Hava Durumu

Sosyal medyadaki düttürü dünya!

Yazının Giriş Tarihi: 20.06.2018 17:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.06.2018 17:54

Sosyal medya yayıncılığı, haberciliği ve yazarlığı yapan bir gazeteci olarak, sosyal medya denilen bu eşsiz ve büyük gücü alıp baştan aşağı yerin dibine batıracak halim elbette yok.

Ek olarak...

Geleneksel medyanın hangi zihniyetin elinde, tekelinde oyuncak olduğunu...

Büzüşe büzüşe ne denli kimliksizleştiğini...

Ne denli kifayetsiz ve itibarsız bir hal aldığını en iyi bilenlerden biri olarak.

Tabii ki en çok itibar ettiğim iletişim ortamı sosyal medyadır.

Sosyal medyanın bağımsız olabilen, rasyonel yayın yapabilen alanları, kurumları ve kişileridir.

Ve fakat...

Sosyal medya aynı zamanda, hele ki böyle süreçlerde insanı realiteden koparıp illüzyondan illüzyona sürükler!

Sürüklenmeye de ekseriyetle yatkın bir toplum olduğumuzdan, bu elverişli ortam insan zihnini alıp düttürü bir dünyanın içine önce teper!

Sonra da orada bir güzel öğütür!

Tıpkı şimdilerde son derece akut düzeyde yaşandığı gibi.

O son bakışı, samimi ve gerçek olabilenlerin ortak hafızasında derin yaralar açan...

Dümenden tayfa için de yeni bir "şov zamanı" başlatan o yavru köpek olayında olduğu gibi.

Günlerdir, meğersem hayvanları ne kadar çok seven bir toplumun içinde yaşamama rağmen, bu kutlu gerçekliği şu yaşa kadar fark edememiş olmanın verdiği şaşkınlığı yaşıyorum.

"Tipi bozuk" olduğu için kendisine yaklaşmasına asla tahammül edemeyeceği yavru köpeği ayağının tersiyle tepen de kahroldu o katliama...

"Pirelidir" diye yüzüne bakmadığı kediyi kurtarılmış, steril bölgesinde yer olmadığı için "kışşşşt" diye çemkirek kovalayan da...

Hayatında hiçbir hayvanın başını sevgiyle okşamamış ve asla okşayamayacak olan da...

Bilmem kaç tane tivit atıldı.

Feys, duyar kasan paylaşımlardan yıkıldı.

Ağıt yakma gruplarından vatsap çöktü.

Yasal düzenlemelerin yetersizliği (bu kez Allah için sağlamından) gündeme geldi. Yaptırımların arttırılması yönündeki haklı talepler, baskı grubu boyutuna ulaştı.

Derken...

Sürecin doğası gereği siyaset sahnesindekiler durumdan vazife çıkararak olabilecek en "patican" kontenjanından sahnedeki yerini aldı.

Gıdısı siyasetçi şefkatinden nasibini almamış hayvan kalmadı.

Ve böylece...

Bireyin hak ve özgürlükleri noktasında tartışmasız bir şekilde dünya lideri (!) olan ülkemiz, haklı bir gururla hayvan hakları kavramına takdirnameli bir geçiş yaptı!

Ya...

Sosyal medyanın düttürü dünyasından yayılan bu kadar yalan, dümen ve sahtekarlık bir kez daha bünyeme ağır geldi!

Alayı iyi insan, alayı yüksek demokrat, alayı fena vatansever, alayı kadına şiddete karşı olan, alayı pedofiliyi lanetleyen, alayı namuslu, alayı temiz ahlaklı, alayı gerçek dindar bireylerden oluşan o düttürü dünya...

Korkunç bir vahşete kurban edilen yavru köpeğin son bakışından hareketle, son trend harikalar diyarını yaratarak, o diyarın en mümtaz hayvan hakkı savunucusu olmayı başardı!

......????

E yalan tabii...

Kuyruklu yalan!

Tıpkı siyaset gibi...

Nereden nereye evrildiklerini, karikatürize bir halde şekilden şekile girişlerini mahcubiyetle izlediğimiz siyasiler gibi...

Çeyrek yüzyıldır siyaset, seçim izlerim.

Bu denli varyeteye dönüşmüş hazin bir seçim süreci görmedim.

Sebeplerini ve kaçınılmaz sonuçlarını (artık) seçimden sonra yazarız.

Son düzlükteki tek temennim:

Bu ucuz şov dünyasından cümlemizi tez vakitte Allah kurtarsın.

Amin...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.