ASLINDA DÜNYA BİR KADINDIR

6 Şubat, sadece takvimlerde geride kaldı.

Bu geçen sürede sizi de sık düşündüm ancak yazamadım. Herkes gibi çok üzgünüm.

Çok üzgün, çok kırgın, çok kızgınım.

 Depremle yaşasalar da devam etseler de hayatları enkaz altında kalan tüm kadınları kalbime sakladım. 8 Mart için, onlar için gücümü topladım. Zor olduğunu söylemeliyim.

*****************************************************************************

Asurlular dünyanın bir kadından doğduğuna inanırlardı.

En güçlü krallar bile böyle doğabiliyorsa dünya da bir kadından doğabilirdi.

Osmanlı, Rus, Fransız, İngiliz tarihinde sultan kadınların güçleri efsaneleşmiştir.

 Bizi, İngiltere’yi, Polonya’ yı, Norveç’i, Liberya’yı, Myanmar’ı, Şili’yi, Malta’yı yönetmiş, temsil eden kadınlar var.

Mahkemede adalet terazisini tutan, kadındır.

Hastane duvarlarında “sus” işareti yapan da.

 Toprak” Ana”

“ Anayurt” yuvadır.

Kadın “güven” demektir.

Hayatlarında bir gün okula gitmemiş, bir kitap okumamış, bir gazeteye elini sürmemiş kadınlar da bu dünyaya aitler. Çileleri yaşlarından, kederleri boylarından büyük kadınlar… Para karşılığında zorla evlendirilenler, sürekli dayak yiyenler, hor görülenler, sevdikleri güvendikleri adamlar tarafından öldürülenler… Onlar bir gazetenin üçüncü sayfasında ya da bir haber bülteninde isimlerine rastladığımız birileridir. Ailemizdeyse, mahallemizdeyse, iş yerimizdeyse ya da bir tanıdığımızla yakınlıkları varsa daha duyarlı oluveririz. Sessiz sedasız yok edilmişlerse, kayboldukları, kaçtıkları söylenmiştir. Arkalarında kalan yavrularına, acımasızlığın tarifi mümkün olmayacak şekliyle bir başka erkekle kaçtıkları söylenip infazları gerçekleştirilmiştir. Ailede birisi karar vermiştir yok edilmelerine ya da.

 Oysa kadınlar çocuktur, sevgilidir, âlimdir, hayattır…  Bütün çocukların anneleri sağ olsa…

Son 65 günde 67 kadın öldürülmüş ülkemizde. Bir tanesinin adı “bilinmiyor” olarak yer almış listede.

Birleşmiş Milletler bir yılda 87bin kadının öldürüldüğünü açıklamış. Dünya Bankası tahminlerine göre dünyada tam 1 milyar kadın, erkek şiddetine karşı savunmasız, korumasız.

Yaşadıkları maddi manevi haksızlıklardan bahsetmeyeceğim tüm bunların üstüne bir de.

Büyük bir saygıyla, günün hazin hikâyesini anlatmak istiyorum;

 8 Mart 1857’ de başlayan bir kadın direnişinin sonucudur. New York’ da konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan yaklaşık 40.000 işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattıkları grev, polisin müdahalesiyle kanlı bir şekilde sonuçlanır. Polis saldırısı sonucunda çıkan yangında kadınlar çoğunlukta olmak üzere 129 işçi hayatını kaybeder, cenazelerine 100 bini aşkın insan katılır. 1910 yılında Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 işçi anısına 8 Mart gününün “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını önerir. Oy birliğiyle kabul edilen öneri, kadınların yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı gün haline gelir.

          *****************************************************************

Dünya Kadınlar Gününü tüm dünyanın hak etmesini dileyerek, başta annem olmak üzere bütün kadınları kutluyorum. Yaşadığımız felakette bin insan gücünde nice kadın gördük. Onlar büyük kadınlar. Büyük acılarıyla mücadele eden, ederken hayatını kaybeden, canından olan canlarının ardından ayakta kalmaya yine onlar için devam eden kadınlar. Saygımız, hürmetimiz acımız kadar büyük. Dünyanın en büyük felaketlerinden birinin içinde hayatları değişen ama cesaretleri, kavgaları değişmeyen kadınlar onlar.