Hava Durumu

#Kıbrıs

Lodoshaber.Com - Kıbrıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kıbrıs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: BM Barış Gücü'nün tavrı akıl ve izan dışıdır Haber

TBMM Başkanı Kurtulmuş: BM Barış Gücü'nün tavrı akıl ve izan dışıdır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu'nu kabul etti. Meclisteki Başkanlık makamında gerçekleşen kabulde konuşan Kurtulmuş, "Türkiye, KKTC’nin tanınması ve egemenlik hakları konusunda her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olacaktır" dedi. 'TÜRKİYE, HER ZAMAN KKTC'NİN YANINDA OLACAKTIR' TBMM Başkanı Kurtulmuş değerlendirmesinde, "KKTC'nin her alanda yanında olduğumuzu söylemek isterim. Uluslararası alanda KKTC'nin tanınması ile ilgili yoğun çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz. Kıbrıs’ta artık iki devletli çözümün kabulünden başka bir yol olmadığı uzun yıllar verilen mücadele ile görülmüştür. Her zaman fedakârlık yapan, anlaşmadan yana olan, Kıbrıs'ın bütünlüğünden yana olan Türk tarafı olmuştur. Ama maalesef uluslararası camia hep bunu çifte standart ile KKTC Türklerinin aleyhinde değerlendirmiştir" ifadelerini kullandı. 'BM BARIŞ GÜCÜNÜN TAVRI AKIL VE İZAN DIŞIDIR' Geçtiğimiz günlerde KKTC'de BM Barış Gücü'nün Pile-Yiğitler Yolu çalışmasını engelleme girişimine de değinen Kurtulmuş, "Zaman zaman KKTC önüne zorluklar çıkartılıyor. Bunlardan en son yaşadığımız, Pile Köyü'ne giden yolun yapılması ile ilgili insani yaklaşımın maalesef BM Barış Gücü tarafından engellenmeye çalışılması gibi hiçbir rasyonalitesi olmayan, uluslararası hukukla bağdaşmayan, tamamı ile insani bir projenin gerçekleştirilmesine zorla mani olmaya çalışmak, kabul edilebilir değildir. KKTC yetkilileri de buna gerekli cevabı vermiş ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün hem kendisini hem çalışan işçileri tehlikeye atan zorbaca tavrına karşı müdahale etmiş ve yol yapımı devam etmiştir. Bir kere daha BM Barış Gücü’nün gösterdiği bu tavrı kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz. Böylece BMBG eliyle Kıbrıs Türküne karşı bir çifte standart uygulandığı ortaya konmuştur. Özellikle ara bölgede Rumların sayısız ihlallerine ses çıkarmayan BMBG’nin bir köye yol yapma ve onları adanın diğer kısmı ile bütünleştirme projesine karşı çıkması akıl ve izan dışıdır. Bu olay gösteriyor ki kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Yeri geldiğinde kendi haklarımızdan egemenliğimizden ödün vermeden Kıbrıs Türkü'nün her türlü hakkını korumaya devam edeceğiz" diye konuştu. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Temmuz'da Ercan Havalimanı'nın yeni terminal binası ve pistinin açılışını yapmasını da hatırlatarak, "Bu sadece bir havalimanı açılışından çok daha anlamlıdır. Bütün dünyaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemli bir devlet olduğunu gösteriyor. Ayrıca enerji alanında enterkonnekte sistemin kurulabilmesi ile ilgili anlaşmanın imzalanmış olması KKTC’nin geleceği bakımından fevkalade önemlidir" dedi.

Milletvekili Esgin, muhalefete Kıbrıs'tan yüklendi Haber

Milletvekili Esgin, muhalefete Kıbrıs'tan yüklendi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'da düzenlenen Lefkara Edebiyat Şöleni'nde yaptığı konuşmada önemli mesajlar veren Esgin, "Türk Dili ve Edebiyatı'nın Kıbrıs'ta hatırlanması ve bununla ilgili genç kardeşlerimize bir ufuk, bir vizyon ortaya konulması son derece kıymetli. Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, özellikle Balkanlar'da, Kıbrıs'ta ve Azerbaycan Karabağ’da yakın tarihlerimizde yaşanan acıların ve zulümlerin tekrar yaşanmaması adına güçlü bir duruş sergiledi. Suriye'de Doğu Akdeniz'e açılmak üzere oluşturulmak istenen terör koridoruna geçit vermedik, vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Doğu Akdeniz’deki uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerimiz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerinin korunmasına yönelik bölge barışı ve istikrarını esas alan kararlı ve ilkeli bir tavır yanayız. Kıbrıs davası milli meselemizdir. AB bir Hristiyan kulübü olmak istemiyorsa çifte standarda son vermeli ve KKTC'yi tanımalıdır" dedi.      "Doğu Akdeniz'deki haklarımızı koruyacağız"    Esgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:    "Birkaç ay önce Fas'ın başkenti Rabat'ta düzenlenen AİBPA toplantısında da AB ülkelerinden gelen mevkidaşlarıma, Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler'de söylediği 'dünya beşten büyüktür' sözünü hatırlattım. Bu dünyaya yapılmış bir hatırlatmadır ve son derece önemlidir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu gerçeği tüm dünya için bir fırsat sunmaktadır. Bu çerçevede, 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yaşadığı çifte standarda bir son verin. Eğer AB'nin bir Hristiyan kulübü olmasını istemiyorsanız KKTC'yi tanımalısınız' diye bunu onların yüzüne karşı söyledim. Kıbrıs Rum Kesimi'nin Fransızlarla yaptığı deniz üssü anlaşması uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Pandemik salgın öncesinde de bu teşebbüste bulunmuşlardı. O zaman da TBMM'de buna ilk itiraz eden milletvekili bendim. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Uluslararası garantörlük anlaşmalarına göre Fransızlarla Kıbrıs Rum Kesimi'nin böyle bir anlaşma yapması son derece büyük bir hatadır. Bu hatadan da hemen dönmeleri gerekiyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarına kimsenin göz dikmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin sınır ötesi siyasetinde ülkemizin menfaatleri ile Türk ve Müslüman dünyasının güvenliği vardır. 14 Mayıs seçimi Karabağ'ın özgürlüğü için mücadele edenlerle, buna engel olmak isteyenlerin seçimidir. Tezkereye 'hayır' deyip PKK-PYD'ye siyasi lojistik sağlayanlarla, terörle mücadelesinde siyasi mülahaza tanımayanların mücadelesidir. Libya mutabakatlarıyla mavi vatanı ilan edenlerle, parti muhalefetini Türkiye muhalefetiyle iltibas edip Türkiye düşmanlarıyla aynı hizaya gelenlerin seçimidir. İHA ve SİHA'sıyla, yerli ve milli savunma sanayisiyle dünyada fark oluşturan, bundan rahatsız olanların mukayesesidir. Doğal gaz keşifleriyle enerjideki risklerimizi azaltanlarla, milli otomobilimiz TOGG ile çığır açanlarla, her güzel gelişmeyi itibarsızlaştırmakla Türkiye'yi itibarsızlaştırdıklarının farkında olmayanların karşılaştırılmasıdır. Kısacası, tam bağımsız Türkiye için serden geçenlerle, seçim kazanmak için tüm memleket hassasiyetlerini siyasi demagoji malzemesi yapabileceklerin seçimidir."

TBMM Başkanı Şentop’tan, Dimitriu’ya “işgal” yanıtı Haber

TBMM Başkanı Şentop’tan, Dimitriu’ya “işgal” yanıtı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Birliği (AB) Parlamento Başkanları Zirvesi’nde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Başkanı Annita Dimitriu'nun 1974'te Türkiye’nin Kıbrıs adasına müdahalesini "işgal" olarak nitelemesine tepki göstererek, “Türkiye 1959 tarihli Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kuran Zürih ve Londra anlaşmalarındaki garantör ülke haklarını kullanarak soydaşlarını bir katliamdan korumak için gitmiş ve adada barış ve güvenliği tesis etmiştir” dedi.      TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Parlamento Başkanları Zirvesi’nin Rusya-Ukrayna Savaşı ve AB’nin genişlemesinin ele alındığı birinci oturumunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Başkanı Annita Dimitriu'nun Türkiye’ye yönelik küstah söylemlerine karşı dört kez söz alarak sert tepki gösterdi.    Dimitriu'nun 1974'te Türkiye’nin Kıbrıs adasına müdahalesini "işgal" olarak nitelemesine tepki gösteren Şentop, “Sayın Başkan, kıymetli meslektaşlarım. Esasında böylesine önemli bir toplantının bir münazaraya dönüşmesini arzu etmezdim. Ama Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nden gelen temsilcinin Türkiye'ye yönelik yersiz ve hukuksuz ithamlarına da cevap vermek zorundayım. Defalarca ifade ettiğimiz üzere Türkiye'nin Kıbrıs'a yapmış olduğu 1974 yılındaki müdahaleyi Rusya'nın işgaline benzetmek gerçeklerin çok ucuz bir şekilde çarpıtılmasıdır. Türkiye 1959 tarihli Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kuran Zürih ve Londra anlaşmalarındaki garantör ülke haklarını kullanarak soydaşlarını bir katliamdan korumak için gitmiş ve adada barış ve güvenliği tesis etmiştir. 1974 müdahalesi uluslararası hukuka uygun. 1959 Zürih ve Londra anlaşmalarının Türkiye'ye vermiş olduğu garantörlük yetkisinin gereğidir. Bugün birçok Kıbrıslı Rum da 1974 öncesinde Türklerin maruz bırakıldığı katliam ve soykırımın yanlış olduğunu dile getirmektedir” dedi.      “Rum tarafı barış ve iki toplum içinde birlikte yaşama iradesini reddetmiştir”    Sonraki süreçte ise hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin adil bir çözüm için hazır olduğunu muhataplarına ilettiğini vurgulayan Şentop, “Nitekim 2014 yılında Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılan referandumda da görüldüğü üzere Kıbrıs Türk'ü çözümü onaylamış, Rum tarafı ise barış ve iki toplum içinde birlikte yaşama iradesini reddetmiştir. Bu arada Avrupa Birliği'nin Kıbrıs Türk'üne olan taahhütlerini de yerine getirmediğini ifade etmek isterim. Esasen söylemek istediğim bu iddiaların burada hala konuşulabiliyor olması önceki oturumda da ifade ettiğim üzere Avrupa Birliği toplantılarının bu tür gerçeklikten derinlikten uzak yaklaşımlarla esir alındığı ve Avrupa Birliği'nin stratejik bakış açısını geliştirmesini engellediği sözlerimin ispatı niteliğindedir” diye konuştu.      “Türkiye adaya uluslararası anlaşmalara ve hukuka dayanarak yetkisini kullanarak müdahale etmek zorunda kalmıştır”    Türkiye’nin GKRY yönetimiyle ilgili bir sözü olmadığına dikkat çeken Şentop, “Buradaki temsilci arkadaş Türkiye'ye bir sataşma, bir saldırıda bulunduğu için cevap verdik. Parlamentolarda biliyorsunuz, cevap hakkı sataşma sonrası en esas teamüllerden biridir. 15 Temmuz 1974’de Kıbrıs’ta bir askeri darbe olmuştur. Darbeciler Kıbrıs Adası'nın Yunanistan'a bağlanması amacı güden çetenin üyeleridir. Adanın Yunanistan'a bağlanması noktasında katliam sonucu öldürülen binlerce Türk nedeniyle Zürih ve Londra anlaşmalarının tanıdığı garantör üç ülkeden biri olan Türkiye adaya uluslararası anlaşmalara ve hukuka dayanarak yetkisini kullanarak müdahale etmek zorunda kalmıştır. O tarihten bu yana da adada kan dökülmemektedir. Barış varlığını sürdürmektedir” şeklinde konuştu.      “Belki kendisinin yaşı müsait değildir”    Söz konusu oturumda Ukrayna-Rusya Savaşı’nı konuşmak üzere toplanıldığını hatırlatan Şentop, “Benim ilk konuşmam tamamen o konuyla ilişkindir. Kendisi Türkiye'ye yönelik bir ithamda, bir iftirada bulunduğu için cevap vermek zorunda kaldık. Ama bunu sürdürdüğü takdirde bizim de cevap verme hakkımız baki kalacaktır. Şunu söyleyeyim. Belki kendisinin yaşı müsait değildir. Hiçbir uluslararası hukukta kural yoktur diyor. 1959 tarihli 11 Şubat Zürih ve 19 Şubat Londra anlaşmalarının gereği olarak Türkiye, Birleşik Krallık ve Yunanistan'a garantörlük yetkisi verilmiş ve bu garantörlük çerçevesinde 1960 tarihinde bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Anayasanın ve orada Türk ve Rum toplumlu yapının korunması yetkisi bu üç ülkeye verilmiştir. Türkiye bu 1959 tarihli halen yürürlükte olan anlaşmaya dayanarak garantörlük yetkisini kullanmak suretiyle Türklere karşı yürütülen katliamı önlemek üzere müdahale etmiştir. Konu bundan ibarettir. Daha detaylı tartışabiliriz tabii” ifadelerini kullandı.    Ders niteliğindeki açıklamalarını 'cinsiyetçilik' olarak nitelendiren Dimitriu'ya bir kez daha cevap veren Şentop, “Sayın Başkan cinsiyetçi herhangi bir yaklaşımım olmadığını, buradaki bütün arkadaşlar şahittir. Ben eski tarihli bir anlaşmadan söz ettim ve cinsiyetçi bir yaklaşımı çağrıştıracak en küçük bir ifade yok. Bu kadar yanlış anlaşılma söz konusuysa, Ukrayna, Rusya'yla ilgili konunun tartışıldığı bir oturumda konunun Kıbrıs'a gelmesi yanlış anlaşılma kapasitesini, potansiyelini göstermesi bakımından ilginçtir” dedi.

Milyon dolarlık düğün organizatörleri KKTC'de buluştu Haber

Milyon dolarlık düğün organizatörleri KKTC'de buluştu

Milyon dolarlık düğünleri organize eden dünya devleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bir araya geldi. Türkiye ve KKTC'nin ünlü otellerinin tanıtım için yarıştığı, kraliyet ailesi ve dünyaca ünlü isimlerin davet ve düğünlerini yapan organizatörlerin buluştuğu çalıştayda hedefin, dünyada 400-450 milyar dolar hacmi olan düğün destinasyonlarını Kıbrıs'a ve Türkiye'ye kazandırmak olduğu ifade edildi.    Dünyada ekoturizmden sonra 450 milyar dolar ticari hacme sahip destinasyon düğün firmaları, Uluslararası Organizasyon ve Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği (IADWP) ev sahipliğinde Kıbrıs'ta buluştu. 17-20 Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen düğün organizatörleri buluşmasında, 80 ülkeden 250'ye yakın dünyanın en iyi destinasyon düğün planlayıcıları, yıldızlaşmış 20'yi aşkın konuşmacı, Hindistan'ın en varlıklı ailesinin mensubu Udaipur Prensi Maharaca Lakshyaraj Singh Mewar, İspanya Kraliyet Ailesi'ne mensup Tamara Czartoryska'nın da bulunduğu kraliyet ailesi mensupları, KKTC Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bakan Yardımcısı Mustafa Köprülü ile çok sayıda üst düzey bürokrat bir araya geldi.      Mevcut ve yeni lokasyonlarla sektördeki yenilikler ele alındı    IADWP Avrasya Başkanı Murtaza Kalender'in öncülüğünde, Hindistan GEWC Başkanı Vijay Bokaria iş birliği ile buluşan katılımcı firmalar, 2023 yılı düğün sezonunda mevcut lokasyonlarla birlikte yeni lokasyonları ve sektördeki yenilikleri değerlendirdi. Destination Wedding Conference-B2B Networking Event in North Cyprus buluşmasında sektörün enleri arasında yer alan Hindistan başta olmak üzere çok sayıda ülkeden sektör temsilcisi çalıştaya katkıda bulundu. IADWP Avrasya Başkanı Kalender'in açılış konuşmasının ardından sektör temsilcileri sırayla konuşma yaptı. Açılış seremonisinin ve kurdele kesiminin ardından öğleden sonra gerçekleştirilen oturumlarda dünya genelinde gerçekleştirilen düğünlerle ilgili yeni trendler değerlendirildi.      IADWP Avrasya Başkanı Kalender çalıştay ile ilgili yaptığı açıklamada, “Hindistan ile iş birliği yapıyoruz. Hindistan'ın en büyük düğün planlayıcıları Türkiye'ye ve Kıbrıs'a geldi. Çok güzel bir çalıştay ve paneller yaptık. İkili görüşmeler gerçekleştirdik. Amacımız dünyada 400-450 milyar dolar hacmi olan düğün destinasyonlarını Kıbrıs'a ve Türkiye'ye kazandırmak olacak. Düğünlerde lüksün sınırı yok. 50 milyona dolara bir düğün yapıldığını biliyorum. Ama ortalama 1 milyon doların altına da inmiyor. Çok yakında çok büyük düğün organizasyonlarını bundan böyle Kıbrıs'ta ve Türkiye'de de görebileceğiz” dedi.      “Lüks düğünlerin sayısı artacak”    Hindistan GEWC Başkanı Vijay Bokaria, “Kıbrıs çok güzel ve fantastik bir yer. Türkiye'de ve Kıbrıs'ta oteller çok lüks. Çok önemli düğün destinasyonları ile bölgemizde güzel işler yapacağız. Buraya gelen insanlarımız güzel işler alacak. Kıbrıs'taki ortaklarımızla iş birliğimiz de çok güzel olacak ve 500 kişilik lüks düğünleri daha fazla göreceğiz” diye konuştu.      KKTC Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Çok güzel bir etkinliğe hep birlikte ev sahipliği yaptık. Kıbrıs'a gelen herkes bizler için ev sahibidir. Önümüzdeki süre içerisinde karşılıklı ziyaretlerle KKTC'nin doğal güzelliklerini, tarihini, kültürünü de yaşamak ve düğünlerini burada yapmak bir ayrıcalıktır diyerek evlenecek tüm çiftleri buraya bekliyoruz. Özellikle Hint düğünlerinin burada yapılması konusunda söz aldık. Önümüzdeki süre içerisinde çok daha fazla şekilde güzellikler içerisinde birlikte olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.    4 gün süren çalıştay; paneller, ikili görüşmeler, gala yemeği ve Kıbrıs gezisinin ardından sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.