Hava Durumu

#Gündem

Lodoshaber.Com - Gündem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gündem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kadın teşkilatını kuran ilk partiyiz" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kadın teşkilatını kuran ilk partiyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştirilen “Emekçi Kadınlarla Buluşma” programına katıldı. Yönetim kurulu başkanı da bir kadın olan fabrikada çalışan kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en çok kadın işçi çalışan fabrikasında siz üreten, emek veren, değer ortaya koyan kadınlarımızla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada kadın işçilerimizin yanı sıra bulunan kadın girişimcilerimiz ve STK’larda görevli kadınlarımız, tam da Türkiye’nin ihtiyacı olan fotoğrafı ortaya koyuyor. Kadınları hayatın dışında tutan bir toplum, potansiyelinin yarısından vazgeçmiş, yarısını atıl bırakmış durumdadır. Kadın, anne olarak evlatlarını, evini ve ailesini şefkati ve de emeğiyle kucaklar. Kadın aynı zamanda emeğiyle, becerisiyle, azmiyle, birikimiyle ve mücadelesiyle de özel bir yere sahiptir. Hayatın her alanındaki başarılarını adeta şapka çıkartarak takip ettiğimiz kadınlarımızla her buluşmamızda ülkemizin bu büyük hazinesini geç harekete geçirmiş olmasından dolayı da hayıflanıyoruz. Biz hükümete geldiğimizde kadınların iş gücüne katılımı hele hele girişimcilik düzeyleri öylesine düşüktü ki inanmakta çok zorluk çektik. Cumhuriyet tarihinde kadınlarımızın hem hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde kullanabildikleri hem de emekleri ve becerileriyle iş dünyasının her alanında varlık gösterebildikleri dönem bizim dönemimizdir” dedi. “KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMINDA CUMHURİYET REKORU KIRILDI” 20 yıllık iktidarları döneminde kadınlara yönelik atılan adımlardan söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımızın en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranlarını yüzde 70’lerden yüzde 88 seviyelerine biz getirdik. Hem çalışan hem de evinde ailesi ve çocuğuyla hayatını sürdüren kadınlarımıza verdiğimiz desteklerle hep yanlarında olduk. İş gücüne katılım düzeyleri yüzde 27’lerde olan kadınlarımız, bugün yüzde 36 ile cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İstihdamdaki kadın sayısını da 6 milyondan aldık 10,5 milyona yaklaştırdık. Üstelik bu olumlu gelişmeler artarak devam ediyor. Bugün devletin verdiği eğitimlerle meslek sahibi olan ve işe başlayan kadınlarımızı gördükçe mutlu oluyorum. Bugün KOSGEB desteklerinin yarıya yakınını kadınlarımızın kullandığını gördükçe memnun oluyoruz. Kırsal kalkınma destekleriyle kadınlarımızın başardığı işleri gördükçe seviniyoruz. Fabrikalardan kooperatiflere kadar üretimin her alanında kadınlarımızın güçlendiğini gördükçe, geleceğimize güvenle bakıyoruz. Kamu ve özel sektörde yönetim ile karar organlarının her seviyesinde sayıları ve de etkinlikleri artan kadınlarımızla gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. "KADINLARIMIZ HEP BİZİM YANIMIZDA OLDU" "Bir dönem kadınlarımızın kimi zaman kıyafetini, kimi zaman çocuğunu bahane ederek bırakın yönetim organlarına, okullara, fabrikalara sokmamaya çalışan faşist bir zihniyetle mücadele ettik" diyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Üstelik bu ilkelliklerini çağdaşlık kılıfı altında satmaya çalışıyorlardı. Verdiğimiz büyük mücadele neticesinde tüm bu engelleri, ön yargıları ve yanlış kabulleri birer birer geride bıraktık. Ülkemizi kadına şiddet ayıbından kurtarmaya çalışırken, aynı zamanda eğitimden istihdama her alanda kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık uygulama politikalarını da hayata geçirdik. Yaygınlaştırdığımız okul öncesi eğitim ve bakım kuruluşlarıyla, çalışan çocuklu kadınlarımıza destek olduk. TBMM’de en yüksek kadın temsil oranına ulaştığımız, eğitimden bankacılığa pek çok sektörde kadın istihdamının erkekleri geride bıraktığı bir döneme ulaştık. Kadınlarımıza olan güvenimizin en önemli tezahürü, Türkiye’de kadın kolları teşkilatlanmasına resmen ve fiilen bünyesinde yer veren ilk parti ve bunu gerçekleştiren ilk genel başkan olmamızdır. AK Parti, bugün itibariyle 5 milyon 560 bin kadın üyesi olan bir partidir. Diğer partileri şöyle üst üste koyun, bunların bizim kadın üyemiz kadar bile üyeleri yok. Geçmişte sadece belli faaliyetlerin aracısı olarak görülen kadın kolları teşkilatlanmasını, biz partimizin üç ana sacayağından birisi haline getirdik. Kadınları siyasetin nesnesi olmaktan çıkardık, öznesi haline getirdik. Hamdolsun kadınlarımız da bize sahip çıktı, bizim hep yanımızda oldular. Bizimle mücadeleye girecek olan 2 defa düşünmesi lazım. Kadının gücünün ve fendinin galip gelemeyeceği mücadele yoktur. Kadınlarımızın desteği ve duasıyla bugünlere geldiğimiz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da onlarla birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı hepimizin ortak hayalini, ortak geleceğini ifade ediyor. Bunun için Türkiye Yüzyılı’nın siyasi değil, milli bir proje olduğunu, milli biz vizyon olduğunu söylüyoruz. Sizlerden de Türkiye Yüzyılı mücadelemize emeğinizle, fikrinizle, tercihinizle katkıda bulunmanızı özellikle istirham ediyorum. Ülkemizi 2023’e nasıl birlikte getirdiysek, inşallah cumhuriyetimizin yeni yüzyılındaki hedeflerine de yine sizlerle birlikte ulaşacağız." ERDOĞAN, ÖZAY GÖNLÜM TÜRKÜLERİNE EŞLİK ETTİ AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşe Keşir’in de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik ettiği programda, devletten aldığı desteklerle önemli işlere imza atan kadın girişimciler ile dünya ve olimpiyat şampiyonu milli sporcular Şeyda Nur Kaplan ve Berfin Altan başarı hikayelerini paylaştı. Program Denizlili merhum sanatçı Özay Gönlüm’e ait türkülere yer verilen müzik dinletisiyle son buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da zaman zaman şarkılara sesiyle eşlik ettiği buluşmaya katılan kadınların dansları ve yaşadıkları mutluluk renkli anların yaşanmasına neden oldu. UNESCO tarafından 2020 yılında ‘Yaşayan İnsan Hazinesi Listesi’ne alınan sipsi ustası Halime Özke de ilerlemiş yaşına rağmen müzik ziyafeti sundu.

Gözler Kabine'de: Masada borç yapılandırma paketi de var! Haber

Gözler Kabine'de: Masada borç yapılandırma paketi de var!

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplandı. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırma paketinin ele alınacağı Kabine Toplantısı'nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıntıları duyuracak. İsveç'teki skandal eylemler de Kabine'nin bir diğer önemli gündem maddesi olacak. BORÇ YAPILANDIRMA PAKETİ Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırma paketinin ayrıntılarının belli olacağı Kabine Toplantısı, Beştepe'de başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık edeceği toplantıda borç yapılandırma paketi ele alınacak. 31 Aralık 2022 tarihine kadar devlete olan tüm borçlar yeniden yapılandırılacak. Pakette, vergi ve sigorta primi borçlarıyla adli ve idari cezalar yer alacak. Şirketlere matrah artırımı, kasa ve stok affı imkanı da verilecek. Belediyelere olan borçlar ile öğrenim kredileri de yapılandırma kapsamında. Yapılandırmanın, Maliye'ye olan vergi borçları, motorlu taşıt vergileri ve Trafik cezalarını da kapsaması bekleniyor. Pakete ilişkin tüm ayrıntıları toplantı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak. Başörtüsüne anayasal güvence getiren teklif de Kabine Toplantısı'nın gündeminde. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MESAİSİ Anayasa değişiklik teklifi için Meclis çalışma takvimi değerlendirilecek. Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmeler sonrasında izlenecek yol haritası konuşulacak. İSVEÇ'TEKİ SKANDAL EYLEMLER Dış politikada ise, Ankara-Stokholm hattında yaşanan gelişmeler var. Son günlerde Türkiye aleyhine düzenlenen skandal eylemlere izin veren İsveç hükümetinin tutumu değerlendirilecek. İsveç'in provokasyonlara göz yumması sonrasında iki ülke ilişkilerinde artan tansiyon ve İsveç'in NATO'ya üyelik süreci de Kabine Toplantısı'nda görüşülecek.

Bakan Çavuşoğlu'dan önemli mesajlar Haber

Bakan Çavuşoğlu'dan önemli mesajlar

Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Çavuşoğlu'nun açıklamasından dikkat çeken satır başları şöyle; Karşılıklı yatırımların artması konusunda birlikte çalışacağız. İran'da 200'e yakın firmamız var bu firmaların karşılaştığı sorunların aşılması için temaslarımız var. Bunları da ele aldık. İran'da üretim kapasitesinin artırılması için neler yapabileceğimizi görüştük. Turizmde sayı bakımından pandemi öncesi döneme döndük, hatta aştık. Havayollarımız karşılıklı olarak haftada 2-3 sefer gerçekleştiriyor. TERÖRLE MÜCADELE VURGUSU Terörle mücadele iki ülke için de önemli. Ortak gündemlerimizden biri de terörle mücadeleydi. PKK tehdidinin ortadan kaldırılması için biz gerekli tedbirleri alıyoruz. Maalesef PKK'nın İran tarafında da bir mevcudiyeti var. Bizim Kürt kardeşlerimizle teröristleri ayırt edip, teröristlerle mücadele etmemiz gerekiyor. İran'a yönelik yaptırımların doğru olmadığını biz hep savunuyoruz. Yine Irak'ı ve Ukrayna'yı değerlendirdik. Afganistan ve eğitim yasağı konusunda ve Filistin konusunda hemfikiriz. Komşu ve kardeş ülke ile ortak fikirde olmak bizim için önemli. SURİYE İLE 3'LÜ GÖRÜŞMELER Suriye konusunu geniş bir şekilde değerlendirdik. Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim önceliğimizdir, bunu güçlü bir şekilde destekliyoruz. 11 yıldır devam eden bir savaş var. Bu konuda önemli adımlar attık. Bu konuda rejimle 3'lü bir toplantı gerçekleştirildi. Önümüzdeki süreçte Dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantı yapılması planlanıyor. Bu toplantılar yapıldıktan sonra biz İran'ı da bilgilendirdik. "IRAK İLE İLGİLİ BÖLGESEL SAHİPLENME" Bugünkü görüşmelerimizde İran'ın da bu sürece katkısının önemli olduğunu vurguladık. Yakın işbirliği içinde çalışacağız. Astana formatında İran ile yakın işbirliğimiz devam edecek. Irak'ın istikrarı için de önemli katkı sağlayabileceğimizi dile getirdik. Irak'la ilgili bölgesel sahiplenme önemli. Başka ülkelerin yönlendirmesi ile adım atmaya gerek yok. Irak'ta bir sorun varsa bu bizim sorunumuz. İran'daki sorun bizim sorunumuzdur. Batılı ülkelerin bizi bir araya getirmeye çalışması doğru bir yaklaşım değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘Cümbüş Masası’ benzetmesi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘Cümbüş Masası’ benzetmesi

Muğla’da toplu açılışa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tören sonrası muhtarlar ve STK temsilcileri ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Muhtar bile olamaz, manşetlerinin atıldığı karanlık günlerden milletimizin iradesi ile hamdolsun Cumhurbaşkanlığı makamına geldik. Aslında bu başlığı atanlar benim muhtar kardeşlerimize hakaret ediyorlar. Yani muhtarlık öyle yüce bir makam değil diyorlar. Ama Rabbim öyle bir makam milletimin lütfuyla işte Cumhurbaşkanlığı makamına geldik. Allah'ın yardımı ve insanlarımızın desteğiyle cumhurbaşkanı olarak ülkemize hizmet etme şerefine nail olduk” diye konuştu. “Muhtarlarımıza sahip çıktık” “Milli irademizin uç beyleri olarak gördüğümüz muhtarlarımızın yetkilerini güçlendirmeye özlük haklarını genişletmeye özel önem verdik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhtarlarımızdan gelen talep doğrultusunda 29 Ekim tarihini Muhtarlar Günü ilan ettik. Muhtarlarımızın özlük ve mali haklarını iyileştirilmesi, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşların yükseltilmesi, silah ruhsatları muafiyetine, tek tip muhtar kimliği, elektriklerinin konut tarifesine çevrilmesine kadar çok sayıda adım attık. Göreve geldiğimizde 97 TL olan muhtar ödeneğini 8 bin 506 liraya yükselttik. Bunların haricinde sayısız düzenlemeyi hayata geçirerek muhtarlarımızın yanında olduk. Aynı şekilde esnaf ve sanatkarlarımızın temsilcileri ile yakın mesai içinde olduk. Kendisi de esnaflıktan gelen bir kardeşiniz olarak bundan sonra da ülkemize hizmet mücadelesine devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Yürütmedeki çift başlılığı çözüme kavuşturduk” Erdoğan, “Uzun yıllar sonra ilk defa ülkemizde siyasi istikrarın sağlanması ile birlikte, ekonomik büyüme sağlanmış ve uluslararası alanda ülkemizin itibarı artmıştır. Türkiye iç siyasette istikrarı sağladıkça, dışarıda da daha aktif politikalar yürütmede kararlıdır. Bugün terör örgütlerinin başını içeride ve dışarıda ezebilmemizin, Ege ve Doğu Akdeniz’de çıkarlarımızı cesurca savunabilmemizin, yurtdışındaki vatandaşlarımızın haklarını koruyabilmemizin kısacası kazandığımız tüm başarıların en büyük sebebi güçlü bir siyasetin varlığıdır. Milletimizi çok ağır bedeller ödetmiş yürütmede çift başlılığı çözüme kavuşturduk. Son dönemde karşılaştığımız tüm krizlerde bu reformların ne kadar isabetli olduğunu gördük. Rakiplerimiz ve düşmanlarımız da bunu görüyor ve kabul ediyor” ifadelerini kullandı. “Cümbüş masası” Millet İttifakı tarafından yürütülen 6’lı masayı da eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: "Ülkemizde siyasi istikrarı bozacak her adım milletimizin hayrına olması mümkün değildi. Siyasi istikrarın alternatifi çok seslilik değil, kargaşadır, kavgadır, herkesin ayrı telden çaldığı bir cümbüş masasıdır. Ülkemizde güven ve istikrarın teminatı olan kazanımların kaybedilmesi demek, Türkiye’nin tekrar eski kötü günlerine dönmesi demektir. Giderek daha belirgin şekilde kavganın, entrikanın eksik olmadığı bir kriz masasına dönüşen altılı masanın ülkemize vaat ettiği sistem işte böyle bir yönetim modelidir. Tamamen siyaset mühendisliği ürünü olan bu derme çatma yapı her hafta patlak veren kavgalarıyla tasavvur ve taahhüt ettiği yönetim modelini uygulamalı olarak milletimize göstermektedir. Türkiye’yi neler beklediğini, ülkemizi nasıl bir girdaba sürükleneceğini bu tabloya bakarak anlamak mümkündür. Hâlbuki bunların bira araya gelme amacı seçimlerde bizimle yarışacak bir aday belirlemekti. Aylardır yaptığımız samimi çağrılara rağmen bizimle aşık atacak, er meydanında bizimle yarışacak birisini bir türlü karşımıza çıkaramadılar. Her şeyi söylediler ama bir tek adaylarının ismini söyleyemediler. Onca toplantının sonunda şimdi de uzaktan kumanda ile yönetilen bir cumhurbaşkanından bahsediyorlar. Sandıkta en az 25-30 milyon oy alarak seçilecek bir cumhurbaşkanını çoğu tabela partisinden hallice bir grup genel başkanın emir eri yapmaya, millete eşitlikçi demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar. Biz ülkeyi ve milleti vesayetin boyunduruğumdan kurtarmakla övünüyoruz. Onlar ülkeyi ve milleti yeni bir vesayete sokma vaadiyle ortaya çıkıyorlar. Halkın huzuruna vaat olarak kriz senaryolarıyla çıkmak dünyada ancak bizim kafası karışıklar kulübü kıvamındaki muhalefetimizin göze alabileceği bir kifayetsizliktir. Millete ‘sen oy ver ama ülkeyi ve cumhurbaşkanını biz yönetelim’ demek, insanımızın aklıyla resmen alay etmek demektir. Nefesleri daha ne kadar yeter o günleri görebilirler mi bilmiyoruz ama 4-5 ay sonra yapılacak seçimlerde bu menfaat ortaklığı, bu kapkaç siyaseti tamamen tasfiye olacaktır” dedi.

Fincancı'nın yargılandığı davada bugün karar bekleniyor Haber

Fincancı'nın yargılandığı davada bugün karar bekleniyor

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde tutuklanarak cezaevine gönderilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün karar çıkması bekleniyor. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.00'da başlayacak olan duruşma öncesi ise İstanbul Adliyesi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü. Olayın geçmişi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış ve Fincancı, İstanbul'daki evinde gözaltına alındıktan sonra 27 Ekim'de Ankara Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede ise şüpheli Fincancı'nın, TSK'nın meşru müdafaa çerçevesindeki legal faaliyetleri ile terör örgütünün illegal faaliyetlerini bağdaştırma suretiyle terör örgütü propagandası yaptığı belirtilerek 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Öte yandan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı inceleme sonucu hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, Fincancı'nın ikamet yerinin İstanbul olması da dikkate alınarak dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince yargılamaya yetkili olduğuna karar verilmişti. Yetkisizlik kararı verilen şüphelinin dosyası ise İstanbul Adalet Sarayı'na ulaşarak İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti.

"Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye davulla zurnayla göndereceğiz" Haber

"Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye davulla zurnayla göndereceğiz"

Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt'un 4 yıllık görev süresinde yaptığı çalışmaların tanıtıldığı “Esenyurt Buluşması”, Belediye Meydanı'nda kurulan çadırın içerisinde gerçekleşti. Programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve davetliler katıldı. Tanıtımda 4 yıllık görev süresinde yapılan çalışmalar ve yapılması planlanan projeler anlatıldı. Programda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Nasıl olur da biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını görevden alırız, bunun arayışı içindeler. Hiç kimse unutmasın Ekrem başkanı kimseye kaptırmayız. Onun hesap vereceği tek yer 16 milyon İstanbulludur. Başkanın bir sonraki seçimde daha çok oy alacağını biliyorlar. Ben o savcılara, hakimlere sesleniyorum: Hiçbirinizin adalet duygusuna sahip olmadığını biliyorum. Sanıyorlar ki gelecekler, istediklerini yapacaklar. Yargının sopa olarak kullanılmasını asla kabul etmiyoruz. Takdir millete ait. Başkanımız yurt dışından gelen pek çok yabancıya düşmanlık yapmadan, kin tutmadan hizmet veriyor. Biz belediye başkanımızın öncülüğünde Suriyeli kardeşlerimizi onların iradeleriyle Suriye'ye gönderecektik, engel oldular. Ne derseniz deyin en geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye davulla zurnayla göndereceğiz. Hiçbir engel tanımayacağız. Biz halkı düşünüyoruz, onlar ceplerini düşünüyor” dedi.

Dilek Sabancı o sözleri için özür diledi! Haber

Dilek Sabancı o sözleri için özür diledi!

Türkiye'nin en zengin isimlerinden biri olan Sakıp Sabancı'nın kızı Dilek Sabancı, katıldığı bir programda kullandığı ifadelerle gündem oldu. İş insanı Sabancı, Radyo Sputnik'te yayınlanan, "Meliha Okur'la Anlat Bana" programında tepki çeken ifadeler kullandı. "Bazı insanlara 1-2 milyon dolar da yetebilir" 'Bir insanın rahat yaşayabilmesi için ne kadar para gerekli?' şeklindeki soruya yanıt veren Sabancı'nın açıklamaları şu şekilde: "İnsanın iyi bir evi, arabası, rahat yaşayabileceği bir parası olması lazım ama bu para bana göre milyar dolarlar değil. Milyon dolarlar da yetebilir veya bazı insanlara 1-2 milyon dolar da yetebilir. Onun dışında istediği zaman seyahat edebilmeli. 50 ile 100 milyon dolarınız olsa rahat rahat yaşarsınız." Kısa sürede sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutulan Dilek Sabancı, açıklama yaparak özür diledi. "Sehven başka bir para cinsi ile ifade ettim" Sabancı yaptığı yazılı açıklamada, "Geçen hafta Radyo Sputnik programcısı Sayın Meliha Okur'un programına konuk olmuştum. Söyleşi sırasında bir soruya verdiğim yanıt maalesef arzu etmediğim bir sonuç ortaya çıkardı. Ben ilgili soruya yanıt verirken, bazı rakamlar telaffuz ettim. Amacım 1-2 milyon liranın hayatın ihtiyaçlarına yeteceğini anlatmaktı. Ancak bunu sehven başka bir para cinsi ile ifade ettim. Ama ben Türkiye'de pek çok insanın bu seviyede de kazanç elde edemediğini biliyorum. Bu durumu en iyi bilen insanlardan biriyim. Bu farkı kapatabilmek için, onlarca yıldır dezavantajlı grupların, sorunlarının çözümü için ben ve ailem çalışıyoruz. "Kamuoyundan özür dilerim" Ben, programda hayırseverliği anlatırken bunları söylemek istemiştim. Ancak yanlış ifade ettim. Yanlış anlaşılmaya sebep olduğum için kamuoyundan özür dilerim. Ben, bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de elimden geldiğince dezavantajlı kesimlere yardım etmeye devam edeceğim." ifadelerini kullandı.

Erdoğan: "İstemezükçülük dışında bir şey de söylemiyorlar" Haber

Erdoğan: "İstemezükçülük dışında bir şey de söylemiyorlar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önündeki miting alanında 1 milyar 157 milyon lira değerindeki 82 projenin açılış törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirterek, geçtiğimiz ay aşırı yağış nedeniyle sel felaketine maruz kalan Kumluca, Demre ve Finike’deki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Felaketin ilk anından itibaren devlet olarak olaya müdahale etiklerini ifade eden Erdoğan, “Ardından yaraları saracak adımları süratle attık. Her şeyimizle orada devletin varlığını ifade ettik. Kardeşlerimizi o felaketin içinde yalnız bırakmadık, niye biz devletiz. Oralarda görevimizin başındayız. Kumluca’da 1000, Finike’de 226, Demre’de 50 haneye eşya desteği verdik. Toplam 883 iş yerine nakdi destek sağladık. Zarar gören bin 615 araç için sahiplerine maddi yardım yaptık. 1 bin 755 dekar tarım alanı 2 bin 769 çiftçiye, 40 milyona yakın ödeme yaptık. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca’ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz. Dere yataklarına yapılan müdahalelere, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruları, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Kumluca ilçe merkezindeki selin en önemli sebebinin dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünü yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını birkaç ay içinde açacağız. Sel bölgesinde bugüne kadar DSİ tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırım daha büyük felaketin önüne geçmiştir. Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı 4,3 milyar liralık yatırım bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara başladık. Bu yıl içinde yatırımların inşasına geçiyoruz. Antalya’nın doğu tarafındaki ilçeleri yangın afetine maruz kalmıştı. Manavgat, Gündoğmuş,Alanya Akseki’de yangında zarar gören evlerin yerine inşa ettiğimiz yaklaşık 900 konuttan 427’ sinin konutun anahtarlarını hak sahiplerine ediyoruz. Kalanları da yakına teslim edeceğiz. Yanan bölgelerde 143 bin kilogram tohumu toprakla buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Yangına dayanıklı 2.5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz, mağduriyet yaşayan herkesin maddi manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz” diye konuştu. "Hızlı ve etkin sisteme sahibiz" Afetlerde dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumunda olduklarının altını çizen Erdoğan, “ Turizmde yaptıklarımızı söylemeye gerek bile yok. Antalya Havalimanımızı daha önce büyütmüş ve modern hale getirmiştik. Şimdi havalimanını iki kat daha büyüterek toplamda 8.5 milyar avroyu bulan kiralama bedeliyle hem devletin kazandığı hem de yatırım ve işletme katkısıyla Antalya’mızın kazandığı modeli sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya’nın belediyelerin görevi olduğu halde yapmadıkları atık su tesislerini hükümet olarak biz yapıyoruz. Şuanda karşımda gördüğüm şu katılım Antalya’nın nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor. Fazla değil 5 ayımız var 5 ay, 5 ay durmak yok. Ve sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?” diye sordu. "Tercihimiz eser ve hizmet siyaseti" Serik ve Çamyuva bölgesine hizmet edecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarına değinen Erdoğan, “Vatandaşların ücretsiz kullanımı için 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı hizmete açtık. Toplamda 7 yeni plajı aynı şekilde devreye alıyoruz, eser ve hizmet siyasetiyle. 20 yılımızı geride bırakırken ülkemizi her alanda yeni yatırımlar, projelerle Türkiye Yüzyılına hazırlıyoruz. Gençler inşallah 2023’teki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl coşkusunu milletimize yine eser ve hizmet şöleniyle yaşatacağız. Antalya’mızda bu şölenin ilk saflarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birlik beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yapmaya devam edelim. Antalya’dan öyle bir ses verin ki Akdeniz’in dört bir yanında duymayan kalmasın. Antalya 2023’de güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız?. Antalya Türkiye Yüzyılını birlikte inşa etmeye hazır mıyız?. Antalya dışarıda Türkiye düşmanlarını içeride onların maşalarının heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Antalya bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. 2023’de Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız? Antalya’ya da zaten böylesi yakışır” ifadelerine yer verdi. "Gümbür gümbür geliyor" Sık sık konuşması gençlerin sloganlarıyla kesilen Erdoğan, “Diyorlar ki AK Parti’de gençlik yok” öyle mi evet bizim gençliğimiz, gümbür gümbür Kepez’in bu alanını işte bugün doldurmuş vaziyette. Sizlerle bir araya gelmişken yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmi açılışını da yapalım dedik. Eğitimde anasınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulun, Akdeniz Üniversitesi’nin yenilenen hastane binalarının, Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin yatırımlarının açılışlarını yapıyoruz. Gençlik ve sporda inşa edilen spor salonlarını Kepez’de 750 yataklı, Serik’te 500 yataklı, Alanya’daki 1000 yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezlerini hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte yangın afet evlerinin yanı sıra Çeltik’teki 222 sosyal konutun ve Serik Millet bahçesinin, ulaştırmada Polatlı, Güzelbağ yolunu, enerjide Kemer ve Akseki’de trafo merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin açılışını yapıyoruz. Vakıf eserlerini korumak için 8 caminin restorasyonunu, Muratpaşa Huzurevi, hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Böylece Antalya’ya kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar liralık projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. "Durmak yok yola devam" Son 20 yılda Antalya’ya toplam kamu yatırım bedelinin 72 milyar lirayı bulduğunu aktaran Erdoğan, “Şehir Hastanesi’nin inşaatı yüzde 70’e geldi. TOKİ vasıtasıyla Antalya’da 4 bin 490 kotunun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyası bünyesinde şehrimize 7 bin 157 konut inşa ederek, 23 bin alt yapısı hazır müstakil ve arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz. Riskli 23 bin 358 konut ve iş yerini dönüştürdük. Bölgenin önemli bir ihtiyacı olan Antalya-Alanya otoyolunu yatırım programına aldık. Durmak yok yola devam. Yapacağımızı çok iş var. Antalya’ya yaptıklarımız saymakla bitmez. 2023’de alacağımız destekle önümüzdeki dönemde şehrimizi çok daha büyük ederler ve hizmetler ve yatırımlarla buluşturacağız” dedi. "Muhalefete rağmen bugünlere geldi" 20 yıldır eser ve hizmetleriyle konuştukları ve yatırımlarıyla milletin karşısına çıktıklarını belirten Erdoğan, Bugün hamdolsun bölgesi ve dünyasında söz, iddia, güç, vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Sağlıktan savaşa krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük. Attığımız her adımda, başlattığımız her reformda karşımızda ilkel ve sapkın bir zihniyeti bulduk. Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak, ne dediler ‘yaptırmayız.’ Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek, ne dediler ‘yaptırmayız’, niye diye sorduğumuzda da arsızca bizim işimiz bu dediler. Bunlar karşımıza ‘yapamazsınız’ diye her dikildiklerinde, yaparsak biz yaparız diyerek azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik. İşte bugün Kepez bunu söylüyor. Türkiye kendine biçtiği tek misyonu yaptırmamak, ettirmemek olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi" şeklinde konuştu. "Yapamayacaksınız" "Evet, yarın değil hemen şimdi diyerek" kalabalığın 'Yarın değil hemen şimdi' şarkısını dinlettiren Erdoğan, "Yeni bir seçimin arifesinde karşımıza yine bir yaptırmayız ittifakıyla çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol atığı kayıplarla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Antalya, Türkiye size bunu yaptırmayacak. Size inanıyorum ve güveniyorum. Biz milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyorlar. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz, 6’lı masadaki vesayetin adı siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminde çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor. Biz cumhuriyetimizin yeni asrına Türkiye yüzyılı vizyonu damgasını vurmaya çalışıyoruz, bunlar tekrar ülkeyi kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işarette yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştır" dedi. Kafaya bak" "Bunlar iki de değil, 6 başlı bir yürütme peşinde koşuyorlar" diyen Erdoğan, "Allah akıl fikir izan versin. Ortada vizyon namına program, proje namına hiçbir şey olmadığı için istemezükçülük dışında bir şey de söylemiyorlar. Mesela geçtiğimiz yıl Antalya'ya yurtdışından 25 milyon turist geldi ya bunlara göre, hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak ya, sadece Rusya ve Ukrayna'dan 100 bin kişi, aradıkları huzur ve refahı burada buldukları için Antalya'ya geldi. Aynı şekilde Avrupa, Ortadoğu ülkeleri ve dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya'yı tercih ediyor. Peki bu kadar insan Antalya'ya gelince, milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor. Yüzbinlerce üreticimiz, çiftçimiz mülk sahibimiz malını değerinden pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye tüm sektörler canlanıyor. Öyleyse yurtdışındaki yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyin demenin manası nedir? Kim diyor bunu, bay kemal. Bunlarda utanma sıkılma yok. Ülke içindeki yatırımcılara size bunların hesabını soracağız. Kafaya bak ya, kime neyin hesabını soruyorsun. eğitimde, sağlıkta her türlü adımı bunlar attı"ifadelerine yer verdi. "Ege'de bizimle uğraşmazsanız, biz sizlerle uğraşmayız" Erdoğan konuşmasını şöyle devam etti: " Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometre yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi, köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş şimdi onlara hesap soracakmış, sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun. Bu millet size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çalışacağız. Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi, bay kemal bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi’de, Gabar’da, Terdürek'te de bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz. Soruyorum kendi ülkesi ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının dünyada başka bir örneğini yoktur, göremezsiniz. Çünkü hiçbir ülkede siyasetçi yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmez. Tam tersine milli meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp, kendi devleti ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetlenir. Türkiye’de her meselesini çözdük, sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik. Savunma sanayiinde artık bizim ihalarımız, sihalarımız, akıncılarımız, ızılelmamız var mı, herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal sen nerede dolaşıyorsun, senin yavruların nerelerde dolaşıyor, biz Tayfun’u şu an ateşledik, menzili ne kadar 561 kilometre , Yunanlar telaşa kapıldı. Hemen gazeteleri başlıklar attı, 'ya bunlar Atina’yı vuracak'. Bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz bizimle Ege'de uğraşmayın. Ege’de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız, bizim daha yapacak çok işimiz var" ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından Erdoğan açılış kurdelesini kesti ve 12 Aralık’ta yaşanan selden zarar gören Kumluca ilçesinde incelemelerde bulunmak üzere bölgeden ayrıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.