Yerel seçimde asla oy verilmeyeceklerin tam listesi!

Bir kere peşinen şunu söyleyebilirim ki, benim nazarımda ideolojiler ölmez. Kiminin inandığı hayata geçer. Kiminin ki geçmez.

Savunduğu dünya görüşü hayata geçenler ahir ömrünü (kim bilir nasıl da) mutlu-mesut geçirir.

Kimileri benim gibi, bizler gibi kuruyup kalır.

Ve finalde...

Yine benim gibi, bizler gibi, "Ah ulan Rıza!" diye diye ukdelerle göçer gider.

Ve fakat ideolojiler ölmez.

"Öldü, ölür, ölmelidir" mevzuatı, "pes edin de ağzımızın tadı kaçmasın" çıkarcılığındaki egemenlerin konformist dayatmasıdır. O kadar!

***

Ve fakat bu seçimde işler de, hatlar da epey karışık.

Hazır, "İdeolojiler ölmez!" diyerek yola çıkmışken bizzat kendimden örnek vererek devam edeyim.

Misal, reel politiğin aktif figürleri ve uygulamaları hasebiyle benim...

"Kim solcu?"

"Kim değil?"

"Kim neci?"

Sorularımın yanıtları sizlere ömür olmuş durumda!

Yanı sıra...

"Kim halkçı?"

"Kim toplumcu?"

"Kim demokrat?"

"Kim eşitlikçi?"

"Kim dürüst?"

"Kim hırsız?"

"Kim çıkarcı?"

"Kim anasının gözü?"

Sorularımın yanıtları da yerle yeksan!

***

Bu durumda ne yapmalı?

Örneğin ben ve benim gibi düşünen insanlar önümüzdeki yerel seçimde kime, hangi adaya oy vermeli?

...???

Birincisi: Ne bileyim ben!

İkincisi: Nasıl bileyim?

Üçüncüsü: Bir gazeteci, asla bu denli cüretkar olarak, hatta cüretini de aşarak, okurlarına, topluma, "şuna oy verin" diyemez. (Diyenler de gazeteci değil, evlat olsa sevilmeyecek türden şarlatanlardır!)

***

O zaman benim derdim ne?

Ben şimdi bu yazıyı niye yazıyorum?

Sabır mı sınıyorum?

Asla...

Derdim... Derdimin, derdimizin gerçekten çok büyük olması!

Yıllarca büyük kandırılmış olmamız.

Bir nevi salak yerine konuşlarımız...

Bunu hak etmeyişimiz...

Hak etmediğimiz için incinişlerimiz... Kahredişlerimiz...

Şimdi hisettiğimiz umutsuzluk... Bezginlik...

Ve daha bir dünya olumsuz duygu durumu...

Ve işte tam da bu sebeple, ruh sağlığımdan geriye kalabileni bir nebzecik daha yerinde tutabilmek için kendi adıma bulduğum çareyi paylaşmak istiyorum bu yazıda.

Evet...

Bir gazeteci asla, parti ya da aday ismi vererek-söyleyerek, "şu partiyi destekleyin, falanca adaya oy verin" diyemez ancak...

Bir gazeteci...

Alın mesela bu gazeteci, sağcı-solcu fark etmeksizin kimlerin asla desteklenmemesi gerektiği noktasındaki inancını-görüşünü okuruyla-toplumla paylaşabilir.

Yüksek müsaadenizle de paylaşıyorum:

Bir kere, rant siyasetine asla ama asla (daha fazla) oy ve prim verilmemeli Bugüne kadar götürdükleri zehir zıkkım olmak ve elbette yasalar karşısında da hesabını çatır çatır sormak şartıyla rant siyaseti yapanlara...

Rant siyasetinden semirenlere, kamuyu, toplumu, insanı ve umudu sömürenlere asla ve ama asla oy vermemeli.

Yeter!

Aynı isyandan hareketle, siyasetten zengin olanlara, malı götürüp köşeyi dönenlere, eşe dosta, hısım akrabaya yedirenlere asla ama asla oy vermemeli.

Size de yeter!

Sağlı-sollu tüm faşistlere...

Etnik kökencilere, bölgecilik, hemşericilik, mezhepçilik yapanlara asla ama asla oy vermemeli.

Zira sizler de canımıza yettiniz!

İnsana, topluma tependen bakan o şişinik, o kibirli tayfaya... Seçildiği-görev yaptığı bölgede bir nevi Tanrısal irade kullanmayan kalkan had bilmezlere...

Kamunun parasını, iler tutar yanı olmayan, yatırım-proje adı altındaki zirzop işlerde çarçur edenlere... Sosyal belediyecilik adı altında vaziyeti daimi düğün-dernek havasında götüren, ayran-tahtırevan hesabı şenlik-şölen belediyeciği yapanlara...

İnsanların inaçlarını, dini hassasiyetlerini sömürüp, bir nevi din siyaseti yapan yalandan müminlere...

Toplumsal yaralara karşı duyarsız olanlara... Kadına, çocuğa, yaşlıya, engelliye, yoksula öncelikli destek vermeyenlere... Bu yöndeki çalışmalara kaynak aktarmayanlara...

Gençleri pas geçenlere...

Uyuşturucu ile mücadele etmeyenlere...

Özetleyerek totalde bakacak olursak...

Hemen hepsi aynı kapıya, yani evrensel ahlak düşmanlarına çıkıyor.

İşte bari bu seçimde, parti ayırımı gözetmeksizin bu toplum düşmanlarına asla ama asla oy vermemeli.

Aksi halde, sebep-sonuç ilişkisi gereği yaşanacak vaziyet şu ankinden çok daha vahim olacaktır.

Ki, eyvah eyvah...