Hava Durumu

#Bakan Kirişçi

Lodoshaber.Com - Bakan Kirişçi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakan Kirişçi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Kirişci: “Şap hastalığına karşı 4 buçuk milyon hayvan aşılandı” Haber

Bakan Kirişci: “Şap hastalığına karşı 4 buçuk milyon hayvan aşılandı”

Bakan Kirişci, Türkiye'de şap hastalığının daha önce hiç görülmeyen yeni tipi olan, besi hayvanlarına özgü SAT-2 serotipi şap hastalığa karşı aşıların üretildiği Şap Enstitüsü Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Burada hastalığın son durumuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kirişci, gerekli önlemler alınmazsa hastalığın ciddi ekonomik kayıplara neden olabileceğini kaydetti.    Kirişci, SAT-2 serotipinin 3 Şubat’ta teşhis edilerek hızlı bir şekilde aşı üretildiğini vurgulayarak, “37 gün gibi kısa sürede bu enstitümüzdeki çalışanlarımız aşılarımız üretilip kullanılabilir hale geldi. SAT-2 önce bir sınır ilimizde görüldü, kendi ürettiğimiz aşılarla ivedilikle bunlara müdahalemizi gerçekleştirdik ve hastalığın ülkemizde yayılmasının da önüne geçmiş olduk. Hayvan varlığımızın tamamının aşılanacağını vatandaşlarımızla paylaşmak isterim” dedi.      “12 milyon aşı üretildi”    Aşı üretim ve uygulama çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Kirişci, “Bugün akşam itibarıyla 12 milyon civarında aşımız üretilmiş olacak. Bunun 9,5 milyonunu sahaya sevk etmiş durumdayız. 9,5 milyon aşı, ihtiyacı olan hayvanlarımıza yapılmaktadır. Aşılanan hayvan sayısı bu akşam 4,5 milyonu bulmuş olacak. SAT-2 serotipiyle mücadele için aşı üretimi sevkiyatı ve aşılama çalışmaları, aşılanması gereken tüm hayvanlar tamamlanıncaya kadar çalışmalar devam edecek, yasaklar da devam ediyor olacak” diye konuştu.    Aşı temininde herhangi bir sıkıntı olmadığının altını çizen Kirişci, “Egzotik olan SAT-2’ye karşı hayvanlarımız maalesef bağışık değildir. Bundan dolayı elimizi zayıflatan önemli noktalardan biri budur. Semptomların ağır seyretmesi nedeniyle oluşması muhtemel kayıpların, üretilen bu aşı sayesinde önlenebileceğini ifade etmiş olalım” dedi.    Bakan Kirişci, SAT-2 serotipine karşı aşı üreten ilk ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, “Bundan dolayı da komşu ülkelerden aşıyla ilgili birtakım talepler var. Aşı geliştirmede kullandığımız numunelerle ilgili de talepler var. Bunların başında Azerbaycan, Ürdün, İran ve Rusya gibi komşu ülkeler gelmektedir” açıklamasını yaptı.    Hastalıkla ilgili kararlı mücadelelerin sürdürüldüğünü dile getiren Kirişci, hastalık kontrol altına alınınca kısıtlamaların kaldırılacağını söyleyerek, “Vatandaşımız müsterih olsun, gereken neyse yapılıyor, yapılmaya devam edilecek. Bu hastalık hayvandan hayvana direkt temas, hava yolu, yabani hayvanlar veya enfekte materyaller ile bulaşmaktadır. İnsanlarda herhangi bir hastalığa yol açmadığını ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.      “Nisan sonu itibarıyla hastalık sönümlenmiş olur”    Şap Enstitüsü Müdürlüğü’nün geçtiğimiz yıl itibarıyla 15 milyon doz aşı ihraç ettiğini aktaran Kirişci, şap hastalığında son duruma dair şunları kaydetti:    “4,5 milyon hayvanı aşıladık. Başlangıçtaki seyrimizle bugünkü aşılama kabiliyetimiz arasında iyileşme yönünde trend var. Gerek kesim, gerekse ithalat ve ihracatla ilgili herhangi bir kısıt söz konusu değil. Hayvanların kesiminde bu süreçler işliyor. Nisan sonu itibarıyla inşallah hastalık tamamıyla sönümlenmiş olur ve Türkiye’de artık SAT-2 konusu gündemimizden düşmüş olur diye ümit ediyorum. Çalışmalarımız hedeflediğimiz şekilde hızla ilerliyor. Biz ekonomik olarak kayba uğruyoruz. Özellikle küçükbaş ve büyükbaşta, ette mesela yüzde 30-35 oranında, sütte de yüzde 20 oranında kayıp yaşıyoruz. Türkiye öyle 1 milyon ton et ve süt üreten bir ülke değil. Yüzde 30-35 dediğimizde bu tedbirleri almazsanız ciddi bir kayıp var.”    Şap hastalığıyla mücadelede etkin bir rol oynadığı için Şap Enstitüsü Müdürlüğü'ne ve emeği geçen çalışanlara teşekkür eden Kirişci, burada ayrıca aşı çalışmalarını inceledi, görevli personelle sohbet etti.

Bakan Kirişci: Depremde kuzenlerim ve yeğenlerimi kaybettim Haber

Bakan Kirişci: Depremde kuzenlerim ve yeğenlerimi kaybettim

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Denizli’de gerçekleştirdiği programların ardından KYK yurtlarında yaşayan depremzedelerle iftar programında bir araya geldi. Burada iftarını açan Bakan Kirişci, depremzedelerin dertlerini dinleyerek yaralarını sarmaya çalıştı. Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Kirişci, çalışmaların hızla sürdüğünü belirterek, “Millet olarak 6 Şubat’ta iki gün sonra iki ayı geride bırakmış olacağız. Çok büyük felaketle karşı karşıya kaldık, hayatını kaybeden kardeşlerimize rabbimden niyaz ediyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülke olarak bu afeti de atlatmak üzereyiz, acı büyük. 11 ilden hemşehrilerimizi bu yurtlarımızda misafir ediyoruz. Kardeş olmak bunu gerektirir. Artık enkazdan kurtarılacak canlarımız kalmadığında bu kez enkazı kaldırma çalışmalarını yürüttük, ihtiyaçlarını karşıladık. Afet konutlarının inşası başladı, 1 yıllık süre sonra yapılacak. Gidenleri geri getiremeyiz ama acıları dindirmek hepimizin görevi” dedi.      “Deprem coğrafya olarak dünyadaki 100 ülkeden daha büyük alanda meydana geldi”    Bakan Kirişci, “Bu 11 ili etkileyen deprem coğrafya olarak dünyadaki 100 ülkeden daha büyük alanda meydana gelen deprem. Geçenlerde misafirim olan Avusturya tarım bakanına şunu söyledim, ülkenizin nüfusu 8.8 milyon ama 11 ilin yer aldığı doğrudan etkilen deprem bölgesinin nüfusu 14 milyon, Avusturya’nın yüzölçümü 83 bin kilometre kare bizim 11 ilin yüz ölçümü 110 bin metrekare. Bu asrın afeti. İnşallah normale döndüğümüzde kaleleri boş bırakmamak adına topraklarımıza geri döneceğiz. Hepimiz oralara tekrar dönmeliyiz. Doğduğum şehir Kahramanmaraş, milletvekili olduğum şehir Adana. Maddi olan şeyler yerine konur, önemli olan birlik beraberlik. Bende yakınlarımı kaybettim, kuzenlerim ve yeğenlerimi kaybettim ama hepsini bağrımıza bastık” dedi.

Bakan Kirişci yanıtladı: Sel ve deprem gıda fiyatlarını artırır mı? Haber

Bakan Kirişci yanıtladı: Sel ve deprem gıda fiyatlarını artırır mı?

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci katıldığı bir televizyon programında, Kahramanmaraş merkezli depremler ve Şanlıurfa ve Adıyaman'ı vuran sel felaketine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, 'Tarım arazisine konut mu yapılıyor?' sorusuna "Eğer mera yoksa, marjinal tarım alanlarını bu iş için kullanabilirsiniz. Burada da zemin çalışması yürütülüyor. Zeminin sertliği önemli." yanıt verdi. Bakan Kirişci ayrıca 'Gıda fiyatları yükselecek mi?' sorusunu da yanıtladı. İşte detaylar... Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Habertürk ekranlarında Kübra Par'ın yaptığı Açık ve Net programında önemli açıklamalarda bulundu. Kirişci'nin açıklamalarından satır başları: Sel felaketinde 15 vatandaşımız hayatını kaybetti. İnşallah buradaki sıkıntılar süratle giderilecek. Yıllık ortalama yağış miktarı Şanlıurfa'nın 460 kilogram. 14-15 mart itibarıyla 128 kilogram yağış düştü. Bugünü de eklediğimizde 138 kilograma çıktı. Şanlıurfa'nın 1 yıllık aldığı veya alması beklenilen yağış üç günde üçte biri nispetinde alınmış oldu. Bu miktarda yağış ister istemez taşkınları ve hasarları meydana getiriyor. Üç derenin geçtiği yerlerde, örneğin DSİ'nin sorumluluğunda olduğu için ifade ediyorum, burada sele, taşkına neden olabilecek durum yok. Fakat aşırı yağışın getirdiği taşkınla birlikte bu taşkından etkilenebilecek iş yerleri ve konutlar var. İstanbul'da Allah göstermesin depremin yıkabileceği konut ve iş yerleriyle ilgili senaryolarla ilgili hepimiz her şeyi biliyoruz. Bunların değişimi ve dönüşümü, maalesef orada kentsel dönüşüme itiraz edenler, mahkeme kararıyla tek bir kişi de olsa, bu değişimi engelleyenlerin varlığından söz ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında ağırlıklı olarak akademik toplantı etkinliği oldu. Şanlıurfa'daki yağış göz ardı edilebilecek yağış değildi. Burada biliniyordu, niye yapılmadı? Evet, biliniyor ama bunların hayata geçirilmesiyle ilgili elimizdeki enstrümanlar yetersiz kalabiliyor. Benim söylemek istediğim o. Bu afet herhangi bir afet değil. Bence öncelikle iyi tanımlayabiliyor olmak lazım. Asrın felaketi derken sadece bizim tanımlamamız değil, karada meydana gelen belki yüzyıllardır görmediğimiz felaket. Ben Hatay'da koordinatör olarak başladım. Vali eşiyle birlikte ikinci kattan kayarak kurtulduğunu söyledi. Herkes enkaz altındaydı. Belediye başkanlarını sordum. Dediler ki, 'Deprem nedeniyle şu anda enkaz altında'. Burada bir dayanışmanın sergilenmenin ihtimali adeta sıfırdı. Hatay'da çoğunlukla da deprem sabahında gerçekten kendi uçağımız olduğu halde Hatay Havalimanı'na inemedim. Adana'dan kara yoluyla geçtik. Normalde bu tür depremlerde komşu iller arasında bir dayanışma olur, biri diğerine yardım eder. Öyle bir şehir düşünün ki ayakta kalan bina oranı yüzde 10'larda. 12 Mart'ta bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Büyükbaş ise büyükbaş, küçükbaş, kanatlı, arılı kovan türlerinin hepsini inşallah tazmin edeceğiz. Bire bir aynı olarak bunları ödemiş olacağız. 80 bin üzerinde köy evleri TOKİ tarafından yapılacak. Hayvancılık faaliyetlerinde bulunmak isteyen, sera üretiminde bulunmak isteyen, diğer tarımsal faaliyetlerde bulunmak için de ihtiyaçlar karşılanmış olacak. Hayvanları kayıt altında olmayanlar var. Onları da tespit ettiriyoruz. Ayni olarak bire bir karşılayabileceklerimiz daha çok kayıpta olanlar. Desteklerin hepsini ziyadesiyle yaptık. Türkiye büyük devlet. Bu desteklerimizi o kardeşlerimize de yaparız. Kayıt dışı da olsa. Yaralanmış olan hayvanlar alındı, büyükbaş, küçükbaş kesimi gerçekleştirildi. Gebe ve genç hayvanları aldık TİGEM'de bakımını üstlendik. Bunların sütlerinin alımını yaptık. Bütün bunların hepsi vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için. Hayvanların genellikle köydeki vatandaşın yaşadığı konutlarının altında olduğunu bilelim. Bizim bu bina yıkılmalıdır, ağır hasarlıdır, orta hasarlıdır diye statüsünün belirlenmesi gerekiyor. Bunu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapıyor. Onlar onay verince ekibimiz oraya giriyor. "DEPREMDE 8 BİN BÜYÜKBAŞ, 66 BİN KÜÇÜKBAŞ KAYIP OLARAK GÖZÜKÜYOR" Günler geçmesine rağmen hala hayatta olan hayvanları çıkardık. Faaliyetlerimiz halen devam ediyor. Tespitler sürüyor. 12 binin üzerinde köy var. Bu coğrafyalarda olan vatandaşın üstünde yaşadığı altında ahırın bulunduğu hayvanların tespit çalışması sürüyor. 8 binin üzerinde büyükbaş hayvan 66 binin üzerinde küçükbaş hayvan şu anda kayıtlarımızda telef olmuş olarak gözüküyor. Ayni olarak bunların karşılanacağı sözünü vermiş olduk. Bu hayvanlardan yayılabilecek hastalıklar konusunda son derece titiziz. Aşılama faaliyetlerimiz yürüyor. Veteriner kliniklerimiz mobil olarak var. Bunlar aynı zamanda sahipsiz hayvanlara da bu hizmetleri veriyorlar. Bize bu deprem şunu öğretti; bir faylardan uzak duracağız, ikincisi sıvılaşma kabiliyeti yüksek olan coğrafyalardan uzak duracağız, üçüncü olarak da tarım arazileri. TARIM ARAZİSİNE KONUT MU YAPILIYOR? Bizim 2002 yılında kişi başı zaten 4 dekar gibi çok yüksek olmayan bir arazi büyüklüğümüz var. O yıl 66 milyondu nüfusumuz, şimdi 85 milyona çıktık. Böyle baktığınızda artan nüfus, gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarımız, refah seviyemizin yüksekliği, çocukluk, gençlik yıllarında soframızda olanlar bugünkü neslin tercih etmediği şeyler. Tarım arazisi tabiri yerindeyse siz bir balçığın içinde ayağınızda çizmeler de olsa kendinizi ayakta tutmakta zorlanırsınız. Tarım toprakları da böyledir. Özellikle Risk Kalkanı ile ilgili çalışmalara katkı verirken, tarımsal yapıların kendisi dahil, ağır, ağıl, kümes, sera, silo, depolar bunlar. Ahırı bile gelişigüzel yapmamız gerekiyor. Mutlaka yapılması gereken yerlere yapılması gerekiyor. Biz Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığımızla oturup, orman envanterinde gözüken veya ağaçlardan müteşekkil olmadığı yerleri belirledik. Adıyaman için tek bir yere bütün şehri taşımak artık çok mümkün değil. O kadar çok konut yapacaksınız ki, yaymak durumundasınız. Bu tür yerlerde eliniz zayıflıyor." ZEMİN ETÜTLERİ YAPILDI" Eğer mera yoksa, marjinal tarım alanlarını bu iş için kullanabilirsiniz. Burada da zemin çalışması yürütülüyor. Zeminin sertliği önemli. Tarım toprakların zaten böyle bir dayanımı söz konusu değil. Bizim alternatifli olarak gösterdiğimiz yerler var. 11 ilin tamamında ilçeler düzeyinde de çalıştık. MTA ile gittiler, fay hatları gösterildi. Güçlü faylar, iri faylar, diri faylar. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı zemin etütlerini yaptı. GIDA FİYATLARI YÜKSELECEK Mİ? Bitkisel üretim kısmında stoklarımız var. Buğdayla ilgili stoklarımız var. Regülasyon kurumlarımız var. Toprak Mahsülleri Ofisi, Et Süt Kurumu, Türk Şekeri gibi. Bunlar devrede. Fiyatlarda bir yükselme açıkçası beklemiyoruz. Bu yüzde 127.76'lık oran bir önceki ay yüzde 142'lerdeydi. Aylık artış 6'lara düştü. Genel ekonomiden tarımsal ekonomiyi ayırmak mümkün değil. Temel girdileriniz var. Girdi fiyat endeksine baktığınızda görürsünüz. ÜFE bu. TÜFE değil. Bu da zaman içerisinde tüketici fiyatlarına kaçınılmaz olarak yansıyor. Genel ekonominin seyrindeki iyileşme devam ettiği müddetçe buraya da yansıyacak. Buralarda bir endişemiz, kaygımız yok. Yağışların düzensizliği var. Kuraklık riski de vardı. Bir taraftan 15 canımızı aldı ama diğer taraftan toprak suya kavuştu. Atatürk Barajı'nda su mesafemiz 300 bin metreküp arttı. Bu önemli bir şey. Tabii ki taşkın, sel olmasın. Üç günde bu kadar yağış olsun elbette istemeyiz.

Bakan Kirişci'den şap aşısı müjdesi  Haber

Bakan Kirişci'den şap aşısı müjdesi 

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, şap aşısı üretimi çalışmalarının tamamlandığını açıkladı.     Bakan Kirişci, Kilis Ticaret Odası'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Yaptığı açıklamada şap salgını ile ilgili bilgi veren Bakan Kirişci, ''Bizim şap enstitümüz Ankara'da bu hastalıkla ilgili incelemeler başlattı. Büyümeden gerekli tedbirleri almamız konusunda bakanlık olarak çalışmamız gündeme gelmiş oldu. Tabii burada önemli olan bu hastalığa karşı gerekli aşının hemen hızla üretilmesiydi. Aşı üretimi çalışmaları şu anda tamamlanmış durumda. Bu akşam itibarıyla da bu aşılar kullanılmış olacak. Aşılar büyükbaş hayvanlarda kullanılacak, bununla da hastalık kontrol edilecek" dedi.       Depremin vurduğu 11 ilde çiftçilere 5 milyar TL destek parası ödendi    Bakan Kirişci, Türkiye genelinde çiftçilere 14 milyar TL destek parası ödendiğini, bunun 5 milyar TL'sinin depremden etkilenen 11 ildeki çiftçilere ödendiğini belirterek, ''13 milyar 832 milyon TL'lik destek ödemeleri çiftçilerin hesabına geçti. Bunun 3,4 milyar lirası 11 ilimize ait. Yaklaşık 65 milyon liralık ödeme de Kilisli çiftçilerimizin hesabına geçmiş oldu. 11 ilimiz için hayvancılarımızın hayvanlarını yemlemede bir sıkıntısı olmasın diye 1,5 milyar liralık da bir destekleme daha gündeme getirdik. 11 ile dağıtılan 3.4 milyar liralık destek, yuvarlak rakamla 5 milyar liraya çıkmış oldu" diye konuştu.

Bakan açıkladı: Tahıl koridorundan kaç gemi geçti? Haber

Bakan açıkladı: Tahıl koridorundan kaç gemi geçti?

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Dün itibariyle 694 gemi tahıl koridorundan geçti. 19,3 milyon ton tahıl ve gıda ürünleri taşındı. Kapasite fazlası atıl olan un, bulgur makarna irmik gibi buğdaydan elde edilen ürünleri ihtiyaç sahibi ülkelere ihraç edilecek ürünler için devreye koyacağız” dedi.      Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, katıldığı Para Sohbetleri sonrası basın mensuplarına önemli açıklamalar yaptı. Bakan Kirişçi, “Dün itibariyle 694 gemi tahıl koridorundan geçti. 19,3 milyon ton tahıl ve gıda ürünleri taşındı” dedi.    Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaş sonrası bütün dünyada gıda arzıyla ilgili bir panik oluştuğunu belirten Kirişçi, “24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının üzerinde bir yıl geçmiş olacak. Bir yıl önce bütün dünyada gıda arzıyla ilgili büyük panik olmuştu. Gıda milliyetçiliği dediğimiz bir kavram ortaya çıktı.  Tarımsal üretimde deve dişi denilebilecek ülkeler ihracat yasakları getirdiler” dedi.    Bir yıl önce savaşın başlamasıyla bir ton buğday fiyatının 440 dolara yükseldiğini, bu yıl ise 325 dolara düştüğünün altını çizen Kirişçi, “Tahıl koridoru sadece gıda ürünlerinde bir rahatlığı getirmedi, aynı zamanda bütün emtialarda, enerji fiyatlarında da gerilemeyi beraberinde getirdi. Petrol istasyonlarında geçen yıl 30 lirayı bulan akaryakıt fiyatı 23 liraya geriledi. Yüzde 64 bir yıllık enflasyonun olduğu ülkeden bahsediyorum. Eğer biz enflasyon oranında bile artırmış olsaydık, bunların 40 lirayı bulması gerekirdi” diye konuştu.    Tahıl koridorundan 694 gemi geçti    Dün itibariyle 694 gemi tahıl koridorundan geçtiğini açıklayan Kirişçi, söz konusu gemilerin toplam 19,3 milyon ton tahıl ve gıda ürünleri taşındığını kaydetti. Bakan Kirişçi, “Bu ürünlerde aslan payını Avrupa ülkeleri aldı. Bizim serzenişte bulunduğumuz gibi esas ihtiyaç sahibi ülkeler bunun 5.3’ünü alabiliyor. Bu ülkelerin elinden tutmamız gerekiyordu. Her zaman olduğu gibi milli hasılasına göre dünyada bu konularda en çok yardım eden ülke sıfatıyla devreye girdik” şeklinde konuştu.    Atıl gıda ürünleri ihtiyaç sahibi ülkelere gönderilecek    Bakan Kirişçi, yeteri kadar gıda ve tahıla ulaşamayan ihtiyaç sahibi ülkelere atıl olan un, bulgur makarna irmik gibi buğdaydan elde edilen ürünler gönderileceğini belirterek, “Kapasite fazlası atıl olan un, bulgur makarna irmik gibi buğdaydan elde edilen ürünleri ihtiyaç sahibi ülkelere ihraç edilecek ürünler için devreye koyacağız. Rusya’nın bedelsiz buğday verme imkânı söz konusu.  İki lider kendi aralarında görüşüyor. Buradaki temel konu; Türkiye’nin savaş başladığında aldığı tarihi pozisyon, her iki ülkeye de barışı ve sakinliği tavsiye eden bir ülke. Onları tahıl konusunda bir masa etrafında buluşturan bir ülke. Tahıl koridorunda yeniden bir 4 ay uzatma yapıldı. Bunlar, Türkiye’nin zamanında, yerinde ve dozunda atmış olduğu adımların tezahürüdür” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.