Müjdeler olsun Polonya ve Türkiye arasındaki vize uygulaması çok yakında kalkacak ve Polonyalılar uçak biletlerini kaptıkları gibi ülkemize gelebilecekler. Eğer biz de günün birinde Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz geçiş hakkımızı elde edebilirsek, elimizde pasaportumuzla Polonya'ya rahat rahat gidebileceğiz! Peki neden Polonya'ya gidelim ki? İşte size bu kışı Polonya'da geçirmek için 10 geçerli sebep!
1. Manası derin millet
Polonların kim olduğunu anlamak için öncelikle "Polon" kelimesinin anlamına inmek gerekir. İlginç bir şekilde Polon kelimesi ; "açık alanlarda yaşayan insanlar" manasına gelir. Polonların kökleri M.Ö. 2000'lerde Vistül havzası olarak bilinen Baltık denizinin güneyindeki bölgelere yerleşen Slavlara dayandığı bilinir. 10. yüzyıllara kadar Pagan bir millet olarak dağınık bir yerleşim sergileyen öncül Polonlar, Piast Krallığı adında bir hükümdarlık kurmuşlardı. Piast Kralı 1. Mieszko'nun Hristiyanlığı kabul etmesinden sonra Avrupa ile yakınlaşan Polonlar, uzun süre Almanlar, Ruslar ve bölgeye akın eden pek çok farklı krallığa karşı savaşmak zorunda kalmış bir millet olarak Doğu Avrupa'nın savaş arenasında yaşayan bir halka dönüşmüşlerdir. Polonlar kutsal olarak gördükleri beyaz kartalın kanatlarını sembolize eden kanatları takan savaşçılarıyla tanınırlar. Bununla birlikte yazımızda onlara her ne kadar Polon desek de, Türkçe'de genel olarak Polonyalılar için "Leh", Polon dili için de "Lehçe" tabiri kullanılıyor.
2. Gurbetçi memleket
Polonya'ya gitmek için en geçerli sebeplerden biri olmasa bile, 60 milyon civarındaki toplam Polon nüfusunun %35'inin Polonya dışında yaşıyor olması. Polonyalılar başlıca ABD, Kanada ve Almanya'da yoğun nüfuslar halinde yaşıyorlar.
3. Feleğin çemberinden geçmiş insanların ülkesi
Polonya, 1600'den 1945 yılına kadar tam 43 kez istila edilmiş ya da kurtuluş savaşı vermek zorunda kalmış bir devlet. Bu istila hareketlerinden en trajik olanı 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirildi. 2. Dünya Savaşının hemen ardından ise Sovyet rejiminin baskısını hisseden Polonlar ancak soğuk savaşın sona ermesinden sonra rahat bir nefes aldılar.
4. Asansörleri garip memleket
Polonya'da ilginçtir "0" olarak adlandırılan kat, bizim bildiğimiz anlamda 1. kata denk geliyor. Yani gerçekten 1. kata çıkmak isterseniz, Polonya'daki asansörlerde 2. katın düğmesine basmanız gerekiyor. Asansörlere bakıp Polonya'da işlerinizin ters gideceğini düşünmeyin, onlar sadece kot farkını çok yanlış anlamış masum bir millet!
5. Ödülü bol millet
Polonlar Nobel ödülleri konusunda kimseye pabuç bırakmamalarıyla da tanınıyorlar. Tam olarak 17 tane Nobel ödülleri var. Şöyle diyelim Japonya dahil pek çok ülke bu konuda Polonya'nın bir hayli gerisinde!
6. Restoran bizim işimiz
İnanması güç ancak Avrupa'nın en eski restoranı Polonya'nın Wroclaw şehrinde bulunuyor. 1275 yılında kapılarını açan Piwnica Swidnicka yanı "Swidnicka'nın Yeri" (Yer burada mahzen ya da bodrum kat olarak geçiyor) hala hizmet veren bir işletme!
7. Enerji sıkıntısı olmayan topraklar
Polonya dünya ortalamasının iki katı fazla kömür rezervlerine sahip. Öyle ki, bütün dünya enerjisiz kalsa Polonya kendi başına 500 yıl daha ocağı tüten, evlerinde ışığı yanan bir ülke olarak varlığını sürdürebilir. Tahminen 45 milyar tondan fazla kömürün üstüne kurulu Polonya'da kıyamet gününe kadar mangal yakmak mümkün!
8. Papasına ateş edilen millet
İlginçtir Türkiye ve Polonya'nın yolları Vatikan'da kötü bir olayda kesişir. Polonya'nın yetiştirdiği ilk ve tek Papa olan, Papa 2. Jonh Paul 13 Mayıs 1981'de, Mehmet Ali Ağca tarafından sıikaste uğramıştır. Aziz Petrus meydanında gerçekleşen olayda, elinden ve karnından yaralanan Papa, Ağca'yı cezaevinde ziyaret ederek affetmişti.
30 yıla yakın bir süre Papalık yapan, asıl ismiyle Karol Jozef Wojtyla son yüzyılın en güçlü Vatikan lideri olarak tanınıyordu. Ağca'nın tetikçiliğini yaptığı suikastin perde arkası bugün hala gizemini korusa da, Polonların efsanevi Papası ölmeden önce Mehmet Ali Ağca'nın kendisini İsa Mesih ilan ettiğini görecek kadar çok yaşamıştı!
9. Yiğidin harman olduğu yer Polonya
Dünyada her sene düzenlenen güç yarışmalarında "Dünyanın En Güçlü Adamı" unvanını en çok kazanan kişi 5 altın madalyalı Mariusz Pudzianowski'dir. Yani bir anlamda dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü adamı Polonyalıdır. Her ne kadar söz konusu müsabakalarda henüz bir Türk yarışmacı boy göstermemiş olduğundan ötürü bu durum pek içimize sinmemiş olsa da, Pudzianowski'nin hakkını da yemiyor Maşallahını teslim ediyoruz.
10. Kırmızı Beyaz!
Polonlar da milli maçlarında aynı bizim gibi "Kırmızı Beyaz" şeklinde tezahürat yaparlar çünkü onların da bayrakları bizim bayrağımızla aynı renkleri taşır. Polon bayrağında beyazın üstte, kırmızının altta olmasının sebebi, kırmızı topraklar üstünde uçan beyaz bir kartalı sembolize etmesinden ötürüdür.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Polonya'ya Gitmek İçin 10 Sebep!
null
Müjdeler olsun Polonya ve Türkiye arasındaki vize uygulaması çok yakında kalkacak ve Polonyalılar uçak biletlerini kaptıkları gibi ülkemize gelebilecekler. Eğer biz de günün birinde Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz geçiş hakkımızı elde edebilirsek, elimizde pasaportumuzla Polonya'ya rahat rahat gidebileceğiz! Peki neden Polonya'ya gidelim ki? İşte size bu kışı Polonya'da geçirmek için 10 geçerli sebep!
1. Manası derin millet
Polonların kim olduğunu anlamak için öncelikle "Polon" kelimesinin anlamına inmek gerekir. İlginç bir şekilde Polon kelimesi ; "açık alanlarda yaşayan insanlar" manasına gelir. Polonların kökleri M.Ö. 2000'lerde Vistül havzası olarak bilinen Baltık denizinin güneyindeki bölgelere yerleşen Slavlara dayandığı bilinir. 10. yüzyıllara kadar Pagan bir millet olarak dağınık bir yerleşim sergileyen öncül Polonlar, Piast Krallığı adında bir hükümdarlık kurmuşlardı. Piast Kralı 1. Mieszko'nun Hristiyanlığı kabul etmesinden sonra Avrupa ile yakınlaşan Polonlar, uzun süre Almanlar, Ruslar ve bölgeye akın eden pek çok farklı krallığa karşı savaşmak zorunda kalmış bir millet olarak Doğu Avrupa'nın savaş arenasında yaşayan bir halka dönüşmüşlerdir. Polonlar kutsal olarak gördükleri beyaz kartalın kanatlarını sembolize eden kanatları takan savaşçılarıyla tanınırlar. Bununla birlikte yazımızda onlara her ne kadar Polon desek de, Türkçe'de genel olarak Polonyalılar için "Leh", Polon dili için de "Lehçe" tabiri kullanılıyor.
2. Gurbetçi memleket
Polonya'ya gitmek için en geçerli sebeplerden biri olmasa bile, 60 milyon civarındaki toplam Polon nüfusunun %35'inin Polonya dışında yaşıyor olması. Polonyalılar başlıca ABD, Kanada ve Almanya'da yoğun nüfuslar halinde yaşıyorlar.
3. Feleğin çemberinden geçmiş insanların ülkesi
Polonya, 1600'den 1945 yılına kadar tam 43 kez istila edilmiş ya da kurtuluş savaşı vermek zorunda kalmış bir devlet. Bu istila hareketlerinden en trajik olanı 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirildi. 2. Dünya Savaşının hemen ardından ise Sovyet rejiminin baskısını hisseden Polonlar ancak soğuk savaşın sona ermesinden sonra rahat bir nefes aldılar.
4. Asansörleri garip memleket
Polonya'da ilginçtir "0" olarak adlandırılan kat, bizim bildiğimiz anlamda 1. kata denk geliyor. Yani gerçekten 1. kata çıkmak isterseniz, Polonya'daki asansörlerde 2. katın düğmesine basmanız gerekiyor. Asansörlere bakıp Polonya'da işlerinizin ters gideceğini düşünmeyin, onlar sadece kot farkını çok yanlış anlamış masum bir millet!
5. Ödülü bol millet
Polonlar Nobel ödülleri konusunda kimseye pabuç bırakmamalarıyla da tanınıyorlar. Tam olarak 17 tane Nobel ödülleri var. Şöyle diyelim Japonya dahil pek çok ülke bu konuda Polonya'nın bir hayli gerisinde!
6. Restoran bizim işimiz
İnanması güç ancak Avrupa'nın en eski restoranı Polonya'nın Wroclaw şehrinde bulunuyor. 1275 yılında kapılarını açan Piwnica Swidnicka yanı "Swidnicka'nın Yeri" (Yer burada mahzen ya da bodrum kat olarak geçiyor) hala hizmet veren bir işletme!
7. Enerji sıkıntısı olmayan topraklar
Polonya dünya ortalamasının iki katı fazla kömür rezervlerine sahip. Öyle ki, bütün dünya enerjisiz kalsa Polonya kendi başına 500 yıl daha ocağı tüten, evlerinde ışığı yanan bir ülke olarak varlığını sürdürebilir. Tahminen 45 milyar tondan fazla kömürün üstüne kurulu Polonya'da kıyamet gününe kadar mangal yakmak mümkün!
8. Papasına ateş edilen millet
İlginçtir Türkiye ve Polonya'nın yolları Vatikan'da kötü bir olayda kesişir. Polonya'nın yetiştirdiği ilk ve tek Papa olan, Papa 2. Jonh Paul 13 Mayıs 1981'de, Mehmet Ali Ağca tarafından sıikaste uğramıştır. Aziz Petrus meydanında gerçekleşen olayda, elinden ve karnından yaralanan Papa, Ağca'yı cezaevinde ziyaret ederek affetmişti.
30 yıla yakın bir süre Papalık yapan, asıl ismiyle Karol Jozef Wojtyla son yüzyılın en güçlü Vatikan lideri olarak tanınıyordu. Ağca'nın tetikçiliğini yaptığı suikastin perde arkası bugün hala gizemini korusa da, Polonların efsanevi Papası ölmeden önce Mehmet Ali Ağca'nın kendisini İsa Mesih ilan ettiğini görecek kadar çok yaşamıştı!
9. Yiğidin harman olduğu yer Polonya
Dünyada her sene düzenlenen güç yarışmalarında "Dünyanın En Güçlü Adamı" unvanını en çok kazanan kişi 5 altın madalyalı Mariusz Pudzianowski'dir. Yani bir anlamda dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü adamı Polonyalıdır. Her ne kadar söz konusu müsabakalarda henüz bir Türk yarışmacı boy göstermemiş olduğundan ötürü bu durum pek içimize sinmemiş olsa da, Pudzianowski'nin hakkını da yemiyor Maşallahını teslim ediyoruz.
10. Kırmızı Beyaz!
Polonlar da milli maçlarında aynı bizim gibi "Kırmızı Beyaz" şeklinde tezahürat yaparlar çünkü onların da bayrakları bizim bayrağımızla aynı renkleri taşır. Polon bayrağında beyazın üstte, kırmızının altta olmasının sebebi, kırmızı topraklar üstünde uçan beyaz bir kartalı sembolize etmesinden ötürüdür.
En Çok Okunan Haberler