Hava Durumu

FETÖ ile mücadeledeki suç ve ceza denklemi!

Yazının Giriş Tarihi: 07.03.2018 11:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.03.2018 11:08
Aslında, 15 Temmuz Darbe Kalkışması'nın hemen sonrasında durum nete gelmeye başlamıştı. FETÖ denen hastalıklı yapının (Terör örgütünün) önünde sonunda bu ülkede yaşayan muhalif insanlara ihale edilmeye çalışılacağı... Bir şekilde, muhaliflere bedel ödetileceği... Netekim korkulan epey bi başa geldi. Darbe Girişimi sonrasında başlayan süreçte yine en ağır bedeli bu ülkenin muhalifleri ödedi. İşsiz, mesleksiz, çaresiz kalanlar yine (çoğunlukla) muhalifler oldu. Hasılı bu ülkede yaşayan muhaliflerin makus talihi bir türlü değişmedi. Darbe Kalkışması'nı, dinci olduğu iddiasıyla tertip eden o şizoid yapı içerisinde yer alan, yer aldığı bilinen, öyle oldukları yönünde kuvvetli şüpheler uyandırmış insanlar kuşlar kadar hür bir şekilde, gayet tıkırındaki hayatlarına devam ederken, yine en ağır bedeli muhalif insanlar ödedi. Pekii... Hakiki FETÖ'cülere ne oldu? Tabii ki yargılananlar var, tabii ki hüküm giymiş ve giyecek olanlar var. ...Da, kaçta kaçı? İşte tam da burada deli sorular geliyor insanın aklına. Bilhassa Çatı Davaları hakkında az bir şey farkındalığı olanlar, o davaların iddianamelerine en azından şöyle bir göz gezdirmişliği olanlar aynı deli sorularla karşı karşıya. FETÖ denilen buz dağının kaçta kaçı bedel ödedi? Kaçta kaçı ödeyecek? *** Kafadaki o deli sorulara tek bir yazıda, en azından bu yazıda yanıt bulmak imkan dışı. Hoş zaten şu gün için benim de böyle bir niyetim yok. Yazının niyeti, maksatlı bir şekilde yokmuş gibi gösterilmek istenilen, evriltilmeye çalışılan kapı gibi bir hakikati hatırlatmak! Arkadaşlar... Kıymetli AKP'liler... Hatta gönül koymayın da bahane üretmeyin diye hitabı yeniden düzenleyelim. Pek kıymetli AK Partililer... Bi zahmet kabul ediniz ki, 17-25 Aralık öncesinde... Bu bal gibi Terör Örgütü, Hizmet Hareketi iken... Şimdilerde en ağır sıfatlarla yine ennn çok sizin saydırdığınız Fethullah Gülen, eli eteği öpülen, iç çamaşırları dahi (Haşa diyelim) kutsal addedilen Fethullah Gülen Hoca Efendi iken... Çorabının sağ tekine dahi tapınmalara kalkıştığınız "o zat" henüz size ilişmemişken! Erkenekon'da, Balyoz'da ve benzeri tüm insanlık ayıbı-insanlık suçu affedilmez süreçlerde her türlü zulmüne bir şekilde onay verilen FETÖ konusunda yine en ağır bedeli bu ülkenin vicdanı olan muhalifler ödedi. Gıkını çıkaran tepelendi! Sürece muhalefet eden hapishaneleri boyladı! Ve ne oranda hatıralarınız arasındadır bilemem ama bir kısmı da suçsuz, günahsız olarak oralarda can verdi! Muhalif insanlar, "Peygamberle cep telefonuyla konuştuğunu iddia edebilecek raddeye gelen bu adam en iyi ihtimalle hasta!"  derken aymadınız. 17-25 yaşandı! Köprüden önceki son çıkış misali, bir nevi resmi pişmanlık tarihi olarak belirlendi. Ve siz kiminiz, kim bilir neden, yine idrakte zorlandınız. Yine bir şekilde pişman olamadınız. Hep o iyi niyetti size bunları yaptıran. Gönül gözünüz kapanmış, basiretiniz bağlanmıştı. Masumiyet karineniz daim, kandırılma katsayınız sonsuzdu! Ve fakaaaat... 15 Temmuz sonrası itibarıyla artık rasyonel olmak zorundasınız. Öncelikle o başlar, gömülü olduğu o kumlardan çıkarılmalı. Ardından (Şunun şurasında ne kadar zaman geçti ki) maziyle yüzleşilmeli. Sonrasında da iyi niyetli ve samimi olunmalı ki, bu örgütle kalıcı bir mücadele süreci yaşansın. Tabii bunları yaparken, hatta yapmadan önce muhalif ve vatan haini tanımlarına tekrar bir bakmak, neyin ne olduğunu harbiden bilmek şart. Bakınız bu öncelikli şart! Ardından da, gerçek FETÖ'cüler ivedilikle tespit edilmeli. Ne dedik? Gerçek FETÖ'cüler... FETÖ'cü bankadan (herkes o maaşı oradan alır kardeşim. Tam bir ay çalışacaksın, emek vereceksin, canın çıkacak. Sonra da, yok ben bu bankadan para çekmem deyip aç kalacaksın! Geçiniz...) mecburen maaş alan öğretmenlere değil, o okulların bile isteye FETÖ'cü bankalarla çalışan sahiplerine el atın! Batmamak, ayakta kalmak için o bankadan mecburen kredi çeken küçük esnafı, koltukçuyu, turşucuyu, vesaireyi bırakıp, vakti zamanında FETÖ sayesinde büyük yürüyen, sonrasında da FETÖ'yü bal gibi finanse eden kallavi işadamlarına bakın! Hemen her konuda olduğu gibi, bu ülkenin suç ve suçlu algısında, ayarlarında ciddi sorun var. Suç ne? Gerçek suçlu kim? Paşa gönlümüzün bedel ödemesini istediği mi? Yoksa gerçekten o suçu işlemiş olanlar mı? *** Faraza tabii... Diyelim ki devletin Valisi, devletin tüm kurumlarını tehditvari bir silah gibi kullanarak kapına dayanmış, tepene çıkmaya hazırken bağış yapmak zorunda kalanlarla... FETÖ sayesinde en sonradan görme kontenjanından zengin olup, bu kez de, "ver gülüm" faslına geçildiği için FETÖ'ye bile isteye ve hatta seve seve finans desteği sağlayanı aynı kefeye koyarsan! Kendin koymakla kalmayıp, bir de herkesler böyle sansın diye tırmalarsan! Yapılana FETÖ ile mücadele değil, mücadele adı altındaki absürt komedi adı verilir. Bedeli de ağır olur!
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.