Özlem Yağmur Yazdı: " Ne kadar vefasızsınız!"

Ne kadar vefasızsınız!

Bir kısım (işini bilen) CHP'lide akıllara zarar bir vefasızlık ve "önümüzdeki maçlara bakıcaz" ayıplı vaziyeti var.

Netekim, Kemal Kılıçdaroğlu'na da aynı şey yapıldı.

Yok Piro...

Yok Dede...

Yok Gözüm...

Derken...

Önce en yakınlarından "hançeri", sonra da onu en çok sevenlerden dirseği gördü Kemal Kılıçdaroğlu. (Bu arada, elbette Kılıçdaroğlu CHP'nin genel başkanlığından gitmeliydi. Asla kalmamalıydı. Ama böyle değil. Demokratik usullerle!)

Başta, yine bir kısım Aleviler olmak üzere...

Onlar ki, Kemal Bey'in FETİŞİYDİ!

Bir de baktık ki, bu minvaldekilerin hepsiciği hem de tez vakitte, Kılıçdaroğlu ile taban tabana zıt bir karakter olan Ekrem İmamoğlu fetişi oldu.

Şöyle diyim:

Bahse konu grup, bir hafta 10 gün içinde fıııırrrr diye döndü.

Piro'dan İmamoğlu'na şakkadanak transfer oldu.

Pes!

Der. Yerele geçerim.

Şimdilerde tutuklu olan Nilüfer Belediyesi eski Başkanı Turgay Erdem'e de benzer bir vefasızlık sergileniyor.

Erdem tutuklandıktan sonra, CHP'li milletvekilleri, belediye başkanları falan ne demiş? Nasıl demiş? Diye şöyle bir baktım.

Bana göre hepsi, ayıp olmasın diye mecburiyetten (yalandan) bir iki satır çizittirmiş!

"Ay hep CHP'li belediyeleri alıyorsunuz-tutukluyorsunuz. E aşk olsun size!"

"Olmuyor ama böyle! Vallahi sonunda gönül koyuvericez!"

"Hem sonra, kaçmazdı ki zaten. Çağırsaydınız gelirdi vıdı vıdı..." (Tabii ya, daha bir kaç gün önce pasaportlar kadük oldu diye ben döndüm çünkü sınırdan!)

Yok efendim, "hukukun üstünlüğü..." (Oysa nicedir sırtınızı yasladığınız üstünlerin hukuku pek ballı ve konforlu, pek bi dokunulmaz!)

Yok efendim, "kamu vicdanı..."

Bik bik bik...

Hele ki, CHP'nin (SOSYALİST geçinip) yalnızca ve yalnızca kendi ve ailevi menfaatleri için resfleks sergileyen vekilleri var ki...

Sahi...

Onlar niye seçildi?

Madem, yaralı hiçbir parmakla temasınız olmayacaktı!

Madem, en sosyalist halinizle halktan, insandan bu denli kopuk olacaktınız?

Siz niye aday oldunuz? Niye seçildiniz?

"Ben, eşim, kızım, konser, bizimkiler... Sonra yine ben, yine biz. Hep biz... Sonra yine hep biz... Soran olursa sosyalistiz!"

İnsanda biraz mahcubiyet olur!

Hasılı...

CHP, eski Belediye Başkanı Turgay Erdem'i fevkalade yalnız bırakmıştır.

Ne kadar ayıp!

Oysa aynı adam, bugün tutuklanmasına sebep olan baştan aşağı aynı hikayesiyle belediye başkanıyken gözünüzün nuruydu?

Pamuklara sarıp seviyordunuz?

Toz kondurmuyordunuz?

Kıymetli CHP'liler...

Turgay Erdem, Bozbey'in ayağını kaydırması sonucunda sivil hayata geçtiği dönemli ilgili iddialar hasebiyle tutuklanmadı!

Yok, "rant"

Yok, "imar"

Yok, "tek imza"

Bu adam, bir sabah uyanıp, kendi kendine niyeti bozduğu için bu iddiaların muhatabı olmadı!

O yolları, bugün tutuklu yargılanmasına neden olan hikayesiyle yalnız yürümedi!

İddialardan bahisle yazıyorum.

Her ne yaptıysa, asla yalnız yapmadı.

Yaptıklarının sonuçlarından asla yalnız nemalanmadı!

Turgay Erdem'in KAÇAK ŞOTOSU'nun yıkılmasına vesile olan bir gazeteci olarak o günlerde başıma gelenleri...

Kurulan baskıları...

Yaşadığım faşizmi falan bilerek yazıyorum.

Outsiders kontenjanından yazıyorum.

Herkes her şeyi biliyordu ve gayet memnundu!

Turgay Erdem, bırakın kriminal olmayı, hatalı dahi değildi.

Koosssskoca Belediye Başkanı'nın (Kaçak) ŞATOSU olmasın mıydı?

Ve şayet Turgay Erdem yeniden Nilüfer Belediye Başkanlığı için aday gösterilse ve haliyle seçilseydi...

Şimdi hepiniz meydanlarla ve isyanlardaydınız!

Finalde kıymetli CHP'liler...

Kimi niye sevdiğinizi...

Kimi ne uğruna kıra döke desteklediğinizi...

Kimden ne zaman vazgeçeceğinizi anlamak artık çok zor.

Daha da nete getireyim.

Bir kısım CHP'liler...

Kriterleriniz çok farklı, çok değişken, çok geçişken.

Piro'dan Ekrem İmamoğlu'na günler içinde geçiyor...

Geçmekle kalmayıp, eski genel başkanınızın karşısında hakiki bir nefretle yer alabiliyor...

Makam sahibiyken her şeye rağmen bayıldığınız bir ismi koltuğu kaptırdıktan sonra pekala gözden çıkarabiliyorsunuz.

Kemal Kılıçdaroğlu'na mevcut-aynı hikayeyle taptınız

Aynı adamı, aynı hikayeyle yerle yeksan ettiniz!

Turgay Erdem'i, mevcut-aynı hikayeyle nasıl seveceğinizi şaşırdınız.

Aynı adamı, aynı hikayeyle bariz terk ettiniz!

Şimdi kuracağım cümlede, "MENFAAT" ifadesine kullansam, sabaha kadar küfür kıyamet gidersiniz.

Ve fakat...

Bu minvaldekileri menfaatçi buluyorum!

Yazarın notu 1:

Ortam gergin, herkes gergin Furkan Bozbey...

Neyin ne olacağı belli değil.

Fazla zıplama kuzum bu aralar.

Hakkında çok şikayet var.

Yazarın notu 2:

Bi şeyli bi şey sebebiyle tutuksuz yargılanacak olan (Yıkılan Kaçak ŞATO'nun üzerine tapulu olduğu Turgay Erdem'in kayınçosu) Mümin Terzioğlu...

Demek sen orada tarım yapacaktın?

Hep çok istemiştin...

Eniştene talih kuşu konunca...

"Hah" dedin. Burası...

Su havzasında, SİT alanında, eşek yüküyle para harcanan o kallavi şatoda maydanoz, taze soğan ya da şeker pancarı falan yetiştirecektin?

Hakim adına elbette bir şey diyemem.

Ancak, sen en başından beri eniştene güvenip niye herkesi salak zannettin?

Sen belediyede, o da torpille hangi kadrodaydın? (Şoför)

Neyle aldın o kallavi şatoyu?

Demek hep tarımla ilgilenmek istiyordun?

Roka, marul felan...

Patates, soğan...

Kabzımallara satardın hani.

Oradan üç beş...

Bu muydu?

Enişten de TURGAY ERDEM olunca...

Ablan "çen çen çen" hangi eski gazeteciyle konuşurken Almanya falan açık verdi?

(KöksalEvleri... Fazla merak... Çalçene olmak... Fena tabi.)

Şu ana kadar CHP'ye kızdım yanınızda olmadı diye!

E ama sizde, "hep bana hep bana!"

Neyle?

Nasıl?

Kimin parasıyla?

Hukukun kararını bilmem.

Ama vicdanımda yatacakyer sorununuz var!