Hava Durumu

#Fahrettin Altun

Lodoshaber.Com - Fahrettin Altun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fahrettin Altun haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fahrettin Altun'un FETÖ'yle alakalı yorumları! Haber

Fahrettin Altun'un FETÖ'yle alakalı yorumları!

Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) düzenlenen 15 Temmuz hain darbegirişiminin üzerinden yedi yıl geçti. 15 Temmuz gecesi FETÖ'ye mensup askerler Boğaziçi Köprüsünü kapatarak darbe teşebbüsünde bulundular. Başta İstanbul ve Ankara sokaklarında tanklar terör estirdi. Gerçekleşen darbe girişimi halkın ve güvenlik güçlerinin büyük direnişi sonucu başarısız oldu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında İsveç'in başkenti Stockholm ve Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen "15 Temmuz Türkiye'nin Demokrasi Zaferi Paneli"nin katılımcılarına video mesajla hitap etti. Altun, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızmış Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mensup bir grubun gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişiminin, aziz Türk milleti tarafından bertaraf edilişinin yedinci yılında olunduğunu anımsattı. "Milletimiz 15 Temmuz'da işgalcileri hezimete uğrattı" Milletin evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin, milletin iradesini temsil eden TBMM'nin, boğaz köprülerinin, emniyet ve istihbarat teşkilatlarının milletin cephanesinden kurşun ve bombalarla tahrip edildiği 15 Temmuz 2016 gecesinin bundan tam yedi yıl önce olduğuna işaret eden Altun, şöyle devam etti: 15 Temmuz gecesi uğradığı ihanet karşısında bu millet görülmemiş bir seferberlik başlattı. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine yurdun dört bir yanında insanlar sokaklara, caddelere, meydanlara akın ederek bu hayasızca akın karşısında göğsünü siper etti. Milletimiz, Cumhurbaşkanımız liderliğinde 15 Temmuz vesayetçilerini, darbecilerini, işgalcilerini, büyük bir hezimete uğrattı. Tarihi direniş gecesinde, ihanet çetesi mensubu hainlere karşı koyarken 252 vatandaşın şehadete yürüdüğünü ifade eden Altun, "Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyor, gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz." dedi. "Devletimiz FETÖ ile mücadeleyi bugün de tüm gücüyle devam ettirmektedir" 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin bir millet-devlet bütünleşmesiyle darbe girişimine karşı koyarken, birtakım odakların sessizliğiyle ve ikircikli beyanlarıyla da karşı karşıya kalındığını belirten Altun, şunları kaydetti: Türk milleti canı, vatanı ve bağımsızlığıyla sınandığı sınavı başarıyla verirken, kendisini Türkiye'nin dost ve müttefiki olarak tanımlayan demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve benzeri pek çok kavramın sahibi olarak kendilerini gören eden nice odaklar o gece ne yazık ki karşı karşıya kaldıkları sınavda kalmışlardır. Darbe girişiminin başarısız olacağı anlaşılana kadar sessiz kalanlardan tutun da günler boyunca sessizliğini bozmayanlara, milleti katleden darbeci terör örgütünü eşit bir taraf gibi kabul edip sözüm ona taraflara itidal çağrısı yapanlara kadar birçok odak, milletimiz cansiperane mücadele ederken, bu hain girişimi kınamayı dahi başaramamıştır. Türk milletinin ve devletinin her şeye rağmen darbe girişimini durdurmayı başardığı gibi bu hain güruhu tüm kurum ve kuruluşlarından söküp atmaya dönük çok büyük bir mücadele ortaya koyduğunu vurgulayan Altun, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar, eli kanlı FETÖ'den temizlenmiştir. Devletimiz FETÖ ile mücadeleyi bugün de tüm gücüyle devam ettirmektedir. FETÖ'den arınma sürecinin olumlu etkileri kolluk kuvvetlerinden istihbarata, bürokrasiden terörle mücadeleye her alanda, siyasi iradenin, yani millet iradesinin direktiflerine harfiyen uyan ve sonuç alan bir devlet mekanizması olarak ortaya çıkmıştır." diye konuştu. "FETÖ yalnızca Türkiye'nin değil, serpilmesine izin veren her devletin, insanlığın düşmanıdır" FETÖ ile mücadelede önemli diğer bir hususun ise 15 Temmuz destanının ölümsüzleştirilmesi olduğunu belirten Altun, şunları kaydetti: Türk milletinin kazanımlarına canı pahasına sahip çıktığı 15 Temmuz direnişinde şehit düşen, gazi olan her bir vatandaşın hikayesi, her biri birbirinden önemli mesajlar içermektedir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bizler 15 Temmuz 2016’dan bu yana bu hikayelerin nesilden nesle aktarılabilmesi için var gücümüzle çalışıyor zaferimize, şehit ve gazilerimizin hatıralarına sahip çıkıyoruz. Devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde yurt içi ve yurt dışında terörle kararlı mücadelesini sürdürürken, biz de İletişim Başkanlığı olarak Türk milletinin yazdığı 15 Temmuz destanını, FETÖ'yü ve cürümlerini yurt içinde ve yurt dışında anlatıyoruz. "Türkiye Cumhuriyeti bugün daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür" FETÖ'nün yalnızca Türkiye'nin değil, serpilmesine izin veren her devletin, insanlığın düşmanı olduğuna işaret eden Altun, şöyle konuştu: FETÖ küresel bir terör örgütüdür ve diğer tüm terör örgütlerine olduğu gibi bu örgüte karşı da uluslararası işbirliği ve dayanışma temelli bir mücadele ortaya konulmalıdır. Kararlılıkla devam eden mücadelede Türkiye Cumhuriyeti bugün daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür. 14 ve 28 Mayıs'ta iradesini bir kez daha istikrardan, terörle mücadeleden yana yansıtan milletimiz, 7 Şubat'ta, 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da yapılamayanları başka yollarla gerçekleştirme vaatlerini, FETÖ'nün yarım bıraktığını tamamlama planlarını reddetmiştir, yerle yeksan etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonuna sahip çıkan milletimiz sistem tartışmalarının temelsiz oluşunu da son kez tescil ederek, terör uzantılarına da çok net bir mesaj vermiştir. Terör örgütü FETÖ'ye, örgüt ile yol yürüyenlere, silah zoru da dahil olmak üzere birçok yasadışı ve gayriahlaki yola başvurup da başaramadıklarını başka yollarla tamamlamaya heves edenlere geçit vermedik ve vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nda ülkemiz, son 20 yılda elde ettiği kazanımların üzerine yenilerini ekleyecek, bölgesel ve küresel çerçevede demokrasi ve barışın savunucusu ve koruyucusu olmaya devam edecektir.

Seçime müdahale tartışması... Altun'dan yanıt Haber

Seçime müdahale tartışması... Altun'dan yanıt

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın "Sosyal medya üzerinden seçmeni etkilemeye" çalıştığını ima etmesi tartışma başlattı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bu suçlamaya sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, bazı İletişim Başkanlığı çalışanlarının isimlerini vererek, "Dark web dünyası sizi yabancı istihbaratların eline düşürür" suçlamasında bulundu. Altun bu suçlamaya, "Sosyal medyadaki trol ağlarını, köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." yanıtın verdi. Kılıçdaroğlu, İletişim Başkanlığı'nı, sosyal medyada seçmenleri yönlendirmeye çalışmakla suçlayınca, sert yanıtla karşılaştı. Kılıçdaroğlu,  Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve İletişim Başkanlığı yöneticilerini işaret ederek, "Anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır." dedi. Kılıçdaroğlu'nun bu paylaşımını alıntılayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise, Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve İletişim Başkanlığı yöneticilerini iftiralarla karalamaya çalıştığını söyledi. "Hiçbir siyasetçinin kamu görevlilerini isimlerini zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez." diyen Altun, "Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Altun, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:  "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizin stratejik iletişimi için gece gündüz demeden çalışan ve özellikle ülkemize dönük sistematik dezenformasyonla mücadelede büyük başarılar elde eden İletişim Başkanlığımızı, Başkan Yardımcılarım Çağatay ve Evren beyleri, Bilgi İşlem Daire Başkanım Serhat beyi, bir kez daha akıl ve izan dışı iftiralarla karalamaya çalışmış. Esef duyduk. Sn. Kılıçdaroğlu’nun tweetlerini yazan AJANS’ın iftira niteliğinde ifadelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti kamu görevlilerini açıktan hedef göstermekte bir beis görmemesi anlaşılabilir. Ancak, demokrasiyi içine sindirmiş hiçbir siyasetçinin dedikodu ve iftira siyasetine tevessül etmesi, devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez." Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarının doğru yolda olduklarını gösterdiklerini belirten İletişim Başkanı Altun, açıklamasında ayrıca, "Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasının başından sonuna kadar kurumumuzu hedef alması, çevresindeki 'profesyonellerin' elinde bir strateji olmadığını, siyaset üretemediklerini ortaya koymaktadır. Şunu da söylemezsek olmaz. Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Demokrasiyi ve kamu çıkarını korumak, müzakere kültürünü güçlendirmek adına sosyal medyadaki trol ağlarını, köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.  KILIÇDAROĞLU NEYİ İMA ETTİ? Kılıçdaroğlu'nun suçlamasında geçen "Cambridge Analytica skandalı" 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile patlak verdi. Şirket, "tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen" iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu.Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı. Şirketin, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinde ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.Facebook'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi'nde ifade verdi ve özür diledi. Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan 'Seninleyiz Türkiye' kampanyası Haber

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan 'Seninleyiz Türkiye' kampanyası

ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, Belçika, Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda, Macaristan, Meksika, Kanada, Güney Kore, Malezya, Endonezya, Çin, Japonya, Suudi Arabistan olmak üzere toplam 18 ülkede başlatılan uluslararası dayanışma kampanyası ile yaşanan afet sonrası ortaya konulan küresel dayanışma ruhunun güçlendirilmesi hedefleniyor. Kampanyada, yaşanan asrın felaketinin hemen ardından Türkiye'ye gerek arama kurtarma ekipleri, sağlık personelleri ve yardım göndererek, gerekse destek mesajı vererek yardım eli uzatan ülkelerin gösterdiği küresel dayanışmanın önemi vurgulandı. 18 ülkenin hem geleneksel hem de dijital medya mecralarında “Seninleyiz Türkiye” sloganları ile afetin büyüklüğü, yapılan yardımlar ve Türkiye ile dayanışma vurgusunu içeren görseller ve içerikler paylaşıldı. Asrın felaketinin mahiyetine, bilimsel verilere ve afetin hemen ardından gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgilendirici içerikler kampanya özelinde Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde hazırlanan “https://seninleyizturkiye.com/, https://westandwithturkiye.com” web sitelerinde yayınlandı. Dünyaca ünlü sanatçılardan destek mesajları Ayrıca afete yönelik dayanışmayı artırmak amacıyla New York'ta Times Meydanı gibi önemli meydanlarda ve ledli mobil kamyonlar aracılığıyla (led-truck) dış mekan ilanları yayınlandı. Ülkelerin önemli gazetelerinde de “We Stand Türkiye” sloganlarıyla ilanlara yer verildi. Diğer taraftan aralarında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyaca tanınmış oyuncular Morgan Freeman, Amir Khan, Reshat Strik, şarkıcı Jamala, Yasmin Levy, Della Miles, sporcu Matwe Middlemkoop'un da bulunduğu ünlü isimlerin Türkiye'ye destek mesajlarını içeren videolar farklı mecralarda paylaşıma sunuldu. “Asrın felaketinde gösterilen dayanışma örnek oldu” Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kampanyaya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşadığı ve asrın felaketi olarak nitelendirilen depremler sonucu büyük bir yıkım yaşadığını belirterek, ancak felaketin hemen ardından hem devlet ve millet olarak, hem de uluslararası anlamda örnek bir seferberlik sergilendiğini belirtti. Devletin tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra STK'ların, gönüllülerin ve uluslararası yardım çağrısına cevap veren dünyanın farklı ülkelerinden gelen arama-kurtarma ve sağlık ekiplerinin büyük bir özveriyle bölgede çalışmalar gerçekleştirdiğini anlatan Altun, “Böylesine zor günümüzde yanımızda olan, bize destek olan tüm ülkelere teşekkürü borç biliyoruz. Ülkemizde yaşanan afetle birlikte ortaya çıkan birlik ve beraberlik ruhu yalnız ulusal ölçekte değil, uluslararası düzlemde de yankı bulmuş, asrın felaketi sonrası asrın dayanışması ortaya konulmuştur. Ortak acı paydasında buluşan ülkeler, küresel krizler karşısında kolektif sorumluluğun, işbirliğinin ve uluslararası dayanışmanın önemini ortaya koymuştur. Bundan hareketle sadece kriz ortamlarında değil, bölgemizde ve dünya genelinde istikrar, barış ve refahın tesisi için ortak akıl ve vicdanla uluslararası işbirliği ile hareket etmenin önemini bir kez daha hatırlatıyor, hiçbir ülkenin benzer acılar yaşamamasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Altun'dan çağrı: Herkesi çözümün parçası olmaya davet ediyoruz Haber

Altun'dan çağrı: Herkesi çözümün parçası olmaya davet ediyoruz

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanımızın hepimize hatırlattığı üzere bu afetten sadece sağ değil, birlik ve beraberlik içinde daha da güçlenerek çıkacağız. Gün siyaset yapma günü değildir, bazı siyasilerin ayrılık tohumları ekmeyi amaçlayan açıklamalarını şiddetle kınıyoruz. Millet olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Herkesi sorumsuzca açıklamalar yapmaktan kaçınmaya ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.   Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün depremden etkilenen bölgeyi ziyaret ettiğini, ziyareti çerçevesinde Kahramanmaraş, Pazarcık, Hatay, İskenderun ve Adana'ya gittiğini  ve bugün de depremden etkilenen diğer bölgelerde ziyaretlerine devam edeceğini aktardı.    Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti esnasında vatandaşlara geçmişte diğer afetlerin üstesinden gelindiği gibi bu tarihi felaket karşısında da aynı metaneti göstereceğine olan  inancını dile getirdiğini hatırlatarak, "Böylesine benzeri görülmemiş bir krizin yaşandığı bir dönemde milli birliğin öneminin altını çizerek, hükümetimizin topyekûn seferber olduğunu, AFAD koordinasyonunda belediyeler ve sivil toplum ile birlikte çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. Kış şartları nedeniyle depreme müdahalemizin ilk gününde yaşanan zorluklara ve yaklaşık dokuz saat sonra meydana gelen ikinci büyük depreme rağmen, ilerleyen günlerde sahada arama kurtarma çalışmaları daha güçlü bir hal aldı" dedi.        "Hükümetimiz ihtiyacı olan herkese barınma imkanı sağlamaya kararlıdır"    Çalışmaların hala arama kurtarma aşamasında olduğunu, herkese ulaşana kadar da çalışmaların devam edeceğini belirten Altun,"Aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere, depremden etkilenen bölgelere ulaşımı kolaylaştıracak enkaz kaldırma çalışmaları da planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce yaşanan felaketlerde olduğu gibi depremden etkilenen 10 ilin bir yıl içinde eski hâline döndürülmesi ve yeniden inşası noktasında ulaşılabilir bir hedef koydu. Hükümetimiz bu süre içinde ihtiyacı olan herkese barınma imkanı sağlamaya kararlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, hızlıca kurulan geçici çadırlarda kalan vatandaşlarımızı nakletmek için hükümetimizin çevre illerdeki otellerle anlaşmalar yaptığını da duyurdu. Beslenme dâhil tüm giderler devletimiz tarafından karşılanacak" açıklamasında bulundu.  Koordinasyon sağlanacak   Tüm illerdeki koordinasyon merkezlerinin topyekun seferberliğiyle, yolların kapanması ve havaalanına erişim gibi başlangıçta yaşanan birçok zorluğun üstesinden gelineceğini söyleyen Altun, "Bugün, akaryakıt sıkıntısı ve ısınma ihtiyaçları dahil olmak üzere tüm güçlüklerin üstesinden gelmek için çok daha iyi bir durumdayız. Sayın Cumhurbaşkanımız, halkımızda kafa karışıklığı ve endişe oluşturmak için dezenformasyona başvuran provokatörlerle mücadele edilmesi gerektiğini özellikle vurguladı. Bu kişilerin amacı, çalışmalarımızı engellemek ve halkın iradesini sekteye uğratmaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere depremden etkilenen vatandaşlara acil nakit desteği sağlanacağını da duyurdu. Halkımızın metanetine ve kardeşlerini kurtarmak için gösterdikleri muazzam çabaya duyduğumuz minnettarlığın altını bir kez daha çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk andan itibaren ortaya koyduğu uygulamalar böyle bir zamanda çokça ihtiyaç duyulan güçlü liderliğinin bir kanıtıdır. Cumhurbaşkanımızın hepimize hatırlattığı üzere bu afetten sadece sağ değil, birlik ve beraberlik içinde daha da güçlenerek çıkacağız" diye belirtti.  Gün, siyaset yapma günü değil   Altun, ayrılıklara sebep olacak açıklamalara yönelik çağrıda bulunarak, "Gün siyaset yapma günü değildir, bazı siyasilerin ayrılık tohumları ekmeyi amaçlayan açıklamalarını şiddetle kınıyoruz. Millet olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Herkesi sorumsuzca açıklamalar yapmaktan kaçınmaya ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Altun'dan The Economist'in Türkiye tasvirine tepki Haber

Altun'dan The Economist'in Türkiye tasvirine tepki

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun The Economist'in Türkiye hakkındaki yazıları hakkında sosyal medya hesabından, "Yine başladılar! The Economist, entelektüel açıdan tembel, sıkıcı ve kasıtlı bir cehalete dayalı Türkiye tasvirini yeniden piyasaya sürdü. Klişe sözler, dezenformasyon ve küstah bir propagandayla kendilerince Türk demokrasisinin sonunu ilan ediyorlar. Ölçüyü aşan manşetler ve provokatif görsellerle oluşturdukları pazarlama teknikleri sözde dergilerini satmalarına yardımcı olabilir. Ancak okuyuculara bunun ucuz propaganda ve dezenformasyona dayalı sahte bir gazetecilik olduğunu hatırlatmalıyız. Türk halkı demokrasiye, eşitliğe ve özgürlüğe olan bağlılığını defalarca göstermiştir. Siyasi sistemimiz, halkımızın demokrasimizi korumak için kanını akıttığı 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi de dahil olmak üzere pek çok musibeti atlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlarımızı darbecilere karşı direnmeye çağırdığında milletimizin bu çağrıya cevabı asırlık bir ders niteliğindeydi. Economist'teki sözde gazeteciler ve editörler, belli ki halkımızın demokrasimiz için verdiği mücadele hakkında düzgün bir gazetecilik yapma zahmetine asla girmemişler. Bu, büyük ölçüde, girdiği her seçimi kazanmış ve demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza karşı açıklanması güç ve sonu gelmeyen nefretlerinden kaynaklanıyor. Türk halkının Erdoğan'a nasıl ve neden güvendiğini araştırma zahmetine katlanamıyorsanız, sizi kim ciddiye alsın? Ülkemiz, hararetli tartışmaların gerçekleştiği bir seçim dönemine doğru gidiyor. Ülkemiz gerçek anlamda demokratik siyasete sahiptir. Muhalefet aylardır stratejisini belirlemek için çabalıyor. Çok canlı bir demokrasimiz var ve halkımız siyasi sistemini çok güçlü bir şekilde sahipleniyor. The Economist'in Türkiye'de gerçekte neler olup bittiği hakkında haber yapma zahmetine asla girmeyeceğinden eminim. Sadece okudukları haberlerden şüphe duymayan okuyucuları, derginin hazin durumu hakkında uyarmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Fahrettin Altun’dan The National News’e sert yanıt! Haber

Fahrettin Altun’dan The National News’e sert yanıt!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, The National News gazetesinin Türkiye’nin dış ve milli güvenlik politikası ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik haksız ve gerçek dışı ifadeler içeren köşe yazısını eleştiren bir mektup kaleme aldı. Altun’un mektubu bugün The National News’te yayımlandı.    Mektubunda Rashida Dergham’ın "Dünyanın geri kalanı Erdoğan’ın yeniden seçilme çabasına nasıl bakıyor?" başlıklı yazısında Türkiye’de yapılacak seçimlerin "yalnızca yerel öneme değil, jeopolitik etkilere sahip olacağını" haklı olarak ifade ettiğini belirten Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "bölgesel ve küresel jeopolitik arenada" önemli bir aktör olduğunun da doğru olduğunu dile getirdi.  Türk dış politikası   Öte yandan, yazarın Türk dış ve milli güvenlik politikalarını iç siyasete bağlamasına katılmadığını ifade eden Altun, esasen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlıca politika kararlarının belirsizliğin giderek arttığı dünyada Türk vatandaşlarını ve çıkarlarını koruma azmini yansıttığını vurguladı. Altun, mektubunda şunları kaydetti:    "Ülkemizin Suriye krizine nasıl tepki verdiği akıllara gelecektir. Dünyanın en çok Suriyeli sığınmacı ağırlayan ülkesi olan Türkiye, DEAŞ’ın yanı sıra dünyanın terör örgütü olarak tanıdığı PKK ve bu örgütün Suriye kolu olan YPG’ye karşı yürütülen terörle mücadele operasyonlarında aktif bir rol üstlenmiştir. Bu bölgede 'istikrarlaştırıcı' bir rol oynama konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin Suriye kaynaklı terör tehditlerine cevabını iç siyasete bağlama çabaları ise Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan silahlı grupların hem Türk vatandaşlarına hem de milyonlarca Suriyelinin sığındığı güvenli bölgelere yönelik sayısız saldırısını göz ardı etmektedir."      "Erdoğan, bölgede barış ve istikrara hizmet etmiştir"    Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşını engellemek ve durdurmak için yapıcı ve gerçekçi bir yaklaşım benimsediğini vurgulayan Altun, "Savaş gemilerinin Karadeniz’e girişini engellemekle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenski ve Putin’le olan kişisel ilişkisinden istifade ederek bölgede barış ve istikrara hizmet etmiştir. Cumhurbaşkanımızın çabaları neticesinde Türkiye, Rus ve Ukraynalı yetkililer ve hatta dışişleri bakanları arasında toplantılara ev sahipliği yapmış ve küresel gıda krizini engelleyen gıda koridorunun açılmasını sağlamıştır. İlaveten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimi, esir takasının yapılmasında anahtar rol oynamıştır. Son olarak ülkemiz, Amerikan ve Rus istihbarat başkanlarının buluşmasına ev sahipliği yapmış; böylece Karadeniz’deki nükleer tehdit kontrol altına alınmıştır.    Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'NATO’nun başını ağrıttığı' ifadesi de haksız ve gerçek dışı bir yorumdur.    İttifak'a 1952 senesinde katılan Türkiye, örgütün en güçlü üyeleri arasındadır. NATO’nun ikinci büyük ordusunu komuta etmekle birlikte Afganistan ve Kosova gibi yerlerde icra edilen operasyonlara aktif katkı sunmuştur" ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.