Hava Durumu

#Bakan Bilgin

Lodoshaber.Com - Bakan Bilgin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakan Bilgin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Bilgin: “Sendikal örgütlenmenin önünü açacağız” Haber

Bakan Bilgin: “Sendikal örgütlenmenin önünü açacağız”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, HAK-İŞ’in 15’nci Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kurulda Bakan Bilgin, 2 yıllık görev süresi boyunca emekçilerle ilgili birçok sorunun çözüldüğünü ve çözülmeyi bekleyen sorunların da TBMM açıldığında çözülmeye hazır olacağını dile getirdi. Genel kurulda konuşan Bakan Bilgin, “Biliyorsunuz ki daha imzamız kurumadan kamu işçileri toplu iş sözleşmemizi gerçekleştirdik. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın doğrudan katkısıyla Türkiye’deki kamu çalışanları açısından bugüne kadar gerçekleştirilen en yüksek düzeydeki sözleşmeyi imzalamış olmaktan dolayı bahtiyar olduğumu söylemek istiyorum” ifadelerini kulandı.      Yaklaşık 2 yıllık görev süresi boyunca çalışanlarla ve emekçilerle ilgili birçok sorunun çözümüne katkı sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Bakan Bilgin, “Bu düzenlemeler içerisinde benim açımdan da tarihsel olan bir düzenleme var, o da asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Bu düzenleme diğer yaptığımız düzenlemelerin tümünden daha önemlidir. Ücretleri yarın daha da arttırabiliriz ama asgari ücretin vergi dışı bırakılması, sadece onunla da yetinmeyip asgari ücret tutarındaki tüm ücretlerin vergi dışında bırakılması yapısal bir değişimdir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin asgari ücret müessesesini kurduğundan beri gerçekleştirilen en büyük reformdur. Bunu başarmak bizim için gurur verici olmuştur. Türk Devletinin Devlet Başkanı Sayın Cumhurbaşkanımız bu karara imza attığı zaman Türk Devleti yaklaşık 90 milyar civarında bir gelirden vazgeçmiş, bunu gelirine katkı olması adına emekçilerine bırakmıştır” değerlendirmesinde bulundu.      “Yaptığımız düzenlemeyle geçici işçilere kendi çalıştığı iş yerlerinde 12 ay çalışma ve norm kadrolara atama imkanı getirdik”    Bakan Bilgin, birçok düzenlemeyi hayata geçirmelerine rağmen yürürlüğe sokamadıkları düzenlemelerin de olduğunu sözlerine ekleyerek şu ifadeleri kullandı:    “Söz verip de yapamadığımız dosyalardan biri taşeron işçilerinin sorunu dosyasıdır. Taşeron işçilerin dosyasını da eğer Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı 2 aylık zaman kaybı ve seçimlerden dolayı Meclisin kapanmasıyla dosyayı Meclise intikal ettiremedik. Meclise en son intikal ettirdiğimiz dosya geçici işçiler meselesiydi. Onu da Mecliste büyük ölçüde çözme imkanı bulduk. Yaptığımız düzenlemeyle geçici işçilere kendi çalıştığı iş yerlerinde 12 ay çalışma imkanı getirdik. Ayrıca norm kadrolara atama imkanı getirdik. Bunu yazılı olarak getirdik. Bazı genel müdürler kendilerine göre mevzuatlarına dayanarak bunu aşmaya çalışıyorlar fakat bunun için bir açık kapı bırakmadık. Çünkü mevzuat hiyerarşisi içerisinde, hukuk normları içerisinde en üstte olan kanundur. Bu düzenlemeyle geçici işçilerin artık bir sorunu kalmamıştır.”      “Sendikal örgütlenmenin önünü açacak bir dizi uygulama hazırladık, bunların içerisinde kapsamlı bir yasa çalışması da var”    Türkiye’de sendikal hareketin gelişmesinin demokrasiye katkı yapacağını belirten Bakan Bilgin şöyle devam etti:    “Bir ülke sendikalaşma oranı ne kadar artarsa demokrasi o kadar kuvvetlenir. Sendikaları olmayan, emekçilerinin örgütlenemediği ülkelerde demokrasi zayıf kalır. Çünkü işçiler teker teker bireysel olarak değil kolektif olarak bir araya geldikleri zaman siyaset üzerinde bir baskı gücü oluştururlar. Böyle demokrasi daha katılımcı hale gelir. Bu bakımdan biz sendikal örgütlenmenin önünü açacak bir dizi uygulama hazırladık. Bunların içerisinde kapsamlı bir yasa çalışması da var. Bu çalışma da Meclise intikali ile hayata geçecek. Şu anda gerçekleştirdiğimiz bir takım mevzuatla ilgili düzenlemeler var. Bizim imzamızla çıkabilecek düzenlemeler var. Onlar da şu anda yürürlüğe girecek durumda ve uygulanacak hale gelindi. Tabii bunun dışında bir de politikalar var. Yani işçilerimizin sendikalaşmasını teşvik edecek, sendikalaşma oranını artıracak düzenlemeler var. Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde TİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ ile birlikte yaptığımız bir toplantıyı da kamuoyuyla paylaşmıştık. Uygulamanın adı ‘Beyaz Bayrak Uygulaması’. İşveren emekçilerin örgütlenmesine saygı duyuyorsa düzgün iş yapıyor demektir, örgütlü işeli demektir. Biz bunu beyaz bayrakla sembolik olarak işaretleyip, tıpkı denizlerdeki ‘Mavi Bayrak’ uygulaması gibi o iş yerlerinin ayrıcalıklı iş yerleri olduğunu belirterek onları tasvip ettik. Bu sadece bir beyaz bayrak verilmesi ile sınırlı bir uygulama değil, o işverenlere dönük birçok katkı yapacak adımı da kapsamaktadır. Bu adımlarından birisi de onlara ihracat, finansal gibi konularda destek vermeye ve ayrıca teşvik olarak da doğrudan doğruya Sosyal Güvenlik Destek Primi üzerinden de onları destekleyecek bir adım attık. Bu bizim işverenlerimizin emeğe ve emekçiye, onların örgütlenme hakkına saygı gösterdikleri zaman yapacağımız bir uygulamadır.”    Bakan Bilgin, Türkiye'nin emekçilerinin alın teriyle büyüdüğünü ve büyümeye devam edeceğini, bu büyümeyi kimsenin durduramayacağını sözlerine ekledi. HAK-İŞ’in 15’nci Olağan Genel Kurul Toplantısı'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, siyasi parti temsilcileri, yerli ve yabancı konuklar, delegeler ve çok sayıda davetli katıldı.

Bakan Bilgin: Küçük işletmelerde prim günü yeniden düzenlenmeli Haber

Bakan Bilgin: Küçük işletmelerde prim günü yeniden düzenlenmeli

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 29. dönem 6. Olağan Meclis Toplantısı'na katıldı. Bakan Bilgin, yaptığı konuşmada ekonomik hayatın en önemli halkalarından birinin ticaret olduğunu vurgulayarak, “Biz Türkler bin yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Ticareti bilmeseydik burada bin yıl değil 50-60 yıl yaşayabilirdik, daha uzun ömürlü olmazdık. Büyük bir sevinç içerisindeyiz, nükleer teknolojiye adım atıyoruz. Nükleer sadece bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda teknoloji. Bugün açılışı yapılacak, ilk adımı atılacak” ifadelerini kullandı.      “Taşeron işçiliği sorununu önümüzdeki dönemde çözeceğiz”    Depremden dolayı meclisin çalışamadığını ve taşeron işçi sorununun çözülemediğini ifade eden Bakan Bilgin, “Asıl işte taşeron olmaz. Taşeron işçiliğini önümüzdeki dönemde çözeceğiz. Küçük işletmelerde prim gününü yeniden düzenlememiz gerekir. Önümüzde bütün hazırlıkları bitmiş, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Çalışanlarımıza, esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür. Onu da çözeceğiz” diye konuştu.      “SGK çalışanı ile Bağ-Kurlu çalışan arasında bin 800 gün, yani 5 yıllık süre farkı var”    ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise, gündemlerinde milyonları ilgilendiren pek çok konu ve sorun bulunduğunu, bunlardan birinin Bağ-Kurluların emekliliği için uygulanan prim gün sayısı olduğunu belirterek, “Eski sistemle Bağ-Kur, yeni sistemle de 4/B olarak tanımlanıyor. Bu sisteme kayıtlı olanların emekli olmak için 9 bin gün, yani 25 yıl boyunca prim ödemesi gerekiyor. Oysa işçi ve memurlar için bu süre 7 bin 200 gün ve 20 yıl. SGK çalışanı ile Bağ-Kurlu çalışan arasında bin 800 gün, yani 5 yıllık süre farkı var. Bu nedenle Bağ-Kurlular daha uzun süre prim ödeyip, daha geç emekli oluyor. Yatırım yaparak, risk üstlenerek katma değer ve istihdam oluşturarak ekonomiye katkı sağlayan işverenlere yönelik uygulanan 9 bin günlük prim süresinin üyelerimizi de kapsayacak şekilde 7 bin 200 gün şeklinde uygulanmasına ilişkin talebimizi sayın bakanımıza ilettik. Bu konuya da olumlu yaklaşım sergiledi” dedi.

Bakan Bilgin: Türkiye’nin varoluş seçimi  Haber

Bakan Bilgin: Türkiye’nin varoluş seçimi 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye’nin varoluş seçimi olduğunu belirterek "Türkiye’nin karşısında kim var? ABD Başkanı Biden, açıkladı. IMF’i reddeden, Dünya Bankası projelerini reddeden, batının kıskacından çıkan Recep Tayyip Erdoğan. Bunu yenmemiz lazım" dedi. Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise 6’lı masanın 7 ayaklı olduğunu kaydederek  siyaset anlayışlarının "Tayyip Erdoğan gitsin, ondan sonrasına bakarız anlayışı" olduğunu söyledi.        AK Parti, 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için belirlediği Gaziantep milletvekillerini Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in katılımıyla tanıttı. Milletvekili tanıtım toplantısına çok sayıda partili ve vatandaş katıldı. Toplantıda 14 AK Parti milletvekili adayı isimleri ve unvanları ile kürsüye davet edilerek partililere tanıtıldı.       Toplantı çerçevesinde konuşma yapan AK Parti Gaziantep İl Başkanı Ertuğrul Teymur, "11 Nisan’da il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimiz, genç ve kadın kolları üyelerimizle Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Ankara’da gerçekleştirilen 28. Dönem aday tanıtım toplantısındaydık. 81 il tek yürek ve büyük bir coşku ile cumhurbaşkanımızdan seçim beyannamesini dinledik. Ve birçok müjdeli haberle dönüş yaptık. Öncelikle iktidarda bulunduğumuz 20 yıllık süreçte yapmış olduğumuz yenilikler projeler ve yatırımlar 14 Mayıs 2023’ten sonraki süreçte yapacağımız işlerin teminatı niteliğinde olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizler de üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmeli, vatandaşlarımızın yüreklerine kazınan bu düşünceyi ve bizlere olan inançlarını zayi etmemek adına canla başla çalışmalıyız. 15 Mayıs sabahına kadar eşlerinizle, çocuklarınızla, arkadaşlarınızla ve yakın çevrenizle vedalaşmanızı ve milletvekilleri adaylarımızla birlikte sahaları boş bırakmamanızı rica ediyorum. Bu seçim hak ile batılı ayıracak bir seçimdir.” ifadelerini kullandı.      AK Parti birinci sıra milletvekili adayı eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Gaziantep Türkiye’nin istiklal şarkısıdır. 14 Mayıs’ta bir bayramı idrak edeceğiz ve yeni bir zaferi birlikte inşa edeceğiz ve kazanacağız. AK Parti milletin adamı tarafından kurulduğu gün bir şey söyledi ve ‘Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dedi. Kim dedi bu milletin bağrından çıkmış vesayete karşı, teröre karşı, bu millete ayak oyunlarına karşı 'söz milletindir' diyen Recep Tayyip Erdoğan’la yol yürüdük” dedi.     “6’lı masa meğerse 7 ayaklıymış”    "Karşıda 6’lı masa diye başladılar, örtüyü kaldırdılar meğerse 7 ayağı varmış" diyen Abdülhamit Gül, “7’li masa çıktı karşımıza peki ne diyor, bir icraat bir vaatleri mi var, ülkeyi, devleti böyle yönetiriz mi diyorlar, hayır. Vaat ettikleri tek şey Tayyip Erdoğan gitsin. Peki, siz ne vaat ediyorsunuz bu ülkeyi nasıl yöneteceksiniz ne yapacaksınız, Tayyip Erdoğan gitsin ondan sonrasına bakarız anlayışıyla bir siyaset yapılmaz. Muhalefetin anlayışı bu. Türkiye’de zaten esas itibariyle muhalefet sorunu var. Türkiye’nin sorunlarına çözüm aramayan Türkiye’nin meselelerine ufku, vizyonu yetmeyen bir muhalefet var. Tayyip Erdoğan gitsin başka bir siyaset yapmayan bu 7’li masaya milletimiz 14 Mayıs’ta en güzel cevabı verecek Allah’ın izniyle” ifadelerine yer verdi.       “Suç arıyorlar hiçbir suç bulamıyorlar”    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Türkiye seçime gidiyor 14 Mayıs tarihimizde çok önemli bir değişimin başladığı gündür. 14 Mayıs Türkiye’nin antidemokratik bir baskı rejiminden kurtuluşunun gününün adıdır. 14 Mayıs şafağında Türkiye o zamanlar beyaz devrim denilen bir devrime yelken açmıştır, ama bedeli çok ağır olmuştur. Türk tarihinde seçilen ilk başbakan, 1950'de seçilen ilk başbakan idamla sonuçlandırılmıştır. Bunun anlamı şudur, niye seçildi? 27 Mayıs mahkemesinin tutanaklarını ben okudum. Suç arıyorlar rahmetli Menderes'i cezalandırmak için suç arıyorlar, hiçbir suç bulamıyorlar. Buldukları tek suç milletin oyuyla seçilmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.      “Türkiye’nin yolunu kesmeye kimsenin gücü yetmez”  Bakan Bilgin, “Türkiye’nin bu yürüyüşü artık geriye döndürülemez. Bunu geriye döndürmek için hazırlık yapan bir takım cahilce laflar edenler, Türkiye’nin bugün demokratikleşme seviyesinde ulaştığı aşamayı anlayamayanlar, o zihinlerindeki anti demokratik tortu bunu anlamaya elverişli olmayan adamların Türkiye’nin yolunu kesmeye ne hakları ne hadleri ne de güçleri yeter. Dolayısıyla Türkiye’nin bu büyük yürüyüşü devam edecektir” dedi.     “Demokrasi yolunda ilerleyeceğiz”    Demokrasi yolunda ilerleyeceklerini belirten Bakan Bilgin, “Türkiye’nin varoluş seçimidir. Türkiye’nin karşısında kim var? ABD Başkanı Biden, açıkladı. IMF’i reddeden, Dünya Bankası projelerini reddeden, batının kıskacından çıkan Recep Tayyip Erdoğan. Bunu yenmemiz lazım dedi. Kimi destekleyeceğiz, dedi. Muhalefeti destekleyeceğiz, dedi. Kimi destekliyor? Onların gazetelerini okuyunca görüyoruz. Erdoğan’a ve AK Parti'ye düşman olanları destekliyorlar. Kimi destekliyorlar? PKK’ya binlerce tır silah vererek Türkiye düşmanlarını destekliyorlar. Bunlara aman vermeyeceğiz. Bunlara Türkiye ekonomisine sahip çıkarak, Türkiye’nin birliğine sahip çıkarak, Türkiye’nin kalkınmasına sahip çıkarak 14 Mayıs'ta cevabı vereceğiz. 14 Mayıs Türkiye’nin bağımsızlık gününün yeniden ilan edileceği, bağımsızlık yürüyüşünün devam edeceği gün olacak. Türkiye’nin demokrasiden geriye dönmeyeceğinin ilan edileceği bir gün olacak. Demokrasi yolunda ilerleyeceğiz. Türkiye’nin kalkınma yolunda ilerlemesinin kararı olacaktır. Demokrasi temelinin başladığı şehirde Türkiye temelinin devam edeceğine inanıyorum. Türkiye’nin önünü kimsenin kesmeye gücü yetmez. Önümüzdeki yıl Türkiye yüzyılı olacak. Türkiye yüzyılı olarak büyük yürüyüşümüze devam edeceğiz. Bu yolda sesimizi yükselterek yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.      Milletvekilliği Genel Seçimleri'nde AK Parti’nin Gaziantep adayları Abdulhamit Gül, Mehmet Eyup Özkeçeci, Ali Şahin, Derya Bakbak, Mesut Bozatlı, Şehzade Demir, İrfan Çelikaslan, Bünyamin Bozgeyik, Feray Yılmaz, Muhammed Hakan Tanrıöver, Hasan Teke, Abdullah Durdu, Cuma Reyhan ve Abdullah Korkmaz’ın katılımlarıyla milletvekili aday tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Bilgin: Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz Haber

Bilgin: Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz

TÜRK-İŞ’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın 17. Olağan Genel Kurulu, Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Genel kurula Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol katıldı.      “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz”    Genel kurulda konuşan Bakan Bilgin, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren yapı değiştirdiğini belirterek, “Bütün bu dönemde karşılaştığımız her sorunu biz birlikte aşabiliriz. Burada da emeğimizi ve vatanımızı koruyacak, o temeller üzerinden yükseltecek bir anlayışa ihtiyacımız var. Kalkınmak için son 25 yılda gerçekleştirdiğimiz başarıların arkasında sermayenin çok önemli bir rolü var. Biz sermaye düşmanı değiliz ama biz sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” diye konuştu.    6 Şubat tarihli yıkıcı depremlerin ardından büyük bir felaketle karşı karşıya kalındığını belirten Bilgin, deprem bölgesine STK ve sendikaların da yardım gönderdiğini belirtti. Bakan Bilgin, maden işçilerine deprem bölgesinde gösterdikleri üstün gayretleri için de ayrıca teşekkür etti.      “Türkiye artık kalkış noktasında, uçak yukarıya doğru gidiyor”    Türkiye’nin ekonomisinin yükselişe geçtiğini dile getiren Bilgin, “Türkiye 250 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştiriyor. Dünkü zamanda şartlar kötüydü dedim. Elbette yoksul bir Türkiye, fert başına düşen 58 dolarlık bir ekonomiden bugün 10 bin doların üzerine geldik. Bunun için de emeği olan, ona saygımız ve minnet duygumuzu her şartta ifade ediyoruz -Mustafa Kemal Paşa’ya- fakat bundan sonraki siyasetçiler de kendi dönemlerinde, kendi şartlarında ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Türkiye artık başka bir yere geldi. Türkiye artık kalkış noktasında, uçak yukarıya doğru gidiyor. Bunu kimse bir daha geriye çeviremez” diye konuştu.      “Tekstil atölyesinin duvarına ‘Asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim”    Bakan Bilgin, ücretlerin üzerinde vergi dengesizliği olduğunu belirterek, bu konunun en kısa sürede çözüleceğini söyledi. Bilgin, “Biz sosyal devlet sorumluluğuyla buna karşı çeşitli tedbirler aldık. Ben öğrencilik yıllarımda Ankara’da bir tekstil atölyesinin duvarına ‘Asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim. Sadece asgari ücretten değil bütün ücretlerin gelirinden asgari ücret oranında vergi dışı bırakılması benim bakanlığım dönemimde benim hazırladığım çalışmayla ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle yasalaştı ve uygulamaya konuldu. Buna rağmen biliyorum ki ücretlerin üzerinde hala vergi dengesizliği vardır. Bunun da çözülmesi konusunda hem TÜRK-İŞ hem de TİSK başkanımızın kendi imzalarıyla bana getirdikleri, benim de çalıştığım bir konu var. İnşallah onu da çözeceğiz. Hiçbir konuyu seçimden önce yapalım, seçimden önce bitirelim gibi bir derdim yok. Biz zaten önümüzdeki dönemde iktidarda olacağız. Dolayısıyla o konuyu biz çözeceğiz. Kimse endişe etmesin” dedi.      “EYT’lilerin büyük kısmı, yaklaşık 950 bini işçiydi”    Son 20 yılda pek çok sorunun çözüldüğünü dile getiren Bilgin, “Birçok konuyu ele aldık. Mecliste daha mürekkebi kurumamıştır. Geçici işçiler sorununu çözdük. Ben her sorunun çözülebilir sorun olduğunu düşünüyorum. EYT 20 küsür yıldır çözülmeyen bir sorundu. EYT sorunu çözüldü ve şunu ifade edeyim EYT’lilerin büyük kısmı, yaklaşık 950 bini işçiydi arkadaşlar. Çalışan işçiler, emekçiler, onların sorununu çözdük. Onlar Nisan’ın 1’inden itibaren hak edenleri iki maaşla çalışacaklar. Onlara çalışma imkanının da yolunu açtık” şeklinde konuştu.    TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise konuşmasına 6 Şubat'ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinden etkilenen şehirleri ve orada yaşayanları hatırlatarak başladı. Depremin meydana geldiği gün TÜRK-İŞ bünyesinde bir kriz masası oluşturduklarını ve ertesi gün sabahından itibaren yardım ve destek faaliyetlerine başlandığını söyleyen Atalay, “Burada depremden gelen insanlarımızla iftarlar yaptık. 8 Mart’ta bakanımızla oradaydık. Önümüzdeki hafta yine orada olma durumundayız. Şu anda insanlara dokunma zamanı, insanlara katkı verme zamanı, şu anda bebekleri üşütmeme zamanı, şu anda yaşlıların tedavisine katkı sağlama zamanı. Burada bu salonda yurt dışından gelen dostlarımız var. Ben zaman zaman değişik ülkelere fırsat bulduğum zaman söylenmesi gerekenleri söylemeye gayret ederdim. Ben iki bina arasında Rus ile Ukraynalı kurtarma ekibini gördüm. Herkes elinden geleni eksiksiz yapmaya gayret ediyor. Bunu yaparken eksiklikler var. İnanın sayısı o kadar az ki onları görmemek lazım. Zalim de var, mazlum da var. Bunlar olmaya devam edecek. Son olur diye umut ediyorum. Emeği olan herkesten Allah razı olsun” dedi.    Atalay konuşmasına şöyle devam etti:    “TÜRK-İŞ sendikası toplumun sıkıntılarını ülke gündemine taşır. Bunların takipçisi olur. Neticelerine kadar söylemeye devam eder. Ne lazımsa onu yapar ve 72 yıldır da bunu yapıyor. Her sene Ramazan ayı gibi kıdem tazminatı ülke gündemine gelirdi. Yine geldi. Beraber hareket ettik. Belki Cumhuriyet tarihinde iki veya üç kere Meclisten yasa geri çekildi. İnanın o duruş olmasaydı bugün kıdem konuşmazdık haberiniz olsun.”      “TÜRK-İŞ de bu ülkenin buz kıran gemisi”    Çalışan işçinin sıkıntısının çözüm yeri olarak TÜRK-İŞ’i işaret eden Atalay, “Bu ülkede memurun sıkıntısı da TÜRK-İŞ’in sıkıntısı, emeklinin sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu, mazlumun sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu. Onun için o meselelerin çözüm adresi TÜRK-İŞ. TÜRK-İŞ bu meselelerde de zaman zaman değerli kardeşim kullanıyor ‘Türk Metal buz kıran gemisi diyor’, TÜRK-İŞ de bu ülkenin buz kıran gemisi. Ülke 85 milyon, sendikalı oranı yüzde 14” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.