Hava Durumu

Aşkın ve yalnızlığın farklı dili: Murathan Mungan

null

Haber Giriş Tarihi: 04.03.2016 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 04.03.2016 16:11
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Aşkın ve yalnızlığın farklı dili: Murathan Mungan

Daha ziyade şiir ve şarkı sözleri ile tanınan Murathan Mungan aslında tiyatro kökenli bir yazar. Kendisinin bir çok oyunu bulunmakta. Ancak bizlerin kalplerini şiirleriyle fethetmiş biri. 



İşte o şiirlerinden bazı örnekler:

Adı Dua Olan Sevgilim

Yedi rekât günah kıldım bedeninde Dizlerinde yedi zikir secdeye vardım İhmalin uzak meleğine teninde aldandım Yapayalnızdım kendi kalabalığım içinde Tarih kadar yalnız, aşka âşina, acıya unutkandımEr yüzlerde tavaf ettim bunca yıl kalb evini Kırk yemin kurutmuştur sanırken içimin pınarlarını İnanmadığım Allah'a Senin yüzünde inandım Adı dua olan sevgilim Yandım yandım yandımSessizliğe borcum var birkaç kelime, Sessizliğe borcum var birkaç feryat, Sessizliğe borcum var birkaç çığlık, Sustum, yıllarca sustum kan içinde Ödeyemedim borcumu onca şiirle Adı dua olan sevgilim Yandı ruhumun gömleği Yedi deryalar içinde Aştım aştım aştımAslında sen yoktun Yalnızca bir duayı sevdim ben Varlığın yalanımdı Aşktım aşktın aşktı Geçti gitti hepsi Geçti gitti işte Dudaklarım kilitli Yasin yasin yasinÇok şükür ölmeden Son duamı ettim ben Allah beni tek etti Kendi dağımı kazdım defterime Gün geldi burdan da gittim
murathan-mungan2
Antik Kent
mutlu günlerimizdi... deniz tuzu,dövme gül yanık tarçın gibiydik rüzgarın saçlarımızı taradığı yamaçlarda ikimizden bir bayrak dalgalanırdı birbirine bakan tarihin ve otların arasında adı yoktu yaşadığımız şeyin bir boşluk bile değildi bu onca boşluğun içinde yontulmamış birkaç harf taşlar kadar tarihe kefil günler gibi düşünülmeden akıp giden otların gölgesindeki gece kadar derin ay ışığıydı her şeyi sessizce bütünleyenbir dönüş biletiyle kırıldı gece kırıldı mevsim kalakaldık birbirine bakan sunaklarda zehiri giz olan otlar boyverdi kırık heykel parçaları dağılmış ten zaman tarihe geri çekildi kalıntıları ne kadar ipucuysa bir antik kentin o kadar biliyoruz nedenlerini ve sonuçlarını ayrılınca adını aşk koyduğumuz o şeyin.

Fay

kaç kişiyim bu yalnızlığın ortasında bir boğa, bir leopar Arena ve Opera İyot ve Rüzgar Arsenik ve Sözcükler arasında yüzüm çalılıklarla kaplı aralayan gözüpek avcılar için parslar geziyor kuytularında iyi yürekli bir canavar saklanıyor yazdıklarımın ve yüzümün satırlarında kendim için büyük bir tehlikeyim artık ilerliyorum içimdeki yer çatlağı boyunca
Murathan-Mungan3

Gece Nöbeti

daha az seviyorum seni giderek daha az unutur gibi seviyorum azala azala aramızdaki uzaklığın karanlığındageceler kısalıp, gündüzler uzuyor böyle olunca daha az seviyorum seni kendini iyileştiren bir yara gibi daha az ve zamanlasen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini uzak dağ kışlalarında görmüyoruz birbirimizi usul usul sis iniyor kopmuş yollara ışığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda sevgilim sevgilim yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu daartık daha az seviyorum seni unutur gibi, ölür gibi daha az yeniden ödetiyorum kendime onca aşkın öğretemediğini kolay değildi yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben kaç acı birden imtihan etti beni bir tek gece vardır insanın hayatında ömür boyu sürer nöbeti bu da öyleydi, iyi ol, sağ ol, uzak ol ama bir daha görme beni.
 

İstersen Hiç Başlamasın

İstersen hiç başlamasın Bu hikaye eksik kalsın Onca yaraların ardından Yeni bir aşk yaratamazsın Örselenmiş bir çocukluk İşte benim bütün hikayem Kaç sevda geçse de yüreğimden Bu yıkıntıları onaramazsınİstersen hiç başlamasın Geç kalmışız birbirimize Yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl Dönemeyiz artık ilk gençliğimize İstersen hiç başlamasın Söz verelim kendimize.
 

Kavun Acısı

 
Gündelik ve güvenilmez hüzünler içinde geçimsiz günler Bir nedeni yok gülmezliğimin içim kavun acısı biri bir şey sorsa ağlayacağım sanki durup dururken gözlerimi çivilediğim deniz sabahın ilk vapurunda herkes kimsesiz Istanbul'da yağmur yağarken dünya daha yalnızdır her zamankinden yanık simit, sıcak çay insanın içini ısıtıyormuş gibi yaparken köprünün üstünden geçiyor insanlar çıkmış gibi Sait Faik hikayesinden içim kavun acısı dünden, geceden Istanbul'da yağmur yağarken dünya daha yalnızdır her zamankindenBir nedeni yok gülmezliğimin belki akşama bir şey kalmaz sabahki halimden içimde aynı kavun acısı vapur dağılırken
 Murathan-Mungan4
Kimse
zamanı yıllarla tartanlar yanılırlar hiçbir şey tartılmaz başka bir şeyle hatta çoğu zaman kendiyle bile yaşanır, içini tohuma bırakır geçer gider geçmez sandıkların bilehiçbir geçen tartılmaz kalanla neyin kaldığını çoğu kez kendi de bilmezken insan kimse kimse kimse sahi kimse ya da hiç kimse söylediklerimden çok sustuklarım seçtiklerimden çok reddedilmek için ne kadar varsam o kadar kimseyim kendime güç kötü bir şey kaderken de kaldıramazken de güç kötü bir şey güçlüyken de güçsüzken de kaldığın yerden devam etmenin karanlığı benzemiyor hiçbir çaresizliğe kimin kaldığı yer var ki dünyada kaldım sandığın yer bizden geçendir çoğunlukla içimizi parçalaya çoğalta hâlâ gittiğim sona aceleci adımlarla bütün iş birinin dediği gibi, yavaşça acele etmek aslında ölene kadar yavaşla işte ölene kadar yavaşla ne başkalaştırırsan o kadarsın başkalarının imtihanlarından büyük gelecekler umma çaresizlik bile bizden bir başkası yapmaya yetmez bize biçilmiş döngüye katlanırız yalnızca bir bakıma hiçbir yerdeyiz bir bakıma yalnızca buradayız var oluşumuzun ağırlığı altında ezilirken yapayalnız ait olduğunu sandığın bütün grupların içinde yapayalnız reddin imkânları sayım kayıpları yoklama kaçakları sanma ki hayat bizi bekler başka kıyılarda oysa biz buradayız halsiz, kanıtsız yılların neyi tarttığını bile bilmeden kendi gücümüzün altında azala azala kollarımız kadar kulaç kalplerimiz kadar sahil hiçbir adanın almadığı yalnızlarız, tamamlanmamış haritasında define ve varlık geleceğin tarihe dağıttığı kayıplar bir gün birbirini bulmanın umuduyla gölgemizle barışmanın uzun yolculuğu: büyümek kendiyle tanışmayı erteler insan çoğu zaman hayat yanlışlarla kısalır başka biri olarak girdiğimiz bir kapıdan bir diğeri olarak çıkarız gündeliğe katlanmak için başkalarını kandırırken kendimizi yanıltırız içimizi denerken yüzeriz farklı yüzlerle kendi içimizde bile bu yüzden aşk yalnızca bir fikirdir bu sefer gerçekleştirdiğini sandığın bir fikir hep öyle oldu bende hep saklı kaldı içimdeki anahtar ve hep aynı kilitte kırıldı fikirler de zamanla değişir kırıldıkları yerde kırıldıkları yer her şeyi değiştirir zamanla bir şey söylemez artık kırılmak bile sonra başka bir başlangıcın kapısında aynı korkularla kalakalırız daha önce de söylemiştim: kimse yoktur kimsenin kimsesizliğine her şiirin gizi başka bir şiirle açıklar kendini demiştim ya, hep öyle oldu bende böyle katlandım kimsesizliğe o birini ararken bile biliyordum hiç kimse hiç kimse hiç kimse

Bir Fincan Kahve

çok zaman sonra oturup bir fincan kahve içebilmeli insan eski sevgilisiyle geride bunu bırakabilmeli yalnız ya da birlikte çekip giderken bir ilişkiden her şey dün gibiyken yıllar geçti uzakta birbirimizden cam kenarına oturduğum masadan yüzüme sokağı vuran tülün gölgesinde düşünüyorum: yavaş yavaş anıların da terk ediyor beni git gide azalıyor günün birinde birlikte bir fincan kahve içebilmenin sadakati hayali neden mümkün olmuyor ayrılmak yok pahasına tüketmeden her şeyi garbage'ın şarkısı: "cup of coffee" benim yıllar önce aşkımıza verdiğim söz gibi, hayal: yıllar sonra insanın eski sevgilisiyle hüzün, şefkat ve incelikle bir fincan kahve içebilmesi neden yıllar sonra bir araya getiremiyor bizi hüzün, şefkat, incelik ve bir fincan kahve yalnızca bu kadarına azalmışken bir zamanlar yaşanan o büyük aşkın ikindisi fincanın üzerinden birbirimize bakarken ikimiz de biliyoruz giden gitti daha kapıda ayrılacak yollarımız buluştuğumuz kafeden kendi hayatlarımıza dağılırken yine de birbirimizden hatırladıklarımıza değmez mi o bir fincan kahve ağzımızda yıllardır zehir zemberek bekleyen ya da boş ver, en iyisi garbage dinleyelim ikimiz de kahvelerimizi içerken kendi evlerimizde
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.