Meclis ve Komite üyeleri katıldı. “Sürdürülebilir ekonominin anahtarı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, depremin tüm Türkiye'nin ortak sorunu olduğunu söyledi. Depremde yaşamsal güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin koşullarının hep birlikte oluşturulması gerektiğini belirten Koçaslan, “Türkiye, özel sektör merkezli büyüyen bir ekonomiye sahip. Yatırım, ihracat ve istihdamın itici gücü özel sektörümüzdür. Özel sektörümüzün sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ülkemizdeki iktisadi varlıkların sigortalanması kritik önemdedir. Şirketlerin sahip olduğu fabrikalar, makineler ve diğer değerlerle birlikte altyapı varlıklarının da sigortalanması ekonomik faaliyetleri sürdürülebilir kılacaktır.” dedi. “Sigorta, karın değil riskin ortağı” “Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliliğinin her geçen gün arttığı bu çağda etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç vardır. Güçlü bir sigorta sektörü istikrarlı bir kalkınma sürecinin anahtarıdır.” İfadelerini kullanan Koçaslan, şöyle devam etti: “Başta sosyal ve ekonomik yaşamın dinamosu KOBİ'lerimiz olmak üzere, tüm firmalarımızı, kârın değil, riskin ortağı olan sigortacılık faaliyetlerinin sağladığı güvenceden faydalanmaya davet ediyorum. 53. Meslek Komitemizin ‘Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı'yla da bu konuda önemli bir farkındalık oluşturacağımıza inanıyorum.” Ülkemiz için beka meselesi SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, organizasyondan dolayı BTSO'ya teşekkür ederek sözlerine başladı. Sigorta sektörünün önemini yaşanan afetle birlikte bir kez daha gördüklerini dile getiren Eroğlu, “Yaşadığımız afetten önemli dersler çıkardık. Sigorta kurumlarının tüm başkanlarının da yer alacağı bir ‘Deprem Araştırma Komisyonu' kurmamız gerekiyor. Sigorta, ülkemiz için bir beka meselesidir. Şu anda bizim deprem bölgesinden beklediğimiz hasar 76 milyar lira. Bunun 3 milyarını sektörün öz kaynağından karşılayacağız. Ayrıca deprem gündemiyle beraber yangını da konuşmamız gerekiyor. Türkiye genelinde her iki KOBİ'den birinin yangın poliçesi yok. Bu sorunları acilen çözüme kavuşturmamız gerekiyor.” diye konuştu. DASK'tan olağanüstü yönetim merkezi DASK Genel Müdürü Selva Eren, kurum olarak gerçekleştirdikleri projeler hakkında bilgi verdi. Eren, “Binada herhangi bir hasar olması durumunda vatandaş, e-devlet veya web sitesi üzerinden DASK'a ulaşmak istediğinde sistem sağlıklı bir şekilde işlemiyordu. Bugün DASK'ı eş zamanlı olarak sınırsız ihbar alıp 24 saat içerisinde 96 bin dosya açar konuma getirdik. Bunların dışında ‘Olağanüstü Yönetim Merkezi'ni açtık. Bu projemizde de temel amacımız Ankara'da kurmuş olduğumuz ekiplerimizin büyük bir deprem anında operasyonu tamamen Ankara'dan yürütmesi üzerine atılmış bir adımdı. Bu projelerin ne kadar önemli olduğunu maalesef gerçekleşen felaketler ile tecrübe ediyoruz.” dedi. “Pek çok yapıda deprem teminatı yok” TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut, deprem planlamasının çok iyi kurgulanması gerektiğini söyledi. Sigorta şirketleri tarafından acentelere büyük destek verildiğini yakından bildiklerini ancak risklerin sadece trafik sigortası ile sınırlı olmadığının farkına varılması gerektiğini belirten Korkut, “Deprem bölgesine gerçekleştirdiğim ziyaretlerde tarafıma aktarılan poliçelerde teminatlar maalesef çok eksik. Ayrıca pek çoğunda deprem teminatı yok. Çok sayıda dosyada sadece evrak tamamlamak adına yapılmış olmak üzere 20-30 metrekarelik poliçeler var. Tüm sektörlerin tamamlayıcısı olduğumuz depremde bir kez daha görüldü. Bankaların, finans kuruluşlarının, acentelerin ve diğer aracıların bu konudaki iş yapış modellerini, sorumluluklarını çok daha iyi tanımasını ve sistemin yeterliliğini sağlamalıyız.” diye konuştu. “Eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçeleri” TÜSAF Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik, “Tarihte benzeri görülmemiş büyük felaket hepimizi derinden üzmüş ve hafızalardan silinmeyecek yaralar bırakmıştır. Deprem bölgesine yaptığımız ziyaretler kapsamında meslektaşlarımızla istişarelerde bulunduğumuzda maalesef bilerek ve isteyerek eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçelerine şahit olduk. Bu eksik metrekarelerin yapılmasını talep eden müşteri dahi olsa sigorta acentesi işin doğrusuna ikna etmeye çalışmalı, asla kabul etmemeli ve bu sorumluluğun altına girmemelidir.” Açılış konuşmalarının ardından “Sigortacılık Verileri” sunumunu gerçekleştiren BTSO 53. Meslek Komitesi Başkanı Abdullah Çelik ise ‘Temel Acente Verileri Ülke Geneli', ‘Bursa Acente Verileri', ‘Dağıtım Kanallarının Üretim Payı', ‘Acente Üretim Oranları', ‘Zorunlu Trafik Sigortası Verileri', ‘Yangın Sigortaları Verileri' başlıkları kapsamında katılımcılara bilgi verdi.

BTSO’da ‘İnşaat Sektöründe Deprem Bilinci’ paneli Haber

BTSO’da ‘İnşaat Sektöründe Deprem Bilinci’ paneli

BTSO’nun iş dünyasına dönük eğitim ve gelişim platformu BTSO Akademi çerçevesinde Oda Hizmet Binası’nda düzenlenen panele, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca, Yüksek İnşaat Mühendisi Ünsal Eser, Beton Laboratuvarı Sahibi Yaşar Poyraz, Avukat Bülent Yaylalı ve sektör temsilcileri katıldı. Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinin gerek zemin etüdü gerekse de yapı özelliklerinin teknik açıdan değerlendirildiği toplantıda, muhtemel Marmara depremi öncesi alınması gereken tedbirler de masaya yatırıldı. Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün moderatörlüğünde düzenlenen panelde uzman isimler, ‘Performans Analizi Hazırlama Süreçleri’, ‘Hukuki Süreçler’, ‘Bursa İçin Depreme Hazırlık Önerileri’, ‘Zemin Etüt Uygulamaları’, ‘Beton Uygulamaları’, ‘Afete Dirençli Planlama ve Yapılaşma’ konularında değerlendirmede bulundular.    “Dönüşüm sürecini milli güvenlik ve milli egemenlik meselesi olarak görmeliyiz”    Panelin açılış konuşmasını yapan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, depremin sadece bölgenin değil, bu gerçekle yaşamak zorunda olan tüm Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu söyledi. Muhtemel bir depremde hayati güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin şartlarını oluşturmanın önemine değinen Şenocak, “Yoğun nüfusu ve fay hatlarına yakın konumu sebebiyle Bursa’nın da içinde bulunduğu Marmara havzası, deprem bakımından dünyanın en riskli bölgeleri arasında. Marmara’da muhtemel bir afet, aklımızdan bile geçirmek istemediğimiz can kayıplarının yanında tehdit altındaki çevre illerle birlikte ülkemizin milli gelirinin yarısına etki edecek düzeyde. Sonuç itibariyle dönüşüm sürecini ülkemiz için milli güvenlik ve milli egemenlik meselesi olarak değerlendirmek zorundayız. BTSO olarak yaklaşık 10 yıldır dile getirdiğimiz gibi bu coğrafyanın kurtuluş reçetesi, mekânsal planlamadır.” dedi.    “Bursa’da şehir içindeki plansız sanayi alanlarında sıkışmış 8 bin işletme var”    Alparslan Şenocak, “Sadece Bursa’da şehir içindeki plansız sanayi alanlarında sıkışmış ‘Sanayi Sicil Belgesi’ne sahip 8 binden fazla üretim tesisi var. Bu tesisleri KOBİ OSB mantığıyla planlı sanayi alanlarına taşırken, Bursa da gerek akıllı şehircilik gerekse de daha rekabetçi bir kimliğe kavuşmuş olacak. Bu konuda yaptığımız çalışmada 4 bini aşkın firma, planlı sanayi alanlarına geçme talebini odamıza aktardı.” dedi. “Mekansal planlama gerçekleştiği ve KOBİ OSB projesinin önü açıldığı takdirde kısa sürede şehir içinde sıkışıp kalmış üretim tesisleri planlı alanlara taşınmış olacak” ifadelerini kullanan Şenocak, şöyle devam etti: “İşletmelerimiz planlı sanayi alanlarında, modern ve güvenli sahalarda ulaşım projeleriyle entegre bölgelere taşınırken, Bursa’da güvenli konutlar ve güvenli yapılar oluşturmak için de en az 15 milyon metrekarelik rezerv alan ortaya çıkacak. Bununla birlikte lojistik sektörü için de şehrin dışında depolama alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Bu konuda talep toplama süreci de önümüzdeki günlerde başlamış olacak. Bursa’mız ve ülkemiz adına kritik önemde olan bu projelerin biran önce hayata geçmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”    “Türkiye ile Japonya’daki depremler kıyaslanamaz”    Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, Türkiye ile Japonya depremleri birbiriyle kıyaslanmaması gerektiğini belirterek, “Türkiye'deki depremler zemine çok yakın. 6 Şubat depremlerinin yakın tarihte bir örneği yok. Oradaki yapılar şiddeti yoğun üst üste 6-7 darbeye maruz kaldılar. Sağlam kalan yapılar mühendislik öngörüsü ile yapının teknik izin sınırlarının üzerinde inşa edildiği için ayakta kaldı” dedi.    “Denetleme mekanizması geliştirilmeli”    TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, sağlıklı kentler için dirençli yapılara ihtiyaç olduğunu söyledi. Tüm disiplinlerde ortak bir hareket kültürünün gelişmesi gerektiğini belirten Şirin Rodoplu Şimşek, “Birçok noktada denetimsizlik var. Her Oda gibi biz de Mimarlar Odası olarak depremlerin etkili olduğu şehirlere uzman ekiplerimizi gönderdik. Yönetmeliğe göre yapılan binalar ayakta kalmış, durum bu kadar net. Güvenli bir şehir için sadece beton ve demirden bahsedemeyiz. Planlamaları, bilimsel gerçeklere uygun zeminde değerlendirmeliyiz. Denetleme mekanizmasını geliştirmeliyiz” dedi.    Bursa büyük risk altında    Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Bursa'da 7.6 ve üzeri deprem üretecek fay hatlarının bulunduğunu, Keles, Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık ilçeleri hariç tüm ilçelerde sıvılaşma riski olduğunu söyledi. Zemin özelliklerinin bozuk olmasının depremin şiddetini artıran en önemli faktör olduğunu kaydeden Er, “7 büyüklüğünde ölçülen bir deprem bozuk bir zeminde 9 şiddetinde hissedilebilir” diye konuştu.    “Şapkamızı önümüze koyup düşünelim”    Beton Laboratuvarı Sahibi Yaşar Poyraz, “Yapı üretim sürecinde attığımız imzanın sorumluluğunu bir kez daha düşünelim. Şapkamızı önümüzde koyalım tekrar düşünelim. Hatay'da yıkılan binalardan alınan beton örneklerini inceledik. Su ile karıştığında çamur olan beton örneği var. Denetim süreçlerinin her bölümü yeniden sorgulanmalı.” diye konuştu.    Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca, “Projeye sadık kalındığı sürece depreme dirençli binalar yapılabilir. Mevcut yapı stoğunun denetimi ve gerekli çalışmaların yapılması hepimiz için hayati önem taşımaktadır" dedi.

Bursa Ticaret Borsası üyeleri, UR-GE ile dünyaya açılıyor Haber

Bursa Ticaret Borsası üyeleri, UR-GE ile dünyaya açılıyor

Bursa Ticaret Borsası tarafından Ticaret Bakanlığı desteğiyle hayata geçirilen Gıda UR-GE Projesi bilgilendirme toplantısında konuşan Bursa TB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Özhan, proje ile firmaların ihracat kapasitelerini artırarak, Bursa’nın küresel gıda pazarından daha fazla pay almasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.      Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), üyelerinin ticari hayatlarına katkı sağlayacak projeler üretmeyi sürdürüyor. Gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların uluslararası pazarlarda rekabet gücünü ve ihracatını arttırmak amacıyla hayata geçirilen ve Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Projesi bilgilendirme toplantısı, Bursa Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Bursa TB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları İbrahim Özhan ile İsmail Aslım, Meclis Başkan Yardımcısı Hasan Çetin, Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile üye firma temsilcileri katıldı.    Türkiye gıda sektöründe bölgesel üs    Toplantının açılışında konuşan Bursa TB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Özhan, Türkiye’nin gıda ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve ihracatı konusunda bölgesel bir üs konumunda olduğunu söyledi. Gıda ve içecek sektörünün 22,7 milyar dolar ihracat, 18,6 milyar dolar ithalat ile 4,1 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir sektör olduğunu dile getiren İbrahim Özhan, “Artık günümüzde ülkeler iklim, ürün çeşitliliği, genetik zenginlik gibi sahip oldukları avantajlarını, ekonomik ve milli değer haline getirme çabasında. Bu nedenle gıda sanayinin rekabet gücünün artırılması ve yapısal değişimlerinin hızlandırılması çok önemli. Tarım ve gıda sanayinin entegrasyonun yaygınlaştırılması, hammadde üretimini artırıcı ve çeşitlendirici faaliyetlerin geliştirilmesi, KOBİ’lerimizin etkinliklerinin artırılması, gıda sektörünün bütün dallarında teknolojik yenilenme ve kalite sistemlerinin etkin bir şekilde kullanılması son derece elzemdir” diye konuştu.    “Üyelerimizin ihracat kapasitelerini artırmayı hedefliyoruz”    Bursa’nın sanayi ve tarım kenti olduğunun altını çizen İbrahim Özhan, Gıda UR-GE Projesi ile gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaları çok daha güçlü bir konuma getirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Özhan, “Türkiye tarım ihracatından ancak yüzde 4 civarında pay alabilen, fakat bunun çok daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip şehrimizde, üyelerimizin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artırmak amacıyla başlattığımız “Gıda UR-GE” projemizle KOBİ’lerimizi hem kurumsal anlamda hem de yapısal olarak geliştirmeyi ve onların ihracat kapasitelerini artırmayı hedefliyoruz. Odağına büyümeyi, yenilenmeyi, ihracatı, rekabeti koyan bu anlamlı iş birliğinin, çok güzel neticeleri olacağı kanaatindeyim” dedi.    “Hedef firmaları uluslararası pazarlara taşımak”    Açılış konuşmasının ardından Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Projesi’ne ilişkin sunum yapan İnova Akademi Uzmanı Varol Ünel, UR-GE Projesi’nin ana amacının kümelenme içinde yer alan firmaların uluslararası pazarlara açılmasını sağlamak ve bu yöndeki girişimlerini desteklemek olduğunu dile getirdi. Ünel, iş birliği kuruluşun Ticaret Bakanlığı’na proje başvurusu yaptıktan sonra küme firmalarının yol haritasını belirleyerek, eğitim, danışmanlık ve hedef pazarlara yönelik pazarlama faaliyetleri gerçekleştirildiğini kaydetti.    Ticaret Bakanlığı’ndan UR-GE projelerine yüzde 75 destek    UR-GE programlarına yalnızca sermaye şirketlerinin katılabileceğini vurgulayan Varol Ünel, proje çerçevesinde verilen desteklerden bahsetti. Ünel, işbirliği kuruluşlarının önderliğinde, ihtiyaç analizi, eğitim, danışmanlık ve istihdam desteği, yurt dışı pazarlama ve ticaret heyetleri ile alım heyetleri gibi ihracata yönelik eylem ve faaliyetlerin Ticaret Bakanlığı tarafından yüzde 75 oranında desteklendiğini kaydederek, “Ayrıca 36 ay süren ve başarılı bulunması halinde 2 yıl daha uzatılabilen UR-GE programı çerçevesinde düzenlenen yurt dışı pazarlama ve küme tanıtım faaliyetleri ile alım heyeti organizasyonlarının destek miktarlarının program başına 2 milyon 500 bin lirayı bulurken, sanal yurt dışı faaliyetleri ise 800 bin liraya kadar desteklenmektedir. Bunun yanı sıra Ticaret Bakanlığı tarafından azami 10 programa kadar destek sağlanmaktır” diye konuştu.    Bursa Ticaret Borsası tarafından başlatılan Gıda UR-GE Projesi başvuruları 17 Mart 2023 Cuma gününe kadar devam ediyor.

BTSO Geçici Yaşam Merkezi depremzedenin yaralarını saracak Haber

BTSO Geçici Yaşam Merkezi depremzedenin yaralarını saracak

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), 6 Şubat depremlerinde en fazla hasar alan şehirlerden biri olan Hatay’da, acil barınma ihtiyacına çözüm üretmek amacıyla kurulan Geçici Yaşam Merkezi’nde ilk konteynerlerin kurulumları tamamlandı.      Bursa iş dünyası Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı ağır tahribatın izlerini silmek için yoğun çaba sarf ediyor. Yaklaşık 14 milyonluk nüfusun hayatını doğrudan etkileyen afetin yaralarını sarmak için yapılan çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Deprem anından itibaren seferberlik anlayışıyla harekete geçen BTSO, iş dünyasının destekleriyle Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’ni Deprem Yardım Toplama Merkezi’ne dönüştürerek başlattığı yardım kampanyasıyla gıdadan jeneratöre, iş makinesinden uyku tulumuna kadar bölgenin acil ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin yer aldığı 600’ü aşkın TIR’ı afet bölgelerine gönderdi. Deprem bölgesinde ‘Sahra Mutfakları’ ile yemek desteğinde bulunan Bursa iş dünyası, BTSO öncülüğünde erzak ve hijyen paketleri konusunda da yardım kampanyaları başlattı. BTSO, afetten en çok etkilenen şehirlerin başında gelen Hatay’da acil barınma ihtiyacına dönük olarak da ‘Geçici Yaşam Merkezi’ kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.    İlk konteyner kurulumları yapıldı    BTSO’nun AFAD koordinasyonunda hazırlıklarını hızla sürdürdüğü ‘Geçici Yaşam Merkezi’nde ilk konteyner kurulumları gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Alparslan Şenocak ve Şakir Özen ile BTSO Meclis Üyeleri Fatih Dursun ve Selçuk Bedir, bölgede yapılan çalışmaları yakından inceledi. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin de BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerine eşlik etti.    “Hayatın hızla normal akışına dönmesi lazım”    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, “6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 şehrimizde büyük can kayıplarına ve ağır yıkımlara yol açtı. Hayatını kaybeden 48 binin üzerindeki her bir vatandaşımızın, yaralanan 115 bin insanımızın her birinin acısı yüreklerimizdeki tazeliğini koruyor. Öncelikle depremde yaşamını yitirenleri rahmetle anıyor, tüm yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” dedi. “BTSO olarak bizler de 52 bini aşkın üyemizden aldığımız güçle afetten etkilenen vatandaşlarımızın yanındayız.” ifadelerini kullanan Şenocak, şöyle devam etti: “11 şehirde yaşanan yıkımın izlerini silmek, şehirlerimizi yeniden ihya ve inşa etmek için hepimize görev düşüyor. Bu kapsamda BTSO olarak 1.000 konteyner kurmak için hazırladığımız proje kapsamında altyapı çalışmaları tamamlanan ‘Geçici Yaşam Merkezi’mizde ilk konteyner kurulumlarımızı gerçekleştirdik. Montajlarımız sürüyor. Burada hayatın hızla normal akışına dönmesini arzu ediyoruz.”    “Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmalıyız”    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Abidin Şakir Özen de depremin yaşandığı ilk günden bu yana afetzedeler için seferberlik ruhuyla çalıştıklarını söyledi. BTSO’nun iş dünyası destekleriyle ve AFAD koordinasyonuyla hayata geçirdiği Geçici Yaşam Merkezi’ne ilişkin bilgi veren Özen, “Bizim konteynerlerimizde mutfak, tuvalet, banyo, oturma grupları ve ranzalar bulunuyor. Buradaki insanlarımız için geçici bir yaşam alanı oluşuyor. Ayrıca yine iş dünyamızın destekleriyle bölgede kurulan sahra mutfaklarında depremzedelerimizin yemek ihtiyaçlarını karşılamak için destekte bulunduk. Sahra Mutfağı ile sıcak yemek desteğimizi, ‘Geçici Yaşam Merkezimizi’ tamamladıktan sonra da bölgenin ihtiyacına göre sürdüreceğiz. Bölgeyi hep birlikte yeniden ayağa kaldıracağız.” diye konuştu.    Antakya TSO’dan Bursa iş dünyasına teşekkür    Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, “Burada büyük bir yıkım, büyük bir trajedi var. Hatay’ın kendi ayakları üzerinde durabilmesi için süper teşvik paketlerine ihtiyaç var. Hatay maalesef tarihinde ilk kez göç alan değil, göç veren bir il durumunda. İnsanları bir araya getirmek önemli. Altyapı hizmetleri, barınma ihtiyacı, gıda ve hijyen yardımları, Hatay için kritik önem arz ediyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Hatay’a sahip çıkabilmek adına Bursalı iş insanlarımızın ve hayırseverlerimizin desteklerini memnuniyetle karşılıyoruz. Başta Sayın İbrahim Burkay Başkanımız olmak üzere Bursa iş dünyasına teşekkürlerimi arz ediyorum.” dedi.

BTSO hem felaket bölgesinde hem Bursa'da deprem mağdurlarının yanında Haber

BTSO hem felaket bölgesinde hem Bursa'da deprem mağdurlarının yanında

Asrın felaketi olarak değerlendirilen Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizi etkiyen 10 binlerce insamızı kaybettiğimiz depremin yaşandığındığı ilk günden itibaren BTSO yönetim kurulu ve üyelerinin gerçekleştirmiş olduğu destek çalışmalarını aktaran BTSO Meclis Divan Katibi Gülçin Güleç, 'İlk depremin yaşandığı günlerde başkanımız ve ekibi sahaya gittiler ve ihtiyaç tespiti yapıldı. İlk etapta 100 TIR BTSO bünyesinde gönderildi. BTSO üyeleri tarafından su ve hijyen malzemeleri ayrıca gönderildi' dedi. Depremzedelerin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmeleri adına Hatay'da bulunan 3000 konteynır alanlık alana 1000 konteynır BTSO bünyesinde gönderildiğini kaydeden Güleç, '4 kişilik ailenin kendi hayatlarını idam ettirebileceği şekilde konteynırlarımız hazırlanıyor. İçlerinde yatakların mutfağın bulunduğu konteynırlarımızın çalışmaları sürüyor. Aynı zamanda bu konteynır kentte depremzedelerimiz için sosyal yaşam alanları da var olacak' diye konuştu. Sahra mutfaklarında istihdam BTSO bünyesinde deprem bölgelerinde toplam 5 tane sahra mutfağı gönderildiğinin, bu mutfaklarda günlük 10- 15 bin depremzedeye sıcak yemek verildiğini aktaran Gülçin Güleç, 'Sahra mutfaklarımızda çalışan ekip arkadaşlarımızı Bursa'ya geri çekiyorlar. Mutfak ekipmanlarımız orada kalacak ve depremzedelerimiz sahra mutfaklarında istihdam sağlayacaklar” dedi. Depremzedelerin ivedikle hayata katılabilmeleri için istihdam sağlamaları gerektiğinin altını çizen Güleç sözlerini şöyle sürdürdü: 'Oranın insanları o mutfaklarda çalışacaklar. Hem yemek üretimi devam edecek hem de depremzedelerim sahra mutfaklarında istihdamda yer almış olacaklar. Oradaki depremzedelerimiizinde hayata katılabilmeleri için böyle bir sistem başlattık.' Sahra mutfaklarının konteynır kentler ve yaşam alanları oluşturulduktan sonra bölgedeki sanayi sitelerinde ihtiyaç dahilinde hizmet vereceğini kaydeden Güleç, sahra mutfaklarının bölgede istihdama uzun soluklu katkı sağlayağını söyledi. '650 evimizde depremzede ailelerimiz var' Bursa'da yaklaşık 24 bin depremzedenin olduğunu kaydeden Gülçin Güleç 'Evlerde konaklayan depremzedelerimiz için kadın STK'laryla iş birliği içerisinde çeşitli çalışmalar yürüttük. Kiralık evlerin bulunmasından tutun fatura ve temel ihtiyaçlara kadar yardımsever iş insanlarımıza ulaştık. BTSO üyelerimiz dairelerimizin yatak koltuk ihtiyaçlarını karşıladı. Otellerimiz depolarındaki televizyon, yorgan ve battiyeleri aldık. Şuan 650 evimizde depremzede ailelerimiz var” şeklinde konuştu. 'Yardımların sürdürülebilir olması gerekiyor' Yapılan yardımların sürdürülebilir olması gerektiğinin altını çizen Güleç: 'Deprem bölgesinde yaptıklarımızın yanı sıra şehrimize gelen depremzedelere de bir şeyler yapmalıyız. Ne yaparız diye konuştuğumuzda başkanımızın ilk sorusu 'Öncelikle ihtiyaçları nelerdir?' oldu. Depremzedelerimiz kaç kişiler evde çocuk var mı? Çocukların yaşları gibi bilgileri topladık' dedi. 'Kadının şefkatine şimdi ihtiyacımız var' BTSO bünyesinde her hafta depremzede ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için araç çıkarılacağını kaydeden Güleç sözlerini şöyle sürdürdü 'Gönderilen araçlarda yaşamsal ihtiyaçların yanı sıra gönüllü psikologlarımızda olacak. Maddi anlamda bir çok kuvvetli bir sivil toplum kuruluşu olsanız da herkese ve her şeye yetişmeniz mümkün değil, insan gücüne de ihtiyacımız var. Ben dedim ki kadının şefkatine şimdi ihtiyacımız var. Kadın STK'larımızdan gönüllü olarak yardım dağıtımına katılanlar sayesinde de depremzedelerimizin özel ihtiyaçlarını tespit etme ve giderme fırsatı bulacağız.'

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.