Hava Durumu

Hem "Reis" aşkıyla yanıyor! Hem de CHP'ye Çalışıyor!

Yazının Giriş Tarihi: 18.02.2019 17:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.02.2019 17:49

Bunlarınki, o denli yapış yapış...

O denli vıcık vıcık...

O denli pespaye bir hal ki...

Orada, burada, gizli seçim ofisinde, kuliste maiyetindekilerle birlikte (neredeyse) açıktan açığa başta Bozbey olmak üzere CHP'nin adayları seçim kazansın diye çalışıyor.

Tüm ikbal hesaplarını buna göre yapıyor.

Bunu istiyor, bunu bekliyor.

Gel gelelim...

Gözü yemediği için bunu asla dürüstçe ortaya koymuyor.

"Şunca yıldır AK Partili'ydim. Ve fakat şimdi işler değişti ve ben artık CHP'ye sempati duyuyorum ve bu sebeple de CHP'nin adaylarını destekliyorum" demiyor.

Dese zaten, iftihar listesine geçecek...

Derdi başka olmasa, gerçekten sağdan sola dönmüş, gelmiş olsa, vaziyetin bir karakteri, bir kimliği, bir ağırlığı olacak.

Aslında belki tamamen dönmesine dönecek.

Hatta belki de bu keskin dönüşü ilan edecek...

...De, sandığa güvenemiyor!

Sandıktan bir kez daha AK Parti çıkarsa, ortalıkta "bulaşık süngeri" gibi kalacağını biliyor ve işte gözü en çok da bunu yemiyor!

Zaten böyle insanların gözü zor olan ve risk teşkil eden hiç bir şeyi yemiyor.

Uzun yıllar boyunca hep yenmeyi...

Hep yenen olmayı...

Yenilen karşısında tartışmasız erk olmayı o kadar içselleştirmişler ki...

O kadar ezberlemişler ki...

Vaziyeti nete getirip...

Gerektiğinde yenilmeyi... Gerektiğinde kaybetmeyi...

Gerektiğinde yenilen de olabilmeyi asla göze alamadıkları ve alamayacakları için işte böyle sansar modunda siyaset yapmayı içlerine sindirebiliyorlar.

Ki, işte bu yüzden de, faraza Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin mitingi için Bursa'ya geldiğinde, o alana herkesden önce yine bu türler yaldır yaldır koşabiliyor.

Kopup geldiğin masa başka.

Aklındaki hesap başka.

Gönlündeki niyet başka...

Gel gelelim, Tayyip Erdoğan'ı taşıyan seçim otobüsü daha durmadan "Reis"e görünücem diye (Canını hiçe sayan edasında) otobüsün önüne atlayışları bambaşka...

***

Mesela ben bu yazıyı, miting alanındaki bu insanların halini izlediğim gün kaleme alamadım.

Ertesi gün de yazamadım. Sonraki gün de...

Utanıyor insan.

Onlar adına çok fena utanıyor ve kolay kolay toparlayamıyor kendisini.

Bir, bal gibi bildiğin-bal gibi bilinen gerçeğe bakıyorsun...

Kimin kimi neden ve niçin desteklediğine...

Kimin, kimi neden ve niçin desteklemediğine...

Bir de miting alanındaki zibil tavırlara...

Onların adına sen utanıyorsun...

***

Oysa...

25 yıldır siyaset izleyip yazan bir gazeteci olarak epey de şerbetliyimdir böylesi yalandan hallere, dümenlere karşı.

Ama yok!

Bu sefer ki harbiden akıllara zarar.

Hele bu arkadaşların, "Reis"i huşu içinde, iftiharlar eşliğinde, kıvana kıvana, şişine şişine bir dinleyişleri vardı.

O nasıl rol kesme kabiliyeti...

O nasıl yüksek sanat performansı...

Bilmesem...

Ya da utanma duygusuyla vedalaşmış olsam, ben bile inanacaktım...

O derece...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.