Ah kimselerin vakti yok durup ince seyleri anlamaya” diyen Türk Edebiyatı’nın önemli kadın şairlerinden Gülten Akın’ı kaybettik. Gülten Akın’ı en sevdiğimiz şiirlerinden dizelerle anıyoruz.
1. Ayrılar Gemisi
“Bunlar en mutlu günleri ayrılığımızınYanaşmadan özleminin limanlarınaBir uzun hava içinde kendimiz kendimizinUzasın dönmenin saçları, çağırma uzasın”
2. Yağmurlu
“Uzağı ne zaman düşünsem aydınlıkBurda geceler kaldı sen gittinGeceyle uyku suyla yosunBenimle olduğun bilmez misinUzak ve beyaz şehirlerdenBir ince yağmurla gelirsinGece bekçisini sokağındanGaribi yatağından çeker alırsınBir hikaye bilir söylerimDost yıldızlara karşı ve sabaha doğruBu hikayenin bir ucu sendedirKurtarmak isterim kurtarmak isterimBütün uçurtmaların ipi elindedir.”
3. Kestim Kara Saçlarımı
“Kestim kara saçlarımı n’olacak şimdiBir şeycik olmadı deneyin lütfenAydınlığım deliyim rüzgarlıyımGünaydın kaysıyı sallayan yeleKurtulan dirilen kişiye günaydınŞimdi şaşıyorum bir toplu iğneyiBir yaşantı ile karşılayanlaraGittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum.”
4. Uzun Yağmurlardan Sonra
“Sen yağmurlu günlere yakışırsınYollar çeker uzak dağlar çeker uzak evlerIslanan yapraklar gibi yüzün ışırIşırsa beni unutmaYeni dostlar yeni rüzgarlar gelir geçerYosun muydum kaya mıydım nasıl unuturlarKahredersin başın önüne düşerDüşerse beni unutma”
5. Çağrı
“Gün uzun türküsünü bitirdiKarlı dallara yürüdü karanlıkYalnızlık çekilmez bu vakitDelirdi denizde yosun çayda balıkGel artık”
6. Deli Kızın Türküsü
“Sana büyük caddelerin birinde rastlasamElimi uzatsam tutsam götürsemGözlerine baksam gözlerine konuşmasakAnlasanElimi uzatsam tutamasamOlanca sevgimi yalnızlığımıDüşünsem hayır düşünmesemSenin hiç haberin olmasaSenin hiç haberin olmaz kiBaşlar biter kendi kendine o türkü”
“Beni dünyadan ötelere götürdünKollarımı bağladın dur dedinTuz kokan geceler dur dediDurdum bekliyorum, gelmeAy aydınlık gece karaGözlerimin ardında karanlık ölesiyeCanlı ve cansız ne varsa sımsıkıBu saat daha yakın daha el eleŞimdi yalnızlığımdan utanıyorumDurdum bekliyorum, gelme”
9. Seni Sevdim
“Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim“Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değilNasıl yürür özsu dal uçlarınaVe günışığı sislerden düşsel ovalaraSusuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdimMevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndüYitik ceren arayı arayı anasını bulduAdın ölmezlendi bir ağız da benden geçerekSoludum, üfledim,yaprak pırpırlandı Ağustos dindiSeni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi”
10. İçime Damlayanlar
“RaylarDüğümlenen yollar, trenBir günÜmit etmediğim bir günAlıverecekler seni benden.Neler götürdüğünü bilmeyecekDüşünmeyeceksin.Belki döneceksinDüşerken yıldızım bir selvi gölgesineBelki de ömür boyu bekleteceksin.İlk çiğdemle gelNe var ki dünyadaKaybedip bulmaktan güzel?Demesi kolay amaÖylesine yanıyor ki içimBir garip çöl yolcusu gibiyim.Doymak için susuzluğunaSeni yudum yudum değilDamla damla içeçeğim”
11. Sonra İşte Yaşlandım
“ağrıya ağrıya nara dönüştüğündeaçtılar içinden sözler çıktıkem sözler, kırıcı davranışların izlerialdanma gölgesi, ondurmayan bağışlama“gitmeliyim” çıktı, “dönmemek üzre bir daha”“artık herkesin yüzünebütün düşündüklerimi”“yalnız olmalıyım” çıktı.derinlerde sır tutmuşbir eski sevda.”
12. Kıyamet
“Elyazını yaktım, dürüsttü ve aşınmamışSevgi sözcüklerini yaktım, hoyrattır onlarSıcaklığı saklı akarsuyu anlamazlarSorular, kurutur incitir sorarlarElyazını yaktımAdresini yaktımYakmak gibiydi biraz da dünyayı herşeyiBastığımız düşümüzde gördüğümüzÖzlediğimiz yaklaştığımızHayatım özlemdi ansımaydı düştüYaktım adresini şimdi özlem oldu hayatımResimleri yaktım birini saklasam dedimEn çok onu yaktım onu yaktımKış göğünü yaktım, bir kavak büyüttüm balkonumdanAkşam desem değil, yangın desem değilDışarda apansız bir kıyameti yaktımSevgidir kendimi bildiğim, onunla başladımElyazın mı, adresin mi, resimlerin miSen mi ömrün müÇıkardım onları şimdi sakladığım yerdenKıyameti göğü kışı akşam sözleriniSevgiyi yaktım”
“Susarak,iki komşu gibi güne değerekAsıl söyleneceklerin üstünden aşarakSevdiğim,Ayrı ayrı uzakta, yanyanaBirbirimizi derinden gözlediğimiz yazlardaVe üstün körü baktığımız kentlerdeGüllerin güllerimizHüzünlerimse hüzünlerimiz değil”
15. Gülerken Yüzün
“Gülerken yüzünDem çeken bir güvercinin sesiniİçin için büyüyen çimenleriBaharda lunaparkı, bayramyeriniVe alışkanlıklar dışında her şeyiGülerken yüzünAşıyor geçmişin acılarınıKendini yarına değiştiriyorGülerken yüzünSanki çarmıhını kırmışsınSenin ve ardından geleceklerinAylası alnına düşmüş geceninOturmuş ağlıyor kendisiBunu öyle candan öyle yürektenÖyle bir tutkuyla istiyorum kiAklımda hep öyle kalmalısın”
Kaynak: Leblebitozu
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İnceliklerin Şairi Gülten Akın’ın 15 Şiiri
null
Ah kimselerin vakti yok durup ince seyleri anlamaya” diyen Türk Edebiyatı’nın önemli kadın şairlerinden Gülten Akın’ı kaybettik. Gülten Akın’ı en sevdiğimiz şiirlerinden dizelerle anıyoruz.
1. Ayrılar Gemisi
“Bunlar en mutlu günleri ayrılığımızın Yanaşmadan özleminin limanlarına Bir uzun hava içinde kendimiz kendimizin Uzasın dönmenin saçları, çağırma uzasın”2. Yağmurlu
“Uzağı ne zaman düşünsem aydınlık Burda geceler kaldı sen gittin Geceyle uyku suyla yosun Benimle olduğun bilmez misin Uzak ve beyaz şehirlerden Bir ince yağmurla gelirsin Gece bekçisini sokağından Garibi yatağından çeker alırsın Bir hikaye bilir söylerim Dost yıldızlara karşı ve sabaha doğru Bu hikayenin bir ucu sendedir Kurtarmak isterim kurtarmak isterim Bütün uçurtmaların ipi elindedir.”3. Kestim Kara Saçlarımı
“Kestim kara saçlarımı n’olacak şimdi Bir şeycik olmadı deneyin lütfen Aydınlığım deliyim rüzgarlıyım Günaydın kaysıyı sallayan yele Kurtulan dirilen kişiye günaydın Şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi Bir yaşantı ile karşılayanlara Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum.”4. Uzun Yağmurlardan Sonra
“Sen yağmurlu günlere yakışırsın Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler Islanan yapraklar gibi yüzün ışır Işırsa beni unutma Yeni dostlar yeni rüzgarlar gelir geçer Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuturlar Kahredersin başın önüne düşer Düşerse beni unutma”5. Çağrı
“Gün uzun türküsünü bitirdi Karlı dallara yürüdü karanlık Yalnızlık çekilmez bu vakit Delirdi denizde yosun çayda balık Gel artık”6. Deli Kızın Türküsü
“Sana büyük caddelerin birinde rastlasam Elimi uzatsam tutsam götürsem Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak Anlasan Elimi uzatsam tutamasam Olanca sevgimi yalnızlığımı Düşünsem hayır düşünmesem Senin hiç haberin olmasa Senin hiç haberin olmaz ki Başlar biter kendi kendine o türkü”7. Orda Kaldım
“Giden gitti -yiten zaman- açtığın kapıdan girdim, adımı söyledin işte orda kaldım”8. Siyah Beyaz
“Beni dünyadan ötelere götürdün Kollarımı bağladın dur dedin Tuz kokan geceler dur dedi Durdum bekliyorum, gelme Ay aydınlık gece kara Gözlerimin ardında karanlık ölesiye Canlı ve cansız ne varsa sımsıkı Bu saat daha yakın daha el ele Şimdi yalnızlığımdan utanıyorum Durdum bekliyorum, gelme”9. Seni Sevdim
“Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim “Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil Nasıl yürür özsu dal uçlarına Ve günışığı sislerden düşsel ovalara Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü Yitik ceren arayı arayı anasını buldu Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek Soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı Ağustos dindi Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi”10. İçime Damlayanlar
“Raylar Düğümlenen yollar, tren Bir gün Ümit etmediğim bir gün Alıverecekler seni benden. Neler götürdüğünü bilmeyecek Düşünmeyeceksin. Belki döneceksin Düşerken yıldızım bir selvi gölgesine Belki de ömür boyu bekleteceksin. İlk çiğdemle gel Ne var ki dünyada Kaybedip bulmaktan güzel? Demesi kolay ama Öylesine yanıyor ki içim Bir garip çöl yolcusu gibiyim. Doymak için susuzluğuna Seni yudum yudum değil Damla damla içeçeğim”11. Sonra İşte Yaşlandım
“ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde açtılar içinden sözler çıktı kem sözler, kırıcı davranışların izleri aldanma gölgesi, ondurmayan bağışlama “gitmeliyim” çıktı, “dönmemek üzre bir daha” “artık herkesin yüzüne bütün düşündüklerimi” “yalnız olmalıyım” çıktı. derinlerde sır tutmuş bir eski sevda.”12. Kıyamet
“Elyazını yaktım, dürüsttü ve aşınmamış Sevgi sözcüklerini yaktım, hoyrattır onlar Sıcaklığı saklı akarsuyu anlamazlar Sorular, kurutur incitir sorarlar Elyazını yaktım Adresini yaktım Yakmak gibiydi biraz da dünyayı herşeyi Bastığımız düşümüzde gördüğümüz Özlediğimiz yaklaştığımız Hayatım özlemdi ansımaydı düştü Yaktım adresini şimdi özlem oldu hayatım Resimleri yaktım birini saklasam dedim En çok onu yaktım onu yaktım Kış göğünü yaktım, bir kavak büyüttüm balkonumdan Akşam desem değil, yangın desem değil Dışarda apansız bir kıyameti yaktım Sevgidir kendimi bildiğim, onunla başladım Elyazın mı, adresin mi, resimlerin mi Sen mi ömrün mü Çıkardım onları şimdi sakladığım yerden Kıyameti göğü kışı akşam sözlerini Sevgiyi yaktım”13. Yeniden
“Karanlık bastı mı gelirsin Penceremin dibinde durursun Oyuncaklar kabartma harfler gibi Elle tutulur gibi garipliğin”14. Yorgun Sevi
“Susarak,iki komşu gibi güne değerek Asıl söyleneceklerin üstünden aşarak Sevdiğim, Ayrı ayrı uzakta, yanyana Birbirimizi derinden gözlediğimiz yazlarda Ve üstün körü baktığımız kentlerde Güllerin güllerimiz Hüzünlerimse hüzünlerimiz değil”15. Gülerken Yüzün
“Gülerken yüzün Dem çeken bir güvercinin sesini İçin için büyüyen çimenleri Baharda lunaparkı, bayramyerini Ve alışkanlıklar dışında her şeyi Gülerken yüzün Aşıyor geçmişin acılarını Kendini yarına değiştiriyor Gülerken yüzün Sanki çarmıhını kırmışsın Senin ve ardından geleceklerin Aylası alnına düşmüş gecenin Oturmuş ağlıyor kendisi Bunu öyle candan öyle yürekten Öyle bir tutkuyla istiyorum ki Aklımda hep öyle kalmalısın” Kaynak: LeblebitozuEn Çok Okunan Haberler