Başkan Aktaş, İYİ Partili Adnan Akın… Kurtla kuzunun hikâyesi…

Bu hikâyeyi bilmeyen yoktur ama ben yine de anlatayım.

Hani şu kuzuyu yemeyi kafasına koyan kurt ve ne yapsa yenilmekten kurtulamayan kuzunun hikâyesi…

Efendim hikâye şöyle:

Dere kenarında birlikte su içerlerken kurt kuzuya dönüp, “Seni yiyeceğim!” demiş

Kuzu sormuş: “Neden, ne yaptım ben sana?” diye… Kurt da, “Suyumu bulandırıyorsun!” cevabı vermiş… Bunun, üzerine kuzu, “Nasıl olur? Sen suyun üst kısmındasın ben ise altında. Asıl sen benim suyumu bulandırıyorsun.” cevabı vermiş… Kurt kuzuyu yemeyi kafayı takmış ya hemen, “Geçen sene kardeşin bulandırmıştı” demiş. Kuzu bu cevap üzerine, “İyi de, benim kardeşim yok ki” demiş. Verecek cevap bulamayan kurt celallenmiş, “Olsun, ben yine de seni yiyeceğim.”…

***

Evet, hikâyemiz aşağı yukarı böyleydi.

Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş bir kere, suyun bulanması da uydurduğu bahane...

Dün akşam Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı vardı.

İYİ Parti Sözcüsü Adnan Akın, toplantının açılışında bir konuşma yaptı… Konuşmasında da, yeni sezonda Bursaspor’a başarılar diledi. Sonra da, “Siyaset takımdan elini çeksin.” Diye öğüt vererek sözlerini tamamladı. Bunun üzerine Başkan Aktaş’ta, “Somut bir çözüm ile gelin en büyük desteği vereceğime söz veriyorum, bu işe çok da meraklı değilim ama takımı da ortada bırakamazdım” cevabı verdi…

Biz bu diyaloğu videosu ile birlikte haberleştirdik.

Ola ki görmeyen vardır diye şuraya haberimizin linkini de yükleyelim. İzleyip gelin efendim buradayım bekliyorum…

https://www.detayhaberler.com/baskan-aktas-tan-bursaspor-dan-siyaset-elini-ceksin-elestirilerine-cevap/155807/

Evet, tekrardan hoş geldiniz…

Medyada eskiden ‘asparagas’ haberler yapılırdı… Asparagas haberin amacı, toplumu önceden belirlenen rotaya oturtmaktı....

Bu diyalogları dinlerken aklıma yukarıda anlattığım hikâye geldi.

Neden mi?

Anlatayım.

Malum, algıların olguların önüne geçtiği bir süreçteyiz.

Siyasetçilerin bir kısmı, gerek geleneksel medyadan gerekse sosyal medyadan algı oluşturma derdindeler.

Medyada eskiden ‘asparagas’ haberler yapılırdı… Asparagas haberin amacı, toplumu önceden belirlenen rotaya oturtmaktı. Tıpkı duran saatin günde 2 kez doğru vakti göstermesi gibi, bu haberlerin içeriğinde de bir iki doğru bilgi olur ama geri kalanı tamamen uydurma veya çarpıtmaydı…

Maalesef günümüzdeki kimi siyasetçiler de, eskinin asparagasçı editörlerini aratmaz oldular… Bir şekilde gündeme gelmek için her yolu deniyorlar.

Mesela Bursalı bir siyasetçi için en kolay gündeme gelme yolu, Bursa spor üzerinden siyaset yapmaktır. Çünkü konu Bursa spor olunca toplumda dikkat çekmek daha kolaydır.

Tribün siyasetçi için candır hâsılı.

İşte İYİ Parti’nin Bursa Büyükşehir Grup sözcüsü Adnan Akın’da dün toplanan mecliste konuşma yaparken, Bursaspor’un cazibesinden yararlanmayı seçmiş.

Akıllıca…

Nitekim konuşmasında, önce Bursa spora başarı falan dilemiş.

Ama ardından da, “Siyaset Bursa sporun üzerinden elini çeksin” demiş.

E, bence de çeksin. Allah var bu talebinizi yürekten destekliyorum ve ayakta alkışlıyorum hatta.

Lakin, koca Bursa spor yetim evlat gibi ortada kala kaldı.

Bunu ne yapacağız Sayın Adnan Akın?

Bursa’da belediye başkanları Bursa spora destek olmazsa, “Vay efendim takımı ortada nasıl bırakırsın” tamtamları çalınır. Ortada kalmasın diye adım atsa, bu kez de, “Siyaset takımdan elini çeksin” korosu sahne alır…

Ama İstanbul’da bu işler başka yürür… Tıpkı olması gerektiği gibidir.

Siz hiç İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentin kulüplerinden birine destek olduğunu duydunuz mu?

Ben duymadım.

Hatta Ekrem İmamoğlu bırakın destek olmayı, Fenerbahçe’nin Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar’a, “Hayırlı olsun” ziyaretine giderken asıl memleketi olan Trabzon’un takımı Trabzonspor’un renkleri olan bordo mavi kravat taktı.

Neyse İstanbul’u bırakalım ki, asıl konuyu dağıtmayalım.

Bence de, siyaset Bursaspor’dan elini de, eteğini de çeksin.

Hatta bugün Selahattin Adıgüzeller’in Sosyal TV’de yayınlanan yazısında söylediği gibi, siyasetçiler Bursa’ya gelen genel başkanların boynuna Bursa spor atkısı falan takmasın artık.

Veya Belediye meclisinde konuşurken, ilgi çekmek için Bursa spor güzellemeleri de yapmasınlar.

Size söylüyorum Sayın Adnan Akın, siz anlayım bilumum siyasetçiler.

Üstelik sezon başlamış, İYİ Parti’nin bu sezonda kulübe tek kuruşu nasip olmamışken Bursa spor güzellemesi ne oluyor ki?

***

Efendim çok uzatmayalım.

Bursa sporu yakından takip edenler bilse de, benim gibi futbol topu görünce karakola bomba ihbarı yapanlar için, bu işi bilenlerden öğrendiğim ve anladığım kadarıyla mevzuyu özetleyeyim.

Kentimizin güzide kulübü, üstelik Süper lig şampiyonluğu da olan Bursa spor 2. Lige düştü, burası aslında eski 3. Lig oluyor.

Bunun nedeni de, her ortamda Bursa spor için hamasi nutuklar atan ama kulübe hiçbir desteği olmayanlardır… Hatta bugüne kadar önüne gelen vurdu ve takım milyarlık borç batağına saplandı…

Haa birde unutmadan geçen yıl seçilen yönetim kongrede takımı Süper Lige döndürmeye söz vermişti… Ama tam tersini yapıp, Bursa sporu düşme potasındayken terk ettiler. Hem de, takıma harcadıkları parayı son kuruşuna kadar tahsil edip gittiler.

Öyle böyle değil yani…

Böylece Süper lig şampiyonu koca Bursa spor orta kala kaldı. Hatta takım ve oyuncular deplasmandaki otelde rehin kaldılar…

O derece yani.

O kongrede, Bursa spor aşığı olduğunu söyleyen, Bursa’nın iş adamlarından tek bir aday dahi çıkmadı… Bursa’nın patronlar kulübü olan BTSO, BUSİAD ve bilumum SİAD’lardan da ses soluk çıkmadı.

Kimseler takıma sahip çıkmayınca da, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “İş başa düştü” deyip bir yönetim oluşturdu.

Maalesef son anda yapılan müdahaleler yetmedi vee süper lig şampiyonu koca Bursa spor 2. Lige, eski 3. Lige düştü…

O kongrede, Bursa spor aşığı olduğunu söyleyen, Bursa’nın iş adamlarından tek bir aday dahi çıkmadı… Bursa’nın patronlar kulübü olan BTSO, BUSİAD ve bilumum SİAD’lardan da ses soluk çıkmadı.

Alinur Aktaş’ta, mecburen bir yönetim oluşturdu ve başına belediyeden bir yönetici koydu.

Ne yapsaydı?

Birileri gibi takımı ortada bırakıp, koca Bursa’yı ele güne rezil mi etseydi?

Bana soran olursa ki kimse sormaz, Alinur Aktaş Bursa spor için mesai harcayacağına tüm enerjisini kentin diğer işlerine vermeli.

Ama ortada da yaralı bir timsah var hanımefendiler, beyefendiler... O timsah, bu kentin ortak değeridir. Elbette timsahın yaralarını hep birlikte tedavi etmemiz gerekiyor.

Yine Selahattin Adıgüzeller’in bugünkü yazısında dediği gibi, sahte timsah gözyaşı dökmekle bu iş olmaz.

Sevgili siyasetçi dostlarım, her ne kadar çoğunuz Alinur Aktaş’a zımnen, “Ey kuzu suyumu bulandırdın, bulandırmasan da fark etmez seni illa yiyeceğim” deseniz de, bu millet olanın bitenin farkında.

Demedi demeyin.

Bu arada anladık ki, Alinur Aktaş da İYİ Parti Sözcüsü Adnan Akın’a karşı sessiz kalmamış.

Tıpkı, İstiklal Marşı Şairi Akif’in, “Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!” dizelerindeki gibi cevabı yapıştırmış.