
Daha ziyade şiir ve şarkı sözleri ile tanınan Murathan Mungan aslında tiyatro kökenli bir yazar. Kendisinin bir çok oyunu bulunmakta. Ancak bizlerin kalplerini şiirleriyle fethetmiş biri.
İşte o şiirlerinden bazı örnekler:
Adı Dua Olan Sevgilim
Yedi rekât günah kıldım bedeninde Dizlerinde yedi zikir secdeye vardım İhmalin uzak meleğine teninde aldandım Yapayalnızdım kendi kalabalığım içinde Tarih kadar yalnız, aşka âşina, acıya unutkandımEr yüzlerde tavaf ettim bunca yıl kalb evini Kırk yemin kurutmuştur sanırken içimin pınarlarını İnanmadığım Allah'a Senin yüzünde inandım Adı dua olan sevgilim Yandım yandım yandımSessizliğe borcum var birkaç kelime, Sessizliğe borcum var birkaç feryat, Sessizliğe borcum var birkaç çığlık, Sustum, yıllarca sustum kan içinde Ödeyemedim borcumu onca şiirle Adı dua olan sevgilim Yandı ruhumun gömleği Yedi deryalar içinde Aştım aştım aştımAslında sen yoktun Yalnızca bir duayı sevdim ben Varlığın yalanımdı Aşktım aşktın aşktı Geçti gitti hepsi Geçti gitti işte Dudaklarım kilitli Yasin yasin yasinÇok şükür ölmeden Son duamı ettim ben Allah beni tek etti Kendi dağımı kazdım defterime Gün geldi burdan da gittimFay
kaç kişiyim bu yalnızlığın ortasında bir boğa, bir leopar Arena ve Opera İyot ve Rüzgar Arsenik ve Sözcükler arasında yüzüm çalılıklarla kaplı aralayan gözüpek avcılar için parslar geziyor kuytularında iyi yürekli bir canavar saklanıyor yazdıklarımın ve yüzümün satırlarında kendim için büyük bir tehlikeyim artık ilerliyorum içimdeki yer çatlağı boyuncaGece Nöbeti
daha az seviyorum seni giderek daha az unutur gibi seviyorum azala azala aramızdaki uzaklığın karanlığındageceler kısalıp, gündüzler uzuyor böyle olunca daha az seviyorum seni kendini iyileştiren bir yara gibi daha az ve zamanlasen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini uzak dağ kışlalarında görmüyoruz birbirimizi usul usul sis iniyor kopmuş yollara ışığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda sevgilim sevgilim yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu daartık daha az seviyorum seni unutur gibi, ölür gibi daha az yeniden ödetiyorum kendime onca aşkın öğretemediğini kolay değildi yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben kaç acı birden imtihan etti beni bir tek gece vardır insanın hayatında ömür boyu sürer nöbeti bu da öyleydi, iyi ol, sağ ol, uzak ol ama bir daha görme beni.İstersen Hiç Başlamasın
İstersen hiç başlamasın Bu hikaye eksik kalsın Onca yaraların ardından Yeni bir aşk yaratamazsın Örselenmiş bir çocukluk İşte benim bütün hikayem Kaç sevda geçse de yüreğimden Bu yıkıntıları onaramazsınİstersen hiç başlamasın Geç kalmışız birbirimize Yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl Dönemeyiz artık ilk gençliğimize İstersen hiç başlamasın Söz verelim kendimize.Kavun Acısı
Gündelik ve güvenilmez hüzünler içinde geçimsiz günler Bir nedeni yok gülmezliğimin içim kavun acısı biri bir şey sorsa ağlayacağım sanki durup dururken gözlerimi çivilediğim deniz sabahın ilk vapurunda herkes kimsesiz Istanbul'da yağmur yağarken dünya daha yalnızdır her zamankinden yanık simit, sıcak çay insanın içini ısıtıyormuş gibi yaparken köprünün üstünden geçiyor insanlar çıkmış gibi Sait Faik hikayesinden içim kavun acısı dünden, geceden Istanbul'da yağmur yağarken dünya daha yalnızdır her zamankindenBir nedeni yok gülmezliğimin belki akşama bir şey kalmaz sabahki halimden içimde aynı kavun acısı vapur dağılırkenBir Fincan Kahve
çok zaman sonra oturup bir fincan kahve içebilmeli insan eski sevgilisiyle geride bunu bırakabilmeli yalnız ya da birlikte çekip giderken bir ilişkiden her şey dün gibiyken yıllar geçti uzakta birbirimizden cam kenarına oturduğum masadan yüzüme sokağı vuran tülün gölgesinde düşünüyorum: yavaş yavaş anıların da terk ediyor beni git gide azalıyor günün birinde birlikte bir fincan kahve içebilmenin sadakati hayali neden mümkün olmuyor ayrılmak yok pahasına tüketmeden her şeyi garbage'ın şarkısı: "cup of coffee" benim yıllar önce aşkımıza verdiğim söz gibi, hayal: yıllar sonra insanın eski sevgilisiyle hüzün, şefkat ve incelikle bir fincan kahve içebilmesi neden yıllar sonra bir araya getiremiyor bizi hüzün, şefkat, incelik ve bir fincan kahve yalnızca bu kadarına azalmışken bir zamanlar yaşanan o büyük aşkın ikindisi fincanın üzerinden birbirimize bakarken ikimiz de biliyoruz giden gitti daha kapıda ayrılacak yollarımız buluştuğumuz kafeden kendi hayatlarımıza dağılırken yine de birbirimizden hatırladıklarımıza değmez mi o bir fincan kahve ağzımızda yıllardır zehir zemberek bekleyen ya da boş ver, en iyisi garbage dinleyelim ikimiz de kahvelerimizi içerken kendi evlerimizde