CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, öyle torpillim olan bir siyasetçi falan değildir.
Dahası, geçmişte (İYİ Parti seçime girebilsin diye, CHP’nin o dönemki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararıyla hülle yapıp, birkaç süreliğine CHP’den ayrılıp, İYİ Parti’ye istemeye istemeye gittiği için) fevkalade eleştirdiğim bir isimdir.
Dolayısıyla, bence bu objektif bir yazıdır.
Hatta, bu yazıyı yazmadan önce epey bi düşündüm. Erkan Aydın, Osmangazi Belediye Başkanı seçildiği günden bu yana eleştiri konusu olabilecek ne ya da neler yaptı? Diye.
Şu yazının yazıldığı saat itibarıyla bulamadım. (Bulursam, bulduğumda yazarım.)
*** Erkan Aydın, Bursa kamuoyunun dikkatini çeken ilk artılarını, göreve geldiği gibi almaya başladı.
Partili muadillerinin aksine, hiç ağlanmadı, sızlanmadı!
Bu yönüyle, kendisine potansiyel beceriksizlikler için konfor alanı açmadı!
Personel maaşlarını tam ve zamanında ödedi. Emekçi kıyımı yapmadı. Kimseyi işten çıkarmadı!
Belediye’yi hanedanlık mantığıyla eş dost, akraba ile doldurmadı!
Erkan Aydın ağaç kovuğundan çıkmadığına göre, elbet onun da akrabaları, yeğenleri ve hatta baldızı var. (dır) Ancak hiç birisini daire müdürü olarak görmedik!
İlaveten, fotoğrafçısını, yaverini falan da daire başkanı yapmadı.
Ve daha bir sürü sebeple bu adam sahaya bariz bir şekilde önde çıktı.
Ne mutlu O’na… Ne mutlu bu doğru düzgün süreçte emeği geçenlere…
*** Derken…
Geçtiğimiz gün Erkan Aydın’ın görevdeki ilk basın toplantısına katıldım.
Orada da şaşırtmadı.
Orada da ağlanmadı! Kendisinden önceki Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a ve ekibine tüm emekleri için teşekkür ederek, zarif bir tutum sergiledi.
İlk etapta hayata geçirdiği ve geçireceği projelerin tamamı halkçı, tamamı kamu yararı gözetiyor. Tamamı, sol-sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışını yansıtıyor.
3 ya da 4 çeşit yemeğin 80 lira olacağı Halk Lokantaları, inanılmaz güzel bir proje…
Öğrencilere, meftun oldukları kahvelerin yer alacağı ucuz kafeler…
Özellikle, dar gelirli kadınlar üretim sisteminin içinde yer alabilsin diye hayata geçirilecek olan son derece uygun fiyatlı kreşler…
Gençler için spor alanları-olanakları…
Kamu yararı gözetilmiş bu projelerin hepsini yürekten destekliyorum.
Aslında hikaye bu kadar basit!
Şehri yutmaya gelmediysen, rantın peşine düşmediysen, belediye yönetimi adı altında hanedanlık kurmaya kalkışmazsan…
Şımarmazsan, ne oldum zannetmezsen ve gerçekten bu millete faydalı olmak, hizmet etmek istiyorsan, oluyor.
Gayet de güzel oluyor.
Ben Mustafa Bozbey’in yerinde olsam, hasetleneceğime, feyz alırım CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’dan.
Fitne fücurla uğraşmayı bırakır, neyi, nasıl ve neden öyle yaptığına bakarım.
Buna bakmak için de geç kalmamaya çalışırım. Zira, tren kaçıyor!
Zira, Erkan Aydın kamuoyu nezdinde haklı bir itibarla yol alıyor.
***
Son dönemlerde ciddi ciddi yazı tembeli olan bir gazeteci olarak, elim değmişken farklı bazı konuları da yazıya iliştiresim var. (idare edin…)
BOZBEY’İN KARA LİSTE AYIBI!
Bu konuya girmeden önce, art niyeti refleks haline getirmiş hasmane tipler için bizatihi ve hatta ısrarla belirteyim ki, “Mustafa Bozbey benim kara listemdedir!” Dolayısıyla, Allah ömür ve de güç kuvvet verdiği sürece Lodos, Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi ile çalışmaz! Çalışmak için atraksiyon geliştirmez.
Tavrım, niyetim nettir. Az sonra yazacaklarımın “Kara Liste”nin ennn başını büyük bir kıvançla şereflendiren bendenizle zerre kadar ilgisi yoktur.
Ve fakat…
Bozbey, Büyükşehir Belediyesi’nin basın bütçesini babasının çiftliğinden getirmedi!
Şahsi bir varlık değildir bahse konu olan. Ve yerel yönetimler yerel basını desteklemelidir.
Ki, yerel basın hayatta kalabilsin. RANTIN ve müteahhit tayfanın eline düşmesin!
Kesin bilgi…
İşin daha da vahimi ise…
Bozbey’in bu kara listesi de emperyal bir tavır sergiliyor!
Topluyor CHP’li belediye başkanlarını ve “Şunlar şunlar benim kara listemdeki gazetecilerdir. Zinhar onlarla çalışmayacaksınız!” Diye ambargo uyguluyor. (Uyan kiyafetsizlere söyleyecek söz bulamıyorum. Çok yazık!)
Hayrola?
Bursa babanızın çiftliği mi?
Ya da, diğer belediye başkanları sizin emir eriniz mi?
Hatta, siz kimsiniz?
Ne hakla?
Gazeteciler sizin kaidenizle bu denli hasbihal etmek zorunda mı?
Bu totaliter tavır CHP’ye yakışıyor mu?
Herkes rüzgar gülü olmak zorunda mı?
Herkes size methiyeler düzmeye mecbur mu?
Aklınızı mı kaçırdınız siz?
Bu kara liste mevzuunun peşini bırakmayacağım bilinsin. Emir eri konumundaki CHP’li Belediye Başkanlarını da tek tek deşifre edeceğim.
CENNET CANKILIÇ’LA OLAN DOSTLUĞUMUZ SİYASİ SEBEPLERLE BİTMEDİ!
Çok eski dostum, (eski ortağım) Gazeteci Cennet Cankılıç, çalıştığı medyadan ayrıldığını duygusal ve güzel bir yazıyla duyurmuş. (Hatta, Cennet’in bugüne kadar yazdığı en güzel yazılardan biriydi okuduğum.)
…Da, benimle ilgili kısım olmamış!
Zira, bizim birlikte kurduğumuz ve sonrasında benim, olduğu gibi Cennet’e devrettiğim Havadis16’daki ortaklığımız ve dahi dostluğumuz siyasi sebeplerle bitmedi!
Bir kez daha zira, Cennet beni, ben de Cennet’i ezelden beri bilirdik. Kimse kimseyi kandırmadı.
Aslında Cennet, satır arasında beni AK Parti’ye ispiyonlamak istiyor, “ayol bu sizi hiç sevmez (di)” diye.
Oysa, şu şehirde şuurlu ya da şuursuz bir tek AK Partili çıkıp da, “Özlem Yağmur AK Parti fanıdır, bizim dünya görüşümüzü pek bi sever” demez, diyemez.
Yıllardır onlarca kere yazdım. Olmadı. Olmamış…
Tatlım…
Ben, 15 Temmuz, CIA destekli made in ABD işi olan FETÖ kalkışmasından sonra ve bu yana Cumurbaşkanı Erdoğan’a karşı olan tavrımı farklılaştırdım!
ABD’nin ve Üst Akıl’ın devirmeye çalıştığı bir insana karşı tavrımı yumuşattım!
Eskiden, dehşetli bir Erdoğan karşıtıydım.
Tarih boyunca, seçimle yenilsin, yenilerek gitsin istedim.
Darbe Girişimi sonrasında, dünyanın anasını ağlatan katil ABD’ye karşı, (dünya görüşü olarak alakamın olmadığı) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı fazlasıyla ıssız gördüm.
Çevresine öbeklenmiş çıkarcı tiplerin ..tünün başının nasıl da oynadığını gördüm!
Kimlerin kimlerin FETÖ ile (meğersem) ezelden beri nasıl da kırıştırdığını idrak ettim. (Kimininkini ise çok daha net gördüm.)
Ve benim tepem attı!
Hem de çok fena tepem attı!
Bütün mesele bu…
Kıymetli AK Partililer… Vallahi billahi sizden biri değilim.
Geçmişte de değildim, şimdi de değilim.
Olmam. Olmayacağım…
Emperyalizm, katil ABD, Üst Akıl, RANT, hırsız ve toplum düşmanı karşıtıyım. Siyasal İslamcılar’dan ve sağcılardan hazzetmem!
Daha da net nasıl anlatılır, onu da bilemedim.
Bu halimle, kendimi koyacak yer de bulamıyorum.
Hasılı…
Sevgili Cennet Cankılıç’la ortaklığımız bittiğinde, dostluğumuz bitmemişti! (Düpedüz yanılsama ve yanılsatma var.)
Ortaklıktan ayrılırken aramızda bir protokol yaptık. Havadis16 olduğu gibi ona kaldı. (Protokol bende hala durur. Sen de, kendininkini çıkar bi oku.)
Buna karşılık, Cennet de bana bilmem kaç taksitle ödeme yapacaktı.
Biz böyle ayrıldık.
Cennet ilk ay protokol gereği olan ödemeyi yaptı. Ve sonra yan çizdi!
Bana, parasının olmadığını, çok sıkıştığını ve protokole bağlanmış olan ödeme planına uyamayacağını…
Hasılı bana ödeme yapamayacağını mesajla ilan etti!
Bunun akabinde ise sosyal medyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kampanyasına yaptığı bağışı makbuzuyla birlikte paylaşınca benim tepem yine attı!
Cennet’in yan çizdiği protokol gereği yapması gereken ödemeyi ben hukuki yolla aldım. (Almak zorunda bırakıldım.)
Ve bizim dostluğumuz tam da böyle, bu sebeple ve bu şekilde bitti! (Sen yan çizmeden ve ben yasal süreç başlatmadan önce ve biz yolları ayırmışken sen cenazeme gelip, benden çok ve samimiyete paralanmıştın. Samimi olalım. Yoksa, yine tepem atıyor.)
Senin iddia ettiğin gibi, dostluğumuz siyasal sebeplerle falan değil, (90 yaşına geldik. Birbirimize karşı dürüst olalım.) sen beni tığ teber ortada bırakmaya kalkıştığın için bitti.
Neyse…
Yolun açık olsun Sevgili Cennet…
Hemen her seçimde (AK Parti’nin adayına karşı) büyük bir şevkle destek verdiğin Bozbey’in seni darda bırakmayacağına olan inancım tamdır.
Sonuçta, kara listede yoksun.
Ne büyük devlet…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bozbey Erkan Aydın’dan Feyz Alsın!
Bozbey Erkan Aydın’dan Feyz Alsın!
Başlarken…
CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, öyle torpillim olan bir siyasetçi falan değildir.
Dahası, geçmişte (İYİ Parti seçime girebilsin diye, CHP’nin o dönemki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararıyla hülle yapıp, birkaç süreliğine CHP’den ayrılıp, İYİ Parti’ye istemeye istemeye gittiği için) fevkalade eleştirdiğim bir isimdir.
Dolayısıyla, bence bu objektif bir yazıdır.
Hatta, bu yazıyı yazmadan önce epey bi düşündüm. Erkan Aydın, Osmangazi Belediye Başkanı seçildiği günden bu yana eleştiri konusu olabilecek ne ya da neler yaptı? Diye.
Şu yazının yazıldığı saat itibarıyla bulamadım. (Bulursam, bulduğumda yazarım.)
***
Erkan Aydın, Bursa kamuoyunun dikkatini çeken ilk artılarını, göreve geldiği gibi almaya başladı.
Partili muadillerinin aksine, hiç ağlanmadı, sızlanmadı!
Bu yönüyle, kendisine potansiyel beceriksizlikler için konfor alanı açmadı!
Personel maaşlarını tam ve zamanında ödedi. Emekçi kıyımı yapmadı. Kimseyi işten çıkarmadı!
Belediye’yi hanedanlık mantığıyla eş dost, akraba ile doldurmadı!
Erkan Aydın ağaç kovuğundan çıkmadığına göre, elbet onun da akrabaları, yeğenleri ve hatta baldızı var. (dır) Ancak hiç birisini daire müdürü olarak görmedik!
İlaveten, fotoğrafçısını, yaverini falan da daire başkanı yapmadı.
Ve daha bir sürü sebeple bu adam sahaya bariz bir şekilde önde çıktı.
Ne mutlu O’na… Ne mutlu bu doğru düzgün süreçte emeği geçenlere…
***
Derken…
Geçtiğimiz gün Erkan Aydın’ın görevdeki ilk basın toplantısına katıldım.
Orada da şaşırtmadı.
Orada da ağlanmadı! Kendisinden önceki Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a ve ekibine tüm emekleri için teşekkür ederek, zarif bir tutum sergiledi.
İlk etapta hayata geçirdiği ve geçireceği projelerin tamamı halkçı, tamamı kamu yararı gözetiyor. Tamamı, sol-sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışını yansıtıyor.
3 ya da 4 çeşit yemeğin 80 lira olacağı Halk Lokantaları, inanılmaz güzel bir proje…
Öğrencilere, meftun oldukları kahvelerin yer alacağı ucuz kafeler…
Özellikle, dar gelirli kadınlar üretim sisteminin içinde yer alabilsin diye hayata geçirilecek olan son derece uygun fiyatlı kreşler…
Gençler için spor alanları-olanakları…
Kamu yararı gözetilmiş bu projelerin hepsini yürekten destekliyorum.
Aslında hikaye bu kadar basit!
Şehri yutmaya gelmediysen, rantın peşine düşmediysen, belediye yönetimi adı altında hanedanlık kurmaya kalkışmazsan…
Şımarmazsan, ne oldum zannetmezsen ve gerçekten bu millete faydalı olmak, hizmet etmek istiyorsan, oluyor.
Gayet de güzel oluyor.
Ben Mustafa Bozbey’in yerinde olsam, hasetleneceğime, feyz alırım CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’dan.
Fitne fücurla uğraşmayı bırakır, neyi, nasıl ve neden öyle yaptığına bakarım.
Buna bakmak için de geç kalmamaya çalışırım. Zira, tren kaçıyor!
Zira, Erkan Aydın kamuoyu nezdinde haklı bir itibarla yol alıyor.
***
Son dönemlerde ciddi ciddi yazı tembeli olan bir gazeteci olarak, elim değmişken farklı bazı konuları da yazıya iliştiresim var. (idare edin…)
BOZBEY’İN KARA LİSTE AYIBI!
Bu konuya girmeden önce, art niyeti refleks haline getirmiş hasmane tipler için bizatihi ve hatta ısrarla belirteyim ki, “Mustafa Bozbey benim kara listemdedir!” Dolayısıyla, Allah ömür ve de güç kuvvet verdiği sürece Lodos, Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi ile çalışmaz! Çalışmak için atraksiyon geliştirmez.
Tavrım, niyetim nettir. Az sonra yazacaklarımın “Kara Liste”nin ennn başını büyük bir kıvançla şereflendiren bendenizle zerre kadar ilgisi yoktur.
Ve fakat…
Bozbey, Büyükşehir Belediyesi’nin basın bütçesini babasının çiftliğinden getirmedi!
Şahsi bir varlık değildir bahse konu olan. Ve yerel yönetimler yerel basını desteklemelidir.
Ki, yerel basın hayatta kalabilsin. RANTIN ve müteahhit tayfanın eline düşmesin!
Kesin bilgi…
İşin daha da vahimi ise…
Bozbey’in bu kara listesi de emperyal bir tavır sergiliyor!
Topluyor CHP’li belediye başkanlarını ve “Şunlar şunlar benim kara listemdeki gazetecilerdir. Zinhar onlarla çalışmayacaksınız!” Diye ambargo uyguluyor. (Uyan kiyafetsizlere söyleyecek söz bulamıyorum. Çok yazık!)
Hayrola?
Bursa babanızın çiftliği mi?
Ya da, diğer belediye başkanları sizin emir eriniz mi?
Hatta, siz kimsiniz?
Ne hakla?
Gazeteciler sizin kaidenizle bu denli hasbihal etmek zorunda mı?
Bu totaliter tavır CHP’ye yakışıyor mu?
Herkes rüzgar gülü olmak zorunda mı?
Herkes size methiyeler düzmeye mecbur mu?
Aklınızı mı kaçırdınız siz?
Bu kara liste mevzuunun peşini bırakmayacağım bilinsin. Emir eri konumundaki CHP’li Belediye Başkanlarını da tek tek deşifre edeceğim.
CENNET CANKILIÇ’LA OLAN DOSTLUĞUMUZ SİYASİ SEBEPLERLE BİTMEDİ!
Çok eski dostum, (eski ortağım) Gazeteci Cennet Cankılıç, çalıştığı medyadan ayrıldığını duygusal ve güzel bir yazıyla duyurmuş. (Hatta, Cennet’in bugüne kadar yazdığı en güzel yazılardan biriydi okuduğum.)
…Da, benimle ilgili kısım olmamış!
Zira, bizim birlikte kurduğumuz ve sonrasında benim, olduğu gibi Cennet’e devrettiğim Havadis16’daki ortaklığımız ve dahi dostluğumuz siyasi sebeplerle bitmedi!
Bir kez daha zira, Cennet beni, ben de Cennet’i ezelden beri bilirdik. Kimse kimseyi kandırmadı.
Aslında Cennet, satır arasında beni AK Parti’ye ispiyonlamak istiyor, “ayol bu sizi hiç sevmez (di)” diye.
Oysa, şu şehirde şuurlu ya da şuursuz bir tek AK Partili çıkıp da, “Özlem Yağmur AK Parti fanıdır, bizim dünya görüşümüzü pek bi sever” demez, diyemez.
Yıllardır onlarca kere yazdım. Olmadı. Olmamış…
Tatlım…
Ben, 15 Temmuz, CIA destekli made in ABD işi olan FETÖ kalkışmasından sonra ve bu yana Cumurbaşkanı Erdoğan’a karşı olan tavrımı farklılaştırdım!
ABD’nin ve Üst Akıl’ın devirmeye çalıştığı bir insana karşı tavrımı yumuşattım!
Eskiden, dehşetli bir Erdoğan karşıtıydım.
Tarih boyunca, seçimle yenilsin, yenilerek gitsin istedim.
Darbe Girişimi sonrasında, dünyanın anasını ağlatan katil ABD’ye karşı, (dünya görüşü olarak alakamın olmadığı) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı fazlasıyla ıssız gördüm.
Çevresine öbeklenmiş çıkarcı tiplerin ..tünün başının nasıl da oynadığını gördüm!
Kimlerin kimlerin FETÖ ile (meğersem) ezelden beri nasıl da kırıştırdığını idrak ettim. (Kimininkini ise çok daha net gördüm.)
Ve benim tepem attı!
Hem de çok fena tepem attı!
Bütün mesele bu…
Kıymetli AK Partililer… Vallahi billahi sizden biri değilim.
Geçmişte de değildim, şimdi de değilim.
Olmam. Olmayacağım…
Emperyalizm, katil ABD, Üst Akıl, RANT, hırsız ve toplum düşmanı karşıtıyım. Siyasal İslamcılar’dan ve sağcılardan hazzetmem!
Daha da net nasıl anlatılır, onu da bilemedim.
Bu halimle, kendimi koyacak yer de bulamıyorum.
Hasılı…
Sevgili Cennet Cankılıç’la ortaklığımız bittiğinde, dostluğumuz bitmemişti! (Düpedüz yanılsama ve yanılsatma var.)
Ortaklıktan ayrılırken aramızda bir protokol yaptık. Havadis16 olduğu gibi ona kaldı. (Protokol bende hala durur. Sen de, kendininkini çıkar bi oku.)
Buna karşılık, Cennet de bana bilmem kaç taksitle ödeme yapacaktı.
Biz böyle ayrıldık.
Cennet ilk ay protokol gereği olan ödemeyi yaptı. Ve sonra yan çizdi!
Bana, parasının olmadığını, çok sıkıştığını ve protokole bağlanmış olan ödeme planına uyamayacağını…
Hasılı bana ödeme yapamayacağını mesajla ilan etti!
Bunun akabinde ise sosyal medyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kampanyasına yaptığı bağışı makbuzuyla birlikte paylaşınca benim tepem yine attı!
Cennet’in yan çizdiği protokol gereği yapması gereken ödemeyi ben hukuki yolla aldım. (Almak zorunda bırakıldım.)
Ve bizim dostluğumuz tam da böyle, bu sebeple ve bu şekilde bitti! (Sen yan çizmeden ve ben yasal süreç başlatmadan önce ve biz yolları ayırmışken sen cenazeme gelip, benden çok ve samimiyete paralanmıştın. Samimi olalım. Yoksa, yine tepem atıyor.)
Senin iddia ettiğin gibi, dostluğumuz siyasal sebeplerle falan değil, (90 yaşına geldik. Birbirimize karşı dürüst olalım.) sen beni tığ teber ortada bırakmaya kalkıştığın için bitti.
Neyse…
Yolun açık olsun Sevgili Cennet…
Hemen her seçimde (AK Parti’nin adayına karşı) büyük bir şevkle destek verdiğin Bozbey’in seni darda bırakmayacağına olan inancım tamdır.
Sonuçta, kara listede yoksun.
Ne büyük devlet…
En Çok Okunan Haberler