Erdoğan'ın Bursa Mitingi...

Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bursa mitingi, bu kentte en çok bir süre öncesine kadar İYİ Parti'ye kaptırdığı oyları geri alan ve yeniden ana muhalefet partisi konumuna oturan CHP'lileri sevindirdi.

Çünkü CHP'liler haklı olarak, bundan bir süre önce aynı meydanda seçmenle buluşan Cumhurbaşkanı Adayları Muharrem İnce'nin mitingiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingine olan katılımı mukayese etti.

Alanın fotoğrafları hangi açıdan çekilirse çekilsin...

En objektif bakış açısıyla yazıyorum. Muharrem İnce mitingi katılım açısından Erdoğan'ın mitinginden (tüm haksız rekabet koşullarına rağmen) çok daha fazlaydı.

Ve bu durum, Bursa'daki CHP örgütlerini inanılmaz oranda mutlu etti.

Moral motivasyonlarını en az iki katına çıkardı.

Daha da önemlisi istisnasız hepsini, "bu kez gerçekten tamam" moduna soktu.

Bu mod yıllardır bekledikleriydi, hasretle özledikleriydi.

Ve Muharem İnce, parti örgütüne bu eşsiz moral motivasyonu sağlamayı başardı.

Net...

Pekii bu iş gerçekten tamam mı?

Hayır!

İki miting arasındaki hatırı sayılır farka bakarak CHP Bursa'da artık birinci parti denilebilir mi?

Hayır!

Hatta, aman diyim bu mitingin yarattığı coşku özellikle de sahadaki CHP örgütlerini yanıltmasın.

En ufak bir rehavete...

En ufak bir egosantrik tavra olanak vermesin.

Zira, Bursa'dan örnekle devam edelim.

Bu iş henüz "Tamam" falan değil.

AK Parti'nin 1 Kasım Seçimi'nde Bursa'dan aldığı oy oranı yaklaşık olarak yüzde 54.

CHP'nin ise yüzde 26.7. Yani bunu da yaklaşık olarak dersek yüzde 27...

Yani AK Parti'nin Bursa oyu, CHP'nin Bursa oyunun iki katı!

Yüzde 27'lik oy oranının üzerine Muharrem İnce'nin sebep olduğu muhteşem rüzgarı mutlaka eklemeliyiz.

Hiç ama hiç kuşku yok ki, Muharrem İnce faktörü Bursa'da da CHP'nin potansiyel oylarına büyük bir ivme kattı.

Elbette ki CHP'nin Bursa oyları hatırı sayılır oranda yükseldi.

Gel gelelim, iki miting arasındaki büyük farka rağmen iki parti arasındaki makas kapanmadı.

Zira moral motivasyon artışı ile oy artışı arasında sanıldığı, zannedildiği gibi ve kadar bir doğru orantı yok.

Bu, asla gözardı edilmemesi gereken kesin bir durum.

Bana göre CHP'nin Bursa'daki en büyük başarısı, kısa bir süre öncesine kadar İYİ Parti'ye kaptırdığı oyları çatır çatır geri alıyor oluşudur!

CHP Bursa'da da, Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce'nin yarattığı rüzgarın tartışmasız çok büyük etkisiyle, İYİ Parti'yi hatırı sayılır oranda geriletmeyi başardı.

Netekim, süreç böyle devam ederse bu durum sandığa da, CHP'nin Bursa'dan çıkaracağı vekil sayısına da yansıyacak.

Ve tıpkı daha önceki bir yazımda da vurguladığım gibi, "başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim" diyen CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş'un elini son derece rahatlatacak.

Ve yine böyle giderse, CHP Bursa'daki 5 olan vekil sayısının üzerine vekil ilave edebilecek.

Ve fakat CHP Bursa'da, iki miting arasındaki farka rağmen birinci parti konumuna oturabilmiş değil.

Çok kesin bilgi!

Aksini söyleyen...

Aksiymiş gibi yansıtan...

Ya toplumu tam olarak okuyamıyordur.

Ya CHP'ye, hızını kesmeye çalışmak suretiyle bilinçli ya da bilinçsiz kötülük yapma çabasındadır.

Ya da bu ülkedeki reel politikten zerre kadar anlamıyordur.

Saftır, sazandır!

***

Recep Tayyip Erdoğan'ın Bursa mitinginin yansımaları ile ilgili yazılması gereken, yazmak istediğim çok daha fazla şey var.

İşin AK Parti cephesi var.

CHP örgütlerini mutlu eden bu miting, AK Parti cephesinde nasıl yankılandı?

Moraller bozuldu mu?

Motivasyon düştü mü?

"Eyvah" diyen var mı?

Bu seçim söylemiyle yazacak olursak... "Tamam" mı?

Yoksa "devam" mı?

Ki, bu mitingin ardından asıl yazılması gereken boyut budur.

Ve fakat...

Hiç yazasım yok.

Kaybımız var bizim bugün.

Yıllarca birlikte mesai yaptığım meslektaşım, Abim, gerçek bir basın emekçisi olan Sevgili Oktay Kayalar'ı kaybettik.

Bugüne de bir eksilerek başladık.

Moralim bozuk.

Canım sıkkın.

Diye, benden bu kadar.

İdare edin.

***

Nurlarda uyu Oktay Abi...

Yolun daima açık olsun.