31 Mart yerel seçimlerinin ardından Türkiye genelinde oluşan siyasi tablo, birçok il ve ilçede yeni ittifak arayışlarını, yön değişimlerini beraberinde getirirken, bu süreçten en çok etkilenen illerden biri de Bursa oldu. Özellikle CHP ve İYİ Parti'den seçilen bazı belediye başkanlarının, AK Parti ile yakın temas hâlinde olduklarına dair kulis bilgileri, Bursa siyasetini yeniden şekillendirmeye başladı. Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren kulislerde ismi geçen Belediye Başkanları.
Haber Giriş Tarihi: 15.04.2025 12:31
Haber Güncellenme Tarihi: 15.04.2025 12:36
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Peki, neden Bursa'daki bazı belediye başkanları AK Parti'ye geçiyor ya da geçmeyi düşünüyor?
Bu sorunun yanıtı sadece parti kimliklerinde değil; yerel yönetim baskıları, ekonomik zorluklar ve bireysel siyasi hesaplaşmalarda saklı.
Birçok belediye başkanı, özellikle kırsal ilçelerde merkezi hükümetten gelen ödeneklerin ve projelerin "siyasi uyum"a bağlı olduğunu belirtiyor.
AK Parti'ye geçişlerin arkasında en çok bu gerekçe dile getiriliyor.
Bursa'nın çevre ilçelerinden bir belediye başkanı, ismini vermek istemeden şu açıklamayı yaptı;
" Ankara'dan kaynak alabilmek için ya doğrudan iktidar partisinden olmanız gerekiyor ya da 'uyumlu' görünmeniz. Yoksa projeleriniz rafta bekliyor."
2. Siyasi yalnızlaşma ve parti içi krizler
CHP ve İYİ Parti'de seçim sonrası yaşanan iç tartışmalar, bazı belediye başkanlarını "yalnız ve desteksiz" bırakmış durumda.
Özellikle İYİ Parti'nin yereldeki dağınık yapısı ve genel merkezin hızlı güç kaybı, başkanların siyasi güvenliğini sarsıyor.
İYİ Parti'den seçilen bir başkanın AK Parti'ye geçmeden önce yaptığı özel görüşmelerde şu ifadeleri kullandığı iddia ediliyor:
"Benim arkamda durmayan bir partiyle, bana destek sözü veren bir parti arasında kalamam. Hizmet getirebilmek için siyasi korumaya ihtiyacım var."
3. Kişisel çıkarlar ve 'siyasi ticaret' ağı
Geçişlerin sadece ideolojik ya da hizmet odaklı değil, zaman zaman kişisel çıkar ilişkileriyle bağlantılı olduğu da kulislerde konuşuluyor.
Bursa'daki bazı siyasi çevreler, bu tür geçişleri "kişisel kazançla parti sadakati arasında yapılan tercihler" olarak yorumluyor.
CHP'li bir meclis üyesi ise daha sert konuşuyor:
"İlk fırsatta AK Parti'ye geçen başkanlar, aslında o koltuğu kimin adına kazandığını unutanlardır. Seçmeni değil, kendi konforunu seçiyorlar."
4. AK Parti'nin stratejisi: "Kaybettiğimiz yerleri içeriden kazanırız"
AK Parti'nin yerel seçimlerde kaybettiği belediyeleri, istifa ve geçişlerle yeniden kontrol altına alma stratejisi, sadece Bursa'da değil; Türkiye'nin birçok bölgesinde uygulamaya konulmuş durumda. Özellikle büyükşehirler dışında kalan orta ölçekli ilçelerde "fiilî geri alma operasyonları" sürüyor.
Bir AK Partili bir yetkilinin ise kulislerde
"Sandıkta kaybetmiş olabiliriz ama bu, o belediyede hiçbir sözümüzün olmayacağı anlamına gelmez." dediği iddia ediliyor.
5. Bursa'ya özgü dinamikler: Hem sanayi hem siyaset merkezi
Bursa'daki siyasi geçişleri diğer şehirlerden ayıran bir başka unsur da ilin ekonomik yapısı.
Sanayi odaklı bir kent olan Bursa'da belediye başkanlarının yatırım ve istihdam konularında merkezi hükümete duyduğu ihtiyaç çok daha büyük.
Bu da siyasi geçişleri "bir tür zorunlu pozisyon değişikliği"ne dönüştürüyor.
Siyasal etik tartışması büyüyor
Bu geçişler sadece yerel siyaset için değil, seçmenin iradesi açısından da tartışmalı bir noktada.
Sandıkta CHP ya da İYİ Parti logosuyla seçilen bir ismin, birkaç ay sonra AK Parti'ye yada başka bir partiye geçmesi, kamuoyunda "siyasi etik" tartışmasını yeniden alevlendiriyor.
Bursa halkı ise şu soruyu soruyor:
"Biz oyumuzu kime verdik, şimdi kim yönetiyor?"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'da yükselen siyasi trafik!
31 Mart yerel seçimlerinin ardından Türkiye genelinde oluşan siyasi tablo, birçok il ve ilçede yeni ittifak arayışlarını, yön değişimlerini beraberinde getirirken, bu süreçten en çok etkilenen illerden biri de Bursa oldu. Özellikle CHP ve İYİ Parti'den seçilen bazı belediye başkanlarının, AK Parti ile yakın temas hâlinde olduklarına dair kulis bilgileri, Bursa siyasetini yeniden şekillendirmeye başladı. Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren kulislerde ismi geçen Belediye Başkanları.
Peki, neden Bursa'daki bazı belediye başkanları AK Parti'ye geçiyor ya da geçmeyi düşünüyor?
Bu sorunun yanıtı sadece parti kimliklerinde değil; yerel yönetim baskıları, ekonomik zorluklar ve bireysel siyasi hesaplaşmalarda saklı.
1. İktidarın olanaklarına erişim baskısı: "Yatırım istiyorsan uyumlu olacaksın"
Birçok belediye başkanı, özellikle kırsal ilçelerde merkezi hükümetten gelen ödeneklerin ve projelerin "siyasi uyum"a bağlı olduğunu belirtiyor.
AK Parti'ye geçişlerin arkasında en çok bu gerekçe dile getiriliyor.
Bursa'nın çevre ilçelerinden bir belediye başkanı, ismini vermek istemeden şu açıklamayı yaptı;
" Ankara'dan kaynak alabilmek için ya doğrudan iktidar partisinden olmanız gerekiyor ya da 'uyumlu' görünmeniz. Yoksa projeleriniz rafta bekliyor."
2. Siyasi yalnızlaşma ve parti içi krizler
CHP ve İYİ Parti'de seçim sonrası yaşanan iç tartışmalar, bazı belediye başkanlarını "yalnız ve desteksiz" bırakmış durumda.
Özellikle İYİ Parti'nin yereldeki dağınık yapısı ve genel merkezin hızlı güç kaybı, başkanların siyasi güvenliğini sarsıyor.
İYİ Parti'den seçilen bir başkanın AK Parti'ye geçmeden önce yaptığı özel görüşmelerde şu ifadeleri kullandığı iddia ediliyor:
"Benim arkamda durmayan bir partiyle, bana destek sözü veren bir parti arasında kalamam. Hizmet getirebilmek için siyasi korumaya ihtiyacım var."
3. Kişisel çıkarlar ve 'siyasi ticaret' ağı
Geçişlerin sadece ideolojik ya da hizmet odaklı değil, zaman zaman kişisel çıkar ilişkileriyle bağlantılı olduğu da kulislerde konuşuluyor.
Bursa'daki bazı siyasi çevreler, bu tür geçişleri "kişisel kazançla parti sadakati arasında yapılan tercihler" olarak yorumluyor.
CHP'li bir meclis üyesi ise daha sert konuşuyor:
"İlk fırsatta AK Parti'ye geçen başkanlar, aslında o koltuğu kimin adına kazandığını unutanlardır. Seçmeni değil, kendi konforunu seçiyorlar."
4. AK Parti'nin stratejisi: "Kaybettiğimiz yerleri içeriden kazanırız"
AK Parti'nin yerel seçimlerde kaybettiği belediyeleri, istifa ve geçişlerle yeniden kontrol altına alma stratejisi, sadece Bursa'da değil; Türkiye'nin birçok bölgesinde uygulamaya konulmuş durumda. Özellikle büyükşehirler dışında kalan orta ölçekli ilçelerde "fiilî geri alma operasyonları" sürüyor.
Bir AK Partili bir yetkilinin ise kulislerde
"Sandıkta kaybetmiş olabiliriz ama bu, o belediyede hiçbir sözümüzün olmayacağı anlamına gelmez." dediği iddia ediliyor.
5. Bursa'ya özgü dinamikler: Hem sanayi hem siyaset merkezi
Bursa'daki siyasi geçişleri diğer şehirlerden ayıran bir başka unsur da ilin ekonomik yapısı.
Sanayi odaklı bir kent olan Bursa'da belediye başkanlarının yatırım ve istihdam konularında merkezi hükümete duyduğu ihtiyaç çok daha büyük.
Bu da siyasi geçişleri "bir tür zorunlu pozisyon değişikliği"ne dönüştürüyor.
Siyasal etik tartışması büyüyor
Bu geçişler sadece yerel siyaset için değil, seçmenin iradesi açısından da tartışmalı bir noktada.
Sandıkta CHP ya da İYİ Parti logosuyla seçilen bir ismin, birkaç ay sonra AK Parti'ye yada başka bir partiye geçmesi, kamuoyunda "siyasi etik" tartışmasını yeniden alevlendiriyor.
Bursa halkı ise şu soruyu soruyor:
"Biz oyumuzu kime verdik, şimdi kim yönetiyor?"
Kaynak:TiviPORT
En Çok Okunan Haberler