Nasa Haberleri - Son Dakika Nasa Haber Güncel Gelişmeler

NASA: Temmuz ayında küresel sıcaklık rekoru kırıldı

NASA, temmuz ayında dünyanın en yüksek sıcaklık değerine ulaştığını bildirdi. NASA'dan yapılan açıklamada, Temmuz 2023'ün, NASA kayıtlarındaki tüm temmuz aylarından 0,24 derece ve 1951-1980'deki temmuz ayı sıcaklık ortalamasından 1,18 derece daha yüksek olduğu belirtildi. "Temmuz ayı rekor kırdı" NASA tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: NASA verileri, dünya çapında milyarlarca insanın tam anlamıyla hissettiği şeyi doğruluyor, Temmuz 2023'teki sıcaklıklar, temmuz ayını rekor düzeydeki en sıcak ay yaptı. 1880'den beri en sıcak ay olarak kayıtlara geçti Açıklamada görüşlerine yer verilen GISS Direktörü Gavin Schmidt de "Bu temmuz, sadece önceki temmuzlardan daha sıcak değildi, aynı zamanda 1880'e kadar uzanan kayıtlarımızdaki en sıcak aydı." bilgisini verdi.

NASA'da elektrik kesildi! Uzay istasyonuyla bağlantı koptu

Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ), insanlık için uzaydaki en önemli keşif ve işbirliği platformlarından biri olarak 20 yılı aşkın bir süredir görevini sürdürmeye devam ediyor. Dünya genelinden uzay ajanslarının ve bilim insanlarının katılımıyla, UUİ, uzaydaki sınırları zorlayan ve insanlık için değerli bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaparak büyük bir başarı öyküsüne dönüştü. Elektrik kesilince bağlantı koptu ABD Havacılık ve Uzay Ajansı'nda (NASA) yaşanan elektrik kesintisi, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) ile olan bağlantının kopmasına neden oldu. Texas'ın Houston kentindeki uzay merkezi Johnson Space Center'daki geliştirme çalışmaları esnasında meydana gelen elektrik kesintisinin ardından yedek sistemler devreye girdi. Görev kontrol merkezi, UUİ'deki 7 astronotla kısa süreli iletişim sıkıntısı yaşadı. UUİ program müdürü Joel Montalbano, yedek sistemlerin 90 dakika içinde tam kontrolü sağladığını belirterek astronotlar için herhangi bir tehlike oluşmadığını ve kesintinin 20'inci dakikasında astronotların durumdan haberdar edildiğini bildirdi. NASA ilki yaşadı Montalbano, kesintiden dolayı NASA'nın ilk kez yedek sistemlerini kullanmak zorunda kaldığını belirterek, günün sonunda elektrik kesintisine yol açan sorunun çözülmesini umduklarını ifade etti.

NASA açıkladı! Mars'ta organik molekül bulundu

Canlı sistemlerde de bulunan karbon ve hidrojenden meydana gelen organik moleküller, uzayda yaşam için en büyük kanıtlardan biri sayılıyor. ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Mars'ın yüzeyinde gezegende yaşam olasılığına işaret sayılan organik moleküller keşfetti. Türü tespit edilemedi Molekülün oluşum sürecine ilişkin farklı hipotezler olmasına karşın araştırmacılar, organik moleküllerin hangi tür olduğunu henüz tespit edemedi. Karbonun keşfi, Mars’ta yaşam ihtimalini ortaya koysa da biyolojik olmayan süreçlerle de oluşma ihtimali değerlendiriliyor. Daha önce Mars'taki Gale Kraterinde de organik molekül tespit edilmişti.

NASA’dan kara delik keşfi: Görünmez canavar

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), galaksiler arası uzayda çok hızlı bir şekilde hareket eden yeni bir kara delik keşfedildiğini duyurdu. “Görünmez bir canavar” olarak nitelendirilen kara deliğin 20 milyon güneş ağırlığında olduğu vurgulandı. NASA tarafından yapılan açıklamada, Hubble Uzay Teleskobu'nun galaksiler arası uzayda çok hızlı hareket eden ve “görünmez bir canavar” olarak nitelendirilen bir kara delik keşfettiği bildirildi. Tesadüfen keşfedilen kara deliğin Dünya'dan Ay'a 14 dakikada gidebilecek kadar hızlı bir şekilde ilerlediği ifade edildi. Kara deliğin 20 milyon güneş ağırlığına denk gelecek şekilde süper kütleli olduğu vurgulandı. Ayrıca ardında daha önce hiç görülmemiş bir şekilde 200 bin ışıkyılı uzunluğunda Samanyolu galaksisinin iki katı çapında yeni doğmuş yıldızlardan oluşan bir "iz" bıraktığı aktarıldı. Kara deliğin “muhtemelen 3 büyük kara delik arasındaki nadir, tuhaf bir galaktik bilardo oyununun sonucu” olarak ortaya çıktığı kaydedildi. Kara deliğin önündeki yıldızları yutmaya zaman ayıramayacak kadar hızlı ilerlediği, bunları önüne katarak dar bir koridor boyunca yeni yıldız oluşumlarına yol açtığı ifade edilirken, daha önce hiç böyle bir şey görülmediğine dikkat çekildi. Yale Üniversitesi'nden Pieter van Dokkum, “Kara deliğin arkasındaki yıldız oluşumuna bakıyoruz. Gördüğümüz şey, sonrası bir geminin arkasında bıraktığı iz gibi kara deliğin arkasındaki izi görüyoruz” dedi. Dokkum, "Bu, tesadüfen bulduğumuz bir şey. Hubble görüntülerinde yakındaki bir cüce galakside yıldız kümelerini tarıyordum ve sonra küçük bir çizgi olduğunu fark ettim. Bunun kamera dedektörüne çarpan kozmik ışın olduğunu düşündüm. Kozmik ışınları ortadan kaldırdığımızda (kara deliğin) hala orada olduğunu fark ettik. Daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyordu" ifadelerini kullandı.

NASA, Ay'a gidecek astronotları açıklandı

NASA, Apollo 11 görevinin ardından geçen yarım asrın ardından önümüzdeki yılın kasım ayında Ay'a bir insanlı misyon daha düzenlemeyi planlıyor. Kurum, seyahate katılacak olan Amerikalı ve Kanadalı astronotların isimlerini duyurdu. Artemis II görevine atanan üç NASA astronotu olan Reid Wiseman, Victor Glover ve Christina Koch, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) zaman geçirirken Kanada Uzay Ajansı'ndan Jeremy Hansen ilk uzay uçuşunu gerçekleştirecek. UUİ'deyken tamamı kadınlardan oluşan ilk uzay yürüyüşlerine katılan 44 yaşındaki Koch, Ay'ın etrafında uçan ilk kadın olacak. Dört astronot, ABD'nin Teksas eyaletindeki Houston'daki Johnson Uzay Merkezi'nde düzenlenen bir etkinlikte NASA yöneticisi Bill Nelson tarafından açıklandı.

NASA, Dünya'ya göktaşı çarpma ihtimalini araştırıyor

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), özellikle büyük çaplı gök cisimlerini önceden tespit edip, çeşitli uyarılarda bulunuyor. NASA, İtalya'daki Pisa Kulesi büyüklüğünde bir göktaşının Dünya'ya yaklaştığını daha önce açıklamıştı. Dünya'ya çarpma ihtimali var NASA, "2023 DW" ismini verdiği göktaşının Dünya'ya çarpma ihtimalinin 560'ta bir olduğunu söylüyor. NASA daha önce, 12 binde bir olduğunu söylediği çarpma ihtimalini, daha sonra 710'da bire yükselmişti.

NASA'nın 'FINDER'ı depremde can kurtarıyor!

Depremin ardından yapılan arama kurtarma çalışmalarında ekipler teknolojinin nimetlerinden de sıklıkla faydalanıyor. ABD Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'nın felaket bölgelerinde kullanmak üzere geliştirdiği FINDER adlı cihaz da arama kurtarma çalışmalarında kullanıldı. Peki bu cihaz nedir, nasıl çalışır ve tam olarak ne işe yarar? Kısa adı FINDER, Türkçe karşılığı ise "bulucu" FINDER NASA'nın afet bölgelerinde hayat kurtarmak için geliştirdiği bir mikrodalga radarı. Bu cihaz daha önce Nepal ve Haiti depremlerinde de kullanıldı. NASA, bu cihazlardan Türkiye'deki arama kurtarma çalışmalarına destek için de gönderdi. NASA Başkanı Bille Nelson da Twitter hesabından yaptığı paylaşımla cihazları Türkiye ve Suriye'deki afetzedeler için kurtarma ekiplerine gönderdiklerini doğruladı. FINDER projesinde görevli NASA çalışanı Jim Lux cihazın nasıl çalıştığını anlattı. Lux, ''FINDER, enkaz altına düşük güçlü radyo sinyalleri yollayan düşük güçlü bir radar. Cihazın gönderdiği radyo sinyalleri enkaz altındaki moloza da insanlara da çarparak geri dönüyor. Ancak insanlar eğer hayattaysa, nefes almaları ya da kalplerinin atmaları bile çok ufak da olsa, hareket sağlıyor. Biz işte bu minik hareketleri analiz ederek hareket insandan mı hayvandan mı geliyor anlayabiliyoruz'' diye konuştu. Kutu içerisinde tek bir kişi tarafından taşınabilen mobil bir cihaz olan FINDER 9 metre derinlikteki kalp atışlarını tespit edebiliyor. Ölçümlerini açık bir alanda 30 metre uzaktan bile yapabiliyor. Operatör elindeki tabletle cihazdan gelen verileri takip ediyor. Geliştiricileri FINDER'ın doğal afetler için dönüm noktası olabilecek kadar önemli bir inovasyon olduğu görüşünde. Zira enkaz altında ancak baygın halde olan bir insanı bile kalp atışlarından tespit etmek mümkün FINDER'ın sahadaki arama kurtarmacılar için en büyük faydalarından biri de canlıların olduğu enkazların hızlıca tespit edilerek ekiplerin o enkazlarda çalışmasını sağlama Böylelikle kurtarma ekipleri canlıların olmadığı enkazlarda boşa vakit kaybetmiyor, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen hayattaki insanlara çok daha hızlı ulaşmış oluyor.

#Nasa