Açıklama yapıldı: Tahıl koridorunda süre uzuyor mu?

Diplomatik kaynaklar tarafından; 18 Mart'ta sona erecek tahıl koridoru anlaşması, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley'in Suriye'nin kuzeyine düzenlediği ziyaret ve Avrupa Birliği'nin deprem sonrası Türkiye için düzenleyeceği yardım toplantısı konularında açıklamalar yapıldı.

Tahıl koridoru anlaşması 18 Mart’ta sona eriyor, onun uzatılmasına yönelik görüşmeler ne durumda?

Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Sayın Bakanımız Doha’da BM Genel Sekreteri ile de görüştü. Genel sekreterin Kiev’e bir ziyareti olacak.

Donörler toplantısı için tarih belirlendi mi, 16 Mart deniliyordu ama?

16 Mart’ta olmayacak, çünkü bizim burada Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi olacak, ondan sonraki haftada olması pek muhtemel. Bir taraftan bu konferans ve daha sonra uluslararası finans kuruluşlarıyla yapacağımız iş birliği için temel oluşturacak raporun hazırlığı devam ediyor Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’yle beraber, Strateji Bütçe Başkanlığımızla. Diğer taraftan o konferansın hazırlıkları devam ediyor. Sayın Bakanımız, dün Oliver Varhelyi ile iki defa telefonda hazırlıklar için görüştü. Hazırlanıyoruz, iyi bir konferans olacağını düşünüyoruz.

Yarın da İsveç ve Finlandiya’yla ilgili toplantı var. Buradan net bir sonuç çıkacak mı ayrılmaya dair NATO üyelik süreçlerinin.

Ayrılma konusu o toplantının konusu değil. Orada mutabakat zaptının içindeki taahhütlerin İsveç ve Finlandiya tarafından yerine getirilip-getirilmediği madde-madde üzerinden geçilip görüşülecek. NATO işte şu yerine geldi, bu yerine geldi diyor da, bunun öyle olmadığını Türkiye’ye gelen bazı konuklarımızdan da duyduk. Bunlar esas itibariyle yerine getirilmedi, bazı kanunlardaki değişiklik ve açıklamaların somut adıma dönüşmesi lazım. Mesela terörizmin finansmanı, insan devşirme, propaganda vesaire, terör faaliyetleri dahil, bunların önlenmesine yönelik somut adımlar. Bu anlaşmayı 3’lü bir şekilde gözden geçirdik tıpkı Helsinki’de ve Stockholm’de olduğu gibi.

NATO Genel Sekreteri'nin görev süresi doluyor, yeni isimler zikredilmeye başlandı, Ursula von der Leyen, Boris Johnson gibi. Türkiye nasıl değerlendiriyor bu konuyu?

Basından çıkan haberlere göre değerlendirme yapmak çok erken olur. Adaylar ortaya çıksın, düşüncelerimizi diğer müttefik ülkelerle de paylaşırız.

Moskova’da da bir teknik toplantı olacak dediniz. Burada Dışişleri Bakanları Toplantısı tarihi şekillenir mi?

Orada daha çok Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın hazırlıkları yapılacak, tarihi onlar görüşmez, tarihi yine bakanlar kendi arasında ayarlayacak. Teknik toplantıda tarihe ilişkin fikirler de olabilir, ama esas olası bir toplantının hazırlığı yapılacak orada.

Suriye’ye taziye telefonu oldu mu bu süreçte depremlerle ilgili?

Yok, sadece insani yardımların ulaştırılması için adımlarımız oldu.

Tahıl koridoru konusunda Rusya’nın itirazları, talepleri var, bunlarda herhangi bir ilerleme var mı?

Rusya’nın karşı karşıya kaldığı bazı sorunlar, gerçek sorunlar. BM Genel Sekreterinin yoğun çabası var, bizim yoğun çabamız var, bu konuları da G20 marjında görüştüğümüz tüm muhataplarımıza da aktardık, ABD Dışişleri Bakanı, ondan sonra İngiltere Dışişleri Bakanı, yine Josep Borrell, hepsiyle görüşmeler sürüyor, bu isimlere de aktarıyoruz. Rusya’nın endişeleri, daha doğrusu karşı karşıya kaldıkları zorlukların hepsi daha aşılmadı, yani burada bizim dürüst, objektif davranmamız gerekiyor. Ama ciddi bir çaba var, özellikle BM tarafından BM Genel Sekreteriyle de yakın eşgüdüm içinde bu adımların atılması ve anlaşmanın tekrar uzatılması için yoğun çaba sarf ediyoruz.

ABD Genelkurmay Başkanı'nın Suriye’ye ziyaretiyle ilgili Dışişleri gereken tepkiyi gösterdi, ama o taraftan şöyle bir cevap geldi: Sadece ABD’li askerlerin ziyaret edildiğine dair.

ABD Büyükelçisi davet edildi, gereken uyarılar, mesajlar verildi. Büyükelçinin açıklaması ve daha sonra Bakanlık Sözcüsünün soruya verdiği cevapta da bunu söylüyorlar. Ama şu bir gerçek: Bu görüşüp-görüşmemesinden bağımsız olarak ABD’nin bu terör örgütüne yönelik desteği devam ediyor.