Hava Durumu

#İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu

Lodoshaber.Com - İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İsrail’in demokrasi sınavı! Haber

İsrail’in demokrasi sınavı!

Bu süslü kelimelerin anlatmak istediği aslında liberal demokrasinin en temel paradoksudur. Bir yanda halkın egemenliğini eline alıp kendi kendini yönetme hakkı vardır; öte yanda, bireysel temel hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır. Diyelim ki bir referandum yapıldı ve çorapla sandalet giyme yasağı gelsin mi diye halka soruldu. Bırakın yüzde 51’i, halkın yüzde 99,9’u bile evet yönünde oy kullansa bunu anayasal bir demokraside yapamazsınız. Liberal, bir başka deyişle anayasal demokrasiler, rasyonel, objektif, evrensel hakikatler üzerine kurulmuştur. Halk ve devlet kurumları bu hakikatlere aykırı davrandığında sistem çöker. Bunun önüne geçmek için de yasa koyucuyu ve uygulayıcıyı denetlemek için yüksek (anayasa) mahkemeleri oluşturma fikri doğmuştur. İşte İsrail’de Yüksek Mahkeme’nin yasaların ‘akla yatkın’ olup olmadığına hükmetme yetkisinin elinden alınmasının neden varoluşsal bir demokrasi krizi yarattığını bu şekilde açıklayabiliriz. Binyamin Netanyahu’nun liderlik ettiği hükümetin yargı reform paketi aylardır gerginlik yaratıyordu ve protesto ediliyordu. Netanyahu tasarının oylanmasını erteledi ancak en nihayetinde ilk etapta Yüksek Mahkeme’nin Meclis (Knesset) kararlarını denetleme yetkisini büyük ölçüde azaltacak kısım kabul edildi. Burada tabii yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanan Netanyahu’nun yargıya karşı kendi çıkarlarını korumak sebebiyle aşırı sağ partileri kullanarak siyasi bir manevra yaptığı yorumları da yapılıyor. İsrail tarihindeki en muhafazakâr ve aşırı sağcı hükümetinin planları sol ve liberal kesimi korkutuyor. İlginçtir, İsrail’in kurucusu olarak kabul edilen David Ben-Gurion İşçi Partisi’ndendi ve sonraları Şimon Peres ile yıllarca aslında sol bir görüşle yönetilmişti ülke. Netanyahu’nun Likud’u merkez sağı temsil etse de 2022’deki seçimlerden sonra Dini Siyonist Parti ve ultra-ortodokslarla koalisyon kurarak Ben Gvir gibi tartışmalı isimleri hükümete sokmuştu. Son yıllarda dünya çapında sağın yükselişi İsrail’i de es geçmedi. İsrail laik ya da seküler bir devlet değil. Ontolojik olarak bu mümkün değil çünkü kuruluş amacı zaten Yahudilere bir vatan oluşturmak. Bu sebeple Yüksek Mahkeme’nin varlığı ve yetki alanının genişliği rasyonalist bir rejimin devamı için ayrı bir öneme sahip. İsrail, Birleşik Krallık’a benzer bir şekilde yazılı bir anayasaya sahip değildir. (İngiltere’nin desteğiyle kurulduğundan buna şaşırmamak lazım) 14 Mayıs 1948’de yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesi’ne göre bir sene içinde bir anayasa yazılması öngörülürken bu hiçbir zaman hayata geçirilmemiştir. İlk Başbakan Ben-Gurion’un Yüksek Mahkeme sosyalist politikaları engellemek için bir dayanak bulur çekincesiyle de yazılı bir anayasa istemediği söylenir. 1995’e kadar Yüksek Mahkeme Meclis kararlarını denetleme yetkisini kendisinde görmez zira bu yetkiyi dayandıracağı bir temel mevcut değildir. Ancak 1992’de temel hak ve özgürlükleri teminat altına alan bir grup yasa meclisten geçince mahkeme 1995’teki emsal Bank Mizrahi kararıyla kendine denetleme yetkisini verir. Benzer şekilde 19. Yüzyılın başında ABD Yüksek Mahkemesi de Marbury v. Madison kararıyla bu yetkiyi kendine vermiştir. Bu şekilde başta bahsettiğimiz demokrasi paradoksunu bir nebze olsun ortadan kaldırmak için yargı hakemlik görevi görecek ve dengeleme fonksiyonunu hayata geçirecektir. Aksi takdirde demokrasi kendi kendini koruyabilme gücünü büyük ölçüde kaybeder zira dünya üzerinde şu ana kadar denenmiş rejimlerin en korunaksızı demokrasidir. Tehditlere çok açıktır çünkü zaten kendi eliyle düşmanlarına toplanma, fikirlerini ifade etme, örgütlenme haklarını verir. Bu çok narin ve ince dengeyi tutturmak demokrasiler için en hayati meseledir. Üniversite’de sevdiğim bir hocam şöyle derdi: “özgürlük gece saat 4’te yollar bomboşken kırmızı ışıkta durmaktır”. Özgürlük serbestiyet demek değildir. Bireyler nasıl yasaların denetimi altında sınırlarını bilmek zorundalarsa devlet kurumları da rejimin sağlığı için kendi limitlerinde kalmakla mükelleftirler. ABD’de Trump, Brezilya’da Bolsanaro şahsi siyasi emelleri uğruna rejimi tehlikeye sokacak girişimlerde bulunmuş, hassas dengeleri sarsmışlardır. Raison d’etat yani hikmet-i hükümet argümanını devletin değil kendi çıkarları uğruna yozlaştıran bu iki siyasi figür gibi Netanyahu da çok tehlikeli bir oyun oynamaktadır.

İsrail Savunma Bakanı'nın görevden alınmasının ardından sokaklar karıştı Haber

İsrail Savunma Bakanı'nın görevden alınmasının ardından sokaklar karıştı

İsrail'de tartışmalı yargı reformuna yönelik protestolar devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden almasının ardından halk yeniden sokaklara döküldü. Ellerinde İsrail bayrakları ile sokağa inen göstericiler, başkent Tel Aviv'deki Ayalon Otoyolu'nu trafiğe kapatarak ateş yaktı. Tel Aviv'in dışında Başbakan Netanyahu'nun Kudüs'teki konutunun dışında da çok sayıda kişi toplandı. Ülkenin güneydeki Beersheba ile kuzeyindeki Hayfa'da da yüzlerce kişi sokağa indi. Yer yer polis ile göstericiler arasında tansiyon yükselirken, bazı bölgelerde polis göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. “İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur” Gallant görevden alınmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, “İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi. Gallant dün yaptığı açıklamada, yargı reformuna karşı ordu içerisindeki yaygın protestoları hatırlatmış, ulusal güvenliğe yönelik tehlikeyi gerekçe göstererek tartışmalı yargı reformunun askıya alınması çağrısında bulunmuştu. "İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir" Muhalefet lideri Yair Lapid yaptığı açıklamada, Gallant'ın görevden alınmasına sert tepki göstererek, "İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir" dedi. “Diktatörlerin yolunu seçti” İsrail'in eski Savunma Bakanı olan Yisrael Beytenu Partisi (İsrail Evimiz) lideri Avigdor Liberman ise, Netanyahu'nun Gallant'ı görevden almasını “diktatörlük” olarak nitelendirerek, "Savunma Bakanı, IDF'nin parçalanması ve İsrail'in güvenliğine ölümcül zarar verilmesi konusundaki derin endişelerini ifade etmeye cesaret etti. Netanyahu, Gallant'ı dinlemek ve kabineyi toplamak yerine tüm diktatörlerin yolunu seçti. Sesleri susturmak” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.