Hava Durumu

#Sü

Lodoshaber.Com - Sü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Su zehirlenmesi nedir, nasıl olur? Haber

Su zehirlenmesi nedir, nasıl olur?

Yetişkin bir kişinin günlük su tüketimi boy ve yaşa bağlı olarak değişecektir. Yine yetişkin bir kişinin böbrekleri gün içinde en çok 20 litre suyu atabilir. Bir gün içinde çok yoğun miktarda su tüketen kişinin beyin içi hücreleri şişebilir. Bu durumda ise kafa içindeki basınç artacağından dolayı bedeni ve ruhu etkileyen belirtiler görülebilir. Su, miktarını dengeleyemediğiniz durumlarda sağlığınızı tehdit eden bir sıvı olarak dikkat çekecektir. Uzun süre susuz kaldığınızda dehidrasyon hastalığı yaşanabilir. Yine çok uzun süre vücudunuzda su birikmesi de su zehirlenmesi olarak sağlığınızı bozabilir. 2) Su Zehirlenmesi Belirtileri, Nasıl Anlaşılır? Vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması için mutlaka su içmelisiniz. Bedeninizi susuz bıraktığınızda bağırsaklarınız etkilenecektir ve metabolizmanızda aksamalar meydana gelecektir. İdeal oranda yani erkeklerin 3.7 litre kadınların ise 2.7 litre su içtiği durumda su tüketimi olursa herhangi bir sağlık sorunu oluşmaz. Fakat bu rakamların çok üzerindeki su alımlarında birtakım yan etkiler görülebilir. Bu gibi durumlarda su zehirlenmesi belirtileri listesine göz atıp su zehirlenmesi yaşanıp yaşanmadığını anlayabilirsiniz. Şiddetli baş ağrısı Zihinde bulanıklık Kalp ritminde düzensizlik Ödem Yorgunluk ve gerginlik Kaslarda görülen kramp ve ağrı Çok yoğun lavaboya çıkma ve ishal durumu Kusma ve bulantı hissi Çok şiddetli terleme 3) Su Zehirlenmesi Kaç Litrede Olur? Su zehirlenmesi hemen hemen her insanda olabilecek bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığı tetikleyen sadece içme suyu tüketimi değildir. Zaman zaman ilaç kullanımı da kanda bulunan su miktarını yükseltecektir. İçme suyundan dolayı yaşanan su zehirlenmesinde net bir litre miktarı vermek doğru olmayacaktır. Fakat metabolizması durgun ve hareketsiz yaşama sahip kişilerin çok yoğun su tüketiminde görülme riski daha yüksektir. Doktorlara gelen vakalar incelendiğinde, bazı kişilerin bir saat içinde 6 litre su içerek su zehirlenmesi yaşadığı da ifade edilir. Su zehirlenmesine neden olacak başka faktörler de bulunur. Bunları listeleyecek olursak: Aşırı sıvı alımı: Çok aşırı miktarda sıvı tüketmek veya sıvı diyetlerini uzun süre uygulamak, Diüretik ilaçlar: Bazı diüretik ilaçların yan etkisinden dolayı çok sıvı kaybetmek ve kaybı telafi etmek için bol su içmek, Böbrek hastalıkları: Böbrek üstü bezlerin çalışmasında bir problem olması ve bu durumun etkisiyle böbreklerin su tutması, böbrek ve karaciğer hastalıkları, Sporcu içecekleri: Sodyum oranı düşük sporcu içeceklerinin gün içinde fazla tüketilmesi, Ağrı kesici ilaçlar: Bazı ağrı kesici ilaçların kullanılması ve buna bağlı olarak kanda su miktarının korunması gibi nedenler yer alabilir. 4) Su Zehirlenmesi Tedavisi Nasıl Yapılır? Birkaç satır yukarıda sizlere su zehirlenmesinin belirtilerinden söz ettik. Eğer bu belirtileri kendinizde görmeye başladıysanız çok geçmeden tedavi için hastaneye gitmeniz gerekecektir. Ciddi su zehirlenmesi vakalarının birçoğunda can kaybı yaşanmıştır. Tehlikeli sonuçları yaşamamak için şüphelendiğiniz anda doktora gitmeniz en sağlıklı adım olacaktır. Hastalığın tespiti yapıldığında doktor su zehirlenmesi tedavisi için ilk adımları atacaktır. İç hastalıkları bölümünde başlayan tedavinizde, öncelikle su alımınız sınırlandırılacaktır. Yapılan kan testleri sonucunda sodyum miktarınız çok düşükse tuz desteği verilir. Bir süre yüksek protein içeren diyet uygulamanız gerekir. Doktorun uygun gördüğü idrar söktürücü ilaçlar verilir ve vücutta biriken fazla suyun atılması daha kolay hale gelir. Doktor kontrolü altında, kanda bulunan sodyum ve su oranı ideal dengeye gelene kadar hastanın yatışı sağlanır. Hastanın durumu iyileştiğinde normal hayatına devam edebilir. 5) Su Zehirlenmesine Ne İyi Gelir? Sağlık için ciddi sonuçlara neden olabilecek su zehirlenmesine önlem almak için hayatınızda bazı değişimler yapabilirsiniz. Gün içinde beslenme programınızı düzenleyip daha ölçülü su tüketerek bu hastalıktan korunabilirsiniz. Su zehirlenme vakasını yaşamamak için şu önerilerimize kulak verebilirsiniz: Tuzlu gıdalar: Acıktığınız anlarda yahut öğünlerinizde mutlaka çok az da olsa tuzlu besinler tüketmeye çalışın. Tuzlu besinler hem kanda bulunan sodyum miktarını dengeler hem de tansiyon düşüklüğünü önler. Ölçülü su: Su içmek en sağlıklı eylemdir. Muhakkak gün içinde su içmelisiniz fakat bu alışkanlığı düzenli aralıklarla ve ölçülü şekilde içerek kazanmalısınız. Bir saat içinde hiç lavaboya gitmeden 2 litre su içmek sağlığınız için tehlikeli olabilir. İhtiyaca bağlı su tüketimi: Eğer çok sıcak şehirde yaşıyorsanız su miktarını günlük sıcaklığa ve terlemeye göre değiştirebilirsiniz. Lavabo ihtiyacınızı geciktirmeyin: Lavaboya gitmekten kaçınmayın. Her lavabo ihtiyacında vücuttaki fazla sıvı atılır ve ödem problemi ortadan kalkar. Hafif tuzlu zeytin: Kahvaltıda birkaç adet zeytin tüketerek sodyum oranını dengede tutabilirsiniz. Tuzlu ayran: Gün içinde sıvı ihtiyacı hissettiğinizde hafif bir tuzlu ayran içmek iyi bir fikir olabilir. İlaç kontrolü: Eğer devam eden bir hastalık tedaviniz varsa mutlaka periyodik olarak doktorunuzla iletişim içinde olun. Bu durumu tetikleyen bazı ağrı kesici ilaçları hayatınızdan çıkarıp yerine başka ilaçlar kullanabilirsiniz. Doktor onayı: Susadığınızda ideal miktarda su içip lavaboya çıkmayı bekleyebilirsiniz. Eğer hamilelik döneminde iseniz normal su miktarından daha fazla su tüketmeniz gerekecektir. Yine en iyi su miktarını belirlemek için doktorunuzla iletişim içinde olabilirsiniz.

Suyu böyle içmeyin! Kanser riski yaratıyor Haber

Suyu böyle içmeyin! Kanser riski yaratıyor

Arabada beklemiş pet şişede kalan suyu kesinlikle içmemelisiniz. Plastik kullanımının zararları insan sağlığı açısından değerlendirildiğinde yaygın olarak hormonlarda dengesizlik, üreme sağlığına ilişkin sorunlar ve kanser olarak sıralanabiliyor. Yapılan pek çok araştırma mikroplastiklerden sızan BPA ve ftalatlara maruz kalmanın hem erkeklerde hem de kadınlarda doğurganlığı azalttığını gösteriyor. KANSEROJEN MADDEYİ AÇIĞA ÇIKARIYOR Plastik su şişelerinde BPA(Bisfenol A) adı verilen kimyasal bir madde bulunuyor. Bu şişeler özellikle araç içinde unutulduğunda veya sıcak bir yerde kaldığında içerdikleri kimyasallar aktive olarak suya karışıyor. BPA’nın yanı sıra pet şişelerde oldukça zararlı bir kanserojen madde olan dioksin de bulunuyor. Bilimsel çalışmalara göre bu şişeler uzun süre özellikle güneş ışığına maruz kaldığında bu maddeler suya karışarak özellikle çocuklarda hormon bozukluklarına, gelişim geriliğine, yetişkinlerde göğüs kanserine ve daha birçok rahatsızlığa yol açabiliyor. Bu nedenle özellikle araç içinde güneş ışığında kalmış suları tüketmemeliyiz. Su şişelerini güneş görmeyen serin bir ortamda muhafaza etmek gerekiyor. Pet şişeler yerine uygun koşullarda tekrar kullanılabilir cam şişeler tercih edilebilir. Bu sayede plastik kullanımını mümkün olduğunca azaltarak doğanın korunmasınıda destekleyebiliriz. Uygun koşullar olmadığında örneğin suluk vs. taşıyan küçük öğrenciler düşünüldüğünde de cam şişeler riskli olabiliyor. Bu durumda da BPA içermez su şişeleri tercih edilebilir.

Bakan Kirişci: Toprağımız bize yetmemeye başladı Haber

Bakan Kirişci: Toprağımız bize yetmemeye başladı

Bir dizi programlar için Denizli’ye gelen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi’nde tarım sektörü temsilcileriyle durum değerlendirmesi yaptı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının açılışında konuşan Bakan Kirişci, “Kırsalda terk edilmiş alanlar var, bu tür alanların vatandaşlar tarafından kullanılması mevcut mevzuata göre mümkün değil. Şimdi mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdık. Mülk sahibine, '2 yıl süreyle şayet bu alanlar boş kalmaya devam ederse, biz burayı kiralanacak alanlar envanterlerine dahil edeceğiz' diyoruz. Bu kiralama işlemini en yakın oradaki insanlardan başlayarak bir takım meslek örgütleri ve onsan sonrada dışardan gelenlere tercih sıralamasında bulunacağız. Oradan aldığımız kira gelirini varisler varsa onların hesabına, mahkemelikse bankada bloke edeceğiz, değilse kişiye yatıracağız. Amacımız 686 bin hektar alanı değerlendirmeyi hedefliyoruz. Orman köylülerimize elde etmiş olduğumuz gelirlerden pay vereceğiz, 1 milyarlık bir orman ürünü sattık 200 milyon TL’lik masrafı vardır, 800 milyonluk TL’lik getirisi olur. Bu miktarın yüzde 10’u olan 80 milyon TL’yi buradaki orman köylülerine nakli olarak dağıtacağız. Bu orman köylüsünün ormana daha çok sahiplenmesini sağlayacağız” dedi.      “Suyu ve toprağı idareli kullanmalıyız”    Toprağın ve suyun dikkatli kullanılması gerektiğini belirten Bakan Kirişci, “Türkiye'nin kaynaklarının optimum düzeyde verimli kullanılması adına bir takım çalışmalara imkan sağlayacak olan planlı üretim meclisimizden geçti. Mecliste 40 maddelik değişim sağlandı. Bizim topraklarımız artık bize yetmemeye başladı. Türkiye’de 2002 yılında kişi başı arazi varlığı 4 dekar iken, bugün 2.8 dekara geriledi. 2053 hedefi için bunun 105 milyon olacağını öngördüğümüzde, bu otomatikman bizim kişi başına 1.7 dekar gibi bugünkü 2.8'in bile 1.7'dekar gibi düzeye ineceğini bilmemiz gerekiyor. Nüfus artışımızla biz toprağımızla ile ilgili daha dikkatli olmamız lazım. Türkiye’nin 112 milyar metreküp suyu var, ama bu suyun eğer 2050'ye gelecek olursak bu su kaynaklarının yüzde 25 azalacağı yine projeksiyon olarak öngörülüyor. Bundan dolayı suyu da idareli kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.      Denizli’ye yapılan yatırımları açıklayan Bakan Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:  “Denizli’de bizim bakanlık olarak verdiğimiz çok önemli destekler var. Özellikle 20.8 milyarlık son 20 yılda verdiğimiz toplam destek var ve bu bitkisel üretimimizi 2.6 milyon TL’ye çıkardık yüzde 200’lük artışla. Büyük baş hayvan varlığını yüzde 245 artışla 275 bine ulaştırdık. Küçük baş ise yüzde 108 artarak 741 bine çıktı. Kanatlı havyan ise yüzde 204 arttı 6.3 milyona ulaştı. Arı kovan varlığımız yüzde 94 artışla 106 bin adet oldu. 627 proje için de tam 113 milyon TL’lik destek sağladık” dedi.       Bakan Kiriçci başkanlığında gerçekleşen tarım sektörü değerlendirme toplantısına Vali Vekili Mehmet Okur, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve sektör temsilcileri katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.