Hava Durumu

Seçim sonuçları karşısında apışıp kalanlar, Gezi'yi hala anlayamayanların ta kendisi!

Yazının Giriş Tarihi: 10.06.2015 14:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.06.2015 14:53
Hayret edenlere, hayret ettiğim bir seçim sonrası süreci yaşıyoruz. Benim açımdan bakıldığında durumun en özet hali tastamam budur. Detaylı analize gelmek üzere, özetlemek gerekirse: HDP'nin, hakikatli bir demokraside "utanç sınırı" olarak nitelendirilecek olan barajı yıktığına hayret edenlere hayret ediyorum! (Oysa, teeee aylar önce, yüzde 13 alacak demişliğim ve kayıtlara geçmişliği vardır.)

AKP'deki oy kaybına hayret eden şımarık bünyelerdeki sükutu hayale hayret ediyorum! Ennn iyi ihtimalle, yerinde saymaya mahkum olan CHP'nin aldığı sonucu beklemeyenlere ivedilikle hayret ediyorum. MHP'nin, taş devri argümanlarla yürüttüğü siyasetin sonucunu kavrayamayanlara hayret ediyorum. Hasılı... Seçim sonuçlarının nete geldiği andan itibaren hayretler içerisindeyim. *** Sırasıyla açacak olursam. Seçimin açık ara farkla başaranı, oylarını yüzde 100’den fazla bir oranla arttıran HDP'dir. ...De neden? İşte bütün mesele burada. Daha doğrusu, bunu taaaa ne zaman önce fark edenlerle, hala şu gün dahi hayret edebilenler arasındaki zihniyet farkında. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi... HDP, kendi potansiyel tabanından, yüzde yüz oranındaki kemik oyunu aldı mı? Aldı. Pekiiiii, HDP'ye utanç barajını arttıran oylar nereden, kimlerden geldi? Kimilerinin iddia ettiği gibi, aradaki farkı, AKP'ye sandıkta ders vermek isteyen CHP'nin şehirli seçmeni ile kendisine has endişeleri ile gidişattan "illallah" diyen liberaller, vs mi kapattı? Kati surette hayır. Kıymet verdiğim bazı analizlere göre, HDP'nin CHP'den "Ödünç aldığı" oyların oranı yüzde 2 civarında. Buna liberaliydi, sosyal demokratıydı ve benzeriydi ekleyin. Yetiyor mu barajı aşmaya? Yetmez. Peki, HDP'ye barajı aştıran başarının hakiki mimarları kimlerdir? Bu güne kadar ki tüm seçimlerde AKP'ye oy vermiş olan muhafazakar Kürt seçmen! Daha önce de belirttiğim gibi, muhafazakar Kürt seçmen, bu kez tercihini, dini referansa göre değil de, etnik temel unsuruna göre şekillendirdi. Bazı AKP'li dostlara da seçim öncesinde anlattığım, lakin, kabul ettiremediğim şey de işte buydu. İşlerine gelmedi. Görmek istemediler. Görenler kabullenmek istemedi. Ya da neyse neydi... Ve fakat, bakınız, il il, sandık sandık sonuçlara. Ve görünüz ki artık kabak gibi ortada! HDP, yıllar yılı AKP'nin kadrolu seçmeni gibi davranan muhafazakar Kürt oylarını kendisine çekerek utanç barajını aşma başarısını sağlamıştır. Daha doğru bir ifadeyle, o barajın aşılmasında muhafazakar Kürt oylarının payı çok büyüktür. HDP bölümünü toparlayacak olursak... Bu partiye kendi daimi tabanı oy verdi. Sosyal demokratlar oy verdi. Solcular oy verdi. Liberaller oy verdi. Ve muhafazakarlar oy verdi. Bana göre, HDP'ye verilen oyların en önemli asgari müştereği ise Gezi Direnişi ruhunun bu parti çatısı altında buluşmuş olmasıydı. Sizden değiliz! Sizin gibi değiliz! Ve fakat buna rağmen... Sizinle, hepimizle bir arada, eşit ve insan gibi yaşamak istiyoruz! Diyen. Ve yalnızca bunu demeye çalıştığı için tepelenen insanlar, gönül yaralarını da alıp öyle gitti sandığa! Sonucu, geç de olsa gelen bahar hesabı, Türk demokrasisi için mihenk taşıdır. Kalıcı ve samimi barış için olmazsa olmazdır. Önemlidir, kıymetlidir, vazgeçilmezdir. *** Gelelim CHP'ye... Başlarken de dediğim gibi, bu partinin alabildiği oy oranına ilişkin hayret edebilenlere hayret ederekten diyorum ki, olup olacağı buydu. Bu kadardı. Bunun bir adım ötesi yok. Niceliği görece de olsa, muhafazakar seçmen yapısının dahi bariz bir şekilde terk ettiği AKP'ye ve iktidarına rağmen... Böyle bir ülkenin ana muhalefet partisi olmalarına rağmen... Tüm zamanlardaki aynı sakil sebep-sonuç ilişkileri neticesinde yerinde saymak! Dünya tarihinde, ancak ve ancak CHP'ye nasip olabilecek türden bir sonuçtur. MİLLETCE ALKIŞLIYORUZ! Detayına girersem, sayfaların yetmeme ihtimali kuvvetle yüksek olduğundan... Bursa sonuçları başta olmak üzere, CHP'nin daha derinlikli bir analizini bir başka yazıya bırakıp, AKP'ye geçeyim. İktidar Partisi'nin oy kaybedeceğini, aralarında samimiyetle durumu ifade eden AKP'lilerin de olduğu çok geniş bir çevreyle birlikte tahmin ediyorduk. Oran tahminlerinde ayrı düştük. Bana göre AKP'nin oy kaybı, şimdi burada, sırf yerim dar diye tek bir yazıda ifade etmemin olanaksız olduğu milyonlarca kapı gibi sebepten ötürü, beklenen ve bir o kadar da tahmin edilen bir sonuçtu. Buna rağmen en kısa haliyle özetleyecek olursam... İktidar Partisi, hala şu an bile, dış güç, lobi vesaire izahlarıyla "bir kalkışma" olarak betimlediği Gezi Direnişi'nde, insanların ne dediğini, niye sokağa çıktığını ve o çocukların niye öldüğünü doğru tahlil edemediği sürece, oy kaybı, hatta erime kaçınılmazdır. İktidar Partisi, kendisini, çok ama çok samimi ve vicdanlı bir şekilde gözden geçirmek zorundadır! Sadece ve sadece, o en kıymetli soruyu sorsalar. Neden?.. Deseler... Vicdanlarının vereceği yanıta, akıl ve fikirlerini kapamasalar. İşi zaten çözecekler. *** MHP'ye gelince... Söyleyecek çok fazla bir şey yok. Bu güne kadar binlerce kere yazdıklarımın tekrarından öteye geçmez şu an yazacaklarım. Önümüzdeki süreç için de, sergileyecekleri tavra bakmak gerek. Koalisyon hükümeti ihtimallerini ne oranda kilitleyeceklerine?.. Nasıl davranacaklarına? Bunu niye yapacaklarına?.. Ondan sonra MHP için de detaylı bir analiz gelir. O vakit sonuç: Bu seçimin iftihar vesilesi en önemli başarısı, utanç duvarının aşılmış ve umuyorum ki tarihe gömülecek olmasıdır. Bu, gerçek demokrasi ve kalıcı barış adına atılmış en önemli adımdır.
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.