
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin Yerel Seçim adaylarını açıklaması ardından Selçuk Türoğlu açıklama yaptı.
Selçuk Türkoğlu konuşmasını yapmak üzere sahneye Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin işçilerine ait üniformayı üzerine giyerek eline süpürge ve kürek alarak çıktı.
Türkoğlu konuşmasında şunları kaydetti;
“Yetki verdiğiniz takdirde Bursa’yı yalandan, ranttan kurtarıp süpürüp temizlemek için gece gündüz çalışacağız. Kara olana ak mı diyelim, kirli olana pak mı diyelim? Bursa son 20 yılda kirlendi. Hem de nasıl kirlendi. Havamız kirlendi, suyumuz, ovamız kirlendi. Yer gök kirlendi. Efsane Bursa ovasını bitirdiler. Sıra Uludağ’a geldi. Yeşil Bursa idi beton Bursa oldu. Dünyaca ünlü güzel şehrimiz maalesef kirli Bursa oldu. Bu çürümüşlükten kirlenmişlikten Bursa’yı kurtarmak için bunları giydim. Karda kışta görevlerini yerine getiren temizlik işçilerini de saygıyla selamlıyorum.”
Selçuk Türkoğlu sözlerine şu şekilde devam etti;
“Uludağ kirlendi, efsane Bursa Ovası’nı bitirdiler. Sıra Cennet Uludağ’ı acımasızca imara açmaya geldi. Yeşil Bursa’ydı güzelliği dillere derslandı beton Bursa oldu. Dünyaca ünlü güzelim şehrimiz maalesef kirli Bursa oldu. Burada yağmur demeden, çamur demeden, karda, kışta kıyamette, sağlıklarından fedakarlık edercesine görevlerini yerine getiren temizlik işçilerimizi de onları da saygıyla, muhabbetle selamlıyoruz. Nasıl bir göreve talip olduğumuzun idrakinde ve omuzlarımıza yüklediği yükün farkındayız. Vandallar gibi yönetilen Bursa yeniden ihya etmenin yeniden imar etmenin yeniden bir medeniyet şehrine dönüştürmenin zorluklarının da bilincindeyiz. Yüzlerce ihanet söz konusudur Bursa’ya karşı işlenmiş. Bir taraftan bu ihanetleri tamir etmek yenilerine dur demek ve Bursa’yı tarihine, kültürüne, kültürel dokusuna, tarım potansiyeline, kaplıca dağ ve deniz potansiyeline kongre turizminin yerine kültür turizmi potansiyeline, dini yapılan ve eserler turizmine uygun olarak yeniden ihya ve iman etmek zorundayız. Bu. omuzlarımızda kaçamayacağımız bir vebaldir. Efendim Hürriyet Köyü’nden de Çataltepe cenazesinden de Mustafakemalpaşa TOKİ mağdurlarının da sahibiyiz ve bahsedeceğim. Dikine dikine kentleşme, deprem kuşağında bir şehir olarak Bursa için ayrı bir ihanet biçimidir. Yıllardır göz ardı edilmektedir. Kontrolsüz göç aslında tüm memleketteki sessiz işgal şehrimizde olduğu gibi ve aslında vatanın her karış toprağında olduğu gibi büyük ve ağır bir risk olarak önümüzde durmaktadır. Bursa bize sevdamızın emanetidir. Ve biz bu emanete sahip çıkacağız. Sessiz çoğunlukların sesi olacağız” dedi.