Hava Durumu

#Danimarka

Lodoshaber.Com - Danimarka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Danimarka haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yeni saldırılar Haber

Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yeni saldırılar

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi "Danske Patrioter (Danimarkalı Vatanseverler)" isimli grubun üyeleri, Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. İslam'a hakaret içeren pankart açan ve sloganlar atan grup, bu anları sosyal medya hesabından canlı paylaştı. Provokasyonu polis güvenliği eşliğinde gerçekleştiren grubun, bir diğer Kur'an-ı Kerim'in üzerine de ayakkabı koyduğu görüldü. Grubun sosyal medya hesabında da, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT), İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları görüşmek üzere bugün çevrim içi toplantısına atıfta bulunularak, "57 Müslüman ülke Batı'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını nasıl durduracağını tartışırken belli ki Kur'an'ı daha da yakmak zorunda kalacağız" ifadeleri kullanıldı. Paylaşımda, bugün Suudi Arabistan ve Irak Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılacağı bilgisi yer aldı. İSVEÇ'TE MOMİKA İSVEÇ PARLAMENTOSU ÖNÜNDE KUR'AN-I KERİM YAKTI İsveç'te de daha önce de Kur'an-ı Kerim yakan Irak asıllı Salwan Momika, Parlamento önünde Kur'an-ı Kerim yakarak, İslam dininin ülkede yasaklanmasını istedi. İsveç Parlamentosu önüne geniş polis koruması altında gelen Momika, çevredekilerin tepkisine rağmen Kur'an-ı Kerim'in üzerine bastı. İslam'a hakaret içeren sözler sarf eden Momika, Kur'an-ı Kerim'i ateşe verdi. Irak ve İran bayraklarını da ayaklarının altına alan Momika, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Irak'ta Şii lider Mukteda es-Sadr'ın fotoğraflarının bulunduğu bir kağıtla ayaklarını sildi. Momika'ya Salwan Najem isimli bir Irak vatandaşı da yardım etti. Bölgede toplanan bir grup da Momika'yı tekbir getirerek protesto etti, Irak bayrağı ve Kur'an-ı Kerim taşıdı. TÜRK CAMİSİ ÖNÜNDE KUR'AN-I KERİM YAKMA İZNİ İSTEDİ Öte yandan polis, Salwan Momika ve Salwan Najem'in hafta içinde de Stockholm'ün Botkyrka bölgesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Fittja Ulu Camisi ve Stockholm'ün İran Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için izin istediğini ve bu izinlerin beklediğini söyledi. İSVEÇ VE DANİMARKA'DA KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK PROVOKASYONLAR İsveç ve Danimarka'da son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar yoğunlaşırken, bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor. Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca İsveç'in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan, 21 Ocak'ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak'ta Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı'nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran'da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Danimarka'daki İslam düşmanı ve aşırı milliyetçi bir grup, nisan ayı itibarıyla Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağına ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı düzenlemeye başlamıştı. İslam karşıtı pankart açan ve İslam'a hakaret içeren sloganlar atan grup üyeleri, 21 Temmuz'da Irak'ın, 24 Temmuz'da İran ve Irak'ın, 25 Temmuz'da da Mısır ve Türkiye'nin Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Grup, 28 Temmuz'da Kopenhag'daki bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. Bu eylemlerin, polis koruması eşliğinde ve yetkili makamlardan izin alınarak yapılmasına, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke tepki göstermişti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 25 Temmuz'da, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu tür eylemleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul edilmişti.

Dışişleri'nden Kur’an-ı Kerim ve bayrak saldırısına tepki Haber

Dışişleri'nden Kur’an-ı Kerim ve bayrak saldırısına tepki

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Danimarka’da 24 Mart günü kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ve şanlı Bayrağımıza karşı gerçekleştirilen nefret suçunun içinde bulunduğumuz Ramazan ayında 31 Mart günü tekrar işlenmesine izin verilmesini en güçlü şekilde lanetliyoruz. Bu alçak eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve bu yaklaşımın asla haklı gösterilemeyeceğini tekrar vurguluyoruz. Ayrıca, bu hatada ısrarcı davranılmasını da not ediyoruz” ifadelerine yer verildi.    Açıklamada, “Bu tür eylemlerin önlenmesi için yasal ve idari tedbirlerin yetersizliği ile siyasi irade eksikliğinin yanısıra faillerin cezasız bırakılmasının yeni provokasyonları cesaretlendirdiği açıkça görülmektedir. Bu eylem, Avrupa’da İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve ırkçılığın son dönemde artış gösterdiğinin açık bir kanıtıdır. Bu tür nefret suçu içeren eylemler, aynı zamanda hoşgörüye, barış içinde bir arada yaşama kültürüne ve demokratik değerlere inanan herkese yönelik bir saldırı niteliğindedir. Bunu görememek ve bu eylemlere göz yummak çok vahim bir aymazlıktır.    Sözkonusu aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde kınadığımız ve protesto ettiğimiz Bakanlığımıza çağırdığımız Danimarka Büyükelçisine iletilmiştir. Danimarka makamlarını, bu suçun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve bu tür provokasyonların tekrarlanmasının önlenmesi amacıyla etkin tedbirler almaya bir kez daha kuvvetle çağırıyoruz” denildi.

Danimarka'dan Hatay'a geldi! Kayıp ailesini arıyor Haber

Danimarka'dan Hatay'a geldi! Kayıp ailesini arıyor

Danimarka'nın Kopenhag şehrinde yaşayan Soner Yalçın, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin haberini alır almaz memleketi Hatay'a döndü. Annesi ve ablasının yaşadığı İskenderun'daki binaya gelen genç adam, arkadaşları ve yakınları ile birlikte onları bulmak için enkazda arama çalışmasına başladı. Günler geçtikçe enkazdan birçok cansız beden çıkartıldı ancak Yalçın'ın annesi Betül Nuran Çelik ve ablası Güldem Çelik'e ya da onlara ait bir ize rastlanamadı. Tam 1 aydır aramasına rağmen ailesini bulamayan Yalçın, depremden sonraki ilk anlarda enkazdan sağ olarak çıkartılmış olabileceklerini düşündüğünü söyledi. Yalçın, silesinin bulunabilmesi için en etkili ve hızlı yolun hastanelerin yoğun bakımlarındaki hastaların parmak izlerinin alınarak sistemde eşleştirme yapılması olduğunu belirtti. “Bir umut, her gün buradayız” Kopenhag'dan Hatay'a gelerek ailesini aramaya başlayan Soner Yalçın, “Ben deprem anında yurt dışındaydım. Olayı duyar duymaz, ilk andan itibaren enkazın başına geldim. Danimarka'da yaşıyorum, Kopenhag'daydım. Haberi alır almaz, 12-13'üncü saatte itibaren enkazın başına yetiştim. O andan itibaren çalışmalara başladık. Apartmanımızda yaşayan herkesi çıkardık, sadece annem, ablam ve son katta yaşan komşularımız çıkmadı. Onlara ait herhangi bir iz de bulamadık. Her gün buradayız, bir umut. Her geldiğimde enkazdan evimin parçalarını buluyorum. Bir umut burada olur mu diye. Tüm çalışmalarda, kadavra köpeklerine kadar aramaları yaptık ama enkazda herhangi bir şeyin kalmadığını düşünüyoruz. Aklımdaki ihtimal şu anda bilinçleri hala kapalı halde yoğun bakımda oldukları. Şu an yoğum bakımda yatmakta olan hastalardan parmak izleri alınır ve sistemde eşleştirme yapılırsa bu şekilde bizim gibi ailelerini arayan herkese bir umut olur. Bir yardımı olacağını, en kısa ve en etkili çözümün bu olduğunu düşünüyoruz. Bu şekilde bir talebimiz var. En kısa sürede ailemize ulaşmak istiyoruz. İlk andan beri bulunmayan, kimsenin görmediği üst komşumuzu 10 gün sonra Mersin'de canlı olarak bulduk. Birilerinin çıkardığını, yardım ettiğini biliyoruz. O yüzden aynı şekilde ailemize de yardım ettiklerini düşünüyoruz. Şu anda görgü tanığı aramaya çalışıyoruz. Kendi başımıza çalışıp, görgü tanıklarına, kameralara erişip en azından o gece burada yaşananları görmek istiyoruz” dedi. “Bunu hiç unutmayacağız” Enkazda arama çalışması yaparken yaşadığı bir anı hiç unutamayacağını dile getiren Yalçın, “Çalışmaların ikinci gününde yanık bir ceset olduğu söylendi. Enkaza yanaşmak istedim ama içim gitmedi, elim ayağım oraya gitmedi. Çünkü kendi ailemin hala orada olabileceği ihtimaline karşı. Çıkan cenazenin erkek olduğu söylenince bir yandan seviniyorsunuz ama diğer yandan birlikte yaşadığınız insanlar. Biz herhangi bir komşumuza üzülemedik bile. Bunu hiç unutamayacağız. Ben depremi burada yaşamamama rağmen hala geceleri enkaz altında uyanıyorum” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.