Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçtiğimiz gün Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ı ziyarete gitti.
Ziyaretin görünen amacı ise sözde nazik bir şekilde “Yıldırım için kentsel dönüşüm çağrısı” yapmakmış.
Zira, “Yıldırım halkına Nilüfer’deki yaşamı sunmak” gibi bir sorumlulukları varmış!
***
Bu ziyarete ilişkin haberi Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde okuduğumda gözlerime inanamadım.
O nasıl bir tepeden bakış?
O nasıl bir kibir?
Ne kadar ayıp!
Zaten mevzu, “Bozbey makamını Yıldırım’a taşıdı” ifadesiyle başlıyor.
Lafa bak:
“MAKAMINI TAŞIDI!”
Makam bi yerden bi yere taşınır mı?
Makam sefere çıkar mı?
Padişah otağı mı bu? Nerede kurarsan orada hükmedebileceğin?
Yıldırımlılarla bir araya geldi ya da buluştu gibi son derece nezaketli ifadeler varken, “makamını taşıdı” diyerek zaten son derece sorunlu bir bakış açısını ortaya koymuş Bozbey ve ekibi.
***
Haber metninin sonrasındaki kibre ise büyük ayıplar ekleniyor.
Haşmetinden sual olunmasını istemez bir şekilde “kossskoca MAKAMINI Yıldırım’a taşıyan” Bozbey, meğerse gençliğinin Yıldırım’da geçtiğini falan anlatıp, ilçede yaşayan vatandaşlardan, “bizi de Nilüfer’deki gibi dönüştürüver”diye talep aldığını anlatıyor.
Metne bakarsak öyleymiş.
Yıldırımlılar, başta gökyüzü ve Uludağ’ı ellerinden alınan, tüm yeşil alanları, çocuk parkları fecaat ve ekserisi kaçak beton bloklara dönüşen Nilüfer gibi olmak istiyormuş.
Temiz havalarda İstanbul’dan dahi görünen Uludağ’ı, heyula gibi beton bloklar yüzünden kaybeden Nilüfer gibi olmayı pek çok istiyorlarmış.
İşte Bozbey de bu yüzden makam, mevki falan tüm mahiyetini topladığı gibi gidip şeref vermiş Yıldırım’a.
Sonrasında da, mahiyetindekilere o ziyarete ilişkin son derece ayıplı bir haber metni hazırlatmış.
Şöyle ki:
Nilüfer’de RANTSAL dönüşümün tillahını gerçekleştiren, ilçeyi kaçak yapı ve betona gömen, müteahhit dostu ve kendisini de bizatihi müteahhit olan Bozbey, Yıldırımlılar’a bu minvaldeki Nilüfer’i örnek göstermiş.
Tabii Bozbey’in ekibi o tuhaf ve kibirli metne tüm bunları yazarken, “bu arada bizim Başkan’a Nilüfer’i rantsal dönüşüme tabi tuttuğu o bahtsız sürece ilişkin ‘görevi kötüye kullanmaktan’ yargı yolu gözüktü” dememiş. Diyememiş.
Bir Büyükşehir Belediye Başkanı düşünün, Nilüfer’deki rantsal dönüşüm süreci yüzünden “görevi kötüye kullanma iddiasıyla” yargı yolunda!
Ama buna rağmen, hiç sıkılmadan hedefe Yıldırım’ı da koyduğunu ifade ediyor.
Bunu yaparken de, hem Yıldırım halkını, (sizin orada bizdeki gibi işler yok demeye getirerek) eziklemeye çalışıyor.
Hem de, iki dönemdir Yıldırım Belediye Başkanı olan Oktay Yılmaz’a, “sen bu işlerden pek anlamazsın” demeye getiriyor.
Hem Oktay Yılmaz’ı ziyarete gidiyorsun, hem de belediye başkanlığı yaptığı süre içinde ilçenin, kamunun, vatandaşın hakkını ve olanaklarını rantsal dönüşüm adı altında müteahhitlerin önüne sermediği için O’nu Yıldırımlılara kendince ispiyonluyorsun!
Evlerden uzak bir ayıplı bakış açısı.
Aslında kendince haklı Bozbey.
Zira, Yıldırım’da yıllardır sürdürülen, dar gelirli insanı ve kamuyu önceleyen ahlaklı ve hedefe uyun kentsel dönüşüm süreci hoşuna gitmiyor.
Oradaki kentsel dönüşümün hedefi insana hizmet…
Ve hedef böyle olunca da, Nilüfer’deki müteahhit dostu hesap Yıldırım’a uymuyor!
Yıldırım’daki kentsel dönüşüm, Nilüfer’deki gibi müteahhitlerin semirmesine olanak sağlamıyor.
Zihniyet farklı. Ve Bozbey işte öncelikle bu zihniyeti dönüştürmek istiyor.
En çok da bu sebeple, gelecekteki potansiyel rakibi Oktay Yılmaz’a şimdiden çok büyük ayıp ediyor.
***
Yahu insan bir gram sosyoloji bilmez mi?
Siyaset sosyolojisi denen kavramdan bu kadar uzak olur mu?
Yıldırım’da yaşayan insanların sosyo-ekonomik yapısından bu denli habersiz kalıp, hükmünü sürmek için ordan oraya taşıtıverdiği şanlı makamından iler tutar yanı olmayan şeyleri böyle rahat sallayabilir mi?
Kentsel Dönüşüm gibi son derece önemli ve tonla fayın üzerine kurulmuş Bursa gibi bir kent için hayati olan bir kavramı ve Yıldırım özelindeki başarılı süreci bir sonraki yazıda detaylı anlatalım.
Nilüfer Belediye Başkanı olduğu süreçle ilgili olarak “görevi kötüye kullanma iddiasıyla” hakkında yargı yolu açılan Mustafa Bozbey, daha geçen ay “Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 50 yaşındaki bir yöneticisi tarafından tacize uğrayan, bu tacizi içine sindiremeyen, susmayan ve yaşadığı rezillik karşısında hakkını arayan 23 yaşındaki KANSER hastası basın emekçisi bir kız çocuğunu kapının önüne koydu!”
O kız çocuğu, tacize ve onuruyla oynanmasına rıza göstermediği için ekmeğinden edildi!
İnsana dair vaziyet budur.
Ötesi, yargı yolu açılan beton sevicilik ve müteahhit kardeşliğidir.
Aman dikkat!