Hava Durumu

#Isveç

Lodoshaber.Com - Isveç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Isveç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AK Parti'li Çelik'ten alçak provokasyona yanıt! Haber

AK Parti'li Çelik'ten alçak provokasyona yanıt!

İsveç'in başkenti Stockholm'de terör örgütü PKK/YPG destekçileri bir kez daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan provokasyon gerçekleştirdi. Söz konusu kişiler Erdoğan'ın maketinin üzerine bazı semboller yerleştirdi. DIŞİŞLERİ HAREKETE GEÇTİ Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'ndan ise jet hızında tepki geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada 'Stokholm’de 5 Ağustos'ta düzenlenen bir etkinlikte, bir kez daha PKK iltisaklı bir grubun terör örgütü sembolleriyle propaganda yapmasına ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik çirkin eylemde bulunmasına müsaade edilmesini en ağır şekilde kınıyoruz. İsveç’in PKK ve uzantılarının eylemlerini engellemek bağlamında üstlendiği taahhütlerini hatırlatmak isteriz' denildi. ÖMER ÇELİK: HUKUK DEVLETİ TERÖRE  TESLİM OLMAZ Öte yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Twitter üzerinden yaptığı açıklamada skandalla ilgili 'İsveç'in başkenti Stockholm'de terör örgütü PKK/YPG yandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan provokasyonunu ve bu provokasyona göz yuman İsveç makamlarının tutumunu şiddetle kınıyoruz. İsveç makamları taahhütlerini yerine getirmelidir. Gerçek bir hukuk devletinde terör eylemlerine ve teröre destek veren faaliyetlere yer yoktur. Hukuk devleti olduğunu söyleyen bir devlet, teröre teslim olamaz' değerlendirmesinde bulundu.

Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yeni saldırılar Haber

Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yeni saldırılar

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi "Danske Patrioter (Danimarkalı Vatanseverler)" isimli grubun üyeleri, Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. İslam'a hakaret içeren pankart açan ve sloganlar atan grup, bu anları sosyal medya hesabından canlı paylaştı. Provokasyonu polis güvenliği eşliğinde gerçekleştiren grubun, bir diğer Kur'an-ı Kerim'in üzerine de ayakkabı koyduğu görüldü. Grubun sosyal medya hesabında da, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT), İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları görüşmek üzere bugün çevrim içi toplantısına atıfta bulunularak, "57 Müslüman ülke Batı'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını nasıl durduracağını tartışırken belli ki Kur'an'ı daha da yakmak zorunda kalacağız" ifadeleri kullanıldı. Paylaşımda, bugün Suudi Arabistan ve Irak Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılacağı bilgisi yer aldı. İSVEÇ'TE MOMİKA İSVEÇ PARLAMENTOSU ÖNÜNDE KUR'AN-I KERİM YAKTI İsveç'te de daha önce de Kur'an-ı Kerim yakan Irak asıllı Salwan Momika, Parlamento önünde Kur'an-ı Kerim yakarak, İslam dininin ülkede yasaklanmasını istedi. İsveç Parlamentosu önüne geniş polis koruması altında gelen Momika, çevredekilerin tepkisine rağmen Kur'an-ı Kerim'in üzerine bastı. İslam'a hakaret içeren sözler sarf eden Momika, Kur'an-ı Kerim'i ateşe verdi. Irak ve İran bayraklarını da ayaklarının altına alan Momika, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Irak'ta Şii lider Mukteda es-Sadr'ın fotoğraflarının bulunduğu bir kağıtla ayaklarını sildi. Momika'ya Salwan Najem isimli bir Irak vatandaşı da yardım etti. Bölgede toplanan bir grup da Momika'yı tekbir getirerek protesto etti, Irak bayrağı ve Kur'an-ı Kerim taşıdı. TÜRK CAMİSİ ÖNÜNDE KUR'AN-I KERİM YAKMA İZNİ İSTEDİ Öte yandan polis, Salwan Momika ve Salwan Najem'in hafta içinde de Stockholm'ün Botkyrka bölgesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Fittja Ulu Camisi ve Stockholm'ün İran Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için izin istediğini ve bu izinlerin beklediğini söyledi. İSVEÇ VE DANİMARKA'DA KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK PROVOKASYONLAR İsveç ve Danimarka'da son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar yoğunlaşırken, bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor. Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca İsveç'in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan, 21 Ocak'ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak'ta Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı'nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran'da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Danimarka'daki İslam düşmanı ve aşırı milliyetçi bir grup, nisan ayı itibarıyla Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağına ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı düzenlemeye başlamıştı. İslam karşıtı pankart açan ve İslam'a hakaret içeren sloganlar atan grup üyeleri, 21 Temmuz'da Irak'ın, 24 Temmuz'da İran ve Irak'ın, 25 Temmuz'da da Mısır ve Türkiye'nin Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Grup, 28 Temmuz'da Kopenhag'daki bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. Bu eylemlerin, polis koruması eşliğinde ve yetkili makamlardan izin alınarak yapılmasına, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke tepki göstermişti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 25 Temmuz'da, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu tür eylemleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul edilmişti.

İsveç’ten Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara ilişkin açıklama! Haber

İsveç’ten Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara ilişkin açıklama!

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, İsveç’teki Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı açıklama yaptı. Kristersson, söz konusu eylemlerin devlet tarafından yapıldığına dair yanlış bilgilerin yayıldığına dikkat çekerek, “İsveç şu anda asıl amacı İsveç'e ve İsveç çıkarlarına zarar vermek olan dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyor” dedi. Son zamanlarda kutsal metinlerin yakılmasının İsveç’in güvenlik politikasını zorlaştırdığına dikkat çeken Kristersson, “Bu olaylar daha sonra ülkemize zarar vermeye yönelik çağrılarla birlikte yanlış anlatılıyor” dedi. Hükümetin söz konusu eylemler nedeniyle İsveç’in uluslararası alanda bozulan imajını düzeltmek için çalıştığını vurgulayan Kristersson, “Sorumlu makamlarla yakın diyalog içinde durumu yakından takip ediyoruz” dedi. “Rus aktörler İsveç'in bir kutsal metinlere yapılan saygısızlığın arkasında olduğuna dair yanlış iddiaları yaymakta” Rus aktörlerin İsveç'in bir devlet olarak çeşitli kutsal metinlere yapılan saygısızlığın arkasında olduğuna dair yanlış iddiaları yaymakta aktif olduklarını gördüklerini ifade eden Kristersson, “Ayrıca yaygın bir yanlış anlaşılmaya da özellikle değinmek istiyorum: İsveç devleti Kuran'ın yakılmasına izin vermiyor. Ancak polis halka açık toplantılar için izin veriyor. Bu İsveç anayasasında yer alan bir hak. Bu hakkın nasıl kullanılacağı, her bireyin kendi kararıdır. Devlet ifade özgürlüğünü garanti eder, ancak bu nedenle herhangi bir siyasi mesajın arkasında durmaz” dedi. “İnanç özgürlüğü İsveç'in mihenk taşıdır” İsveç'in sırf yasal olduğu için kitap ya da metin yakma geleneğinin olmadığını vurgulayan Kristersson, “Aksine, kitapları koruma ve okuma geleneğimiz var. İsveç aynı zamanda farklı dini uygulamalara ve birbirlerine karşı güçlü bir saygı geleneğine sahip bir ülkedir. İnanç özgürlüğü İsveç'in mihenk taşıdır” dedi. Son zamanlarda artan provokatif eylemlerin İsveç’i bölmek ve çeşitli şekillerde uluslararası konumunu kötüleştirmek amacıyla yapıldığına dair güçlü nedenler olduğunu vurgulayan Kristersson, “İsveç'in şu anda maruz kaldığı eşgüdümlü dezenformasyon kampanyaları, İsveç vatandaşlarının ve yurtdışındaki şirketlerin durumunu daha da kötüleştiriyor. Ülke içindeki güvenliği zayıflatıyor. Acımasız terör saldırısı riskini artırıyor” dedi. Herkesi söz konusu dezenformasyon kampanyalarına karşı uyanık olmaya çağıran Kristersson, “Nefret dolu mesajlar ve yanlış hikayeler yayarak katkıda bulunmayın. Yeni bilgilerle karşılaştığınızda iki kez düşünün. Artık her birimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Ülkemizi ve İsveç vatandaşlarının güvenliğini birlikte koruyalım” dedi.

İsveç'te Müslüman aktivistten dini eylem! Haber

İsveç'te Müslüman aktivistten dini eylem!

Eylemi düzenlemek üzere israil büyükelçiliğin önüne gelen Ahmet Alluş, gazetecilere yaptığı açıklamada, hiçbir kutsal kitabın yakılmaması gerektiğine dikkati çekmek amacıyla bu eylemi yapmak için izin aldığını aktardı. "Ben Müslümanım, kutsal kitapları yakamam" Alluş, "Ben Müslümanım kutsal ve dini kitapları yakamam." dedi. İsveç'te polis korumasında Kur'an-ı Kerim yakılma provokasyonlarına da işaret eden Alluş, şöyle konuştu: 'İfade özgürlüğü ile etnik gruplara hakaret etmek arasında fark var. Kur'an-ı Kerim ve diğer dini kitapların yakılmasının nefret suçu olması lazım. Buna dikkati çekmek için polisten Tevrat ve İncil yakma eylemi için izin aldım. Kesinlikle bir dini kitabı yakma amacım yok.' İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonları Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca Malmö, Norköpin, Jönköping ve başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan'ın durdurulmasını isteyen göstericiler de yollarda lastikler yakarak polise taşlarla saldırmıştı. Çıkan olaylarda 104 polis ve 14 gösterici yaralanmış, 20 polis aracı yakılarak tahrip edilmişti. İsveç'in başkenti Stockholm'de 21 Ocak'ta Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli kişi, 28 Haziran'da, Kurban Bayramı'nın birinci gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Türkiye, Irak, Pakistan, Endonezya ve Afganistan başta olmak üzere İslam ülkelerinin yanı sıra ABD ve Rusya'nın aralarında bulunduğu birçok devlet, olaya tepki göstermişti. İsveç yönetimi de olayla ilgili soruşturma başlatmıştı. Tepkilerin ardından İsveç polisi, Kur'an-ı Kerim yakma eylemini gerçekleştiren Momika hakkında "halkı tahrik" suçundan şikayette bulunduklarını açıklamıştı.

Fatih Erbakan'dan NATO üyeliği sürecine ilişkin açıklamalar! Haber

Fatih Erbakan'dan NATO üyeliği sürecine ilişkin açıklamalar!

Yeniden Refah Partisi lideri ve İstanbul Milletvekili Dr. Fatih Erbakan, Türkiye’nin onay verdiği İsveç’in NATO üyeliği sürecine ilişkin açıklamada bulundu. İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün en kısa sürede TBMM'ye götürüleceği yönünde açıklama yapıldığını hatırlatan Erbakan, İsveç'in NATO'ya üyelik yolunun açılmasının ülke gündeminde de yer bulduğunu kaydetti. "İsveç'in, Türkiye'nin bütün ikazlarına, ihtarlarına rağmen kayda değer adım atmaması kamuoyumuzun malumudur" ifadelerini kullanan Erbakan, İsveç'in gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek diğer yetkililer tarafından yapılan uyarıları hiçbir şekilde dikkate almadığını bildirdi. "İsveç’e NATO yolunun açılması memleketimizde tepkilere sebep olmuştur" Erbakan yaptığı açıklamada şunları söyledi: 'Bir süreden beri ülke ve dünya gündeminde yer tutan “İsveç’in NATO’ya üyeliği” meselesi, varılan mutabakatın ardından yeni bir boyut kazanmış bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson arasındaki görüşmelerin ardından, İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürüleceği yönünde açıklama yapılmıştır. İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması, ülkemiz gündeminde de geniş yer bulmuştur. Yetkililerimiz, başından beri İsveç’in teröristleri himaye ettiğini, uluslararası hukuka aykırı olarak teslime yanaşmadığını, İslam’ı ve ülkemizi hedef alan çirkin gösterilere göz yummakla kalmadığını adeta destek verdiğini vurgulamıştır. İsveç’in, Türkiye’nin bütün ikazlarına, ihtarlarına rağmen kayda değer atım atmaması kamuoyumuzun malûmudur. Kutsallarımıza saldırılara müdahale etmeyen, hatta adeta teşvik eden İsveç’e NATO yolunun açılması memleketimizde son derece haklı tepkilere sebep olmuştur.' "Ne gibi kazanımlar elde ettiğimiz sorusu gündemdedir" Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Yeniden Refah Partisi olarak geçtiğimiz yılın haziran ayında Madrid’deki 4’lü Zirve’nin ardından imzalanan Türkiye, İsveç, Finlandiya Mutabakatı’na dair değerlendirmelerimizi ifade ederken, ‘NATO’ya girişlerinin yolu açılan İsveç ve Finlandiya kâğıt üzerindeki taahhütlerinin gereklerini yerine getirmedikleri takdirde ne olacaktır?’ sorusunu gündeme getirmiştik. Bugün gelinen noktada, İsveç taahhütlerinin gereğini yerine getirmek bir yana, İslâm’a, kutsallarımıza saldırıların, terör örgütleri gösterilerinin hamiliğinde daha da ileriye gitmiştir. Gerek Cumhurbaşkanımız gerekse diğer yetkililer tarafından yapılan ikazları da hiçbir şekilde dikkate almamıştır. Son Zirvede sağlanan mutabakatla, İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması karşılığında, ne gibi kazanımlar elde ettiğimiz sorusu gündemdedir. İsveç’in Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde destek vereceğine, vatandaşlarımızın karşı karşıya bırakıldıkları vize zorluklarının esnetileceğine dair vaatler de anlam ifade etmemektedir.' "Karar yeniden gözden geçirilmeli" ‘Türkiye NATO ile ilişkilerinde hep zararlı çıkmıştır’ diyen Erbakan şöyle konuştu: 'Türkiye, bugüne kadar ABD patronajındaki NATO ve Batı İttifakı ile girdiği bütün ilişkilerde hayâl kırıklığına uğramış, hep eli boş kalmış ve zararlı çıkmıştır. Her biri çok büyük zararlara yol açan darbelerin ve darbe girişimlerinin arkasında hangi güçlerin olduğunu milletimiz çok iyi bilmektedir. Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi, Türkiye 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir. Millî Görüş Lideri Rahmetli Erbakan Hocamızın, Avrupa Birliği’nin kapısında bekletilme meselesiyle ilgili olarak, “Ne demek, kimmiş Avrupa? Nereye girmemizi layık görüyor? Biz tarihin en şerefli milletiyiz. Biz Avrupa’yı bir şeye layık görürüz veya görmeyiz!” cümleleriyle dile getirdiği tepki, tarihi hakikatlere işaret etmektedir ve bugün de bizlere rehber olmalıdır. Hükümetimizden beklentimiz, batı ile ilişkilerde yeni “hüsran” sayfalarının açılmasına sebebiyet vermemek adına İsveç’in NATO’ya girişine onay verilmesi kararının yeniden gözden geçirilmesidir.'

İsveç, Kur'an-ı Kerim'e saldırıları durdurmak için yasa değişikliğini tartışıyor! Haber

İsveç, Kur'an-ı Kerim'e saldırıları durdurmak için yasa değişikliğini tartışıyor!

İsveç'in başkenti Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılmasıyla başlayan tartışma konusunda Aftonbladet gazetesine açıklamalarda bulunan Strömmer, Ku'ran-ı Kerim yakılma olaylarının İsveç'in güvenliğini tehlikeye attığını ve bu yüzden de hükümetin Kur'an-ı Kerim yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği yapılmasını tartıştığını belirtti. Kurban Bayramı'nın ilk günü Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasının İsveç iç güvenliğinde tehditler oluşturduğunu aktaran Stömmer şu ifadeleri kullandı: 'Hükümet olarak son zamanlarda yaşanan Kur'an-ı Kerim yakma olaylarının İsveç'in güvenliğine zarar vermesi nedeniyle Kur'an veya diğer kutsal kitapların yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği yapılmasını tartışıyoruz.' Eski İsveç Başbakanı Carl Bildt de Kur'an-ı Kerim yakma olaylarının İsveç'te yasaklanması gerektiğini savundu. Bakan Strömmer'in açıklamalarını Dagens Nyheter gazetesine değerlendiren Billdt, "Strömmer'in, Kur'an-ı Kerim yakılmasını önlemek için başlattığı incelemeyi destekliyorum." dedi. Paskalya olayları Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca İsveç'in Malmö, Norköpin, Jönköping ve başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan'ın durdurulmasını isteyen göstericiler de yollarda lastikler yakarak polise taşlarla saldırmıştı. Çıkan olaylarda 104 polis ve 14 gösterici yaralanmış, 20 polis aracı yakılarak tahrip edilmişti. Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde de Kur'an-ı Kerim yakmıştı İsveç'in başkenti Stockholm'de 21 Ocak'ta Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. Kurban Bayramı'nın birinci günü cami önünde Kur'an-ı Kerim yakıldı Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişi, 28 Haziran'da, Kurban Bayramı'nın birinci gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç'teki Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçak saldırıya sert şekilde tepki göstermiş, 'Alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir" diyen Erdoğan, "Söz konusu Müslümanlar olunca birden fikir hürriyetini hatırlıyorlar. Bu rezil saldırılar, İslam düşmanlığı hastalığının yeni tezahürüdür. Bu bir nefret suçudur. Batı, bu konuda hiçbir adım atmıyor.' ifadelerini kullanmıştı.

Rusya: Fransa'daki durum, Avrupa'nın güvenliğini tehdit etmemeli Haber

Rusya: Fransa'daki durum, Avrupa'nın güvenliğini tehdit etmemeli

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, başkent Moskova'da gündemdeki konulara dair haftalık basın toplantısı düzenledi. Fransız polisinin 27 Haziran'da Nanterre'de 3 kişinin bulunduğu araca ateş açması sonucu 17 yaşındaki bir gencin öldürülmesinin ardından ülke genelinde başlayan protesto gösterileri ile ilgili soruyu yanıtlayan Zaharova, FransaCumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Rus hükümetinde anlaşmazlıkların olduğu, Rus silahlı kuvvetlerinin de zayıf olduğu" yönünde açıklama yaptığını anımsattı. "Paris, inceliğin gösterilmesini istiyorsa kendisinin örnek olması gerekiyor" Zaharova açıklamasının devamında şunları söyledi: Bu nedenle söz konusu açıklamaların ışığında, çeşitli değerlendirmelere göre Fransız ekonomisine bir milyardan fazla avroya mal olan ve binlerce vatandaşının gözaltına alınmasıyla sonuçlanan Fransa’daki gösterilere dair tepkimiz itidal ve doğruluk örneğidir. Paris, inceliğin gösterilmesini istiyorsa kendisinin örnek olması gerekiyor. Fransa’daki olaylara bir gencin polis tarafından öldürülmesinin neden olduğuna dikkati çeken Zaharova, "Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fransa'da oluşan krizi ve benzeri görülmemiş şiddetin artmasından derin endişe duyuyor." ifadesini kullandı. Fransa'da son yıllarda yabancılara, göçmenlere karşı düşmanlığın ve antisemitizmin arttığını ifade eden Zaharova, ülkede insan haklarının ihlal edildiğini ve bu konunun defalarca Birleşmiş Milletler (BM) dahil uluslararası örgütler tarafından dile getirildiğini söyledi. "Fransa ırkçı duyguların büyümesine karşı ciddi adımlar atmalıdır" Mariya Zaharova, şöyle devam etti: BM gibi örgütler Fransa’daki duruma dikkati çekiyorsa, Fransa yönetimi, başka ülkelere boş yerde ve sürekli ders vermesi yerine kendi sorunlarını düşünmelidir. Fransız yönetimi, toplumun radikalleşmesini ciddiye almalı ve ülkede yabancılara karşı düşmanlığın ve ırkçı duyguların büyümesine karşı ciddi adımlar atmalıdır. Fransız yetkilileri, ülkeyi ayağa kaldıran cinayeti bir an önce incelemeye ve faillerin cezalandırılması yönünde tedbirler almaya çağırıyoruz. İsyancıların vandallığını ve kamu düzenini bozma yönündeki eylemlerini, hem de Fransız güvenlik güçlerinin kendi vatandaşlarına karşı sorumsuzca hukuka aykırı yöntemleri kullanmasını şiddetle kınıyoruz. Fransa'daki durum, ortak Avrupa kıtamızın güvenliğini tehdit etmemelidir. "Kiev'e tedarik edilen silahlar, Fransa’daki protestocuların elinde" Batılı ülkelerin Ukrayna’ya silah sevkiyatı yaptığına işaret eden Zaharova şöyle devam etti: Batı, Ukrayna'da Nazi akımını teşvik ederek, Zelensky yönetiminin yaptıklarına göz yumarak pandoranın kutusunu açtı. Bu politikanın sonuçları şimdiden görülüyor. Avrupa'daki radikal milliyetçiler aktifleşti ve ilham verici hale dönüştü. Onlara silahlar sağlanıyor, her şey için izin veriliyor. "Bumerang gibi kendi topraklarına dönüyor ve kendi halkına darbe vuruyor" Sözcü Zaharova, şu ifadeleri kullandı: Basında çıkan haberlere inanacaksak, Nazi grupları Fransa’daki ayaklanmaya doğrudan müdahil oluyor. Elysee Sarayı’nda bunu düşünen var mı? Bunu düşünen yoksa o halde düşünme zamanı geldi. Kiev'e tedarik edilen silahlar, Fransa’da protesto edenlerin eline geçiyor ve polise karşı kullanılıyor. Cumhurbaşkanı Macron, bunu kendi halkına açıkladı mı? Yoksa bu sır olarak gizleniyor mu? O halde biz bunu açıklayalım. Batı, NATO ve özellikle de Fransa’nın (Ukrayna’ya) sağladığı silah ve milliyetçileri, Nazileri ve faşistleri desteklemek için harcanan para, bumerang gibi kendi topraklarına dönüyor ve kendi halkına darbe vuruyor. Bunun böyle olacağını daha 1,5 yıl önce söylemiştik. "Yabancılara karşı düşmanlığın desteklenmesi kabul edilemez" İsveç'in başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli şahsın Kur'an-ı Kerim yakmasına de değinen Zaharova, bu olayın Kurban Bayramı’nda gerçekleştiğine ve Müslüman ülkelerin buna tepki gösterdiğine dikkati çekti. Bunun ardından Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde protesto gösterilerinin düzenlendiğini anımsatan Zaharova, Rusya’nın bu konuda pozisyonunun değişmez olduğunu belirtti. Zaharova, "Stockholm’un, yabancılara karşı düşmanca yapılan benzer eylemlerin desteklenmesinin kabul edilemez olduğuna dikkatini çekiyoruz." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.