Özlem Yağmur: KENDİ EVİN CAMDANSA BAŞKASININ EVİNİN CAMINA TAŞ ATMAYACAKSIN!
Özlem Yağmur: KENDİ EVİN CAMDANSA BAŞKASININ EVİNİN CAMINA TAŞ ATMAYACAKSIN!
Gazeteci Özlem Yağmur Yazdı. "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'tan, Mustafa Bozbey'e tokat gibi yanıtlar geldi: Benim belediyeden fonladığım aile vakfım yok. Benim arsa kooperatifim yok."
Haber Giriş Tarihi: 11.01.2024 12:14
Haber Güncellenme Tarihi: 11.01.2024 12:19
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
KENDİ EVİN CAMDANSA
BAŞKASININ EVİNİN CAMINA TAŞ ATMAYACAKSIN!
Uzun bir süredir, şu BUSKİ meselesini anlamaya çalışanlardanım.
O kurumda tam olarak ne oldu? Nasıl bir yolsuzluk yapıldı? Kim, neyi, ne kadar kötüye kullandı?
Ne kadar götürdü? Kamu (Yani biz, hepimiz) ne kadar zarara uğratıldı?
İddia edildiği gibi, olayın üzeri mi kapatılacak?
Hiçbir şey yokmuş, olmamış gibi mi davranılacak?
Ve daha tonla soruya yanıt bulabilmek için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeni dönemin de Başkan Adayı Alinur Aktaş’ın konu dahilinde düzenlediği basın toplantısına katıldık.
***
Açık söylemek ve hatta açıktan itiraf etmek gerekirse, bu kadar net, bu kadar gerçekçi bir yaklaşım beklemiyordum.
Hele ki, şunun şurasında seçime neredeyse sayılı gün kalmışken, tam olarak, “olur böyle şeyler” minvalinde olmasa da, geçiştirmeye yönelik bir tavırla karşılaşabiliriz düşüncesindeydim.
Ancak, karşımıza farklı bir yaklaşım çıktı.
Alinur Aktaş, “çok samimi bir dille kendi yazdığım açıklamadır” dediği bir metni okuyarak okuyarak karşımıza çıktı.
Ve şunları söyledi:
“Bu olaydan hareketle BUSKİ’nin bir karalama kampanyasına kurban edilmesine, kurumun genel imajının hedef alınmasına asla rıza göstermeyeceğiz!
(Ve fakat, ortaya çıkan gerçeğin üzerini de örtmeyeceğiz) BUSKİ’de yaşanan olayda, Şeytan’ın aklına gelmeyecek bir yöntem kullanmışlar.
Sahte kaşe, sahte evrak ve imzalarla nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş!
Vaziyeti kavradığımız ilk andan itibaren idari soruşturma başlattık. İşin aslının ne olduğunu anlayabilmek için iki gün, iki gece sabahlara kadar çalıştık. Konuyu hemen gerekli adli mercilere bildirdik.
Şu an, savcılık ve mali polisle birlikte yol yürüyoruz.
Bu işin sonu nereye dayanacağı benim için hiç önemli değil, sonuna kadar gideceğiz.
Bahse konu miktar asla iddia edilen düzeydi değil. Ancak, benim için bunun da bir önemi yok. Benim için hırsızlığın bir lirası da, on lirası da birdir.
Bu belediyede, 3 paket sigarayı hediye olarak kabul ettiği için görevden alınmış memur var. Benim bu konulara bakış açım son derece nettir.
Sonuçta, ben de “sütüm kara” demiyorum. Ancak, bu olayın üzerinden Belediye’nin üzerinde tepinilmesini de doğru bulmuyorum.
İddia edilen rakamlar, yalandır, iftiradır!”
***
Alinur Aktaş, buraya kadar olan bölümde BUSKİ meselesinin iç yüzünü ve vaziyet karşısındaki tavrını anlattı.
Sonra da, CHP’ye yöneldi.
Elbette hedefinde, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey vardı.
Ve tabii ki, en çok da Mustafa Bozbey…
“Alinur Aktaş ismini hiç kimse yolsuzlukla yan yana getiremez!
Benim (sizin gibi) belediyeden fonladığım aile vakfım yok.
Ben, (sizin gibi) yeşil alanlara birahaneler yaptırmadım.
Benim (sizin gibi) arsa kooperatifim yok, ben müteahhit değilim, müteahhitlik yapmıyorum.
Çevirilen (çevirdiğiniz) oyunları bütün Bursa biliyor!”
***
Kimin ne olduğunu, neler yaptığını ve daha neler yapmayı hedeflediğini elbette bütün Bursa biliyor.
Hoş, bence CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da biliyor.
Hatta, herkeslerden daha çok biliyor.
…Da, başı darda!
Bir yandan muhalefet yapmak, bir şeyler söylemek zorunda.
Bir yandan da, yan yana yürümek durumunda olduğu ismin tonla kamburu var!
Bir yandan, kamu yararını gözeten ve savunun tavırlar içerisinde olmalı…
Diğer yandan, kamusal yararın 20 yıl boyunca canına okunmuş!
***
Bu meseleleri daha çok yazarız.
Kaldı ki, ANA TEMAMIZ bu!
Bu kenti yönetmeye kalkanların gerçeğini, iç yüzünü kamu yararı gözeterek topluma aktarmak asli görevimiz.
Şimdilik başlamış olalım.
Finalde de, dostane uyarımız gelsin.
Senin evin baştan aşağı camken, başkasının camına taş atmak fevkalade irrasyonel bir yaklaşım.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Özlem Yağmur: KENDİ EVİN CAMDANSA BAŞKASININ EVİNİN CAMINA TAŞ ATMAYACAKSIN!
Gazeteci Özlem Yağmur Yazdı. "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'tan, Mustafa Bozbey'e tokat gibi yanıtlar geldi: Benim belediyeden fonladığım aile vakfım yok. Benim arsa kooperatifim yok."
KENDİ EVİN CAMDANSA
BAŞKASININ EVİNİN CAMINA TAŞ ATMAYACAKSIN!
Uzun bir süredir, şu BUSKİ meselesini anlamaya çalışanlardanım.
O kurumda tam olarak ne oldu? Nasıl bir yolsuzluk yapıldı? Kim, neyi, ne kadar kötüye kullandı?
Ne kadar götürdü? Kamu (Yani biz, hepimiz) ne kadar zarara uğratıldı?
İddia edildiği gibi, olayın üzeri mi kapatılacak?
Hiçbir şey yokmuş, olmamış gibi mi davranılacak?
Ve daha tonla soruya yanıt bulabilmek için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeni dönemin de Başkan Adayı Alinur Aktaş’ın konu dahilinde düzenlediği basın toplantısına katıldık.
***
Açık söylemek ve hatta açıktan itiraf etmek gerekirse, bu kadar net, bu kadar gerçekçi bir yaklaşım beklemiyordum.
Hele ki, şunun şurasında seçime neredeyse sayılı gün kalmışken, tam olarak, “olur böyle şeyler” minvalinde olmasa da, geçiştirmeye yönelik bir tavırla karşılaşabiliriz düşüncesindeydim.
Ancak, karşımıza farklı bir yaklaşım çıktı.
Alinur Aktaş, “çok samimi bir dille kendi yazdığım açıklamadır” dediği bir metni okuyarak okuyarak karşımıza çıktı.
Ve şunları söyledi:
“Bu olaydan hareketle BUSKİ’nin bir karalama kampanyasına kurban edilmesine, kurumun genel imajının hedef alınmasına asla rıza göstermeyeceğiz!
(Ve fakat, ortaya çıkan gerçeğin üzerini de örtmeyeceğiz) BUSKİ’de yaşanan olayda, Şeytan’ın aklına gelmeyecek bir yöntem kullanmışlar.
Sahte kaşe, sahte evrak ve imzalarla nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş!
Vaziyeti kavradığımız ilk andan itibaren idari soruşturma başlattık. İşin aslının ne olduğunu anlayabilmek için iki gün, iki gece sabahlara kadar çalıştık. Konuyu hemen gerekli adli mercilere bildirdik.
Şu an, savcılık ve mali polisle birlikte yol yürüyoruz.
Bu işin sonu nereye dayanacağı benim için hiç önemli değil, sonuna kadar gideceğiz.
Bahse konu miktar asla iddia edilen düzeydi değil. Ancak, benim için bunun da bir önemi yok. Benim için hırsızlığın bir lirası da, on lirası da birdir.
Bu belediyede, 3 paket sigarayı hediye olarak kabul ettiği için görevden alınmış memur var. Benim bu konulara bakış açım son derece nettir.
Sonuçta, ben de “sütüm kara” demiyorum. Ancak, bu olayın üzerinden Belediye’nin üzerinde tepinilmesini de doğru bulmuyorum.
İddia edilen rakamlar, yalandır, iftiradır!”
***
Alinur Aktaş, buraya kadar olan bölümde BUSKİ meselesinin iç yüzünü ve vaziyet karşısındaki tavrını anlattı.
Sonra da, CHP’ye yöneldi.
Elbette hedefinde, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey vardı.
Ve tabii ki, en çok da Mustafa Bozbey…
“Alinur Aktaş ismini hiç kimse yolsuzlukla yan yana getiremez!
Benim (sizin gibi) belediyeden fonladığım aile vakfım yok.
Ben, (sizin gibi) yeşil alanlara birahaneler yaptırmadım.
Benim (sizin gibi) arsa kooperatifim yok, ben müteahhit değilim, müteahhitlik yapmıyorum.
Çevirilen (çevirdiğiniz) oyunları bütün Bursa biliyor!”
***
Kimin ne olduğunu, neler yaptığını ve daha neler yapmayı hedeflediğini elbette bütün Bursa biliyor.
Hoş, bence CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da biliyor.
Hatta, herkeslerden daha çok biliyor.
…Da, başı darda!
Bir yandan muhalefet yapmak, bir şeyler söylemek zorunda.
Bir yandan da, yan yana yürümek durumunda olduğu ismin tonla kamburu var!
Bir yandan, kamu yararını gözeten ve savunun tavırlar içerisinde olmalı…
Diğer yandan, kamusal yararın 20 yıl boyunca canına okunmuş!
***
Bu meseleleri daha çok yazarız.
Kaldı ki, ANA TEMAMIZ bu!
Bu kenti yönetmeye kalkanların gerçeğini, iç yüzünü kamu yararı gözeterek topluma aktarmak asli görevimiz.
Şimdilik başlamış olalım.
Finalde de, dostane uyarımız gelsin.
Senin evin baştan aşağı camken, başkasının camına taş atmak fevkalade irrasyonel bir yaklaşım.
CHP’ye çok ama çok büyük zarar verir.
En Çok Okunan Haberler