Hava Durumu

Kıymetli Büyükşehir Belediyesi... Bu Görüntü Mudanya'ya Reva Mı?

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2015 14:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2015 14:19

Benim nazarımda, bu şehri yaşanılabilir kılan bir kaç nimetten biridir Mudanya... (İlki, tüm zamanlardan tek geçeceğim Lodos'udur ki, onu da buraya böyle yazmazsam hatrım kalır.)

Ve tabi ki Tirilye...

Yaşlanmayı hayal ettiğim yer. (Bu arada, yazarın kendisini hala genç zannedip, yaşlanmayı uzak ufuk gibi görmesi de, nazarımda dalga geçilmeyi hak eden hakikatli bir pozisyondur.)

Deniz ve zeytin ağacı kadar birbirine yakışan ne kadar az şey var şu hayatta.

Denizin mavisine, zeytinin de yeşiline meftun biri olarak...

Ve her ikisinin de talan ediliyor olmasını içime sindiremediğimden, hepten kıyamaz oldum Mudanya'ya...

Zeytinlikleri yok edip, yerlerine o rezil betonları dikenlere de garezim sonsuz!

Denizleri yok edenlere de...

Hasılı böyle işte...

İşkembesi dolmaz, gözü bir türlü doymazlardan geriye kalabilen Mudanya benim için kıymetli.

Lakin, tam da geç kalmış bahara hasretken, o sahilinin hali ne?

Tam bahar gelmişken, yaz mevsimine şunun şurasında ne kalmışken?

Sahil şeridini olduğu gibi yerinden sökmek...

Hallaç pamuğu gibi attırmak...

Ve üstüne üstlük bunu da epey bi ağırdan alarak, yavaştan yavaştan yapmak da ne?

Mevzu şu:

Büyükşehir Belediyesi, (Kendi görev alanında olduğu üzere) Mudanya Sahil Projesi'ni start vermiş.

Önemli bir proje...

Kıymetli bir hizmet...

Üstelik elzem.

Diye, başta Mudanya Belediyesi olmak üzere projeye kimsenin itirazı yok.

Ve fakat, projeye start vermek için seçilen mevsim kahır konusu!

Bir başka kahır sebebi ise böyle bir mevsimde başlatılan projenin son derece yavaştan yapılması!

Gıdım gıdım, gram gram...

İlçe, bu kentin, hatta ülkenin en önemli turizm merkezlerinden biri olmaya namzet!

Yine aynı ilçe, bu kentin nefes alınabilecek az sayıdaki nimetinden biri...

Yani Mudanya, bilhassa ve en çok bahar ve yaz aylarının kıymetlisi...

Gel gelelim, sahil baştan aşağı yalan olmuş!

(Benim gözlemlediğim noktayı anlatıyorum. Tüm sahili gezmedim elbet.) Teeee sahilin bir ucunda bir iş makinası... Gır gır gır çalışıyor. Onun başında bir kaç görevli... Geriye kalan, öylece bekleyen hallaç pamuğu betonlar!

***

Şimdi ben burada, bunu böyle yazarken elbette bir kasıt aramıyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin, (Faraza) yüklenici firmaya hitaben: "Arkadaşlar... Alabildiğine ağırdan alın.

Hatta ipe un serin ki, uzasın!

Uzasın ki, millet kahrolsun!"

Dediğine, bunun böyle olmasını istediğine asla inanmam.

Böyle bir niyet taşıyabileceğini de kat-a düşünmem.

Lakin, ortada da mevsimsel bir eziyet mevzu bahis!

Sahil Projesi öyle bir döneme denk gelmiş ki, akıllara zarar!

Hatta orada yaşayan insanlar açısından düşünecek olursak, ömre zarar!

Bu kentin, yakın çevrenin, hatta bölgenin caaaanım sahil beldesi.

Ancak sahili yok!

Dolaylı olarak denizi de yok!

Onun yerine, Ay yüzeyinden beter, uzun uzadıya bir eziyet var!

Vesileyle diyeceğim şudur:

Büyükşehir Belediyesi, bu düzenleme işini her kime verdiyse, projenin biran önce tamamlanması yönünde ivedilikle uyarmalıdır: "Kardeşim, burası sahil beldesi.

Biz de, harbiden kötü bir zamanda işi başlattık!

Bari eziyet büyümeden, insanlar heder olmadan bitirelim."

Aksi halde hakikaten büyük eziyet...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.