Hava Durumu

#Kılıçdaroğlu

Lodoshaber.Com - Kılıçdaroğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kılıçdaroğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Soylu'dan 'çelik yelek' tepkisi: Kılına zarar geldi mi? Haber

Bakan Soylu'dan 'çelik yelek' tepkisi: Kılına zarar geldi mi?

İstanbul Bakırköy’de İstanbul özel halk otobüsçüleri toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Dün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı çelik yelek giymiş. 11 seçimdir bu ülkede seçim yapıyorsun kılına bir zarar gelmiş mi? Herhangi bir konuyla alakalı bir sıkıntım var deyip bize müracaat ettiğinde hangi bir meselede Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunun tedbirini almadı? Seçime son 2 gün kala çelik yelekli tiyatrolarında her beraber görebilme fırsatına sahip olduk" dedi.    Bakırköy Botanik Park'ında İstanbul özel halk otobüsçüleri toplantı düzenledi. Toplantıya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve özel halk otobüsçüleri katıldı. Programa katılan Bakan Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'nun çelik yelek giymelerine tepki gösterdi. Şimdiye kadar ülkede gereken güvenliğin sağlandığını dile getiren Soylu çelik yelek giymelerinin tiyatro olduğunu ifade etti.    Dün Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun çelik yelek giymesine tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “7 yıldır İçişleri bakanlığı yapıyorum. Bütün terör örgütlerinin Amerika’nın hedefindeyim. Amerika 2 defa yasak koydu. Dün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı çelik yelek giymiş. 11 seçimdir bu ülkede seçim yapıyorsun kılına bir zarar gelmiş mi? Herhangi bir konuyla alakalı bir sıkıntım var deyip bize müracaat ettiğinde hangi bir meselede Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunun tedbirini almadı? Güneydoğu’da çocuklarımız okula rahat gidemezken şu anda herkesi rahat bir hayat yaşıyor. PKK’dan PYD’den kurtardığımızda güzel ve huzurlu bir Türkiye oldu. İstanbul’da kilometrelerce yürümüşsün ama ayağına en ufak bir sıkıntı gelmemiş. Bu güvenliği Türkiye sağlıyor. Bir tehlike varmış gibi böyle oyunlara giriyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini böyle aşağılamaya çalışabilmek, beni tehdit ediyorlar, öldürecekler diye kendi üzerinden bir istismarın içerisine girmek tiyatrodan başka bir şey değildir. Bu seçim sosyal medyadan her türlü iftiraları gördük. Seçime son 2 gün kala çelik yelekli tiyatroları da her beraber görebilme fırsatına sahip olduk. Ben içişleri bakanıyım. Elimde bir sürü istihbarat var. Benim herhangi bir bilgim yok. Yalandan uydurdukları bir gece yarısı bir haber spikerinin yalandan söylediği bir olay üzerinden ertesi gün çelik yelek giyiyorlar. Bizim yerimizde olsanız siz evinizden dışarı çıkamazsınız” dedi.

Bakan Çavuşoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’na Rusya tepkisi Haber

Bakan Çavuşoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’na Rusya tepkisi

Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Rusya’ya yönelik sözlerine tepki göstererek, “Yaptırım sözlerini önce söyledi, sonra burada inkar etti. Neymiş efendim 'Batı ittifakının bir parçasıyız.' Zaten öyleyiz, Batı ittifakının parçasıyız diye ülke menfaatlerini görmezden gelebilir miyiz? Doğalgazın yüzde 45’ini Rusya’dan alıyoruz. Allah korusun bir sekteye uğradığı zaman ne olacak? Türkiye’nin çıkarı ne olacak? Biliyoruz sizi onlar kurgulayıp kullanıyor. Sizi PKK ve FETÖ ile onlar bir araya getirdi, bunu biliyoruz. Ülkenin çıkarlarına bu kadar mı körsünüz, yoksa ihanet içerisinde misiniz?” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Antalya’da yaşayan Adıyamanlı vatandaşlarla bir araya geldi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “2019’da el birliği ve gönül birliği ile 5 tane doğulu ve güneydoğulu kardeşimizi nasıl ki muhteşem bir meşale yaktık ise şimdi de aynısını yapacağız. 14 Mayıs akşamı hep birlikte oy sandıklarından Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı'nın zaferini hep birlikte ilan edeceğiz. Sayın bakanımız bizim dünyanın neresinde olursa olsun bir telefon kadar yakınımızda oldu. Bu zafer ile birlikte yepyeni ufuklara doğru yürüyeceğiz. Yepyeni çiçeklerin açtığı bir mevsim olacak. Biz bu kardeşliği göstermelik bir bir tablo olarak gözler önüne sermedik ve sermeyeceğiz. 14 Mayıs zaferi ile birlikte bu güzellikleri daha da yukarı çıkaracağız” dedi. AK Parti İl Başkanı Ali Çetin ise konuşmasında, “Birlik beraberlik ruhunu en iyi sergileyen sizler yanımızda oldunuz. İnşallah bu süreç hayırla neticelenecek. 14 Mayıs’tan zaferle çıkmayı nasip etsin. Bugüne kadar yanımızda oldunuz, bundan sonra biz de sizin yanınızda nasıl durduk ise bundan sonra da duracağız” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Rusya'ya yönelik yaptırım sözlerini de eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını takip ediyor musunuz? Önce Rusya’ya karşı yaptırımlara katılacağını açıkladı. Antalya’ya gelerek inkar etti. İYİ Parti'nin genel başkanı da söyledi. Neymiş efendim Batı ittifakının bir parçasıyız. Zaten öyleyiz, ben Batı ittifakının parçasıyım diye ülke menfaatlerini görmezden gelebilir miyiz? Herkes Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculukta Türkiye’ye teşekkür ediyor. NATO’nun kendisi de teşekkür ediyor. Bu tahıl anlaşması ile bir gıda krizini engelledik. Cumhurbaşkanımızın yerinde olmak isteyen yüzlerce lider var. Herkes adaletli olamıyor, bu vizyon yok. Antalya tarım bölgesi. Rusya’ya ihracat yapıyoruz, zararımızı kim karşılayacak. Batı ittifakı mı karşılayacak? Doğalgazın yüzde 45'ini Rusya’dan alıyoruz. Allah korusun bir sekteye uğradığı zaman ne olacak? Türkiye’nin çıkarı ne olacak. Biliyoruz sizi onlar kurgulayıp kullanıyor. Sizi PKK ve FETÖ ile onlar bir araya getirdi, bunu biliyoruz. Ülkenin çıkarlarına bu kadar mı körsünüz, yoksa ihanet içerisinde misiniz? Yabancıların mülk alımını yasaklayacağını söylüyor, tamam Antalya’da kira yüksek, bunu kabul ediyoruz” açıklamasında bulundu. “Ekonomimiz 20 yıl öncesine göre çok daha iyidir” Yasakçı zihniyetle sorunların çözülmeyeceğini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Ev sahibi olmayan insanlar için sosyal konut projesinin devam etmesi lazım. Türkiye Covid'den sonra üretiminde ve ihracatta çok önemli bir ülke haline geldi. Yasakçı zihniyet ile nereye varacaksınız. Samimi değiller, ülkenin çıkarları konusunda da samimi değiller. Sorunların çözümünde en önemli aktör Türkiye’dir. Biz çok zorluklara rağmen bunları başardık, daha fazla kalkınmamız lazım. Ekonomimiz 20 yıl öncesine göre çok daha iyidir. Bu yetmez biz küresel aktörüz. Bugün insanı yardımlarda dünya genelinde birinciyiz. Bunun katkısını depremde gördük, herkes yardıma koştu. 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettik, şehirlerimizi birlikte inşa edeceğiz. Biz o insanı yardımlarda birinci olmamızın faydasını depremde gördük. Bizim çok daha güçlü olmamız lazım. Türkiye yüzyılı hepimizin yüzyılı olacak. 14 Mayıs tarihi bir seçim olacak. Türkiye’nin şahlanışının başladığı bir yıl olacak” ifadelerine yer verdi.

Bahçeli’den Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e sert eleştiri Haber

Bahçeli’den Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e sert eleştiri

Çorum’da konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bir HDP’li diyor ki, ‘Anayasadan Türklüğü çıkartacağız, dokunulmaz maddelere dokunacağız.’ Aynı şerefsiz ifadeleri Ali Babacan da paylaşıp, ‘Türklüğü Anayasadan çıkartacağız’ demedi mi? Bu ağırlaştırmış suç teşkil eden ve düşmanlık saçan açıklamalara Kılıçdaroğlu sessiz, İYİ Parti başkanı tepkisiz kaldı. Utanmadan üç maymunu oynadılar.  İşlerine öyle geldiği için itiraz etmeyi çıkarlarına uygun bulmadılar. Türklüğün Anayasadan çıkartılması demek Türk’e biçilmiş kefendir. Türklüğün Anayasadan çıkartılması Türkiye’nin temellerine dinamit döşenmesidir” dedi.      MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, açık hava toplantılarına Çorum’da devam etti. İl merkezinde bulunan Abide Meydanı’nda vatandaşlara seslenen Bahçeli, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.      Seçimlerin hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Bahçeli, “14 Mayıs 2023 tarihi bir dönüm noktasıdır. Türk ve Türkiye yüzyılının cümle kapısı açılmıştır. Lider ülke Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır.  Bu meşalenin aydınlığı ile yürüyüşümüz hızlanmıştır. Allah’ın izni ile gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye’dir. Bizim ülkümüz Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve insanlığın huzurudur. Bizim anlayışımıza göre toplumsal uzlaşmanın dinamikleri milliyetçilik ve demokrasidir. Sosyal, siyasi, siyasal ve ekonomik uzlaşma hedefimize refakat edecek toplumsal dayanışma ve uzlaşma ile milli birliğimiz çok daha güçlenecektir. Elbette yapacağız, hep birlikte güçleneceğiz. Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü, yani 29 Ekim 1923 artık ufukta görülmüştür Bu ufukta milli kucaklamayı dört başı mamur şekilde sağlayabilmek için 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerini Cumhurun zaferi ile pekiştirmek lazımdır. Devlet milletiyle her şeyden önce Türkiye, yeni Türkiye, yeni hayatı hep birlikte kurarız. Milli birlik ve kardeşlikle hep beraber yaşarız. Bugüne istikrar yarına huzur diyorsak hep birlikte başarırız. Engelleri, zorlukları hep birlikte aşarız. Devletin gücü, milletin feraseti ile hep birlikte yaparız. Cumhuriyetin yeni yüzyılında güçlü devleti hep birlikte ihya ederiz” dedi.      "Ağırlaştırmış suç teşkil eden ve düşmanlık saçan açıklamalara Kılıçdaroğlu sessiz, İYİ Parti başkanı tepkisiz kaldı"    "Söz sizin, karar sisin, ülke sizin, gelecek sizin, vatan sizin, bayrak sizin, devlet sizin, millet sizsiniz” diyerek sözlerini sürdüren Bahçeli, muhalefet partilerine sert tepki göstererek, “Geleceğinizi karartmak isteyenler var. Zilleti zemzem diye servis edenler var. Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu Türkiye’nin önünü kesmek için çırpınıyor. Kervan yağmacıları istikrarımızı bozmak için uğraşıyor.  Bölücü terör örgütü PKK Kılıçdaroğlu ile yol yürüyor. FETÖ Kılıçdaroğlu’na umut bağlıyor. Terörist Demirtaş, cezaevinden, ‘Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim’ diyor. Merhum şairimiz Abdürrahim Karakaş, ‘beden ölür, çürük cana bakın siz, kim kiminle yürür ona bakın siz, bırakın dönsün dönme dolapları haktan, hakikatten yana bakın siz’ diyor. Biz haktan, hakikatten yana bakıyoruz. Biz halkımız ne diyor ise ona bakıyoruz. Baktığımız yerden zillet ittifakının kumpaslarını görüyoruz, baktığımız yerden ülkemize zincir vurmak isteyenleri görüyoruz, Kılıçdaroğlu’nun Ağrı ve Van mitingleri bir demokrasi şölenine değil, bölücülüğün meydan okumasına, azgınlaşan terör sevenleri intikam çığlıklarına sahne oldu. Kimin kimlerle yürüdüğünü, Çorumlu bir kez daha gördü. İhanet ve  rezalet ittifakına yeniden aziz milletimiz şahit oldu. Bir HDP’li diyor ki, ‘Anayasadan Türklüğü çıkartacağız, dokunulmaz maddelere dokunacağız.’ Aynı şerefsiz ifadeleri Ali Babacan da paylaşıp, ‘Türklüğü Anayasadan çıkartacağız’ demedi mi? Bu ağırlaştırmış suç teşkil eden ve düşmanlık saçan açıklamalara Kılıçdaroğlu sessiz, İYİ Parti başkanı tepkisiz kaldı. Utanmadan üç maymunu oynadılar.  İşlerine öyle geldiği için itiraz etmeyi çıkarlarına uygun bulmadılar. Türklüğün Anayasadan çıkartılması demek Türk’e biçilmiş kefendir. Türklüğün Anayasadan çıkartılması Türkiye’nin temellerine dinamit döşenmesidir. Allah ecelden aman verdiği müddetçe son Türkoğlu Türk yaşadığı müddetçe bu topraklarda Türk ve Türk milletini hiç kimse, hiçbir alçak, hiçbir dış bağlantılı hain sökemez, buna güç yetiremez. Çünkü muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur” diye konuştu.      “Bir terörist çıkıp demiş ki, ’14 Mayıs’ta sadece Cumhurbaşkanı değil, sistem de değişecek.’ Yine bir başka terörist, adeta kin ve nefretini kusarak, ‘Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan geri çekilmesini sağlayacağız’ demiş. İngiliz menşeli The Ekonomist dergisi, muhalefetin iktidar olması halinde güney sınırlarımız boyunca bir terör koridorunun açılacağını, Türk dış politikasının tamamen değişeceğini, S-400 hava savunma füze sisteminin de depoya alınarak çürümeye bırakılacağını iddia etmiş. Yine aynı ülkeden yayımlanan bir gazeteden Kılıçdaroğlu’nun bir tabuyu yıktığını, dolambaçlı sözlerle Erdoğan’ın kaybedeceğini ileri sürmüş. 7 düvel, 14 Mayıs’ı bekliyor, Haçlı bakiyeleri 14 Mayıs için senaryo geliştirip son kozlarını oynuyor, ne kadar Türk ve İslam düşmanı varsa zalimlerin paravan Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun arkasında duruyor. Terörü aklamaya, arındırmaya ve asıl maksadını saklamaya niyetlenen bu melanet siyaseti ekonomik ve diplomatik amaçlarının içine tıpkı bir mayın gibi yerleştiren ülkeler 14 Mayıs için mual hayal kuruyor. Hakkından vaz geçmiş bir Türkiye’nin özlemini çekiyorlar. İçine kapanmışı, iç meselelere gömülmüş, etnik ve mezhep bölünmesine  düşmüş, tarihi ve kültürel müktesebatından kopmuş bir Türkiye için ayin yapıyorlar. Ancak hevesleri boşuna, çabaları beyhudedir. Çünkü sıra ve söz aziz milletimdedir. Teröristin hükmü Türkiye’den geçmez, bebek katillerinin temkin ve temellileriyle yaprak bile kımıldamaz, küresel emperyalizmin borusu Türk vatanında ötemez. Karşımıza kim gelirse gelsin, nasıl bir güce ve imkana sahip olursa olsun, son neferimize, son damla kanımıza kadar milli şerefimizi, milli varlığımızı, istiklal ve istikbal haklarımızı gözü kapalı şekilde koruyacağız. Biz Türkiye’yi yolda bulmadık, zillete ve destekçilerine bırakmayacağız” şeklinde konuştu.       Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ezberleriyle Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yıllarına geri götürülemeyeceğini ifade eden Devlet Bahçeli, “Cumhurbaşkanı yardımcı sayısının her gün arttığı dokuz başlı zillet korkuluğuna Çorum tahammül etmez, geçit vermez. Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. İşleri güçleri rant takviyesi, ikbal tahkimidir. Tek bir projeleri yoktur. Gündeme ve geleceğe dönük tek bir mesajları, kavrayıcı ve kuşatıcı sözleri, hazırlıkları, üstelik heyecan ve birikimleri yoktur. Türkiye’de istikrar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle sağlanmıştır. Geride kalan yaklaşık beş yıllık dönemde ülkemizin karşılaştığı ağır sorun ve saldırılar Parlamenter Sistemin egemenliğinde gerçekleşmiş olsaydı hiç birinin altından kalkamaz, üstesinden gelemezdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazanımları sayesinde, devletin ve hükümetin tesirli mücadelesiyle krizlere zamanında mukavemet edilmiştir. Siyasi ve ekonomik operasyonlara her anlamda direnç gösterilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güvenlik, refah, huzur ve barış iklimini derinleştirmiş; kuvvetler ayrımını netleştirmiştir. Kazanan Türkiye olmuştur. CHP’sinden İYİ Partisi’ne varıncaya kadar koalisyon dönemlerine övgüler düzen siyasi zihniyetler milletimizin ve ülkemizin munzam ve muntazam gerçekleriyle ters düşen aymazlardır. Bunlar iş bilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez. Akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir. Güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak akılsızlıktır” ifadelerini kullandı.

Seçime müdahale tartışması... Altun'dan yanıt Haber

Seçime müdahale tartışması... Altun'dan yanıt

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın "Sosyal medya üzerinden seçmeni etkilemeye" çalıştığını ima etmesi tartışma başlattı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bu suçlamaya sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, bazı İletişim Başkanlığı çalışanlarının isimlerini vererek, "Dark web dünyası sizi yabancı istihbaratların eline düşürür" suçlamasında bulundu. Altun bu suçlamaya, "Sosyal medyadaki trol ağlarını, köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." yanıtın verdi. Kılıçdaroğlu, İletişim Başkanlığı'nı, sosyal medyada seçmenleri yönlendirmeye çalışmakla suçlayınca, sert yanıtla karşılaştı. Kılıçdaroğlu,  Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve İletişim Başkanlığı yöneticilerini işaret ederek, "Anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır." dedi. Kılıçdaroğlu'nun bu paylaşımını alıntılayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise, Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve İletişim Başkanlığı yöneticilerini iftiralarla karalamaya çalıştığını söyledi. "Hiçbir siyasetçinin kamu görevlilerini isimlerini zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez." diyen Altun, "Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Altun, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:  "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizin stratejik iletişimi için gece gündüz demeden çalışan ve özellikle ülkemize dönük sistematik dezenformasyonla mücadelede büyük başarılar elde eden İletişim Başkanlığımızı, Başkan Yardımcılarım Çağatay ve Evren beyleri, Bilgi İşlem Daire Başkanım Serhat beyi, bir kez daha akıl ve izan dışı iftiralarla karalamaya çalışmış. Esef duyduk. Sn. Kılıçdaroğlu’nun tweetlerini yazan AJANS’ın iftira niteliğinde ifadelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti kamu görevlilerini açıktan hedef göstermekte bir beis görmemesi anlaşılabilir. Ancak, demokrasiyi içine sindirmiş hiçbir siyasetçinin dedikodu ve iftira siyasetine tevessül etmesi, devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez." Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarının doğru yolda olduklarını gösterdiklerini belirten İletişim Başkanı Altun, açıklamasında ayrıca, "Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasının başından sonuna kadar kurumumuzu hedef alması, çevresindeki 'profesyonellerin' elinde bir strateji olmadığını, siyaset üretemediklerini ortaya koymaktadır. Şunu da söylemezsek olmaz. Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Demokrasiyi ve kamu çıkarını korumak, müzakere kültürünü güçlendirmek adına sosyal medyadaki trol ağlarını, köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.  KILIÇDAROĞLU NEYİ İMA ETTİ? Kılıçdaroğlu'nun suçlamasında geçen "Cambridge Analytica skandalı" 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile patlak verdi. Şirket, "tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen" iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu.Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı. Şirketin, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinde ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.Facebook'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi'nde ifade verdi ve özür diledi. Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.

Bakan Kurum: Sosyal konutlarda bir tane örnek gösterebilir mi? Haber

Bakan Kurum: Sosyal konutlarda bir tane örnek gösterebilir mi?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Murat Kurum, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOKİ’nin yaptığı konutlarda varlıklı insanların oturduğu iddialarına ilişkin, “Şimdi bize, ‘Bu sosyal konutlarda sırtı kalınlar, zenginler oturuyor’ iddiasına bir tane örnek gösterebilir mi? O yüzden mi 5 milyon alt gelir grubunda yer alan vatandaşımız, cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut kampanyasına başvuruyor?” dedi. Konutların sosyal donatılarıyla, parklarıyla, yeşil alanlarıyla yapıldığının altını çizen Bakan Kurum, “Bu konutlar maket değil ya, Sayın Kılıçdaroğlu gitsin hepsini saysın” diye konuştu.      Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Murat Kurum, katıldığı bir televizyon programında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile ilgili iddialarına yanıt verdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOKİ’nin yaptığı konutlarda varlıklı insanların oturduğu iddialarına ilişkin olarak Kurum, “Şimdi bize, ‘Bu sosyal konutlarda sırtı kalınlar, zenginler oturuyor’ iddiasına bir tane örnek gösterebilir mi? O yüzden mi 5 milyon alt gelir grubunda yer alan vatandaşımız, cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut kampanyasına başvuruyor?” dedi. Muhalefetin algı siyaseti yaptığını dile getiren Bakan Kurum, “Evet, TOKİ’de oturanların arkaları kalın, çünkü arkalarında Recep Tayyip Erdoğan var” ifadelerini kullandı.     Bakan Kurum, yaptıkları konutların tüm gerçekliğiyle ortada olduğuna vurgu yaparak, “Konutları sosyal donatılarıyla, okullarıyla, parkları ve yeşil alanlarıyla yaptık. Bu konutlar maket değil ya, Sayın Kılıçdaroğlu gitsin hepsini saysın” dedi.       “Sayın Kılıçdaroğlu, TOKİ konutlarına gidip vatandaşın derdini sorup, bir çayını içmiş mi?”    Dönüşüme mesnetsiz iddialarla “çomak sokan” Kılıçdaroğlu’nun bir kez bile TOKİ konutlarına gidip, vatandaşları ziyaret etmediğini ifade eden Bakan Kurum, “Derdi neymiş vatandaşın, talebi var mıymış sormuş mu? Vatandaşların evinde çayını içmiş mi? Şantiyeye bile gitmemiştir kendisi. Ben TOKİ’den sorumlu bakanım, biz neden bilmiyoruz onların yaptıkları konutları?” değerlendirmesini yaptı.    TOKİ’nin evleri, gelirleri 15 bini aşmayan vatandaşlar için inşa ettiğini ve tüm sürecin noter huzurunda gerçekleştiğini açıklayan Bakan Kurum, 6’lı masanın boş vaatler ve algı oyunlarıyla vatandaşın aklını karıştırmaya çalıştığını anlattı.

Bahçeli: “Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir” Haber

Bahçeli: “Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tarihi Odunpazarı Meydanı’nda binlerce Eskişehirli ile bir araya geldi. Devlet Bahçeli'nin Açık Hava Toplantısı'na, Cumhur İttifakı'nın temsilciler, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı konuşmasının büyük bölümünde Millet İttifakını ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi olduğunu dile getirmesini ‘samimi’ bulmadığını belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız” dedi.    Konuşmasının ardından MHP Lideri Bahçeli, vatandaşlara karanfil atarak selamladı. Devlet Bahçeli'ye MHP Eskişehir İl Başkanlığı tarafından Eskişehirspor forması ve Zülfikar Kılıcı armağan edildi. Bahçeli Tarihi Odunpazarı Bölgesi'ndeki programın ardından, ilerleyen saatlerdeki Kütahya'da vatandaşlarla bir araya gelmek için kentten ayrıldı.     Türkiye’nin heyecanla beklediği 14 Mayıs Genel Seçimi için sayılı günlerin kaldığını belirten Bahçeli, Millet İttifakı’nın korkuya kapıldığı söyledi. CHP’ye ve İYİ Parti’ye oy veren Eskişehirlileri Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermeye davet eden Bahçeli, “14 Mayıs 2023 tarihinde hem 13’üncü Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz, hem de 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimini yapacağız. Vakit yaklaştıkça zillet ittifakının ve bu ittifakın yanında yöresinde konuşlanan çıkarcıların korkuya kapıldığını, uykularının kaçtığını görüyoruz. Eskişehir’de vakit Milliyetçi Hareket vaktidir. Ezberleri hep beraber bozalım. CHP’ye oy veren kardeşlerim, gelin bu defa Milliyetçi Hareket Partisi diyelim. İYİ Parti’ye oy veren kardeşlerim, sıcacık kucaklaşmamızla buzları eritip üç hilalin etrafında buluşalım. Çünkü zilletin sonu yoktur. Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının dürüstlüğü yoktur” dedi.    Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt kökenli vatandaşlar hakkında söylediği sözlerin Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan’ın sözlerine benzerliğine dikkat çeken Bahçeli, “Maalesef Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep tahrikçiliğine sapmıştır. Kılıçdaroğlu, “Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor” demiştir. Peki Terörist Demirtaş ne demiştir? “Kürtler potansiyel terörist muamelesi görüyor” demiştir. HDP’li Pervin Buldan neyi söylemişti? “Halkı terörist görüyorlar” demişti. Terörizmin Kürt kökenli kardeşlerimle ilişkilendirilmesi ağır bir bühtan ve hıyanettir. Şu hususun önemle ve özellikle bilinmesini isterim ki, Kürt kökenli kardeşlerimle bölücü terör örgütü PKK’nın en küçük bağ ve bağlantısı yoktur. Kürt kökenli kardeşlerim Türk milletinin şerefli mensuplarıdır” dedi.    “Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır”    Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in sözlerinin PKK ve HDP ile benzerliğinin altını çizen MHP Lideri Bahçeli, “Zillet ittifakı paydasında buluşan partilerin hepsinin ağzı PKK ağzıdır. Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır. HDP’li Buldan neyi söylüyorsa İYİ Parti Başkanı onu iddia etmektedir. Bunlar menfur emel birliği içindedir. Bunlar küresel emperyalizmin dayatmalarına boyun eğmişlerdir. Alçak hedef sahipleri aklını başına alsın, Türk ile Kürt kardeştir, bölücü ve şifreli mesajlarla ayırmak isteyenler kalleştir. Bin yıllık kardeşlik hukukumuz üzerinde hesap yapanlara müsamaha gösteremeyiz. Nifak saçan zillet partilerine hoş görüyle bakmayız, bakamayız. Kandil’e yuvalanmış PKK terör örgütünün elebaşları Kılıçdaroğlu’na aleni destek açıklaması yapıyor. Biri susuyor, diğeri konuşuyor. Biri duruyor, diğeri başlıyor. Türkiye’den ve Türk milletinden intikam almak için fırsat kollayan ne kadar Türk düşmanı varsa aynı kuyrukta sıraya giriyor. Milli birlik ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara Eskişehir izin vermez. Etnik ve mezhep uçurumuna Türkiye’yi çekmek için provokasyon yapanlara Eskişehir müsaade etmez. Türk milletini aldatamazlar, Eskişehir’i kandıramazlar, ihaneti aklamayı ve temize çıkarmayı asla başaramazlar” ifadelerini kullandı.    Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’ın yaklaşmasıyla 'Alevi' olduğunu açıkladığını ve samimi olmadığını söyleyen Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun etnik ve mezhep temelli kimlik siyaseti çok tehlikelidir. Sonu uçurum olan bu yoldan derhal dönmelidir. Geçtiğimiz günlerde ilk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız, Alevi olduğunu söylemesini de hakkı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Eskişehir’de hayat ve varlık mücadelesi veren Alevi inancına mensup kardeşlerime kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Onları çok sevdiğimizi beyan ediyorum. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili muteber ve muhteremdir.  Mezhepçiliği, etnikçiliği milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz. Etnik ve mezhep istismarı yapanların iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği samimi değildir. Bu kapsamda hiçbir uzlaşmaya bugüne kadar yanaşmamıştır” diye konuştu.    “Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir”    Mezhepçilik fitnesini yayılmasına tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:    “Toplumsal yaraların sarıldığı, kronik meselelerin köklü çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bir Türkiye’ye ulaşmak hepimizin müşterek gayesidir. Elbette her alanda bir uzlaşma vasatı tezahür etmelidir. Bize göre uzlaşmanın adresi de büyük Türk milletinin tarihi varlığıdır. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Alevi inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız vardır ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir. Saz bizim söz bizimdir, cem bizim semah bizimdir. Hamd olsun hepimiz Müslümanız, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız bir, imanımız bir, acımız bir, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede yıllarca husumet aşısı yapanlar bizden olmayan, bizim gibi hissetmeyen, bizim gibi inanmayan bozgunculardır. Hep dedik, yine diyoruz, Alevi kardeşlerimizin hayatında tartışılmaz bir yer etmiş olan Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, Cami-Cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir. Cemevi inanç ve kültür hayatımızın vazgeçilemez bir gerçeğidir. Bu gerçeği tahrip ederek asıl manasından ve müktesebatından koparmak vahim bir tehlikedir. Alevi inancına mensup kardeşlerimiz, Cemevinin ibadethane olarak kabulünü arzulamaktadır. Aleviliğin hem inanç boyutu hem de kültürel bir yapısı vardır. Şayet Alevi kardeşlerimiz Cemevini ibadethane görüyorlarsa, ki öyledir, bize düşen sadece buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Bizim samimi görüş ve değerlendirmelerimiz bunlardır. Kılıçdaroğlu bir kez olsun kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe teklif ve temennilerini paylaştı mı? Alevi inancına mensup kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmaktan başka neyi amaçladı? Kılıçdaroğlu Eskişehir bu kez sana inanmayacak, milletimiz sana asla itibar etmeyecek. 14 Mayıs’tan sonra kalan ömrünü geçirmek için gideceğin tek yer de evin olacak.”

İçişleri Bakanı Soylu: “Dağdakileri ve şehirdekileri yakaladık” Haber

İçişleri Bakanı Soylu: “Dağdakileri ve şehirdekileri yakaladık”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  ‘Kayyumu kaldıracağız’ açıklamasını eleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 484 terör örgütü üyesinin işe girdiğini söyleyen Bakan Soylu, “484 PKK ve KCK'lıyı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aldılar. Dağdan geleni, dağdan gelenin kardeşini, oğlunu sözde değer ailesi diyorlar. Dağdakileri yakaladık, şehirdekileri yakaladık. Belediyeden atmak zorunda kaldılar. Çıkarmak zorunda kaldılar, yalancının mumu yatsıya kadar yanar”      Seçim çalışmalarına İstanbul’daki bölgesinde devam eden İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, Gaziosmanpaşa 500 Evler Caddesinde gerçekleşen programda vatandaşlara hitap etti. Bakan Soylu’ya Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, milletvekili adayları ile partililer eşlik etti.    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayyumları kaldıracağız çıkışını eleştiren Bakan Soylu, “Kılıçdaroğlu diyor ki? ‘Kayyumu kaldıracağız’ Bu ne demektir biliyor musunuz? Çocukları dağa çıkaranlara görev verecek. Parayı daha veren belediyelere görev verecek. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini karıştıranlara görev verecek. Kılıçdaroğlu bununla mı kalıyor?  Diyorlar ki 15 Temmuz'u yapanları devletin başına getireceğiz. Onlardan devlet arındı mı? FETÖ’ den devlet arındı mı? Şimdi onları tekrar geri getirecekler. Ben hiçbir şey tanımıyorum, onları getireceğim çünkü Amerika'ya söz verdi” dedi.    İstanbul Büyükşehir Belediyesine terör örgütü üyelerinin girdiğini söyleyen Bakan Soylu, “4 yıldır İstanbul'a boşa kürek çektiriyorlar, zaman kaybettiriyorlar. Bana kızdılar, sen diyorsun ki İstanbul'da, PKK ile anlaştılar. 484 PKK ve KCK'lıyı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aldılar. Dağdan geleni, dağdan gelenin kardeşini, oğlunu sözde değer ailesi diyorlar. Aynen bizim şehit ailemiz gibi. Belediyelere kayyum atadığımız için oraya veremiyorlar.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne veriyorlar. Dağdakileri yakaladık, şehirdekileri yakaladık. Belediyeden atmak zorunda kaldılar. Çıkarmak zorunda kaldılar, yalancının mumu yatsıya kadar yanar” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.