Hava Durumu

#Dolandırıcılık

Lodoshaber.Com - Dolandırıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dolandırıcılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dolandırılma riski yüksek! İkinci el telefon alırken bunları kontrol edin Haber

Dolandırılma riski yüksek! İkinci el telefon alırken bunları kontrol edin

Akıllı telefonlara olan talep, yükselen fiyatlar ve bazı yeni modellerin tasarımındaki yetersizlikler nedeniyle tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Son birkaç yılda piyasaya sürülen birçok kaliteli telefon düşünüldüğünde, ikinci elbir cihazın satın alınması, paranızın karşılığını en iyi şekilde elde etmenin bir yolu olabilir. Ancak güvenilir bir kaynaktan kullanılmış veya yenilenmiş bir telefon alırken dikkatli olmak ve cihazı olası kusurlar açısından incelemek önemlidir. Bu nedenle, ikinci el bir telefon satın almadan önce bu durumları kontrol edin. Satın alma kanıtını kontrol edin Öncelikle satıcıdan cihazın fatura fişini istemelisiniz. Geçerli bir satın alma makbuzu, telefonun çalınmadığının iyi bir kanıtı olabilir. Fatura mevcut değilse çalıntı veya ithal bir birim olabilir. Anlaşma ne kadar cazip olursa olsun, çalıntı telefonları satın almak her zaman hayırdır. Orijinal telefon olması ve satıcının orijinal kutusu olması durumunda, faturanın olmaması nedeniyle daha fazla pazarlık yapabilirsiniz. Telefonun ithal olup olmadığını kontrol edin İçe aktarılmış bir telefon satın alıyorsanız, kilidinin açık olup olmadığını kontrol edin. Ayrıca desteklenen ağ bantlarını ve operatörünüzle çalışacağını doğrulayın. Ayrıca uluslararası garantisi var mı? Markanın ülkenizde resmi olarak satmadığı bir telefonu satın almak, bir şeyler ters giderse tamir edilmesinin zor olacağı anlamına gelebilir. Kutu içeriğini kontrol edin Telefonun varsayılan olarak hangi aksesuar ve içeriklerle birlikte geldiğini görün. Eksik veya orijinal olmayan aksesuarlar için pazarlık yapabilirsiniz. Bazı yeni telefonlarda kutunun içinde şarj cihazı bulunmaz, bu da sorun değildir; ancak orijinal şarj kablosunu istemeniz gerekir. IMEI’yi ve Seri No’yu kontrol edin Telefonun orijinal kutusunu isteyin ve telefonun üzerindeki seri ve IMEI numarasını, kutusunu ve faturasını eşleştirin . Hepsi aynı ayrıntılara sahip olmalıdır. IMEI kontrol etmek için: · Telefondaki çeviriciyi açın. · USSC kodunu *#06# tuşlayın . · Artık telefonun IMEI ve seri numaralarını içeren bir açılır kutu göreceksiniz. · Bir ekran görüntüsü alın veya not edin. Telefonun garantisini kontrol edin Bir sonraki adım, ikinci el telefonun kalan garanti süresini veya son kullanma tarihini kontrol etmek olmalıdır. Bu , doğru satın alma tarihini doğrulamanıza ve cihazın yaşını öğrenmenize yardımcı olacaktır . Daha güvenli olmak için garantisi devam eden telefonları satın almak her zaman en iyisidir. Telefonu fiziksel olarak inceleyin · Telefonu parlak gün ışığında inceleyin · Çizik ve ezik olup olmadığını kontrol edin · Ekranı, gövdeyi, düğmeleri ve kameraları inceleyin

Tek tıkla 12 bin 500 dolarından oldu! Haber

Tek tıkla 12 bin 500 dolarından oldu!

Isparta'da, 31 yıl hemşire olarak çalıştıktan sonra emekli olan iki çocuk annesi Zeynep Naile Dilmaç, internette gezinirken küçük yatırımlarlabüyük kazanç vaat eden bir reklama tıkladı. Reklam aracılığıyla kendisini arayan dolandırıcılara inanarak 12 bin 500 dolar tutarında kredi çeken Dilmaç, hayatını kararttı. Dolandırıcıların hedefi olan Dilmaç, "Paramın geri geleceğini düşünmüyorum. Lütfen bu dolandırıcılara inanmayın, kanmayın. İnternette gördüğünüz her şeye kapılmayın" diyerek diğer insanları uyarmak istedi. Dilmaç, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Kurumsal bir firmanın reklamı gibi görünüyordu. Nedir diye merak ettim tıkladım ve o gün 250 dolar gibi bir meblağ ile yatırım yaptım. 3 gün sonra telefonuma indirdiğim uygulamadan 40 dolar kazandığımı gördüm. 3 günde iyi kazançtı. Paramı çektim ve bir daha ilgilenmedim." 'ARAYAN NUMARA YURT DIŞINDANDI' Emekli ikramiyesini aldıktan sonra eşinin arabasını değiştirmek ve jest yapmak istediğini ancak parası yetmeyince bunu yapamadığını söyleyen Dilmaç açıklamlarına şu sözlerle devam etti: Geçen yıl 250 dolardan 3 günde 40 dolar kazanınca bu reklamlar ilgimi çekmeye başlamıştı. İncelemek için girdiğimde önüme bir form çıktı ve onu doldurdum. Her şey böyle başladı. Ben bu sayfayı ziyaret ettikten sonra telefonla arandım. Arayan numara yurt dışındandı. Bana öncelikle daha önce böyle bir yatırım işine girip girmediğimi sordular. Geçen yıl girdiğimi ve bir yatırım şirketiyle çalıştığımı söyleyince bir hareketlenme oldu onlarda. Bana daha büyük meblağlarla yatırım yapmam halinde daha çok kazanacağımdan söz etmeye başladılar. 25 bin dolar gibi rakamlardan söz ettiler. Ben o kadar param olmadığını söyledim." 'BANKALAR KREDİ YAĞDIRIYORDU' Telefondaki kişilerin konuşmasına izin vermediğini söyleyen Zeynep Naile Dilmaç, bankalardan 12 bin 500 dolar kredi çektiğini söyleyerek, “Bu parayı da sanal para uygulamasına yatırım olarak aktardılar. Cep telefonumdaki uygulamadan paramın son durumunu görebiliyordum. Kurban Bayramı öncesi baktığımda hesabımda 45 bin dolar görünüyordu. Yatırım danışmanım olduğu söylenen bir kadınla muhatap oluyordum" şeklinde konuştu. 'HESABIMDAKİ 45 BİN DOLARIN YERİNDE YELLER ESİYORDU' Bayram öncesi ihtiyaçlarını gidermek, ailesine sürprizler yapmak için hesabında biriktiğini söylediği 45 bin doların 15 bin dolarını çekmek isteyen Zeynep Naile Dilmaç, sözlerine şöyle devam etti: "Parayı çekmek için işlem yaptığımda sistem reddetti. Bunun üzerine o kadını aradım ve nedenini sordum. Bana, 'Promosyon kodunu girmeniz lazım' dedi. Ben ‘Öyle bir kod yok’ dediysem de itiraz ettiler ve mutlaka ilk başta verildiği, unutmuş olabileceğimi iddia ederek böyle durumlarda kod satın almam gerektiği; bunun için 4 bin 500 dolar ödeme yapmak zorunda olduğum söylendi. Baştan beri dolandırıldığımdan şüphe ediyordum ama artık iyice emin olmuştum. Zaten bu girişimimden sonra hesabımdaki 45 bin doların yerinde de yeller esiyordu." 'RESMEN TEHDİT ETTİLER' Zengin olduğunu düşünürken 4-5 bankaya birden borçlandığını, emekli maaşının çektiği kredilerin taksitlerini ödemeye yetmediğini anlatan Dilmaç, savcılığa şikayette bulunduğunu söyledi. Şikayetçi olduğunu kendisini dolandıranlarla da paylaştığını anlatan Dilmaç, "Benimle iletişim sağladıkları sosyal medya üzerinden vukuatlı nüfus kayıt örneğimi attılar. Telefonumun tüm uygulamalarına erişim sağladıklarını, telefonda bulunan resimlerimi internette yayımlayacaklarını belirterek, tehdit ettiler. Benim sakıncalı bir fotoğrafım olmadığı için bu blöfü yemedim ve "Elinizden geleni yapın korkmuyorum" dedim" şeklinde ifade etti. 'İKİNCİ KEZ DOLANDIRILMAK ÜZEREYDİM' Parasını kaptırmaktan ziyade aldatılmayı hazmedemediğini belirten Dilmaç, "Bu olaydan sonra benim gibi olanlar var mı diye araştırırken çok sayıda mağdur olduğunu fark ettim. Grup kurduk oradan sohbet ediyor ve bilgi paylaşıyorduk. Sonra biri bana kendi parasını kurtardığını söyledi ve yine yurt dışı numarası verdi. Bunlar güya sizin giden paranızın yüzde 10'unu kendileri alarak paranızı kurtarıyormuş. Tabi aynı şebeke mi bilmiyorum ama güya 45 bin dolarımı kurtarabilmem için bunlara 4 bin 500 dolar ödemem gerekiyordu. Artık bunun da bir oyun olduğunu anlamamak gerçekten aptallık olurdu ve inanmadım. Paramın geri geleceğini düşünmüyorum. Öyle bir umudum da yok. Lakin başkaları dolandırılmasın, kandırılmasın istiyorum. Lütfen bu dolandırıcılara inanmayın, kanmayın. İnternette gördüğünüz her şeye kapılmayın. 'Ben dolandırılmam' demeyin, insanı öyle ikna ediyorlar ki şaşarsınız" diye açıkladı.

Iraklı iş insanına büyük dolandırıcılık! Haber

Iraklı iş insanına büyük dolandırıcılık!

Iraklı iş insanı Ali Kadim, 2021 yılının sonuna doğru, İstanbul'da düzenlenen bir kozmetik fuarına katılmak üzere Türkiye'ye geldi. Fuardaki işlerini tamamlamasının ardından Kadim, dolandırıcı olduklarından habersiz kendilerini kozmetik ürünleri üreten firma yetkilisi olarak tanıtan biri kadın iki kişiyle tanıştı. Dolandırıcılar Kadim'i uygun fiyata kozmetik ürünler sattıkları konusunda ikna ederek bir kozmetik fabrikasına götürdü. Burada Kadim'e kozmetik ürünleri gösteren dolandırıcılar sözlü anlaşma yaptı. İranlı iş insanı Kadim, ülkesine döndükten sonra dolandırıcılar tarafından defalarca telefonla arandı; ardından da ürünleri almak üzere 2022 yılında tekrar Türkiye'ye geldi. Dolandırıcılar Kadim'e telefon üzerinden fotoğraflar göndererek, kozmetik ürünlerin yüklü olduğu tırların Irak'a doğru yolu çıktığı yönünde bilgi verdi. Dolandırıcılara güvenen Ali Kadim, toplamda yaklaşık 300 bin dolar para gönderdi. Ülkesine dönen iş insanı, ürünler kendisine bir hafta boyunca ulaşmayınca dolandırıcılara telefonla ulaşmaya çalıştı. Dolandırıcılara ulaşamayan Kadim 2022 yılının Mayıs ayında Türkiye'ye geldi ve polis merkezine giderek dolandırıcılar hakkında şikayette bulundu. Şikayet üzerine savcılıkça başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Kadim, takipsizlik kararının ardından avukatı Deniz Özdal aracılığıyla Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu. Deniz Özdal, müvekkilinin kendilerine ulaşmasının ardından yaptıkları çalışmada dolandırıcıların Ali Kadim'e ürün faturası diye gönderdikleri faturaların sahte olduğunu söyledi. Avukat Özdal, dolandırıcıların müvekkilinin Türkçe bilmemesinden faydalandıklarını belirterek, Ali Kadim'i dolandıran şüphelilerin Suriye uyruklu biri kadın 5 kişilik bir grup olduğunu söyledi. Avukat Deniz Özdal, müvekkilinin savcılığa yeterli delilleri sunmadığı için takipsizlik kararı verildiğini ve sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. "TOPLAMDA 300 BİN DOLAR DOLANDIRILIYOR" Avukat Deniz Özdal, "Müvekkilim Ali Kadim Irak'lı bir iş insanı. Yılın belli periyotlarında Türkiye'ye gelip yüzbinlerce dolar miktarında ürün alıp ülkesine dönüp bunlar a ilişkin bir ticaret yapıyor. 2021 yılında yine kozmetik sektöründe yüklü bir alım yapmak için Türkiye'ye geliyor. Burada fuarda dolandırıcılar tarafından göz hapsine tutuluyor. Müvekkilim fuarda gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra ayrılıyor. Bu sırada tam aracına binerken bu şüpheliler tarafından türlü hileler ve desiselerle manipüle edilerek onların aracına bindiriliyor. Aslında hiç var olmayan ve hiç ilgileri olmayan bir fabrikaya götürülüyor. Sonradan yaptığımız araştırmalardan öğrendiğimiz üzere müvekkilin götürüldüğü fabrikanın bu şüphelilerle hiçbir ilişiği yok. Muhtemelen oraya gizlice girmiş kişiler dahi olabilirler. Buradan müvekkille birtakım sözlü anlaşmalar yapılıyor. Yüklü miktarda yaklaşık 300-400 bin dolar miktarında bir ürün satışı vaadediliyor. Müvekkilim düşünmek için ülkesine dönüyor. Döndükten sonra yine bu şüpheliler tarafından rahat bırakılmıyor ve sürekli aranarak tekrar çağrılıyor. Müvekkilimiz tekrar Türkiye'ye geliyor. Bu süreçte de defaatle bu şüpheliler tarafından, aslında hiç var olmayan üretim bantları, tırlara yapılan yüklemeler, gece vakti ürünlerin artık yola çıktığı, sevkiyat, tır numaraları, bilgileri gibi sürekli olarak kandırılıyor ve dolandırılıyor. Tabi müvekkilden peyderpey paralar alınmaya devam ediliyor. Toplamda 300 bin dolar miktarında dolandırılıyor" dedi. "MÜVEKKİLİMİZ DOLANDIRILDIĞINI BU ŞAHISLARA TAMAMEN ULAŞAMADIĞINDA ANLIYOR" Avukat Özdal, dolandırıcıların sahte belgelerle müvekkilini kandırdığını söyleyerek, "Bizim yine sonradan öğrendiğimiz üzere müvekkile kesilen faturalar tamamen sahte. Bahsedilen şirketler de Türkiye'de hiçbir ticaret sicil kontrollerimizde kurulmamış. Fakat müvekkilimiz dolandırıldığını fark ettiğinde çoktan bu paraları ödemiş oluyor ve şüphelilere hiçbir şekilde ulaşamıyor. Kendi imkanlarıyla gidip karakolda bir şikayette bulunuyor. Tabi ki Türkçe bilmediği için bu çok profesyonel bir şikayet olamıyor. Akabinde gerekli soruşturma başlatılıyor. Fakat bütün şüpheliler burada o dil sorunundan dolayı açıklanamıyor. Bir kere takipsizlik kararı veriliyor. Akabinde bu takipsizlik kararına tarafımızca itirazda bulunuluyor. Şu an bu aşamadayız. Müvekkilimiz çok uzun süre fark etmiyor. Çünkü ona bu şüpheliler sahte bir fabrikada yani sahte bir üretim bandını, sahte bir üretim alanını gösteriyor gönderdikleri videolar ve resimlerle. İnanıyor tabii ki, çünkü bilmediği bir ülke bilmediği bir prosedür. Gece vakti tırlara mallar yükleniyor mesela konteynırlarda. Burada kendilerini de bu fotoğraflara, videolara dahil ederek, 'Ürünleri yükledik, sana doğru yola çıktı' gibi iddialarla kandırılıyor. Müvekkilimiz dolandırıldığını bu şahıslara tamamen ulaşamadığında anlıyor. Çünkü çok uzun bir süre geçiyor. Bu tırlar aslında Irak'a ulaşması gerekirken 3-5 gün sonra geçince müvekkili arayıp bu kez işte 'Türkiye'de bir ambargo uygulanmaya başladı, yollar kapandı, TIR gasbedildi' gibi bahaneler söyleniyor. Müvekkil şüpheleniyor ve bunlara geri ulaşmaya çalıştığında kapı duvar, kimse olmuyor" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.