
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik'te düzenlenen "Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide" programı kapsamında gençlerle buluşuyor. Programda 6'lı masanın adaylık tartışmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan "'Muhtar bile olamaz' diyorlardı, ama bu millet bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı yaptı. 6'lı masa ne diyor? Aday olamaz diyor. Size rağmen milletim hem aday, hem de Cumhurbaşkanı yapacak. O zaman kilonuz ortaya çıkacak" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ne diyor, 'Ayasofya açılacak.' Ve Ayasofya açıldı mı? Bize nasip oldu mu? Üstadımızın mekanı cennet olsun. Görmüş ve nasip bize oldu. Gençler, bu yoğun ilginiz... En kalbi duygularla sizleri selamlıyoruz. Rabbime sizler gibi yol arkadaşları, genç nefesler bahşettiği için teşekkür ediyorum. Sizlerle bir araya geldiğimizde, ruhen gençleşiyoruz. Bizim gençliğimiz baskıyla, kavgayla geçti. Unutmayın ben de size aşığım. Milletimizin asırlık çilelerini sırtlayan gençler olarak hayata tutunma mücadelesi verdi. Hamd olsun bu badireleri atlatarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik.
ADAY OLAMAZ TARTIŞMASI
'Muhtar bile olamaz' diyorlardı, ama bu millet bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı yaptı. 6'lı masa ne diyor? Aday olamaz diyor. Size rağmen milletim hem aday, hem de Cumhurbaşkanı yapacak. O zaman kilonuz ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz.
Biz geçmiş günleri yaptığımız hizmet ve eserlerle hatırlayarak tarihe havale ediyor, gelecek günleri de rabbimizin takdirine bırakıyoruz. Karşımdaki şu tablo, enerjimi heyecanımı daha da artırırken herhalde 6'lı masaya da bazı mesajlar veriyor.
Bizim için önemli olan siz gençlerimizle gönüllerimizi buluşturmuş olmamızdır. Deliler gibi aşığım diyorlar ya ben de deliler gibi aşığım size. Bu tablo, kendi adamlarına yaptıkları gibi, ne diyorlar 'gel deyince gelen, git deyince giden' istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir güruh sananlara da ibret olsun. Gençler biz size güveniyoruz. Sizleri maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşları olarak görüyoruz. Bunun için de siz gençlerimize Türkiye Yüzyılı'nı emanet ediyoruz. Ülkemizin geleceğini sizlerin ellerine bırakıyoruz. Seçilme yaşını 30'dan 25'e indiren kim? 30'dan 25'e biz indirdik, yetmez dedik 25'ten de 18'e kim indirdi? Biz... Bu CHP ne diyordu? 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız? Bunların zihniyeti bu. 'Fatih'in torunları olarak bu parlamentoya bu yakışır' dedik.
Türkiye, ortanca yaşı 33 olarak dünyanın en genç nüfuslu ülkeleri arasına yer almaktadır. Özellikle Batı ülkelerinin hızla yaşlanan nüfuslarıyla karşılaştırdığımızda bu gençlik aşısı bizim için hayati öneme sahiptir. Karşımızdakilerin gündemlerine bakıp, aynı hissiyata kapılıyoruz. Düşünün biz Marmaray'ı Boğaz'ın altından geçirdik, bunlar böyle bir şey yapabilir miydi? Denizin altından Avrasya Tüneli'ni yine biz yaptık mı? Bu kadar Büyükşehir Belediye Başkanları var. Ne yaptınız hadi görelim. Yapamazlar. Şimdi Türkiye uzay yarışında, kutup rekabetindeyken aynı kapıdan 6 kişi geçme kavgası verenleri gülerek izliyoruz. Bunlardan ne ülkemize ne de siz gençlerimize hayır gelmeyeceğini biliyoruz.
"MENDERES'İ İDAMA GÖTÜRENLER "YETER SÖZ MİLLETİNDİR" SÖZÜNE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Dışarıdakiler bunlardan umudu kesmiş olmalı ki, her gün başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissetiler. Güya aleyhimizdeki yayınlarla, milletimizin iradesini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar. Halbuki milletimiz bunlara çoktan 'yeter' dedi. Menderes'i idama götürenler "Yeter söz milletindir" sözüne sahip çıkmaya çalışıyorlar.
Unutmayın, yapmak zor yıkmak kolaydır. Yaptıkları tek bir hayırlı iş olmayanların tek bildikleri şey yıkmaktır. Bunun için tüm gençlerimize çağrıda bulunmak istiyoruz. Gençler, bağımsız Türkiye'nin ayaklarına pranga vurmak isteyenlere izin vermeyin.
Gençler, hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Sizi bunlardan mahrum etmek isteyen içeride dışarıda kim varsa bilin ki istiklalinize göz dikmiştir. Sizi yıldırmaya çalışan kim varsa Bilecik'i hatırlayın. Gelin 14 Mayıs'ta ortaya koyacağımız iradeyle, bu tarihi şahlanışı birlikte değiştirmeye var mıyız? Türkiye Yüzyılı destanı birlikte yazmaya var mıyız?