Hava Durumu

Kılıçdaroğlu'nun ABD seyahati... Alinur Aktaş'a teşekkür...

Yazının Giriş Tarihi: 18.10.2022 12:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.10.2022 12:08

Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini değerlendirmeden önce Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı tebrik etmek istiyorum.

Zira yıllardır lojman olarak kullanılan Çekirge Caddesi’ndeki Başkanlık konutunu Mevlid-i Şerif yazarı Süleyman Çelebi’nin türbesinin düzenlemeleri kapsamında Bursalılara hediye etti.

Üstelik başka bir lojman da yaptırmayıp, kendine ait mütevazı bir daireye taşınıyor Başkan Aktaş.

İşte bu yüzden tebriği de, alkışı da hak ediyor.

Peki, “Her şey çok güzel olacak” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yaptı?

Ne yapacak, Rumeli Hisarı’nda boğazın en güzel yerini gören tarihi bir yapıyı belediye kasasından 20 milyon lira harcayarak başkanlık lojmanına çevirdi.

İstanbullular için her şeyin çok güzel olmadığı ortada ama görünen o ki, Ekrem İmamoğlu için her şey gerçekten de çok güzel oldu.

***

Geçelim efendim.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olmayı iyice kafasına koyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta ani bir kararla ABD’ye gitti.

“Ani bir kararla” diyorum çünkü biz kendisini Bursa’da Mudanya Mütarekesi’nin 100. Yılı kutlanmalarına bekliyorduk.

Zira Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz 6 Ekim’de Ankara’ya gidip Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmiş, yapacakları etkinliğe davet etmiş ve olumlu cevap almıştı.

Sonrasında gerek Mudanya Belediyesi gerekse CHP Bursa İl Başkanlığı hummalı bir çalışmaya dalmıştı.

O ziyarette, Türkyılmaz’a olumlu cevap verdiğine göre, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti programda yoktu.

Yani bu ziyaret birdenbire planlandı.

Aksi halde o daveti alan Kemal Kılıçdaroğlu, “Çok iyi olurdu, fakat o tarihte ABD ziyaretim olacağı için maalesef katılamıyorum. Üzülme beni falanca temsil etsin. Malum önceden programlandı” derdi.

Böyle denmedi ki, Bursa’da CHP örgütünde Genel Başkan için bir dizi program yapıldı…

Neyse…

Şimdi de, Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti hakkındaki yorumlarıma geçelim.

Öncelikle bu ziyaret göstermiştir ki; Kemal Kılıçdaroğlu eğer aday olmayı başarır ve sonrasında da, ola ki Cumhurbaşkanı seçilirse, önceden vereceği vaatleri tutmayacak.

Nereden mi çıkardım bunu?

Görünen köy kılavuz istemiyor da oradan çıkardım.

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta şeffaflıktan dem vuruyor.

“Ben Cumhurbaşkanı olduğumda her şey şeffaf olacak” diyor.

Haliyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şeffaf olmadığını da iddia etmiş oluyor.

Hah işte bu iddiayı ortaya koyan Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’de ziyareti sırasında tam bir kara kutuydu.

Ziyareti boyunca, güya bilim dünyası ile buluşulacak, üniversite öğrencileri ile hasbihal edilecekti.

Bunların olup olmadığını bilemiyoruz.

Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’nun görüşmeleri tamamen basına kapalı oldu.

Bir defa ABD’de görevli meslektaşlarımız hiçbir programa davet edilmediler, hatta yanına bile yaklaşamadılar, soru da soramadılar kendisine.

Nerede kaldı iddia edilen şeffaflık?

Hatta oraya giden akredite meslektaşlarımız bile bazı programlara sokulmadılar, hatta Kılıçdaroğlu’nun nerede olduğundan bi haber avare avare dolandılar…

Uygulanacak program hiçbir şekilde medyaya verilmedi.

Bunu ben söylesem neyse de, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok seven ve destekleyenler yazdı çizdi.

Oysa Kılıçdaroğlu’nun şeffaf olmadığını iddia ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm yurt dışı gezilerine bir uçak dolusu gazeteci ile gidiyor, o programa katılan gazetecilere de, gidilen ülkede Türk medyası için görev yapan gazetecilere de programın bütün ayrıntıları saat saat gönderiliyor.

Biz buna Bursa’da da şahidiz.

Sayın Erdoğan’ın Bursa programı olduğunda; resmi kısımları için Valilik tarafından, siyasi kısımları için de AK Parti İl Başkanlığı tarafından an be an haberdar ediliyoruz ve değişikliklerde de anında bilgilendiriliyoruz.

Yani gerçekte şeffaf olan birine, “şeffaf değil” diyen Kılıçdaroğlu, ABD’ye gittiğinde kara kutu gibiydi.

Hele 8 saat ortadan kaybolması ise tam bir muamma olarak geçti kayıtlara.

Allah muhafaza, başına bir şey geldiğini bile düşünüp telaşlandık hatta.

Bu arada, ziyaret sırasında bir şey daha anladık.

Meğer Kemal Kılıçdaroğlu, barış yanlısı da değilmiş.

Bunu da nereden mi çıkardım?

Ben çıkarmadım, eski partilisi hatta, “Gel bakalım Muharrem” diye Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği şimdiki Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce söyledi.

İnce, Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini şu cümlelerle eleştirdi:

"Amerika’ya gidip, 'Ukrayna’dan yana olmalıyız’ demek; ‘Biz ABD'den yana olmalıyız’ demek. Bunu çok tehlikeli buluyoruz. Böyle muhalefet olmaz."

Öyle ya, ortada bir savaş var ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu savaş öncesinde de sonrasında da hep arabuluculuk rolü üstlendi.

Nitekim bu rolü Rusya’dan da, Ukrayna’dan da, NATO’dan da, AB’den ABD’den de takdir gördü.

Sayın Erdoğan tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda İsmet İnönü’nün yaptığı gibi denge politikası gözetti ve böyle yapmaya devam ediyor.

Hatta Türkiye’nin bu girişimleri ile tahıl koridoru da açıldı enerji koridordu da.

Özetle, Kemal Kılıçdaroğlu daha aday bile olamadan ABD ziyareti ile seçmenden kırık not aldı.

Öncesinde, ortada başörtüsü sorunu kalmamışken kanun çıkarmaya kalkması da, bunun tuzu biberi zaten…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.