Savunma Sanayi Haberleri - Son Dakika Savunma Sanayi Haber Güncel Gelişmeler

Güvenlik modeli değişti, terörle mücadeleye devam!

15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'nin güvenlik siyaseti açısından dönüm noktası oldu. Güvenlik modelinin değişmesiyle, devletin tüm kurumlarında arınma süreci başladı. SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, temizlikten sonra karar alma mekanizmalarının Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin organizasyonel yapısı ve etkinliğini tamamen buna göre kurgulandığını ve buna göre etkinleştirildiğini söyledi. Böylece daha etkin güvenlik kurumlarının ortaya çıktığının altını çizen Miş, TSK'nın, Irak'tan Suriye'ye ve çevredeki pek çok yere kadar etkili mücadeleler yaparak sonuç aldığını ifade etti. TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELEDE ELİ GÜÇLENDİ 15 Temmuz sonrası gerçekleşen güvenlik modeli değişikliği, Türkiye'nin terörle mücadelede de elini güçlendirdi. FETÖ'cülerden arındırılan devlet, ordu ve emniyetin, kendi devletinin, milletinin hizmetinde ve ülke çıkarları için yoluna devam ettiğini söyleyen Miş, 15 Temmuz'un Türkiye'nin kırılganlıklarının giderildiği bir süreci ortaya çıkardığını kaydetti. SAVUNMA SANAYİİ DE OLUMLU YÖNDE ETKİLENDİ FETÖ'ye yönelik temizlik, savunma sanayiini de olumlu yönde etkiledi. Türkiye, ürettiği yerli ve milli ürünlerle dünyada bu alanda söz sahibi ülkelerden biri oldu. FETÖ'cülerin sahiplerinin, Türkiye'nin savunma alanında gelişmesini kesinlikle istemediğini aktaran Miş, "Siz, milli savunma sanayiinde güçlü olursanız, kendiniz üretirseniz dışa bağımlılığınız da azalır. FETÖ'cülerin bütün alanlardan temizlenmesi, savunma sanayiindeki atılımların kapasitesinin de hızlı bir şekilde etkinleştiğini görüyoruz." dedi.

Demir: 5. nesil savaş uçaklarını konuştuğumuzda...

Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Elazığ’a geldi. İlk olarak beraberinde Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ile birlikte Elazığ Valiliğine geçen Savunma Sanayi Başkanı Demir, ardından Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti. Demir, ‘Savunma Sanayii Elazığ İl Buluşması' çerçevesinde sanayici ve akademisyenlerle bir araya gelerek toplantı gerçekleştirdi. Başkan Demir daha sonra, Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’ne gelerek gençlerle buluştu. Burada savunma sanayi ve havacılıkta gelinen nokta ve bundan sonraki süreç ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Demir, "Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisi ve işaretidir. Biz 5’inci nesil savaş uçaklarını konuştuğumuzda biraz buruk bir şekilde bakılıyordu. Herhalde onlar da hayret ediyorlardır bu aşamaya nasıl geldiler diye. T ürkiye’nin açıkladığı Savunma Sanayi ile ilgili projeler, bir ülkede her biri bir yıl konuşulacak, ses getirecek iddialı projeler. Anadolu gemisini sadece bir gemi yapmaktan çıkarttık üzerine SİHA’ların konulacağı bir gemi yaptık. İnşallah HÜRJET’i de onun üstünden kaldıracağız. Bu yolculuk durmadan devam edecek. Anadolu Gemisinden sonra, ZAHA’mızı Zırhlı Amfibi Hücum Aracımızı çıkarttık. İnsansız Deniz Araçlarımızı çeşitlendirdik. İlk defa torpido atışını yaptık. IMC Uydumuzu uzaya gönderdik. IMC’nin yanında KILIÇSAT’ı uzaya gönderdik. KIZIL ELMA’nın çeşitli uçuşlarına devam ettik. TUSAŞ’ımızın hedef uçağı seyir müzesi haline geldi ve arkasından ANKA-3 HÜRJET’imizi uçurduk bunların hepsini bir aya sığdırdık. Bu hızla devam edersek bazıları bu bir seçim yatırımı diyor hayır, bizim yürüyüşümüzün normal bir hızıdır. Göreceksiniz bu yıl içerisinde daha nice müjdeleri, hayata geçireceğiz. Bunların daha ilerisini yapacaksınız derken, yaptıklarımızı yapacaklarımızın garantisi olarak görüyoruz ve sizlerin bunların çok daha iyisini yapacağınızı söylüyoruz” ifadelerini kullandı. Program, katılımcıların soru cevap kısmının ardından son buldu.

Türk Savunma Sanayii’nin çelik kanatları göğüs kabarttı

TCG Anadolu ve yenilenen Altay tankının ardından Türk Savunma Sanayii’nin yeni üyeleri görücüye çıktı. TUSAŞ tarafından üretilen Milli Muharip Uçak (MMU), Hürjet, Atak II Ve Anka III düzenlenen İstikbalin Yüzyılı Lansmanı programı ile tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla TUSAŞ Kahramankazan Tesisleri’nde düzenlenen etkinlikte ayrıca Gökbey, yerli helikopter motoru, Hürjet, Hürkuş ve Aksungur İHA’da yerini aldı. MMU yeni ismi KAAN Tören öncesinde Milli Muharip Uçak ile ilgili bir sürprizin yapılacağı da gündemdeydi. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan MMU’nun ismini KAAN olacağını açıkladı. Erdoğan ayrıca KAAN isminin fikir babasının Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ait olduğunu da bildirdi. Törene katılan birçok insan törenin bitmesiyle beraber yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ürünleri yakından inceledi. Üretilen ürünlerin başmühendisleri de ürünlerin yanında bulunarak katılımcılara bilgi verdi. Milli Muharip Uçak olarak bilinen KAAN ile ilgili bilgi veren projenin Başmühendisi Emre Yaman, KAAN’ın hikayesinin 2006 yılında başladığını belirterek, “2006 yılında elde ettiğimiz tasarım ofseti ile beraber başladığımız bir serüvenimiz var. Sonrasında Hürkuş’la EASA sertifikası almış bir tasarım organizasyonumuz oldu. Sonra Hürjet ve Gökbey projelerine başladık ve sonra ATAK ve diğer uçaklarla birlikte çalışmalarımız devam etti. MMU’da bu ekibin son ürünü” diye konuştu. “Bu uçaklar aslında dünyada para ile satın alamayacağınız uçaklar” KAAN’ın önemine değinen Yaman, “Bu uçaklar aslında dünyada para ile satın alamayacağınız uçaklar. Bu uçakları para verseniz dahi vermiyorlar. Biz bu uçakları milletimize ve vatanımıza kazandırmak için çalışmalar yapıyoruz. En büyük özelliği aslında 5. Nesil dediğimiz görünmezlik özelliklerinin olması ve iç silah yuvalarına sahip olması. Bunun yanında süper cruise gibi değişik özelliklerinin olması bizim uçağımız en önemli yetenekleri diyebiliriz. MMU aslında burada gördüğünüz 4-5 platformun kontrolünü sağlayacak ana kontrol ünitesi diyebiliriz. Bu işin merkezinde olan uçağımız anlamına geliyor aslında. Dolayısı ile stratejik olarak para ile satın alamayacağınız bir güç çarpanı hava kuvvetlerimizi için” diye konuştu. “MMU’yu yılsonunda gökyüzünde görmeyi bekliyoruz” KAAN’ın uçuş tarihi ile ilgili bilgi veren Yaman, “MMU’yu yılsonunda gökyüzünde görmeyi bekliyoruz. Tabi güvenlik en önemli şart bizim için. Güvenliği ne zaman sağlarsak o zaman uçacaktır ancak hedefimiz yılsonu” ifadelerini kullandı. ATAK II projesiyle ilgili bilgi veren projenin Başmühendisi Mehmet Yılmaz ise projenin 2019 yılında imzalandığını belirterek, “Son 4 aydır helikopterimizin gövdesini toparladık, alt sistemlerin üretimini tamamladık ve helikopteri bir araya getirmeye başladık. 17 Nisan itibari ile hangardan çıkışımızı gerçekleştirdik. 23 Nisan itibari ile ilk motor çalıştırmamızı gerçekleştirdik. 28 Nisan itibari ile de ilk uçuşumuzu gerçekleştirdik. Yani hangardan çıkışımızdan 11 gün sonra ilk uçuşumuzu gerçekleştirmiş olduk. Helikopterimizi yere bağlıyoruz ve çok zorlu testlere tabii tutuyoruz. Hatta havada göremeyeceği kadar zor testlerden geçiyor” diye konuştu. “Projemizi 2 yıl içerisinde teslim etme hedefimiz var” ATAK-I’in ATAK-II’den farkını anlatan Yılmaz, “Ağır sınıf taarruz helikopteri, zırhlı bir helikopter. Kokpiti, camları, yanları ve koltukları zırhlı olacak. Bin 500 kilo silah yükü taşıyabilir bir helikopter olacak. Özellikle uzun menzilli füzelerle donatacağız. ROKET-SAN’ın bu konuda ki çalışmalarını biliyoruz. Hatta mevcut ürünleri var ve bunları direk helikopterimizin üzerinde kullanacağız. Bir milimetrik dalga radarımız olacak ve bununla çok uzun mesafelerden tespit yapabilir olacağız. Aslında temel fark uzun mesafeden tespit, teşhis ve imha kabiliyeti olacak. Projemizi 2 yıl içerisinde teslim etme hedefimiz var. Projeyi ATAK-I’de olduğu gibi kademeli olarak ilerletmek istemekteyiz. ATAK’ta ilk olarak temel özellikleri ve silahları koyup sonrasında ise üzerine koya koya ilerleme sağlamıştık. Burada da benzer şekilde ilerlemeyi istiyoruz. Temel helikopteriler fonksiyonlarını ve temel silahlarımızı koyup sonrasında ise ilave özelliklerimizi üzerine ekleye ekleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Bakan Akar’dan 'yerli ve milli savunma sanayii' vurgusu

AK Parti’den Kayseri milletvekili adayı gösterilen Akar, sırasıyla Kayseri Sanayi Odası, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ile Kayseri Ticaret Borsasını ziyaret etti. Kişilikli ve kimlikli politikalarıyla Türkiye’nin uluslararası ortamda özne haline geldiğini ifade eden Akar, “Türkiye’nin daha da güçlenmesi, büyümesi için önemli adımlar atılmaya devam ediyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, teşviki ve desteği ile yerli ve milli savunma sanayide çok önemli gelişmelerin yaşandığını ifade eden Akar, “Savunma sanayi önemi haiz. Kahraman personelimizin tarihi şan ve şerefle dolu ancak alet işler el övünür. Gerekli teçhizatı vermezsek sonuç ne olacak? Burada yerli ve milli savunma sanayiinin önemi ortaya çıkıyor. Geçmişte parasını verip alamadığımız ürünleri hatırlayın. Geçmişte piyade tüfeklerimizin patenti bile yabancılara aitti. Şimdi kendi üretimimiz tüm hafif silahlarımız, helikopterlerimiz, İHA/SİHA/TİHA’larımız var. Bunları yapıyor ihraç ediyoruz. Gemiyi tasarlıyoruz, inşa ediyor ve ihraç ediyoruz. İnşallah yakın zamanda tankımızı da yapacak Kızılelma’yı da uçuracağız" dedi. Savunma sanayideki ilerlemenin devam edeceğini vurgulayan Akar, “Önümüzdeki hafta içinde inşallah Cumhurbaşkanımız yerli üretim ilk tankımızı da Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslim edecek. Onun çalışması devam ediyor” dedi. TCG Anadolu’nun da Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildiğini hatırlatan Akar, gemiyi Türk mühendisliğinin, işçiliğinin, müteşebbisinin, Türk Deniz Kuvvetlerinin ve Türkiye’nin büyük bir başarısı, iftihar ve gurur tablosu olarak nitelendirdi. TCG Anadolu’nun barış ve kriz dönemlerinde ayrı görevlerinin olacağını, olası insani yardım harekatı ile afet ve acil durum faaliyetlerinde görevlendirileceğini belirten Akar, “Yerli ve milli imkanlarla üretilen TCG Anadolu büyük bir gurur vesilesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu gururu vatandaşlarımızın da görmesine yönelik talimatı üzerine TCG Anadolu’yu 17-23 Nisan tarihlerinde halkımızın ziyaretine açtık. Ziyarete açılmasının ilk gününde dün 8 bin 900 kişi gemiyi ziyaret etti. Büyük bir ilgi, teveccüh oldu" şeklinde konuştu. Ziyaretler sırasında Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın ve Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Recep Bağlamış da Akar’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, Mehmetçiğin teröristlere karşı kararlı mücadelesine verdikleri desteği dile getirdi.

Çavuşoğlu: Türkiye savunma sanayiinde dünyada bir yıldızdır

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin İslam dünyasının sancaktarı olduğunu belirterek “Bugün Türkiye savunma sanayinde dünyada bir yıldızdır. 20 sene önce yüzde 80 dışa bağımlıydık. Şimdi tam tersi oldu. Yüzde 80 millilik oranına ulaştık. Türkiye bugüne kadar ki hamleleriyle dünyada yani enerji haritasında dünyanın merkezine oturdu. Hem de doğalgaz ve petrolü henüz yeterli olmamasına rağmen” dedi. Bakan Çavuşoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Afyonkarahisar’da kent merkezinde Hamidiye Mahallesi'nde verilen iftar programına katıldı. Oruçların açılmasının ardından vatandaşlara seslenen Bakan Çavuşoğlu, İsrail'in Mescid-i Aksaya saldırması sebebiyle bir burukluk yaşandığını hatırlattı. İsrail’i sert bir dille eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Filistin Dışişleri Bakanı'nı arayıp Türk milletinin desteğini ilettik. Aynı zamanda İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'i aradım. Neymiş efendim ‘provokasyon’ varmış. Mescid-i Aksa'da ibadet etmenin neresi provokasyon, dedik. Dolayısıyla Ramazan ayında bu zulme, bu şiddete bir an önce son vermelerini kendilerine de söyledik. Bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi. “Yüzde 80 millilik oranına ulaştık” Bakan Çavuşoğlu, 2023 yılının Türk milleti için gurur yılı olduğunu anımsattı. Bu yüzyılda özellikle savunma sanayiinde yıldız olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi: “İnşallah seçim geçsin depremin yaralarını hep beraber saralım. Cumhuriyetin 100. yılında hep beraber kutlayacağız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde cumhuriyetin ilk asrında cumhuriyete büyük eserler kazandırdık. Bu bize yetmez, cumhuriyetin 2. asrını Türkiye yüzyılı yapmamız lazım. Bugün Türkiye geldiği noktada barış için çaba sarf edebilen en önemli aktördür. Bugün Türkiye dünyada küresel sistemin yetersizliğine Birleşmiş Milletler’in (BM) yetersizliğine vurgu yapan aynı zamanda çözüm önerisi getirebilen ülkedir. Bugün dünyanın neresinde olursa olsun arabuluculuk deyince akla ilk Türkiye gelir. Bugün Türkiye savunma sanayinde dünyada bir yıldızdır. 20 sene önce yüzde 80 dışa bağımlıydık. Şimdi tam tersi oldu. Yüzde 80 millilik oranına ulaştık.” “Türkiye bugüne kadar ki hamleleriyle dünyada yani enerji haritasında dünyanın merkeze oturdu” Türkiye’nin İslam dünyasının da sancaktarı olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, aynı zamanda Türkiye’nin dünyada küresel bir güç olduğunu anımsattı. Bakan Çavuşoğlu, “Maalesef ırkçılık İslam düşmanlığı dünyayı kasıp kavuruyor. Görüyorsunuz kutsal kitabımız Kuran'ı Kerime Türk Büyükelçiliklerinin önünde pervasızca saldırıyorlar. Neden? Türk Büyükelçiliğinin önünde Türk bayrağı ile beraber hedef alıyorlar. Onlar da biliyor ki İslam'ın sancaktarı da Türkiye'dir, Türk milletidir. 2021-2022 yılında Türk dünyasını Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında birleştirdik. Yani ilk asrımızı tamamlarken Türk dünyasını birleştirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatı'na anayasal adıyla gözlemci oldu ve 16 Mart'ta ilk defa zirveye katıldı. Diğer tüm bayraklarla beraber. Bu birilerini rahatsız edebilir. Türkün yürüyüşünü hiç kimse durduramayacak. İşte 21. asır cumhuriyetinde 2. asrı Türkiye yüzyılı olacak. Bu doğrultuda çalışacağız. Terörün teröristlerin her türlüsüyle mücadeleyi devam ettireceğiz. PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKPC her türlü terör örgütü ile mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiye bugüne kadar ki hamleleriyle dünyada yani enerji haritasında dünyanın merkeze oturdu. Hem de doğalgaz, petrolü daha henüz yeterli olmamasına rağmen. Cumhur İttifakı'nın tek gayesi Türk milletini ve Türkiye cumhuriyetini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır. Başkaları ne düşünür, başkaları ne ister, hangi terör örgütleriyle müzakereler yapar onları millet görüyor” diye konuştu.

TUSAŞ’ın hedefi dünyanın ilk 10 havacılık şirketi arasına girmek

TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, TUSAŞ Kahramankazan yerleşkesinde basın mensupları ile bir araya geldi. Şirket politikaları, devam eden projeler ve yürütülen çalışmalara dair basın mensuplarını bilgilendiren Kotil, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Milli Muharip Uçak, Hürjet ve Atak-2 helikopteri ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Kotil, TUSAŞ’ın üretimi olan Atak helikopterlerinden 74 adet teslim edildiğini ve Türkiye’deki ihtiyaçlar için 83 adetlik teslimat hedefinin olduğunu belirtti. 2023 yılında Filipinler'e 2, bir başka ülkeye de 2 helikopter teslimatının planlandığını anlatan Kotil, 5'incisinin Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edileceği T70 genel maksat helikopterlerinden 2023 yılında toplam 12 adetlik teslimat gerçekleştirilmesi düşünüldüğünü kaydederek, “Sikorsky lisansı çerçevesinde üretimi yapılan T70 helikopteri için ilk aşamada 38 adetlik bir üretim gerçekleştirilecek ve ABD Kongresinden alınacak onayın ardından sayının 109’a ulaşmasını hedefliyoruz” dedi. Sikorsky projesinin devamı için girişimlerin sürdüğü bilgisine yer veren Kotil, TUSAŞ’ın çalışmalarını üretimin devam etmesine yönelik ilerlettiğini not düşerek, Atak helikopterinin ihraç edilecek yeni ülkede yerli olarak geliştirilen burun topunun da kullanılmasının amaçlandığını vurguladı. Ayrıca Kotil, Gökbey helikopterinde jandarmaya 3 adetlik teslimatın bu yıl gerçekleştirileceğini, 2 ve 3. helikopterlerin üretim hattındaki çalışmaların devam ettiğini dile getirdi. Hürjet dayanım testleri sonrası ilk uçuşunu yapacak Hürjet projesinde gelinen son durumla ilgili bilgiler veren Kotil, Hürjet’te ilk uçuşunu yapacak olan prototip uçağın iniş takımlarının takıldığını, motorun da bu ay geleceğini kaydederek, Hürjet’in yaklaşık 10 bin parçadan oluşacağını ve dayanıklılık için üretilen prototip üzerinde statik testler gerçekleştirileceğini söyledi. Çeşitli testler için uçuş yapacak uçağın aynısının üretildiğini vurgulayan Kotil, testlerin yapımıyla birlikte uçağın başına havada gelebilecek ihtimallerin yerde uygulanması için çalışma yapılacağını anlattı. Dayanım testlerinin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte Hürjet’in ilk uçuşunu yapmasını beklediklerini kaydeden Kotil, statik testlerin bu ay başlayacağını ve uçağa 30 farklı yükleme yapılarak 3 bin 500 farklı data toplanacağını not düştü. Kotil, Hürjet’te özellikle iniş takımı, kanadın gövdeyle bağlandığı kısım ve motorun bağlantıları gibi kritik noktalara yükleme yapılacağını belirtti. MMU’nun yapısal unsurları tamamlandı Milli Muharip Uçak (MMU) projesine dair detayları paylaşan Kotil, iniş takımları üzerine alınan Milli Muharip Uçağın ilk prototipinin tüm yapısal unsurları tamamlandığını ve uçağın motor entegrasyonu gerçekleştirildiğini söyleyerek, bugün itibarıyla uçağın hidrolik testlerine başlanacağını açıkladı. Öte yandan Kotil, Atak-2 helikopterinde prototip çalışmalarında büyük oranda ilerleme kaydedildiğini söyledi. Kotil, helikopterin orta gövdesinin teslim alındığını, iniş takımlarının şubat ayında üzerine alınmasının beklendiğini belirterek Atak-2 için ihtiyaç duyulan ve Ukrayna’dan temin edilen motorların yakın zamanda TUSAŞ’a ulaşacağını bildirdi. Kotil, TUSAŞ olarak hedeflerinin dünyanın en iyi ilk 10 havacılık şirketi arasına girmek olduğunu açıkladı.

Alman basınından Türkiye övgüsü: Benzerlerinin üzerinde!

Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Die Welt, Türkiye'nin güçlenen savunma sanayii ile ilgili dikkat çeken bir analiz yayınladı. Çin’in önde gelen gazetelerinden People's Daily, Milli Muharip Uçak'a geniş yer verdi. Dünyanın birçok kriz bölgesinde Türkiye'nin güçlenen savunma sanayiinin imzasını taşıyan silahlar yer alıyor. Özellikle SİHA'ların başarıları sonrası pek çok ülke bu silahları satın almak için adeta sıraya girerken Alman basınından dikkat çeken bir analiz geldi. Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Die Welt, Türkiye'nin güçlenen savunma sanayiini mercek altına aldı. 'Türkiye'nin bir silahlanma gücü olarak şaşırtıcı yükselişi' başlıklı haberde Ankara'nın Almanya ile yaşadığı sorun sonrası kendi kendine yeter seviyeye hızla yaklaştığı yorumuna yer verildi. Türkiye'nin 20 yıl önce Alman savunma şirketleri Krauss-Maffei Wegmann (KMW) ve Rheinmetall'den 1000 adet Leopard 2 muharebe tankı sipariş etmek istediğinin ancak anlaşmadan bir sonuç çıkmadığının hatırlatıldığı haberde şu ifadelere yer verildi; KENDİ SAVUMASINI KURUYOR 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kendi kendine silah tedarik eden bir ülke haline gelmesini istiyor. Dışarıdan silah satın almak yerine kendi güçlü savunma sanayiini kuruyor.' Aynı haberde Erdoğan'ın Türkiye'yi kuruluşunun 100'üncü yılında 'silah endüstrisinde en iyi oyuncu' olarak sunmak istediğinin altı çizildi. Die Welt haberinde Türkiye'nin 2021 yılında gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2,1'ini savunmaya ayırdığı bilgisine de yer verdi. Die Welt, 'TF-X' olarak bilinen Milli Muharip Uçak modelinin ilk kez martta dünya kamuoyuna tanıtılması beklendiğini de okurları ile paylaştı. 'Erdoğan, ambargolar sonrası başka kaynaklar bulmak zorunda kaldı' yorumunda bulunan gazete Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişinin Batı savunma ittifakının üyesi olan ülkelerin Türkiye'ye karşı uyguladığı yaptırımlar ve silah ambargolarıyla da yakından bağlantılı olduğuna işaret etti. Bayraktar TB2’lere ayrı parantez açılan haberde 'Türk şirketi, geçtiğimiz günlerde gelecekte bir askeri gemiye insansız iniş yapması bile beklenen yaklaşık 15 metre uzunluğundaki Kızılelma savaş uçağının ilk uçuşunu da gerçekleştirdi' denildi. ÇİN'DEN MİLLİ MUHARİP UÇAĞA ÖVGÜ Ülkenin önde gelen gazetelerinden People's Daily ise Milli Muharip Uçak'a geniş yer ayırdı. Türkiye'nin hızla gelişen hava gücünden övgüyle bahseden gazete, 'Türkiye'nin milli uçağı benzerlerinin çok üstünde' yorumunda bulundu. haberde şu ifadeler yer aldı; 'Türkiye beşinci nesil savaş uçağı ve SİHA kombinasyonuyla hem insanlı hem de insansız bir hava muharebe sistemi oluşturmayı istiyor.'

Savunma sanayi hedef büyüttü: 2023'te ihracat...

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 2022 yılında 4,4 milyar dolar ihracatla rekor kıran savunma sanayii sektörünün 2023 yılında 6 milyar dolara ulaşacağını açıkladı. Gelişen durumlara göre bu rakamın da üzerine çıkılabileceğine dikkat çeken Demir, “2023 yılı ihracatımız için 2022 rakamlarımızı beklediğimiz ölçüde yakaladık. Duruma bağlı olarak 6 milyardoları gözümüze kestirdik, çok daha üstü de olabilir. İlk çeyrekten sonra rakamlar biraz daha netleşecek” dedi. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayiinde hem gündemi değerlendirdi hem de 2023 yılı hedeflerini anlattı. Teknopark İstanbul’da düzenlenen toplantıda ekonomi basınıyla bir araya gelen Demir, 2023 yılında savunma sanayiinde 6 milyar dolarlık ihracatı yakalayacaklarını açıkladı. Demir, ayrıca 2023 yılında milli muharip uçağının hangardan çıkacağını ve jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET’in ilk uçuşunu gerçekleştireceğini söyledi. Demir, bu yılda Bayraktar Kızılelma’nın çeşitli uçuş manevra testleri ve mühimmat entegrasyonlarının gerçekleştirileceği bilgisini verdi. “6 milyar dolar ihracatı gözümüze kestirdik” Savunma sanayiinde 2022 yılında 4,4 milyar dolarlık rekor ihracat rakamı geliştirilecek. 2023 yılı ihracat hedeflerini paylaşan Demir, “2023 yılı ihracatımız için 2022 rakamlarımızı beklediğimiz ölçüde yakaladık. Duruma bağlı olarak 6 milyarı gözümüze kestirdik, çok daha üstü de olabilir. İlk çeyrekten sonra rakamlar biraz daha netleşecek” açıklamasını yaptı. “İnsansız hava araçlarında artık dünyanın en iyi ürünlerini üretiyoruz” İnsansız hava araçlarında artık dünyanın en iyi ürünlerinin Türkiye’de üretildiğine dikkat çeken Demir, “Savunma sanayii sektöründe, 2000’e yakın firmamız var. Ülkemize ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline geldi. Bu kapsamda yürütülen 750’yi aşkın sayıda proje ve diğer ilgili faaliyetlerin sonucunda gelinen noktada yıllık 10 milyar doları aşkın sektör cirosu ve yıllık 4 milyar 400 milyon dolarlık rekor ihracat tutarına ulaşıldı. İnsansız hava araçlarında artık dünyanın en iyi ürünlerini üretir ve kullanır haline geldiğimiz gibi bu ürünlerin kullanım konsepti, harekat alanındaki uygulamaları açısında da Türkiye’nin eriştiği kabiliyet başka hiçbir ülkeyle kıyaslanamayacak seviyeye geldi” şeklinde konuştu. “Dost ve kardeş ülkeler savunma projelerine ortak olarak katılabilir” Savunmada dost ve kardeş ülkelerin savunma projelerine ortak olarak katılabileceğini kaydeden Demir, “Dost ve kardeş ülkelere ortak proje geliştirmede kapımız açık. Bu durum projelerin daha rahat bir finansmanla döndürülmesi açısından faydalı olacaktır. İlgili ülkelerden çeşitli incelemeler ve talep olduğunu görüyoruz” dedi. “Kitlesel çip üretiminde bazı ülkelerle ortak çözümler gündemimizde” Çip üretimiyle ilgili de konuşan Demir, “Krize girmeden önce de bizim gündemimizdeydi. Çip seri üretim, Türkiye’de tasarlama ve üretme konusunda sorun yok. Kitlesel üretimde yatırımları karşılayacak hacim olması gerektiğini düşünüyoruz. Bazı ülkelerle ortak çözümler konuşuluyor. Yatırımın büyüklüğünü ve pazarı düşündüğümüzde birkaç kere daha ele almamız ve çok daha geniş kapsamlı olarak değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

#Savunma Sanayi