Hava Durumu

Bu ülkenin yüzde 60'ı vatan haini değil! Şu nefret dilini bırakın artık!

Yazının Giriş Tarihi: 11.06.2015 14:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2015 14:20
Şayet şimdi normal bir ülkede gazetecilik yapıyor olsaydım. Mesela, il ya da ilçe bazında sandık sonuçlarını değerlendiriyor olacaktım. Ege'de böyle. Çünkü şundan. Karadeniz'deki oy dağılımının sebeplerine gelince... Diye cümleler kuracaktım. Ve fakat, burası gittikçe çığrından çıkan bir ülke olduğu için...

Bu topraklardaki nefret dili bir türlü susmadığı için... Bi fenalık, bi fesatlık, bi şiddetten beslenme ruh hali daimi kol gezdiği için! Birileri, bu ülkenin insanlarının, gençlerinin ve çocuklarının ölmesi için büyük ve sefil bir iştahla gayret sarf ettiği için! Bu ülkede yazılan seçim analiz yazıları da işte böyle feryat figan oluyor. *** AKP'den HDP'ye kayan oyların sebep olduğu marazlı öfkeyi göz önüne alırsak, anlaşılan o ki, feryadımız daha bitmeyecek. Evet... Dünkü yazımda da belirttiğim gibi, HDP'nin barajı aşmasına olanak sağlayan oylar içerisinde, nicelik olarak en kıymetlisi, muhafazakar Kürt seçmeninkidir. Bir diğer değişle de, AKP, siyasi tarihi boyunca çantada keklik olarak gördüğü muhafazakar Kürt tabanının oyunu hatırı sayılır oranda yitirmiştir. ... De neden?.. Yazının bu noktadan sonrası, bilhassa ve illa ki, "Herkesin AKP'yi yıkmak suretiyle, bilinçaltındaki vatan hainliği ukdesini hayata geçirdiği ve yalnız bu sebeple HDP'ye oy verdiği marazlı sanrısıyla" nefret söylemini ve kışkırtıcılığını palazlandıranlara gelsin. HDP'ye verilen yaklaşık 6 milyon oyun garantörü olacak halim yok. Teker teker analiz yapmaya ya da kategorize etmeye de imkan yok. Kaldı ki ahmak işi bir çaba olur. Bana ne? Lakin, mevzu şu ki: AKP'nin, HDP'ye kaptırdığı muhafazakar tabanın oyları ile ilgili olarak ivedilikle sebep-sonuç ilişkisi kurması ve mantıklı bir analiz yapması farz olmuştur. Aksi halde, şayet bu vaziyet bir kuyruk acısına dönüştürülür ve nefret dili bu denli vicdansızlaşırsa, bu ülkenin çoluğuna çocuğuna yazık olur! Madde 1: Muhafazakar Kürt seçmen, AKP'den HDP'ye kayarken, dinden imandan falan çıkmadı! Bilakis... AKP'ye oy verdikleri o şanlı süreçte ne idilerse, şimdi de aynı orijinal halleriyle gidip HDP'ye destek verdiler. Madde 2: Yine birilerinin iddia ettiği gibi, muhafazakar Kürt seçmen, çözüm sürecini başlatan parti olan AKP'ye karşı nankörlük yapmadı. Tıpkı, AKP fanatiği olmayan herkesin vatan haini olduğu hastalıklı iddiasının bir benzerini de bu noktada müşahede ediyoruz. Burada bahse konu olan ne nankörlüktür, ne de vefasızlık! Evet... Çözüm süreci önemli ve kıymetli bir girişimdi. Ancak, sürüncemede bırakılması, fevkalade büyük hataydı! Zira, samimiyetinden şüphe edilmesi gibi son derece insani ve mantıklı bir kaygıyı da beraberinde getirdi. Bu hatalı yaklaşımın ardından, özellikle seçim sürecinde, miting meydanlarında, milliyetçi oyların derdine düşülerekten kullanılan tepeden bakan, buyurgan dil ise kopuşları kaçınılmaz kıldı. Hasılı AKP, milliyetçi oyların peşine düştüğü gün, muhafazakar Kürt seçmene önemli bir dirsek çekmiş oldu. Ve hepsinin üzerine... Hatta hepsinden önemlisi... Orada, bil zulüm var uzakta! Ancak bize ne! Muamelesi gören Roboski ve Kobane'de yaşanan büyük acılar, ahiret korkusunun önüne geçti! O saatten sonra bize ne? Diyemedi insanlar. Eşi, dostu, akrabası, ailesi katledilirken... Biz burada, hem bugünümüzü hem de uğrevi alemimizi sağ salim garanti altına aldık hamdolsun diyemedi! Aylar önce Gezi Direnişi için yazdığım bir yazıda dediğim gibi. İşte o noktada muhafazakar Kürt seçmen, iddiaların aksine imana ve insafa geldi. Budur bütün mesele. Bu kadardır. Lakin, bunları, böyle olanca netliğiyle görebilmek için hakikatli bir vicdana gerek vardır.
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.