Baba Vanga'nın 2023 kehanetleri! Korkunç tahmini her an gerçekleşebilir

Yaptığı tahminlerin tutması üzerine sık sık gündeme gelen 'Kahin' Baba Vanga'nın 2023 yılı için yaptığı kehanetler dünya basınında manşet oldu. 1911 yılında Makedonya'da dünyaya gelen Vangelia Pandeva Dimitrova dünyada 'Baba Vanga' olarak biliniyor. Hayatının büyük bir kısmını Bulgaristan'da geçiren Vanga'nın bir bitki uzmanı olmasının yanı sıra mistik güçlere sahip olduğu iddia ediliyor. Baba Vanga’yı inceleyen ve araştıran birçok kişi, onun yakın geçmişte yaşanan bir dizi önemli olayı da yıllar öncesinden görmüş olduğunu öne sürüyor.

Bu olaylar arasında en dikkat çekenleri ise SSCB’nin çöküşü, 2004 yılında gerçekleşen Tayland tsunamisi ve Barack Obama’nın ABD başkanı seçilmesi olarak biliniyor. New York Post gazetesinde gün içerisinde yapılan haberde ise Vanga'nın olası bir nükleer savaşla ilgili tahminleri yer aldı. Söz konusu haber kısa sürede sitenin en çok okunan haberi oldu.

Baba Vanga 2023 yılı için nükleer felaketin yanında 3 kehanette daha bulundu. Vanga'ya göre bu sene gerçekleşecek bir olay yüzünden dünyanın yörüngesinde küçük bir oynama olacak. Bu durum küresel ısınmayı tetikleyecek. Baba Vanga'nın 2023'te iklimi sarsacak güçlü bir güneş fırtınasını da tahmin ettiğine inanılıyor. Vanga'nın tahminlerinden biri de doğum. Vanga'ya göre bu sene içerisinde geliştirilen teknolojiyle birlikte birçok kişi yapay rahimlerde doğacak.

'ASYA'NIN ÜZERİNE ÇÖKECEK MİSTİK BULUT' Haberde Vanga'nın geçmiş dönemlerde yaptığı tahminlere atıfta bulunuldu. Vanga'nın 2023 yılının sonlarında bir nükleer savaş beklediğini belirten gazete, Vanga'nın 'Asya'nın üzerine çökecek mistik bulut' sözlerini nükleer felaket üzerinden yorumladı. Kehanete göre bir süper gücün kullanacağı silah üzerine dünyada yaşam tehlikeye girecek. BARAJIN VURULMASI KEHANETİ DESTEKLEDİ Bu kehanetin tekrar gündeme gelme nedeni ise Ukrayna'da yıkılan Kakhovka barajı. Baraj Kırım bölgesine su sağlamasıyla bilinirken en önemli özelliği Ukrayna'da bulunan nükleer santralin soğutmasına yardımcı oluyordu. Suların kontrolsüz bir şekilde dağılmasıyla birlikte nükleer felaket yaşanma ihtimali artmış oldu.