Hava Durumu

Bu Kentte Mustafa Dündar Nezaketi Diye Bir Şey Var

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2024 18:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2024 18:40

O gün Mustafa Dündar’ı izledim. Kale gibi 3 dönem kuralını yıkıp gelmiş bir Belediye Başkan Adayı olarak havalanmış mıdır? Cakalanmış mıdır? Efelenir mi ona, buna?.. Bunlardan bir tekine dahi şahit olsam oturup şu yazıyı yazmazdım.

Bütün teamülleri yıkarak dördüncü dönem için sahaya çıkan Osmangazi Belediye Başkan Adayı Mustafa Dündar’ın proje tanıtım toplantısına katıldık geçtiğimiz gün.

Türkiye’nin nüfusu en yüksek 5. İlçesi olan Osmangazi’yi bir dönem daha yönetmeye talip Mustafa Dündar. Osmangazi öyle bir ilçe ki, bu nüfus yoğunluğuyla Avrupa’daki birçok ülkeden daha kalabalık bir yapıya sahip.

Hasılı, Osmangazi Türkiye çapında önem taşıyan bir ilçe.

Başkan Adayı Mustafa Dündar ise “biz halkımızın karşısına boş vaatlerle değil, gerçek projelerle çıkıyoruz” diyecek kadar gerçekçi bir isim.

Olmayacak, yapılamayacak işlerden bahsetmiyor.

Epey enteresan. Ancak, böyle davranarak puan ya da oy toplamaya da çalışmıyor. (Oysa, seçim zamanlarında hem atış, hem de uçuş serbesttir. Afaki projeler başta olmak üzere seçmenin gözünü boyamak bir nevi maharettir.)

Son derece gerçekçi bir şekilde, “çok yoğun bir nüfusa hizmet ediyoruz. Merkezden en ücra köşesine kadar yaşam kalitesinin en üst seviyeye çıkarılması için çabalıyoruz" diye özetliyor belediye hizmetlerine olan yaklaşımını.

Yeni dönem hedeflerine gelince…

Öncelik “Dirençli Şehir” kavramı.

Ki en önemli başlık, en önemli proje, en olmazsa olmazımız.

Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında toplam 50 bini aşkın sağlam konut inşa ettiklerini vurguladı Mustafa Dündar.  

Soğanlı hem konut sayısı açısından çok önemli, hem de uygulanan proje tam anlamıyla dirençli kent idealiyle uyumlu.

Yüksek kat yok, arşa değen berbat beton yığınları yok. Çok yapalım, çok satalım, çok kazanalım kafasındaki müteahhit dostu belediye kafasından eser yok.

Harbiden de, “müteahhitler parayı bulsun, bulsun da bizi görsün” diye değil de, vatandaşın yaşanabilir, dirençli konutları olsun mantığı ile yol alınmış.

Bu noktada, Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi gerçek bir örnektir benim gözümde. Keşke, Nilüfer’in tüccar ruhlu, müteahhit başkanları da örnek alabilse…

Yeni dönemde de, kentsel dönüşüm için 11 ayrı lokasyon belirlemişler. Yine bu mantıkla kentsel dönüşüm projelerini sürdürecekler.

Tabii kentler ne yazık ki sadece sağlam yapı stoğunun arttırılmasıyla dirençli hale gelmiyor. Olası afetlerin sonrasıyla ilgili koordinasyon da çok önemli. Bu amaçla yeni bir Afet Koordinasyon Merkezi açılacak ve afet sonrası güvenli bir şekilde toplanılacak yeni alanların sayısı 500’e çıkarılacak.

***

Dündar sunumunda, “Bursa bir tarih şehridir. Bu şehri korumak için gayretle çalışacağız” ifadesini kullandı. 567 restorasyonla bu alanda gerçek bir markayız.”

İfadesini kullandı.

Ki, çok doğru. Bu anlamda Osmangazi gerçek bir tarih merkezi. Tarihin hem gün yüzüne çıkarılması, hem de günümüzle buluşabilen tarihi eserlerin korunabilmesi önemli. Bu açıdan bakıldığında, Osmangazi Belediyesi rüştünü her seferinde kanıtlamış bir yapı! Yeni dönemde de, Hisar Bölgesi için çok anlamlı bir süreç geliyor.

***

Gelelim, o toplantının bana göre en önemli detayına…

Sonuçta, belediye başkanı değin elbette hizmet üretecek.

Amacı, varlık sebebi, işin ana teması bu.

Gel gelelim, 30 yıla yakın bir süredir siyaseti takip edip, yazan, yorumlayan bir gazeteci olarak, benim için (epeydir) çok daha farklı kriterler önem taşıyor.

Vicdan gibi, dürüstlük gibi, nezaket gibi, tevazu gibi, kibirsizlik gibi, şımarmamak gibi, tevazu gibi…

O gün Mustafa Dündar’ı bu kriterlerle izledim.

Kale gibi 3 dönem kuralını yıkıp gelmiş bir Belediye Başkan Adayı olarak, havalanmış mıdır?

Cakalanmış mıdır? Efelenir mi ona, buna?

Tepeden bakar mı insana?

Samimiyetle söylüyorum, bunlardan bir tekine dahi şahit olsam oturup şu yazıyı yazmam, yazamam.

O gün, toplantının olduğu otelin salonundan zırt pırt sigara içmek için dışarı çıkan amansız tiryakilerden biri olarak, ne zaman çıksam, Mustafa Dündar kapının ağzında konuklarını karşılıyor.

Ne zaman geri dönsem, Mustafa Dündar yine kapının başında konuklarını karşılıyor. (Her seferinde, tekrar tekrar aynı nezaketle bizi de karşılıyor.)

Bu durum yalnızca devlet terbiyesi ile izah edilemez.

Devlet terbiyesi, işin protokol adabı bölümü. Yol yordam bilme faslı.

Bahsettiğim böyle bir durum değil. Devlet adabı gereği yerine getirilen bir mecburiyetten bahsetmiyorum.

Sahici ve samimi bir nezaket…

Hakikaten hoş gelinsin istendiği için yapılmış bir davranış.

Hava caka yok, kibir yok. Tepeden  bakma yok.

Çok sevdim bu tarzı, insandan ve toplumdan yana çok umutlandım.

Yolu daima açık olsun böyle insanların, böyle ekiplerin…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.