Hava Durumu

Kuzum siz nasıl bir tarikatsınız?

Yazının Giriş Tarihi: 11.11.2017 15:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.11.2017 15:14
Lodos'tan içeri adımımı atar atmaz Kıymetli CEO'm Aslı'ya sordum. "Aslııııı...  Fakiriz makiriz ama dükkan kimin?" "E, bizim abla!" " O vakit, ben Lodos'ta canım isterse fevkalade şahsi bir yazı da yazarım di mi?" "Yazmazsan küserim zaten. Vaktidir." *** Netekim yazıyorum. Bir süredir, kendisini solcu sanan zerzevatla başım dertte! Ama öyle böyle değil. Hatta şöyle: Şimdi kadınlı-erkekli bir grup tatlı su solcusu, işi gücü bırakmış. (Sapkın bir merakla) Lodos'u ve beni dikizlemekte! Bize kim geldi, kim gitti? Kimle konuştuk? Kimlerle fotoğraf çektirip sosyal medyaya koyduk? Hem sonra, gelenler kimlerden? Sağcı mı, solcu mu? Başı açık mı, kapalı mı? Bildiğiniz ront'a yatmış şaşkın bir grup var! İlaveten, bu şaşkın grup izlemekle de kalmıyor, Lodos'un tüm konuklarının kategorize çetelesini tutuyor! "Gördün mü, geçen gün yine bir türbanlı gitmiş Lodos'a!" "Türbanlı ne ki! Çarşaflı kadının bile gitmişliği var!" "Yok artık! Çarşaflı kadın?" "Yemin verdim gitmiş. Al bak, bu da fotosu!" "Vay vay vay... Şu hale bak! Hakketten çarşaflı kadın gitmiş. Üstelik çarşaflı kadınla yan yana fotoğraf çektirip Feys'e koymuş! Yuh diyorum. Yani gerrrrçekten yuh diyorum!" "Ay bir de utanmadan hala solcu ayağı yapmaz mı?" "Yaaa. Sorma. Ben de en çok ona gıcık oluyorum. AKP'lisi, ülkücüsü, sağcısı felan hep Lodos'a gidiyor." "Yok, ben bu çarşaflı kadında kaldım. Kal geldi hani... Sen çarşaflı kadını Lodos'a al. Yan yana fotoğraflar çektir. Sonra da solcuyum diye geçin." "O zaman bunun solculuğu felan hikaye!"  "E tabii hikaye! Hepsiciği rol..." *** İşin fenası... Hatta çok daha fenası... Bizim dükkanı izleyip, gözleyip sonra da böyle gıybet seansları çeviren bu tarikat mensupları, Lodos'a solcu ya da sosyal demokrat insanlar gelince de su kaynatıp edepsizleşiyor. İçlerindeki solcu görünümlü kriptosu mriptosu, (Bu arada, seni vekil yaptırmayız be çeşmecan! Sen iyisi mi, o hayali unut" bu kez Lodos'a ziyarete gelen solculara sarıyor! "Vayyyyyyyyy.... Demek gittin? O zaman benim için bittin!" Haydaaaaa... Sağcı geliyor, sapıtıyorlar! Solcu geliyor su kaynatıyorlar! Eeeee? Hakketten nasıl marazi bir tarikatsınız kardeşim siz? Bize kimsecikler gelmesin mi? Herkesler suyu çeşmeden içip içip hep size mi gelsin? Hem sonra... SİZE NE BE KARDEŞİM? DÜKKAN BİZİM. SİZE NE? Biz sizin ticaretinizde, ticarethanelerinizde kim geldi, kim gitti, paraları kimden kazanıyorsunuz diye sorduk mu hiç? Kimlere yemek servisi açıyorsunuz? Kimlere kimyasal satıyorsunuz? Kimlerle iş tutuyorsunuz? Sorduk mu? Üstelik, siz bu işlerin ticaretini yaparken, para kazanmak için icabında en sağcısından, en İslamcı'sına kadar o insanlarla iş tutmak için kırk takla atarken... Fellik fellik sağcı, İslamcı sermaye ararken dükkana... Biz zerre kadar karışıp, edepsizleştik mi? Siz ticaretini yaparken edepsizleşmediysek biz... Siz şimdi hangi sıfatla, buraya yalnızca ve yalnızca sohbet etmeye, gündem, kulis konuşmaya, çok nadir zamanlarda gıybet yapmaya gelen insanlara karışma hakkını kendinizde buluyorsunuz? Burası restoran değil ki! Gizliden su kimyasalları devşiren bir iş yeri değil ki? Buraya yapılan ziyaretler paraya tahvil edilmez! Buraya gelene müşteri gözüyle bakılmaz! Buraya gelenden hesap alınmaz, önüne adisyon dayanmaz! Burası bir yayın kuruluşu! Bir gazete! Ve gazeteciler, teeeee kil tabletlere haber, yazı yazdıkları günden bu yana toplum içindedir. Herkesle, her kesimle bir araya gelir. Çünkü bu onların işidir! Olmazsa olmazıdır! Dediğim gibi... Bursa dediğin nedir ki? Sonuçta hepimiz birbirimizi biliriz. Kimin kiminle ticaret yaptığını? Yapmak isteyip de yapamadığını? Kimin niye sık sık ataklar geçirdiğini? Karın ağrısının ne olduğunu? Ve daha neleri neleri biliriz... De... Başka hayatları gözetlemek ve umursamak gibi marazi bir ruh halimiz yok diye oralı olmayız. Yoksa biz sizin, "Senin o İslamcılar'la ne işin var?" Diye car car car hesap sorarken... O İslamcılar'ın her paylaşımına herkeslerden önce beğeni butonu yapıştırdığınızı da görür, biliriz! "Bize ne?" Der geçeriz. (Normal koşullarda.) Böyle anormal koşullar bahse konu olduğunda da, lafı yapıştırırız o ayrı konu. Bu arada, size bir de sır vereyim. Lodos'a Ovacık'ın Komünist Belediye Başkanı gelir. Sağcılar bunu zerre kadar dert etmez! Zira beni bilirler. Ne olduğumu, kim olduğumu bilirler. Lodos'a ateist gelir! Aynı cenahın yine umuru olmaz. (Zira, ne hazandır ki, solcu geçinenlerden daha fazla kavramışlar burada gazetecilik yapıldığını.) Bu güne kadar, "benim solculuktan afaroz edilmememe sebep olan" çarşaflısı, türbanlısı, İslamcısı ve dahi hiç biri... Bir tek gün, "siz de falancayla görüşüyorsunuz" imasında dahi bulunmamıştır. *** Hasılı canım... Burası bir gazete, ben de gazeteciyim! Buraya her kesimden, her dünya görüşünden insan gelir. Biz de Lodos'un konuklarına kapılarımızı açarken hiç kimseye, Harbiye Ordu Evi tribi atıp, "yalnız böye başı kapalı falan giremezsiniz buraya!" demeyiz. Demedik... Lodos'un kapıları bir tek kötü insanlara kapalıdır... En çok da HARİSLERE... Onlar da zaten kendilerini bilir...
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.