Hava Durumu

#Uyarı

Lodoshaber.Com - Uyarı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uyarı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güneş'e maruz kaldıktan sonra bu belirtileri yaşıyorsanız acile koşun Haber

Güneş'e maruz kaldıktan sonra bu belirtileri yaşıyorsanız acile koşun

Uzmanlar, aniden artan sıcaklıkların oluşturabileceği sağlık sorunlarına karşı uyarıda bulundu. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Bayramgürler, güneş çarpmasının; çarpıntı, sık nefes alma, bulantı, kusma, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, kafa karışıklığı, bilinç kaybı ile sonuçlanabileceğini söyledi. "DERİ HÜCRELERİMİZİN DNA'SINI HASARLANDIRIYOR" Prof. Dr. Dilek Bayramgürler, ülke genelinde etkili olacak sıcak havalara karşı vatandaşları uyardı. Güneş yanığı riskinin bazı insanlarda daha fazla olduğunu vurgulayan Bayramgürler, "Hayatımızın önemli bir parçası olan ve biz insanlar için aslında çok önemli görevleri olan güneşin, fazlasının, cilt sağlığı üzerine birçok önemli yan etkisi var. Güneş ışınları, dış dünyayla ilk temas noktamız olan deri hücrelerimiz üzerinde negatif etkiye sahip. Direkt olarak deri hücrelerimizin DNA'sını hasarlandırıyor ve bu hasarın da tabi ki hem uzun hem de kısa dönemde birtakım sonuçları ortaya çıkıyor. Kısa dönemde güneş ile temas sonrasında bildiğiniz üzere güneş yanığı ortaya çıkabiliyor. Güneş yanığı riski özellikle kızıl saçlı, sarı saçlı, renkli gözlü, çillenmeye eğilimli, deri rengi açık olan insanlarda daha risk altında oluyor. Bu insanlar güneş yanığı riski taşıyorlar ama yine de buğday tenli olanlar ya da cildi daha koyu olanlar da eğer güneş altında fazla kalırlarsa güneşe çok yoğun olduğu saatlerde tabi ki güneş yanığına maruz kalabiliyorlar" diye konuştu. "YANIK SONRASI OLUŞAN SU TOPLARINI SAKIN PATLATMAYIN" Güneş yanığına maruz kalındığında yapılması gerekenleri anlatan Prof. Dr. Bayramgürler, "Güneş yanığı olduğu zaman cildimizde yanma, batma hissi ve ağrıyla birlikte bir kızarıklık oluşuyor ve beraberinde dokuda ödem dediğimiz bir şişme meydana geliyor. Böyle bir durumda o bölgenin ıslak pansumanlarla yani soğuk suyla kompres tarzında pansumanlar yapılmasını öneriyoruz. Yine ılık ya da soğuğa yakın suyla duş alınması kişilere iyi gelecektir. Derinin nemlendirici özelliği olan kremlerle nemlendirilmesi, yatıştırılması da yine hastaları, kişileri rahatlatacaktır. Daha ileri düzeylerdeyse hekim kontrolü altında antienflamatuar tedaviler dediğimiz birtakım kremlerin kullanılması uygun olabilir. Tabi güneş yanığı daha şiddetli olursa bu sefer içi su toplamalarıyla sonuçlanan ikinci derece yanıklar da meydana gelebiliyor. Böyle durumlarda aslında hastanın tedavisinin bir hekim tarafından düzenlenmesi çok sağlıklı olacaktır ama şunu söyleyebiliriz eğer su toplamaları oluştuysa bunların kesinlikle patlatılmamasını öneriyoruz. İçi steril bir şekilde kalacak şekilde, steril ortamlarda boşaltılabilir ama patlatılmamasını öneriyoruz. Yine halk arasında çok duyduğumuz güneş yanığı üzerine diş macunu sürme, yoğurt sürme, salça sürme gibi uygulamalar da olabiliyor. Bunları kesinlikle önermiyoruz. Çünkü bu maddelerin içindeki kimyasallar cildimize alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor ya da bazen cilt üzerinde birikerek, kalıntı oluşturarak daha sonra o bölgede çeşitli mikroorganizmaların üremesine yol açabiliyor' ifadelerini kullandı. "GÜNEŞ ÇARPMASI HAYATİ TEHLİKEYE SOKACAK DURUMLARLA SONUÇLANABİLİYOR" Güneş çarpmasının belirtileri ve tedavi yöntemlerine de değinen Prof. Dr. Bayramgürler, açıklamalarına şöyle devam etti: 'Bugünlerde olduğu gibi aşırı sıcaklıklarda güneş altında uzun süre kalınırsa ortaya çıkabilecek bir tablo daha var. Bu 'güneş çarpması' ya da 'sıcak çarpması' dediğimiz durum. Bu durum vücut sıcaklığının aşırı yükselmesine ve aynı zamanda da vücutta sıvı ve tuz kaybına bağlı olarak gelişiyor. Böyle bir tablo gelişirse ilk başta hafif düzeylerdeyse hastalar kendilerini bitkin, halsiz hissedebiliyorlar ama daha ileri düzeyde çarpıntı, sık nefes alma, bulantı, kusma, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, kafa karışıklığı gibi hatta bilinç kaybı gibi durumlarla sonuçlanabiliyor. Bu tablo hayati tehlikeye sokacak durumlarla sonuçlanabiliyor. "VÜCUT SICAKLIĞI BİR AN EVVEL DÜŞÜRÜLMELİ" Böyle bir durumda hastaların mutlaka ve mutlaka serin ortamlarda, mümkünse klimalı ortamlarda tutulması gerekiyor ve vücut sıcaklığının bir an evvel düşürülmesi gerekiyor. Bunun için de yine ılık ya da soğuğa yakın duşlar öneriliyor. Yine pansumanlar öneriliyor. Hastalara özellikle kıvrım yerlerine, koltukaltı gibi, kasık gibi bölgelerine soğuk sularla pansuman yapılmasını öneriyoruz. Tabii ki daha ileri durumlarda, kaybedilen sıvının yerine konulması için hastanede hastalar, ileri medikal tedavi almak zorunda kalabilirler ama bunun dışında kendilerine bol sıvı tüketmelerini önerebiliriz" "KOYU RENKLİ KIYAFETLER GÜNEŞTEN KORUR AMA SICAKLIĞI ARTIRIR" Yapılacak en önemli şeyin güneşten korunmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bayramgürler, "Bunun da çok basit yolu güneşin en yoğun olduğu saatlerde, güneş ışınlarının dünyamıza dik olarak geldiği saatler olan saat 11.00 ile 16.00 arasında direkt olarak güneşte bulunmamamız gerekiyor. Ama bu tabi ki her zaman mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda ne yapabiliriz? O zaman dışarıda bulunmak zorundaysak bu saatler arasında yine de üzerimize bir gölge gelecek şekilde yani bir ağaç altı olabilir, şemsiye altı olabilir, gölgede kendimizi tutmaya çalışmalıyız. Bunun dışında tabi ki kıyafetlerle de kendimizi koruyabiliriz. Uzun kollu, uzun paçalı, dokuması sık ama kendisi vücudumuza sıkı olmayan, yapışmayan bol kıyafetleri tercih etmeliyiz. Renk konusu çok soruluyor 'Hangi renkleri tercih edelim" diye. Koyu renkli kıyafetler aslında güneşten daha iyi koruyor. Güneş ışınlarını geçirmiyor cildimize ama ışığı emdiği için sıcaklığı artırıyor. Dolayısıyla böyle çok sıcak günlerde yine de açık renkli kıyafetler, sık dokumalı, açık renkli kıyafetlerin giyilmesi kişiler için çok daha iyi olacaktır. Yüzümüz sürekli güneş gördüğü için geniş kenarlı şapkalarla, gözlüklerle yüzümüzü ayrıca korumak çok önemli olabiliyor" dedi. "GÜNEŞ KORUYUCULARIN ETKİSİ YAKLAŞIK 20 DAKİKA SONRA BAŞLIYOR" Güneş koruyucuların 20 dakika önce kullanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bayramgürler, "Güneşten korunma deyince güneş koruyucu konusu var. Bununla ilgili olarak da iki şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Bir güneş koruyucuların etkisi sürüldükten yaklaşık 20 dakika sonra başlıyor. Dolayısıyla dışarıya çıkmadan 20 dakika önce yüzümüze, elimize, kolumuza, güneş gören yerlerimize güneş koruyucu kremimizi sürmemiz önemli ve etkinlikleri de 3-4 saat sürüyor. Dolayısıyla her 3-4 saatte bir bunları tekrarlamamız iyi olacaktır. Bir de kullanacağımız ürün seçerken güneş ışınlarının farklı dalga boyları var. Bütün bu dalga boylarını kapsayan, daha geniş spektrumlu dediğimiz ve mümkünse eczanelerde satılan ürünleri almamız, kullanmamız iyi olacaktır. Derinizi ve cildinizi dermatoloğunuza emanet ediniz. Doğru bilgi dermatoloğunuzda" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar uyardı, her papatya şifalı değildir Haber

Uzmanlar uyardı, her papatya şifalı değildir

Mayıs ayı gelmesiyle birlikte kırlarda papatyalar açmaya başladı. Halk tıbbi amaçlarla kullanmak üzere kırlardan papatya topluyor. Mayıs papatyası, çay olarak tüketildiğinde sağlık için pek çok faydası var. Uyku problemi başta olmak üzere, sinir sistemi ve sindirim sistemindeki sorunlar ile kas ağrıları gibi rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.      Balıkesir Üniversitesi öğretim üyelerinden Bitki Bilimci Prof. Dr. Fatih Satıl, kırlarda açan her papatyanın mayıs papatyası olmadığını vurguladı. Satıl, "Hatta aktarlarda açıkta ambalajsız satılan papatyaların hemen hemen hepsi mayıs papatyası dediğimiz sağlık ve diğer amaçlarla kullanılabilecek papatyadan değil. Bu nedenle açıkta satılan ve mayıs papatyası olmayan bazı papatyalar yarar yerine zarar bile verebilir. Bu nedenle aktarlardan alacağımız ürünlerin standartlara uygun, etiketli ve ambalajlı olmasına dikkat etmek gerekir" şeklinde uyarılarda bulundu.    Prof. Dr. Fatih Satıl, doğadan papatya toplarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda da şu açıklamalarda bulundu: "Mayıs papatyasının ortasındaki sarı kısım koni şeklinde ve içi boştur. Yaprakları tül şeklindedir. Ayrıca şifalı papatyalar kendine özgü kokusu ile diğer türlerden ayrılır. Şifa amaçlı kullanılacak papatya çayı için kurutulmuş papatya çiçekleri sıcak suya atılarak demlenmeli ve kesinlikle kaynatılmamalıdır."

YSK'dan sandık başkanlarına uyarı Haber

YSK'dan sandık başkanlarına uyarı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), sandık kurulunda görev alacak başkan ve üyelere aralıklarla bilgilendirme mesajları atacak. Sandık kurulu başkanlarına bugün ve yarın 24, seyyar sandık kurulu başkanlarına bugün ve yarın 18, bina sorumlularına ise yarın ve seçim günü 5 kısa mesaj gönderilecek. YSK'nın sandık kurulu başkanlarına göndereceği kısa mesajlara göre, sandık kurulları başkanları, YSK'dan gelecek SMS'lerin doğruluğunu www.ysk.gov.tr adresinden kontrol edebilecek. Sandık kurulu başkanları, gelen tüm bilgilendirme mesajlarını sandık kurulu üyeleri ile paylaşacak. Oy torbasında bulunan birleşik oy pusulaları ve oy zarfları, seçim günü sandık kurulunun huzurunda açılacak ve sayılacak. SANDIK KURULU EN GEÇ 07.00'DE TOPLANACAK Seçim günü, sandık kurulu, en geç saat 07.00'de, görevlendirilen sandık alanında toplanacak. Sandık kurulu başkanları, oy zarfı ile birleşik oy pusulalarını sayacak, oy pusulalarının arka yüzünü ve oy zarflarının ön yüzünü sandık kurulu mührü ile mühürleyecek. Sandık kurulu başkanı, sandık başına gelen seçmenin önce sandık seçmen listesinden ismini bularak, imza hanesinin boş olduğunu tespit edip T.C. kimlik numarasını taşıyan, resmi dairelerce verilen soğuk damgalı, kimliğini tereddütsüz ortaya koyan, resimli ve resmi belgelerden biri ile oyunu kullandıracak, seçmenin daha sonra Sandık Seçmen Listesi'ne imzasını atmasını sağlayacak. Başkanlar, seçmene cep telefonu, fotoğraf makinesi gibi görüntü kaydedici cihazlarla oy kabinine girmesinin yasak olduğunu, varsa bunların iade edilmek üzere masa üzerine bırakılması gerektiğini söyleyecek. İsteyen görme engelli seçmenler, yanında getirdiği "Oy Pusulası Şablonu" aracılığıyla oylarını kullanabilecek. Görme engelli seçmenlere şablon ile oy kullanabilecekleri hatırlatılacak. Sandığa gelen seçmenler, başkan tarafından sıra ile alınacak. 75 yaş ve üstü, hamileler, hastalar ve engelli seçmenler bekletilmeden oylarını verecek. SANDIKLARIN AÇILMA SAATİ 17.00 Sandıklar, saat 17.00'den önce açılmayacak. Oyların sayımında önce cumhurbaşkanı seçimine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak. Sandık kurulu başkanları tarafından, sayım döküm işlemine başlanmadan önce, sayım döküm cetvelinin boş ve yazısız olduğu, hazırda bulunanlara gösterilecek. Milletvekili Genel Seçimi Sandık Sonuç Tutanağında, "ittifak ortak oyları" bölümüne sadece ittifakın aldığı ortak oy yazılacak. Sandık sonuç tutanakları, sandık kurulu üyelerince imzalanıp bir örneği sandık çevresine asılacak. Talep eden siyasi partiler ve müşahitlere imza karşılığı verilecek. Oyların sayım ve döküm işlemi tamamlandıktan sonra sandık alanında seçim ile ilgili evrak bırakılmayacak, oy torbası, sandık kurulu başkanı ve siyasi partili üyeler arasından ad çekme ile belirlenecek en az iki üye ile birlikte ilçe seçim kuruluna en kısa sürede teslim edilecek. Sayım dönüm işlemlerinin yapıldığı odanın kapısı açık tutulacak ve sayım dökümü izleme hakkı olanlara işlemleri izlemeleri için gerekli kolaylık gösterilecek. SEYYAR SANDIK BAŞKANLARINA UYARILAR Seyyar sandıklarda oy kullanabilmeleri için hastalığı ve engeli sebebiyle yatağa bağımlı olduğunu beyan eden seçmenlerin ayağına bu seçimde de sandık götürülecek. Seyyar sandık kurullarının başkanları için de 18 uyarı mesajı bulunuyor. Buna göre, seçim günü seyyar sandık kurulu başkan ve üyeleri saat 06.00'da ilçe seçim kurulu başkanlığında hazır bulunacak. Başkanlar, seçmenlerin adreslerine göre bir güzergah belirleyecek. Seyyar sandık kurulu başkanı, adreste seçmenin bulunmaması veya makul sürede kapının açılmaması durumunda, bu hususu sandık seçmen listesine şerh düşecek ve aynı zamanda tutanak defterine işleyerek imza altına alacak. Bu durumda o seçmenin adresine tekrar gidilmeyecek. Seyyar sandık seçmen listesinde kaydı olmayanların oy kullanmalarına izin verilmeyecek. Oy vermenin bitiş saati geldiği halde, seyyar sandık seçmen listesinde yer almasına rağmen adresine gidilemeyen seçmenler varsa bu seçmenlerin adreslerine gidilerek oy vermeleri sağlanacak. Sandıklar, açılış saatinde ilişkilendirildiği sandıkla beraber açılacak. Seyyar sandık kurulu, saat 17.00'den önce oy verme işlemini tamamlamış ise saat 17.00'ye kadar ilişkilendirildiği sandıkta bekleyecek. Seyyar sandık kurulu ile ilişkilendirilen sandık kurulu, seyyar sandık kurulu gelmeden ve uygunluk teslim tutanağı ile seyyar sandık kuruluna ait geçerli ve geçersiz zarflar teslim alınmadan kendi sandığını açamayacak. BİNA SORUMLULARINA MESAJLAR YSK tarafından, bina sorumlularına ise "Oy verme günü, oy vermenin başlama saatinde görev yerine gelmeyen sandık kurulu başkanlarını derhal ilçe seçim kuruluna bildiriniz.", " Sayım ve döküm işleri biter bitmez sandık kurullarının ulaşımını sağlamak için ilçe seçim kuruluna haber veriniz.", "Sandık kurulu binadan ayrıldıktan sonra sandık çevresini kontrol ediniz. Unutulan seçim malzemelerini ilçe seçim kuruluna teslim ediniz." şeklinde SMS'ler atılacak.

Uzman uyardı: Parkinson hastalığında patlama yaşanacak Haber

Uzman uyardı: Parkinson hastalığında patlama yaşanacak

Dünyada 10 milyon, Türkiye'de ise 200 bin civarında Parkinson hastası olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yakup Türkel, “Parkinson hastalığı sıklığı yaş ile birlikte arttığından yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde hastalığın görülme oranı da artmaktadır. Toplumumuz hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında da bir patlama yaşanması beklenmektedir” dedi.    VM Medical Park Samsun Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yakup Türkel, 11 Nisan Dünya Parkinson Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.      10 bin yeni teşhis konuluyor    Parkinson hastalığında görülen verilere dikkat çeken Doç. Dr. Türkel, “Dünyada 10 milyon, ülkemizde 200 bin civarında Parkinson hastası olduğu tahmin edilmektedir. Parkinson hastalığı sıklığı yaş ile birlikte arttığından yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde hastalığın görülme oranı da artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde 65 yaşın üzerindeki her 100 kişiden biri Parkinson hastasıdır, bu nedenle 1 milyon civarında Amerikalı Parkinson hastalığı ile yaşamakta ve her yıl yaklaşık 60 bin yeni teşhis konulmaktadır. Yurdumuzda ise her yıl yaklaşık 10 bin yeni teşhis konulduğu tahmin edilmektedir. Toplumumuz hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında da bir patlama yaşanması beklenmektedir” diye konuştu.      Bu belirtilere dikkat    Hastalığın belirtilerinden bahseden Doç. Dr. Türkel, “Parkinson hastalığının temel bulguları; hareketlerde yavaşlama, titreme, sertlik ve yürüme ve denge bozukluğudur. Bunun dışında motor olmayan bulgularda (koku alma bozukluğu, kabızlık, psikiyatrik bulgular, uyku bozukluğu vb.) görülmektedir. Parkinson hastalığı, tedavilerle yakınmaların iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği tek nörodejeneratif hastalıktır” şeklinde konuştu.       Tedavi yolları    Parkinson hastalığında tedavi yollarına değinen Doç. Dr. Türkel, “Parkinson'da erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı yönünde bilgiler mevcuttur. Bu nedenle toplumsal farkındalık ve bilinçlenme oluşturmak adına her yıl 11 Nisan tüm dünyada Dünya Parkinson Hastalığı Günü olarak ilan edilmiştir. Parkinson hastalığının ilaç tedavisi dışında cihaz destekli tedavilerden beyin pili, apomorfin tedavisi ve levodopa-karbidopa intestinal jel tedavisi uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.