Hava Durumu

#Içişleri Bakanı

Lodoshaber.Com - Içişleri Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Içişleri Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Soylu'dan Yeni Yüzyıl mesajı: 'Türkiye'nin yolculuğu yeni başladı' Haber

Soylu'dan Yeni Yüzyıl mesajı: 'Türkiye'nin yolculuğu yeni başladı'

Türkiye'nin yıllardır hem içeriden, hem de dışarıdan gelen büyük badireleri atlattığını belirten Soylu, “Türkiye'nin hangi adımları attığını mücadelesini haykırmaya hazır mısınız? Türkiye hem dışarıdan hem içeriden 10 yıllardır büyük badirelerle karşı karsıya kaldı. 10 yılda bir darbe yaptılar. Bu milletin sevdiklerini idam ettiler. ‘Bu ülkeyi siz değil, dışarıdakiler yönetir' dediler. Birliğimize beraberliğimize kimliğimizi her şeyimize karstılar. Bu kadar baraj yapabilirsiniz diye üzerimizde vesayet kurmaya çalıştalar. Edanızdaki coğrafyayı ve kardeşlerimizi yoksulluğa ve mahzunluğa ittiler. Tek gayeleri Anadolu coğrafyası insanlığa umut olmasın istediler. Erdoğan bu ülkeye Başbakan olduğunda 10 gün sonrası görülemiyordu. ‘Hedefimiz 2023' dedi. Ardından 2071 dedi. Erdoğan şimdi başka bir şey söylüyor. Hem de ne zaman, Avrupa soğuktan donarken söylüyor. 2023, 2053, 2071 dedi, şimdi de Türkiye 100 yılı diyoruz. Kıymetli Aydınlılar altını çizerek söylemek istiyorum. Türkiye çok badireler atlattı. İnsanlar maaşlarını alabilmek için, insanlar akşamdan Ziraat Bankası önünde kuyruğa giriyordu. Hastaneden randevu alabilmek için gece yarısı battaniyeye sarılarak insanlar sıra almaya çalışıyordu. Ancak zengin insanlar uçağa binebiliyordu. Ne oldu da 20 yıldır Erdoğan ile buraya gelindi. Petrol mü bulundu? “Dağlar teröristlerden temizlendi” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçmişte her gün vatan evlatlarının 5-10 tabut ile geldiği ülkeyi bugün o dağlardan teröristleri temizlediklerini söyledi. Soylu, “Bugün terörle mücadele ediyoruz. Elin oğluna avuç açmıyoruz. Amerika'ya avuç açmıyoruz. Türkiye bunu nasıl başardı? Avrupa pandemide yaşlıların ölüme terk ederken, Erdoğan'ın yaptığı şehir hastaneler bütün dünyaya örnek oldu. Vatan evlatlarının 5 tane, 10 tane şehit tabutları ile geldiği bu ülkede dağlar teröristlerden temizlendi. Ulaşım Avrupa'nın parmak ısırdığı şekle geldi. Ben İstanbul'da büyüdüm. Dedem bizi Cuma günleri çeşitli camilere götürürdü. Hem Müslümanlığı, hem de 600 yıl dünyayı sömürmeden yöneten Osmanlıyı anlatırdı. ‘Ayasofya'da İnşallah size namaz kılmak nasip olur' diye dua ederdi. Allah'a hamdolsun bugün nasip oldu. Erdoğan sadece ATAK helikopteri değil, hasta adam dedikleri ülkeyi, Amerika'nın tahammül edemediği devrimleri de yaptı. Dindar olan dindarım dedi, Aleviyim diyen Aleviyim diyebildi. Her ona saldırmak istediklerinde Menderes ile fotoğrafını yan yana koyup ‘senin de sonun böyle oyacak' dediler. Ama korkmadı. Niye biliyor musunuz? Arkasında mangal yürekli bir Türk milleti var da ondan. Allah sizden razı olsun. Bugün aslında başka bir yerde olacaktım, ama hemşehrilerim Aydınlılara hislerimi söylemek için geldim. Erdoğan'a sahip çıktığınız için Allah sizden razı olsun” “Türkiye'nin yolculuğu yeni başladı” İçişleri bakanı Soylu, “Kılıçdaroğlu'nu tanıyor musunuz? Amerika'nın talimatı ile tezkereye ‘hayır' dedi. Niçin? Çünkü PKK-PYD orda olsun istediler. Apo'nun eski arkadaşını kendine danışman yaptı. Ay-Yıldızlı bayrağı kaldırdılar. Niçin? Masanın altında PKK ile iş tutuyorlar. Bunlar çürük domates. Buradan şikayet ediyorum polisimiz ve kahraman Mehmetçik adına. Türk polisi, askeri uyuşturucu ticareti yapıyor diyor. Yazıklar olsun. Dağları tertemiz yaptık. Terör bitirdik. Ondan intikam almak istiyor. Bir de Babacan var. Ali Babacan Anayasadan Türklüğü çıkaracaklarını söylüyor. Yapamazsınız. Bir de Meral Akşener var. Geçen gün Diyarbakır'a gitti. PKK ile iş tutmaya çalışanları Allah hiç bir zaman mutlu mesut etmemiştir. Ne dedi biliyor musunuz? ‘Artık bu kan dökme bitsin' dedi. Kim kan dökücü? Polis mi Asker mi? Sen polisi askeri kan dökücü dersen, bu millet senden bunun hesabını sorar. Menderes diyarından, Efeler diyarından sesleniyorum. 14 Mayıs'ta bunları haddine bildirecek misiniz? Biz büyük bir yolculuğa çıktık ancak Türkiye'nin yolculuğu yeni başladı. Bir araba yaptık çıldırıyorlar. Terör temizlendi. Gabar'da petrol, Bingöl Genç'e demir çıktı. Allah'a hamd olsun bize Tayyip Erdoğan, 6'lı masaya da Kılıçdaroğlu düştü. Erdoğan'ı Türkiye yüzyılında Türkiye'nin lideri olarak sandıklardan çıkarmaya hazır mısınız? Atacağınız her oy rahmetli Menderes'i asanlardan ve astıranlara atacağınız Osmanlı tokadı olacaktır” dedi.

Bakan Soylu: 'Bugün Türkiye'nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar' Haber

Bakan Soylu: 'Bugün Türkiye'nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 5'inci Verimlilik ve Teknoloji Fuarı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu, geçmiş Türkiye ile bugünkü Türkiye'yi kıyaslayarak, "Bizim çocukluğumuzda güçlü bir Batı ve Amerika vardı. Şimdiyse dünyada doğu ve batı arasındaki ekonomik ve stratejik büyüklükte hemen hemen aynıyız. Sadece Batı'ya teslim olan değil, Batı ve doğu dengesini kurabilecek ve bu konuda kendisine fırsat bulabilecek bir nesil yetişiyor" diye konuştu. Bakan Soylu, geçmiş yıllara istinaden Türkiye'nin hayal bile edilemeyecek başarılar gösterdiğini ve Batı ile doğu arasındaki stratejik dengenin değiştiğine vurgu yaparak şunları kaydetti: “Bizim yetiştiğimiz zaman dilimiyle Türkiye'nin altyapısı arasında çok büyük bir fark var. Biz yaşadığımız ülkede denizin altından araçların geçebileceğini hayal edebilecek bir anlayışta olamadık. Almanya'dan hemşerilerimiz gelirdi ve anlatırlardı, ‘Bir taraftan bir tarafa denizin altından giriyoruz ve çıkıyoruz.' Acaba bu denizin altından giden tünelin içerisine su nasıl girmiyor ve arabalar nasıl buradan karşıdan karşıya geçiyor diye kendi zihnimizi zorluyorduk. Oysa bugün Türkiye, 21. asrın başından itibaren dünyanın gelişmiş ülkelerinin bize caka sattığı bütün teknolojilerine ve altyapılarına kavuşmuş durumdadır. Bu 21. asırda Türkiye'nin birinci zenginliğidir. Bizimle şimdi ki neslin arasındaki temel yetişmişlik farkı temel olarak budur. Biz biraz özgüven eksikliğiyle yetiştik. ‘Yapamazsınız, gerçekleştiremezsiniz' diye bir özgüven eksikliğiyle yetiştirildik. Biz Türkiye'de insanların kendisini ifade edemediği bir iklimde yetiştik. İnsanların kendi inancını, kimliğini ve değerlerini ifade edemediği bir Türkiye'de yetiştik. Amerika'nın, Avrupa'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın her şeyi 50 yıl 100 yıl planlayabildikleri, hepimize büyük bir baskı kurdukları bir iklimde yetiştik. Sanki attığımız her adımı izleyen bir Amerika, Almanya vardı. Bir şey söylersek onlar kızarlar ve biz büyüdüğümüz zaman bir iş yapmaya kalkarsak önümüze siz bize zamanında bunu söylemiştiniz diye sicilimizi koyabilecekleri bir anlayıştan korkarak ve ürkerek büyüdük. Çünkü onların adamları vardı bu ülkede. İstedikleri otomobilleri, uçakları ürettirmezlerdi. Bu ülkede iyi bir şey yapmak isteyenlere deli muamelesi yapılırdı. Biz bunu ne zaman yırtarız da özgüvenimizle buluşuruz anlayışını içimizde dert ettik. Bizim bu topraklarda hep yitiklerimiz oldu. Elimizdekileri de kaybettiğimiz oldu ama bizim çocukluğumuzdan bugüne kadar ki farklılık yitiklerimize kavuşmuş olmaktır.” "Bugün Türkiye'nin altyapısı ve üstyapısı bakımından o gün hayal bile edemediklerimizin gerçekleştiği bir tablo var" Bakan Soylu, Türkiye'nin şu anki durumunun hayal bile edilemeyecek gelişmişlikte olduğunu vurgulayarak, “Bugünkü Türkiye'de olacakları hayal ederek demiyordum ama bu zinciri kırmak için, bizden sonra gelecek nesillere ve bizim arkadaşlarımıza ümit vererek anlatıyordum. Bugün Türkiye'nin altyapısı ve üstyapısı bakımından o gün hayal bile edemediklerimizin gerçekleştiği bir tablo var. Hızlı trenler var. Bugün dünyanın en büyük destinasyonu olmuş havalimanı var. Dünyanın 5 büyük barajından bir tanesi var. Avrupa ve Amerika, enerji, tahıl ve gıda krizi yaşarken aynı zamanda Batı pandemi döneminde neredeyse bütün medeniyetini ayıplayacak bir şekilde yoksullukla karşı karşıya kalmışken, aşıyı kendi ülkelerinin dışında kimseye vermezken, havalimanlarında bunların kavgası yapılırken biz beş yıldızlı şehir hastanelerimizde yaşlılarımıza sahip çıkan bir Türkiye tablosu ortaya koyduk. Daha yeni başladığımızı söylemek isterim. Avrupa'nın ve Batı'nın bu ülkenin sınırlarına gelip, ne olursunuz bu ülkenin sınırlarında yetişmiş insanlarını bize göndermeye başlayın diyeceği günler yakın günlerdir. 40 yıldır Türkiye'yi izliyor ve takip ediyoruz. Hamdolsun hayal ettiğimiz ve ortaya koyduğumuz perspektifte bizi yanıltan bir yanılmışlık olmamıştır. Ağrı'dan Diyarbakır'a kadar özellikle çocuklarımızın bilgisayar öğrenebileceği sınıflarının oluşabileceğini kimse hayal edemezdi. Şırnak ve Hakkari'de 2016, 2017, 2018 ve 2019'da bir tek çocuğumuz tıp fakültesini kazanamadı, ama 2020 yılında 4, 2021 yılında 19, 2022 yılında 26 çocuğumuz tıp fakültesini kazandı. Türkiye bambaşka bir noktaya gidiyor” ifadelerini kullandı. “Bugün Türkiye'nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar” Türkiye'nin terör ile mücadelesinin teknolojinin gelişim göstermesiyle daha da etkin ve kararlı bir şekilde sürdürüldüğünün altını çizen Bakan Soylu, “Bizim şu an verimlilik fuarında yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve göreceklerimiz yıllardan beri tekamülünü bir şekilde kendi gözlerimizle izlediğimiz bu anlayış önümüzdeki yıllarda tüm dünyaya parmak ısırtacak bir noktaya varmıştır. Bugün Türkiye'nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar. Kandil'den gelen talimatlarda aman sığınaklardan çıkmayın diye tembihlerde bulunuyorlar. Zaten 100'ün altında kaldılar daha fazla orada derdest olmasınlar diye. Türkiye her alanda önemli bir büyüme ortaya koymaktadır. Tendürek Dağı'nda bugün terörist yok ama başka bir şey var. Tendürek Dağı'nın tepesinde uzay üssü gibi bizim jandarmamızın bulunduğu bir üs bölgesi var. Onlarca kilometre öteyi rahat bir şekilde hem radarlarla hem de gece görüş kameralarıyla görebilecek, 360 derece dönebilecek, optik kulelerle her hali ve her anı izleyebilecek bir teknolojimiz var. Tendürek Dağı, -50 dereceyle Türkiye'nin en soğuk yerlerinden birisidir. Eskiden terör örgütünün egemenliğinde olan alan, bugün bizim evlatlarımızın ay yıldızlı bayraklar ve sabah namazlarında okunan dualarla şenlendirdiği ve hepimizin şereflendiği bir alan haline gelmiştir” dedi. “Dünyaya söyleyecek çok sözümüz, yapacak çok işimiz var” Türkiye'nin yeraltı kaynakları bakımından zenginliğine vurgu yapan Bakan Soylu, ”Bugün 320 milyon ton demir cevheri Bingöl'ün Genç ilçesinde çıkmaktadır. 600 milyon dolara oraya Ereğli Demir Çelik gibi bir fabrika yapılacaktır. Bingöl'de dün terör vardı, bugün maden var. Bugün Gabar'da petrol var. Cudi'nin Tuşimiya Vadisi'nde 6 bin 500 kalorinin üzerinde kömür var. Biz zengin bir ülkeyiz. Çocukluğumuzda bize bizim her şeyimiz var ama yaptırmıyorlar, işlettirmiyorlar derlerdi. Bugün bizim kırdığımız zincir budur. Çılgın Türklerin yürüyüşü daha yeni başlıyor. Buna inanıyoruz ve bizim gelecek nesillerimiz, Tayyip Erdoğan bir tane otomobil yapabildi ama yaptı. Tayyip Erdoğan'ın yetiştirdiği nesiller göreceksiniz dünyaya ne otomobiller yapacaklar. Bu bir bayrak yarışıdır. Dünyaya söyleyecek çok sözümüz, yapacak çok işimiz var” şeklinde konuştu. Bakan Soylu, POLSAN ve Havelsan'ın çalışmalarıyla biyometrik verileri alan ve sayısallaştıran 7 ülkeden biri haline geldiklerini de bildirdi. Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu 'Güneş Ülke Anadolu' eserini çaldı. 5'incisi düzenlenen fuar, 4 Şubat'ta sona erecek.

Bakan Soylu: "Tekrar söylüyorum, ayaklarını kırın" Haber

Bakan Soylu: "Tekrar söylüyorum, ayaklarını kırın"

Bir dizi program için İzmir'e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi İzmir Buluşması'na katıldı. Programda Polis Armoni Orkestrası tarafından konser gerçekleştirilirken orkestraya eşlik eden vatandaşlar keyifli anlar yaşadı. İçişleri Bakanı Soylu da konseri izledi. "Tekrar söylüyorum, ayaklarını kırın" Bakan Soylu, uyuşturucu müptelası bir gencin annesinin kendisine ulaşarak yardım istemesinin kendisi için kırılma noktası olduğunu belirtti. Bakan Soylu, "Çıktım, bir söz söyledim. Ölüm 941'e çıkmış. Bütün dünya bu işe pes etmiş. Neredeyse bir sağanak gibi bir uyuşturucuyla karşı karşıya kaldığımız bir durum söz konusu. 'Buradan söylüyorum.' dedim. 'Kaymakamlar burada, emniyet müdürleri burada, polisler burada. Okullarının önünde uyuşturucu satıcısı gördüğünüz zaman ayaklarını kırın.' Kıyamet koptu. 'İçişleri Bakanı böyle söyler mi?' Bir daha söylüyorum burada. Tekrar söylüyorum. Çocuklarımızı zehirlemeye kim çalışırsa, okulların önüne kim pusu kurar, evlatlarımızı zehirlemeye çalışırsa ayaklarını kırın, ayaklarını kırın, ayaklarını kırın. Burada söylemek isterim. 941 olan ölüm sayısı biraz önce burada da söyledim, ilk önce 700'lere, daha sonra 500'lere, 2021 yılı sonu itibarıyla 270'e, 2022 yılı sonu itibarıyla neredeyse dörtte bire düştü ve 250'ler seviyesine indi. Bizim için yeterli mi? Hayır, biz bir çocuğumuzu, bir ailemizi feda edemeyiz" açıklamasında bulundu. "Avrupa'da açılan narko-shoplarda uyuşturucu rahatlıkla satılıyor" Bakan Soylu, Avrupa'nın bazı ülkelerinde açılan narko-shoplarda uyuşturucuların rahatlıkla satıldığını, Amerika'da sadece uyuşturucuya ayrılmış bölgelerin olduğunu söyleyerek, "Almanya Sağlık Bakanı geçenlerde 'İşte bu kadar uyuşturucu kullanmayı serbest bırakıyoruz.' diyor. Eroin şırıngası vereceklerini başka kurumlar söylüyorlar. Bu kadar iklim yukarıdan aşağıya sağanağa döndüğü andan itibaren elbette ki kendimizi muhafaza edebilmek çok zordur. Ve Türkiye hem etrafındaki coğrafyadaki ateş çemberine rağmen hem de Avrupa ve Amerika'nın uyuşturucu konusunda pes etmesine rağmen neredeyse nesillerini ve insanlarını uyuşturmayı kafalarına koymalarına rağmen Türkiye büyük bir mücadele ortaya koyuyor" diye konuştu. "Afganistan'da afyon tarlası 300 bin hektar" Amerika'nın Afganistan'ı işgal ettiğinde bölgede afyon tarlasının 17 bin hektar olduğunu ve daha sonra bu alanın 300 bin hektara çıkarıldığını söyleyen Soylu, dünyada gençleri uyuşturmaya yönelik uluslararası bir programın sürdürüldüğünü dile getirdi. Bakan Soylu, "Yakaladığımız uyuşturucu kullanıcı ve satıcılarına sorular yönelttik ve uyuşturucu kullanmaya ne zaman başladığını, nerede kullandığını sorup anket yaptık. Bu çerçevede ilk etapta 150 binin üstünde kişiye ulaştık. Ulaştığımız kişilerin yüzde 78'inin bir aile içinde yaşıyor, yüzde 91'i annesinin ev hanımı. Yüzde 53'ü merak ve özen nedeniyle uyuşturucuya başlarken yüzde 73'ü de kullandığı maddeyi arkadaşından temin ettiğini dile getiriyor. Kullanıcıların yüzde 48'i de uyuşturucuyu evde kullanıyor. Anne evde. Sen evde kullanıyorsun. Demek ki her biz anneye ulaşırsak eğer birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü kullanımda biz bunu engellemeye çalışırsak çocuğumuzu kazanabiliriz. Ben birçok uyuşturucu kullanan anneleriyle birlikte oluyorum. Onları dinliyorum. Onlarla elimizden gelen çalışmayı ortaya koyuyoruz. Mücadele ediyoruz. Onların mücadelelerinin, onların ayakta kalması için bütün arkadaşlarımızla beraber çaba sarf ediyoruz. Yani inanın hayatımızın önemli bölümlerinden bir tanesi de şu uyuşturucu illetine karşı galip gelmektir. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Hiç terörle mücadele ettik mi? Ettik ediyoruz. Allah'a çok şükür" dedi. "105'in altında terörist kaldı" Bakan Soylu, Türkiye'de terör örgütlerini tasfiye noktasına getirdiklerini dile getirerek, ülke genelinde 105'in altında terörist kaldığını vurguladı. Soylu, "Güneydoğu dahil olmak üzere Türkiye'nin büyük şehirleri dahil olmak üzere teröre diz çökerten, onu tasfiye noktasına getiren bir durumla karşı karşıyayız. Bugün dağlarımızın önemli bir bölümünde artık bir tek terörist yok. En önemli dağlardan bir tanesi Avanoslar'dı. Hatay'da hemen Suriye'nin karşısı... Hatay'dan Adıyaman'a kadar kilometrelerce terörist vardı orada. Şu anda bir tek terörist yok tertemiz. Yapılan çalışmalarla Türkiye'de 105'in altında terörist kaldı. Bunu nasıl başardık? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ilk günden itibaren bir proje ortaya koydu. Koyduğu proje şu, hiç geri adım atmadık. Türkiye'nin en büyük problemi batıyla doğu arasındaki gelişmişlik farkıdır. Doğudaki terörün temel besleyen sebeplerden bir tanesi de terör örgütünün istismar ettiği daha doğrusu sebeplerden bir tanesi de buydu." dedi. "Uyuşturucu operasyonlarında büyük artış" Daha önce Türkiye'ye giren 4 kilogram uyuşturucu maddenin yalnızca bir kilogramının yakalanabildiğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şimdi her dört kilodan üç kiloyu sınırdan girer girmez yakalıyoruz. Bu ne yaptı, caydırdı rotayı Akdeniz hattına çevirdi, bizim ülkemize gelmiyor" dedi. Bakan Soylu, Sağlık, Adalet, Milli Eğitim, Aile Bakanlıklarının katılımıyla önümüzdeki 5 yıl için uyuşturucuyla mücadele programı hazırlamak için son noktaya gelindiğini belirterek, "Uyuşturucu operasyon miktarımızı seksen binden 246-247 bine çıkardık, 250 bin diyeyim ben ona. Çünkü gümrüğün de operasyonları var, onu da ilave edebiliriz. 250 bine çıkarmamıza, o kadar daha fazla adam yakalamamıza, o kadar daha fazla içeri adım atmamıza rağmen ilk kez satanları yakaladığımız sayı 19 bindi. Şimdi 15 bine düştü. Kullanıcı sayıları da düşüyor. ve mümkün olduğunca sahaya baskımız netice veriyor" açıklamasında bulundu. "Uyuşturucuya teslim olmak doğru bir çözüm değildir" Bakan Soylu, bu sabah İzmir'de Kökünü Kurutma Operasyonları'nın 36'ıncısını gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları söyledi: "Ben sabah 3.30'da çıktım Ankara'dan, 100 kere gelmem gerekiyorsa 100 kere gelirim. Biz bunu yapmak zorundayız ve dünyaya da bir şeyi göstermek zorundayız. Dünyaya göstereceğimiz de şudur. Bu işle baş edilebilir. Onların dediği gibi serbest bırakılarak bu uyuşturucu illetinin altında ezilmek bana teslim olmak doğru bir çözüm değildir, yanlış bir çözümdür. Onun için biz bununla baş edebiliriz. Göreceksiniz, birkaç yıl içerisinde bütün rakamlar, bütün dünyanın hayret ettiği ve parmak gösterdiği gibi olacak. Uyuşturucuyla mücadele çerçevesinde uyuşturucu madde kullanımının yaygın olduğu metruk binalarla da ilgili çalışmalar yapmaya devam ettik. Tespit ettiğimiz 124 bin metruk binadan 90 binini yıktık; yaklaşık 15 binini rehabilite ettik." "Suriyelilerin rahatça geri dönmesi için bölgeyi terörden temizledik" Açıklamasında Türkiye'nin sığınmacılara yönelik politikasına da değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz Suriye'de insanların rahat bir şekilde geri geri dönebilmeleri için bölgeyi terörden temizledik. Şimdi orada Organize Sanayi Sistemi yapılıyor. Kendi kazandıkları paralarla yapıyor. Yaptıkları tarımla beraber yapılıyor. Onlar satılıyor, onlarla beraber organize sanayi siteleri yapılıyor, altyapı yapılıyor. Biz sadece danışmanlığını yapıyoruz. Ama biz sövemiyoruz. Ne kazanıyorlarsa onların kazanmalarının iyi bir şekilde olabilmelerini temin ediyoruz. Güvenliklerini sağlıyoruz. Biz sömürgeci değiliz" dedi. Vali Köşger rakamları paylaştı Programda konuşan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de 2021 ve 2022 yılında uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde gerçekleşen faaliyetler ile ilgili sayısal verileri paylaştı. Köşger, "İlimizde kolluk güçlerimiz tarafından, 2021 yılında 582 eğitim programıyla 66 bin 487, 2022 yılında ise 1199 eğitim programıyla 112 bin 509 anne ve anne adayına ulaşılmıştır. Ülkemizin 3. büyük metropol şehri İzmir, diğer metropol şehirler gibi yüksek maddi kazanç getirisiyle hareket eden suç örgütlerinin hedefindedir. Kolluk birimlerimiz profesyonel bakış açısıyla, teknik imkanlarla donatılmış uzman personeli ile, ilgili mevzuat ve kanunlar çerçevesinde uyuşturucuya sıfır toleransla mücadele etmektedir. İzmir'de 2021 yılında 24 bin 859 olay meydana gelmiş ve 28 bin 954 şahsa adli işlem yapılmıştır. Bunlardan 3 bin 621 şahsa uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan işlem yapılmış ve 1443 şahıs tutuklanmıştır. 2022 yılında ise 24 bin 766 olay meydana gelmiş ve 30 bin 665 şahsa adli işlem yapılmıştır. Bunlardan 5 bin 82 şahsa uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan işlem yapılmış ve 2 bin 61 şahıs tutuklanmıştır" sözlerine yer verdi.

Bakan Soylu: "Dağdan gelenlerin yüzde 35'i HDP'den gitti" Haber

Bakan Soylu: "Dağdan gelenlerin yüzde 35'i HDP'den gitti"

Kentte bulunan bir otelde düzenlenen kongrede düzenlenecek oturumlarla; yeni toplumsal hareket, duygusal emek, medya sosyolojisi, aidiyet ve inanç, protest duruş, kadın direnişi başlıkları ele alınacak. Kongrede aynı zamanda PKK’nın kaçırdığı ve istismara uğrattığı çocuklara dair de önemli analizler sunulacağı kongrede konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tarih bize çok şey öğretiyor, öğretmeye de devam edecek. Bunu hep beraber görüyor ve yaşıyoruz. Aslında çok zor bir dönemden geçtik. Geçen gün Şırnak'ın terörle maruf olan, çok sıkıntılı olarak yıllarca ülkemize meydana okuyan bir vadisindeydim. Hayatımda gördüğüm en ürkütücü yerlerden bir tanesiydi. Terör örgütünün, kahraman evlatlarımız tarafından temizlendiği en son yer olarak nitelendirebiliriz. Elinizi attığınız zaman hemen yerin üzerinden 6 bin 500 kalori kömürün rahatlıkla alınabileceği bir yerdeydim. Bazen bin 500 metrelik yarlar vadiyi girintili ve çıkıntılı hale getirmiş, yüzlerce mağara istediği gibi herkesin saklanabileceği bir alan tesis edilmiş. Tam da Türkiye'yi bu vadi gibi bir koridora sokmak istediler yıllardır. Her birimize dokundular, dokunulmadık tarafımız kalmadı. 'Ben inançlıyım', 'dindarım' diyen insanlara dokundular. Geleneğini, göreneğini, kimliğini, annesi ve babasının öğretisini yaşamaya ve geleceğe aktarmaya çalışan, masumiyetiyle ayakta durmaya çalışan bu milletin her bir birimine dokundular. Pergele Anadolu coğrafyasının sabit ayağını ortasına koyup etrafımızdaki coğrafyayı Anadolu'nun özünü çekip istedikleri gibi diğer ayağıyla 360 derecelik bir eksen çizip istedikleri gibi o coğrafyaları teslim alabilmek için bel kemiğimizi almak istediler. Yıllardan beri bu operasyonu laik - dindar, Türk - Kürt, Sünni - Alevi, köylü - şehirli bütün bunların üzerinden taşımaya çalışan, teslim olmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız" dedi. "Hürriyetimizi kazandıran ecdadımıza mahcup olmadık. Yenilmedik, ezilmedik" Terörden arındırılan bölgelerde yapılan yatırımlar hakkında bilgiler veren Bakan Soylu, "Sütaş Fabrikası kuruldu, bugünkü maliyetle 5 milyon TL'lik yatırım. İlk etapta ekonomik olarak dokunduğu kişi sayısı 10 bin. Ama o coğrafyadaki yüzbinlerce aileyle ticari olarak ilişki içerisinde. Şimdi Bingöl'de yaklaşık 600 milyon dolarlık tesis kuruluyor. Sadece bir perde fabrikası, 2 bin kişi çalıştırmak için inşaatının kabasını bitirmiş, bütün iç hazırlıklarını yapmış, oranın ekonomisine katkı koyabilmek için gün sayıyor. Tam 450 bin metrekare Diyarbakır'ın merkezinde Ortadoğu'nun en büyük lojistik merkezini kurduk. Gabar'da kalitesi çok yüksek olan ve Şırnak'ı petrol şehri haline getirmiş olan petrol bulunduktan sonra vızır vızır arabalarla gidip gelmeye başladıktan sonra, Şırnaklı hemşehrilerimizin yüzü güldükten sonra bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. İkinci alandaki tarama çalışmaları inşallah Mart ayı sonunda inşallah bize başka bir müjdeyi verecek diye bekliyoruz. Sadece bu kadar mı? Elbette ki hayır. İlçelerde dolaşırken 'tekstil fabrikası istiyoruz' diyenler, bizi bu konuda başka bir şeye teşvik ettiler ve inşallah 3-4 ay içerisinde bunu sağlayabilecek bir anlayışı hep birlikte ortaya koymuş olacağız. Terör bu ülkeye çok bedel ödetti. Terörün sadece Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalması olarak tahlil edersek belki bir yanılgıyla karşı karşıya kalırız. Hakkari'de 2016 yılında tıp fakültesi kazanan çocuk sayısı 0, 2017'de, 2018'de, 2019'da 0, 2020'de 4, 2021'de 19, 2022'de 26. Terör, sadece bizi birbirimize düşüren bir anlayışı ortaya koymadı, insan kaynağımızı çekip aldı. Ümidimizi, geleceğimizi elimizden çekip aldı. 3 tane terör örgütü söyleyeceğim; bunlardan bir tanesi PKK. Dinsiz bir örgüttür, amacı tektir. Bu ülkenin inanç değerleri ve bu ülkenin birliği üzerine tahribat oluşturmaktır. Bunda da geçtiğimiz dönemde kısmen başarılı olmuştur. Bizim en büyük birlik sebebimiz olan İslam'ı Doğu ve Güneydoğu'dan tasfiye etmek istemiştir. Bunun akıl sahibi Amerika'dır, Batı ve Avrupa'dır. DEAŞ terör örgütü; o da bütün dünyaya İslamiyet'i, Müslümanlığı tam da bizim karşımızda olanların isteyebileceği bütün malzemeleri verebilmek ve meseleyi odağından tamamen ayırıp nefretleştirmek, düşmanlaştırmak ve İslam'ı başkalaştırmak için kurulmuş bir organizasyonun kendisidir. Bugün FETÖ'nün barındığı yer Amerika'dır. DEAŞ'ı dünyanın başına bela eden de Amerika'dır. Bu kadar açık ve nettir. Avrupa bütün bu meselelerin taşıyıcısıdır, icat edicisi değildir. Böyle bir yeteneği de söz konusu değildir. 100 yıl önce bize özgürlüğümüzü ve hürriyetimizi kazandıran ecdadımıza mahcup olmadık. Yenilmedik, ezilmedik, mağlup olmadık, Allah'a hamt olsun bugün Ayasofya'nın minaresi gibi başımız dimdik ayaktayız. Bu ülkenin evladı olarak şunu söylemek isterim; olabildiğince ümitliyim. 2023 yılına hep birlikte adım attık. Bizi bu şekilde bu yıla adım attırmamaya çalışanlara karşı başardık. Doğu Akdeniz'de bugün dünyaya rağmen enerji alıyoruz. Çocukluğumuzdan beri bir Karabağ meselesi vardı, bugün Azerbaycan'ın ortaya koyduğu iradeye destek olarak bugün Karabağ meselesi, kalbimize saplanmış bir hançer sökülüp atılmıştır" ifadelerini kullandı. "Dağdan gelenlerin yüzde 35'i HDP'den gitti" "Diyarbakır Anneleri kolay bir iş başarmamışlardır. O coğrafyadaki iklimi belki burada bulunan arkadaşlarımız bilemeyebilir; orada bir tek kadının bile ses söyleme kabiliyetinin elinden alındığı baskı iklimini yırtıp atmak kolay bir iş değildir" diyen Bakan Soylu, "Oradaki aile kavramını yok etmek, gelenek ve görenek kavramını yok etmek, aile bağlılığını yok etmek için bütün kabiliyetini ortaya koyan terör örgütü büyük bir baskı oluşturmuştur. Bu baskıyı söküp atmak kolay bir iş değildir. Kadınların dışında hiçbir güç bu baskıyı sökemezdi. 9 yaşındaki evladını kendisinden alıp, Kalaşnikof boyunca boyu olana silah veren bir anlayış kötülük ile tanımlanmayacak kadar aşağılık bir anlayıştır. Bunu destekleyenler de destek olanlar da dünyada sahneye çıkarmak isteyenler de o aşağılık anlayışın en güçlü parçalarıdır. Bir çocuğun en büyük gücü annesinin kucağıdır. 60 yaşına gelsek de annemizin kucağına başımızı koyduğumuz an masumiyetimizi tekrar yakalarız. O anneleri oraya getiren, HDP binası önüne getiren, o binanın önünde annelerin cesaretiyle beraber var eden anlayış bu masumiyettir. Bin 200'ün üzerinde dağdan gelenlerle, teslim olanlarla, ikna ile gelenlerle yaptığımız çalışmalar çerçevesinde yüzde 35'i HDP'den gittiğini kendi ifadeleriyle ortaya koymuşlardır. 'Bizi HDP binasından getirdiler, bizi festivallerden getirdiler, bizi partinin örgüt yapısı içinden getirdiler dağa' diyerek aslında HDP'nin siyasi parti olmadığını, HDP'nin tamamen PKK terör örgütünün siyasal kolu olduğunu ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu. "Türkiye'nin hazinesinden siyasi partiye aktarılan parayı Murat Karayılan dağıtımını sağlayacak?" HDP'ye giden parayı Murat Karayılan'ın yönettiğini ve Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin parasına bloke koyduğunu açıklayan Soylu, "Şimdi Anayasa Mahkemesi HDP'nin parasına blokaj koydu. İfadelerden birinde diyor ki; 'Murat Karayılan'ın belirlemediği hiç kimse HDP'ye genel sayman olamaz.' Biz bu ülkede vergi vereceğiz, bu insanlar emek verecek, burada tarım üretecek, insanlar gece sabahlara kadar kamyonları, tırları sürecekler sonra onların verdiği vergilerle birlikte bu ülkenin meşru bir siyasi partisinin genel saymanını Murat Karayılan belirleyecek. Türkiye'nin hazinesinden, maliyesinden bir siyasi partiye aktarılan parayı Murat Karayılan dağıtımını sağlayacak, nereye gideceğini naylon faturalarla o karar verecek, ardından 'siz bunu niçin gerçekleştirdiniz' diye kabahat bulacaksınız. Sonra bu parti siyasi parti olacak, bugün ülkeyi yönetmek isteyen siyasi partilerle eşdeş olarak değerlendirilecek. Bütün siyasi partilere söylüyorum, AK Parti, CHP, MHP, her birine; kendinizi bir terör örgütünün siyasi partisiyle aynı ve eşdeş nasıl görüyorsunuz, aynı çatı altında tanımlanmasına nasıl müsaade ediyorsunuz? Ondan sonra kendi belediyene dağdan geleni terörist olarak değil, ot toplayıcı olarak aldığını söylemek zorunda kalırsın. Bu milletin huzurunda doğruları söylemek zorundayız kim ne derse desin" dedi. "Terör örgütlerinin oluşturmuş olduğu o iklimi dağıttık, yok ettik" Bölgede terör örgütünün oluşturduğu iklimi de yok ettiklerinin altını çizen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "'Bu ülkeden bir tek kız çocuğu daha dağa çıkmayacak' dedim. Allah'a şükür galip geldik. Bu ülkede 558 tane çocuğu annelerinden, babalarından koparıp istismar ederek dağa çıkarıyorlardı. Bugün sayı 57'ye düştü, bu kadar basit. Oradan gelenlerin sayısı neredeyse 3 katı kadar. Devletin, annelerin, babaların ikna ederek gelenlerin sayısı. Biz terör örgütlerinin oluşturmuş olduğu o iklimi dağıttık, parçaladık, yok ettik. Şimdi çocuklarımız mühendis, doktor, öğretmen, hemşire oluyorlar. Terör kırmızı çizgimizdir, buna asla müsaade etmeyiz. Annelerimizin ortaya koyduğu iradenin sonuna kadar arkasındayız" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.