Hava Durumu

Röportaj çağrıma Parseker olumlu yanıt verdi, Burkay oralı olmadı!

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2018 18:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2018 18:10

Ahir ömrümde yüzlerce seçim, kongre, kurultay, genel kurul gördüm.

Şu BTSO'nun (hayırlısıyla inşallah) gideceği genel kurul gibisini ne gördüm, ne de duydum.

Bundan sonrasında da görmiyim zaten.

Hatta görmemiş olayım!

Ama mevzumuz kongre sürecine ilişkin eleştirilerim değil.

Aslında sağlam konu!

Yazmaya kalksam kapak olur!

...Da, baharı bekleyen bezgin kumru ayarındaki ruhumun şu ara hiç bu mevzulara giresi yok.

O vakit konumuz, bundan bir süre önce yine bu sütunlarda, BTSO seçiminin iki büyük rakibi, mevcut Başkan İbrahim Burkay ve İlhan Parseker'e yaptığım röportaj çağrısıdır.

Bence ziyadesiyle önemli bir çağrıydı.

Zamanlaması fevkalade münasipti.

Sağlam ve hakikatli içerik vaadi vardı.

Öyle, "Aman da siz ne kadar başarılı, ne kadar mühim, ne kadar şahane iş adamlarısınız. Kim bilir bundan böyle daha ne anlamlı işlere imza atarsınız?"

Türünden yapış yapış bir magazin işi (!) kotarılmayacaktı.

Sorulması gerekenler sorulacaktı.

Verebilecek yanıtı olanlar anlatacaktı.

Öyle olunca da...

BTSO seçim sürecinin en büyük kamburu olan FETÖ iddiaları herrrr şartta masaya yatırılacaktı.

Ankara'nın desteği meselesi nete getirilecekti.

Maval mı?

Yoksa hakikat mi?

Anlaşılacaktı.

Ve kim bilir daha neler neler konuşulacaktı.

***

Röportaj çağrımın en önemli boyutu da, her iki güzide iş adamımızdan, röportaj öncesinde Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği'ne bağış yapmalarına ilişkin koyduğumuz şarttı!

Bugüne kadar arabanıza, uçağınıza binmedik, zerre kadar türbülansınıza girmedik!

Gerek yurt içi olsun, gerek yurt dışı olsun...

Vatana, millete ve elbette ki kente hem de nasıl yararlar sağlayan o verimli mi verimli gezilerinizde de yer almadık!

E af buyurun da, kendi cebimize de para istemedik!

Onun yerine dedik ki:

Madem ki Bursa'nın patronlar kulübünün başına oynayan iki varlıklı iş adamısınız.

O vakit, bu röportaj vesilesiyle, bu kentte yaşama tutunmaya çalışan kadınlara ve onların çocuklarına bir faydanız olsun!

İyi bir şey dedik yani...

İyi ve önemli bir şey...

O kadınlar kadar size de iyi gelebilecek bir şey...

"Falanca adına yurt yaptırıcaz, illa şu kadar canlı parayı kap gel" demedik.

"Şu kadar kurbanı şurası için sıkıysa kesme!" diye önünüze büyükbaş listesi dayamadık!

(Bu çağrıya İbrahim Burkay cephesinden bozulan kimi arkadaşlar olmuş diye çağrımı mecburen açıyor ve nete getiriyorum) Evet şart koştuk ama zorunlu da tutmadık!

Bağış yapmayana yaptırım uygulanacak, başına iş gelecek demedik!

Niyet belli, sebep belli.

Yardım yapılması istenilen dernek ve oradan destek alarak ayakta kalmaya çalışan kadın ve çocukların hali belli!

Sanırım...

O eski hazin ezberlerle ilgili bir refleks hasıl oldu!

"Dejavu mu yaşıyorum?" sanrısıyla bağış çağrısı yanlış anlaşıldı!

O vakit çağrımı güncelliyorum.

Çağrı yazısının yayınlandığı gün, "Ben hazırım! Ne istersen sor!" diyen İlhan Parseker cephesinden bu yönde bir eleştiri, çekince, vb. gelmediğine göre...

Evet... Kendisinden söyleşi öncesinde bu bağışı yapmasını ve röportaj günü o bağış makbuzuyla birlikte sorularımızın karşısına geçmesini bekliyorum.

Ha yapmazsa ne olur?

Sadece ve sadece hayal kırıklığı olur.

Onun da bir yaptırım gücü falan yoktur.

***

Röportaj çağrımıza şu ana kadar olumlu- olumsuz bir yanıt vermeyen...

Daha doğrusu, (Ay hiç komplekse giremeyeceğim) çağrımızı kale almayan İbrahim Burkay'a gelince...

Kendisinin yerinde olsam...

Bir önceki yazımda da ivedilikle belirttiğim gibi, hele hele kosssskoca Başkent'in kapı gibi desteğini de arkama almış olsam...

Her şarta bu röportaj çağrısına olumlu yanıt verirdim.

Ama tabii, hazır bendenizin çağrısını ciddiye almamışken...

Belki de gazeteciliğimi yeterli görmemiştir!

Ne bileyim...

Belki kariyerist ve seçkinci bir kişiliktir...

Herkesi gazeteci olarak kabul etmeyen bir tarzı vardır.

Belki nazarında rüştümü ispat edememişimdir.

Faraza kendisi pek yükseklere bir gazetecilik çıtası koymuştur da, ben güdük kalmışımdır!

O zaman diyecek bir şeyim olmaz tabii...

Ne diyim hatta?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.