Bursa Emniyeti'nden çağrımıza yanıt geldi!

Toplum adına bir şeyler yapabilmek...

İşe yaramak...

Bir gazetecinin en mutlu olduğu zamanlardır.

Hele hele gençler ve çoçuklar için bir şeyler yapabilmek...

İşte onun gerçekten tarifi yok.

Netekim, bugün tarifsiz bir umut yaşıyorum.

Bundan bir süre önce yazdığım yazıda, Bursa'da çocukların ve gençlerin başına bela olan uyuşturucu gerçeği ile ilgili şu çağrıyı yapmıştım:

"Bursa Emniyeti'ne Çağrımdır

Bursa'da, geçtiğimiz günlerde Nilüfer'deki özel bir lisede okuyan 17 yaşındaki bir çocuk...
Ne yazık ki, çok ama çok yazık ki, Özlüce'deki kallavi bir sitenin avlusuna düşerek öldü.
Çocuk intihar mı etti? Yoksa kendiliğinden mi düştü?
Belli değil.
Ve bu korkunç olay basına yansımadı.
Meslektaşlarım bunu nasıl atlatı?
Atladı mı?
Yoksa ölen çocuğun ailesinin talebi-ricası doğrultusunda mı gündeme getirilmedi?
Orası da meçhul.
Bilinen tek gerçek, 17 yaşındaki bir çocuk daha yüksekten düşerek öldü!
***
Bu yazıyı yazmaktaki amacım, bir polis adliye gündemi yaratmak değil.
Çok ama çok genç yaşta ölen bu evladı deşifre etmek... Ne halde olduklarını tahmin etmeye, anlamaya çalışırken dahi yüreğimin kavrulduğu ailenin canını daha fazla yakmak değil.
Sadece, ortaokul ve en çok da liseli öğrencilerin peşine düşen uyuşturucu belasına dikkat çekmek istiyorum.
Zira o korkunç gecede ölen çocuğun ve birlikte olduğu arkadaşlarının da uyuşturucu kullandığı öne sürülüyor.
"Bir arkadaşlarının evinde toplanan liseli gençler uyuşturucu kullanıp, kendilerinden geçiyor ve bu korkunç olay gerçekleşiyor."
***
Dedim ya...
Amacım, çocukları topluma gammazlamak değil.
Onları ve acılı ailelerini mimlemek değil.
Bildiğim ve dile getirmek istediğim tek gerçek:
Uyuşturucu denen illetin Bursa'daki çocukların peşini bırakmadığı!
Ve böyle giderse asla bırakmayacağı!
Şu hayatta herkesi yargılarım.
Bir tek çocuk ve gençleri, her ne yapmış olurlarsa olsunlar asla yargılamam!
Tıpkı, o yaşlarda uyuşturucu belasına bulaşmış, bulaştırılmış hiç bir çocuğu yargılamayacağım gibi.
Görev ve sorumluluk ailenindir, eğitim kurumlarınındır ve Emniyet'indir.
Net...
***
Bu çocuğun ölümüyle sonuçlanan korkunç olay sonrasında gündeme gelen iddiaları Bursa Emniyeti mutlaka ama mutlaka araştırmalı.
Örneğin, Bursa Emniyeti...
Nilüfer'de...
En çok da Balat ve Özlüce'de...
Uyuşturucunun, tıpkı pizza ya da hamburger sipariş eder gibi sipariş edildiğini...
Ve yine bu uyuşturucunun, tıpkı pizza ya da hamburger getiren kuryeler gibi bir takım kuryeler tarafından, sözüm ona güvenlikli sitelerin içerisine dahi rahatlıkla sokulabildiğini...
Sitelerin içerisine elini kolunu sallayarak giren uyuşturucu satıcılarının, o zıkkımı çoluk çocuk fark etmeksizin sipariş sahibine teslim ettiğini ve parasını aldıktan sonra da defolup gittiğini biliyordur!
Düşünsenize...
Daha liseye giden bir çocuk...
Telefonla veriyor uyuşturucu siparişini!
Derken kurye geliyor.
Güvenliğe, "falanca bloktaki filancaya geldim" diyor.
Güvenlik, falanca bloktaki filancaya soruyor:
"Siparişiniz geldi. Ne yapayım?" 
"Gönder gelsin" diyor daha lisede okuyan çocuk.
Ve uyuşturucu kapıya teslim ediliyor.
PES! Diyorum.
YUH! Diyorum.
Tüm çocuk ve gençleri tenzih ederek, geri kalan tüm sorumluların yatacak yeri olmadığını düşünüyorum.
Bu nasıl cüret?
Bu nasıl cesaret?
Bu nasıl korkunç bir sistem?
Çocuklar bu illete, kentin arka sokaklarının izbe çıkmazlarında ulaşmıyor!
Bu illeti bulmak için karanlık tiplerle muhattap olmak zorunda kalmıyor!
Denetimsizlikten, ilgisizlikten ve bilinçsizlikten istifade edilerek oluşturulmuş konforlu sisteme bakın. Kapıya teslim uyuşturucu!
Ne yazık ki durum bu.
İşin daha da vahimi, herkes bunu biliyor.
Veliler biliyor. Eğitimciler biliyor.
En korkuncu da, potansiyel av konumundaki çocuklar biliyor.
Günlerdir herkes birbirine dizlerini "vah vah!" edasıyla döverek bunları anlatıyor.
Ve konu kifayetsiz iç çekişlerle, "evlerden ırak" manasında bir nevi magazinleştiriliyor!
Oysa...
En ama en önemlisi, Emniyet neyi ne  kadar biliyor?
Ne kadarının peşinde?
...???
Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne ricamdır, çağrımdır...
Siz ve biz...
Yani siz Emniyet mensupları ve biz gazeteciler, bu kentin uyuşturucu belasının pençesine düşen ve düşmek üzere olan çocukları için ortak bir çalışma yapalım.
Siz anlatın biz topluma ulaştıralım.
Siz aktarın biz velileri, eğitimcileri bilinçlendirelim.
Siz olayın vahametini ortaya koyun ve ne yapılması gerektiğini söyleyin.
Biz de elimizden ne gelirse onu yapalım.
Aksi halde çok yazık oluyor gencecik çocuklara!"

Ve Bursa Emniyeti bu çağrıma bir bilgilendirme yazısı ile şu yanıtı verdi.

"Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görev yapan rehberlik öğretmenlerine yönelik 'Narkorehber Eğitimi' düzenlendi.

İçişleri bakanlığı Uyuşturucu ile mücadele Uygulama Politikası "15. Yerel yönetimlerin Uyuşturucu ile Mücadele Etkin Kullanımının Sağlanması" faaliyeti kapsamında  Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün iş birliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla 14 Mayıs Pazartesi günü Teyyare Kültür Merkezi'nde milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görev yapan 300 rehberlik öğretmenlerine yönelik Narkorehber Eğitimi düzenlendi.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli personelin yaptığı eğitim sunumunda; İlimiz için risk haritası, gneçlerin madde bağımlılığına nasıl ve neden başladıkları, bağımlılık yapan maddelerin neler olduğu, bağımlı olan kişilerin nasıl tanınabileceği, bağımlı kişilere doğru yaklaşım şekli ve bu konularda rehber öğretmenlerden beklentiler vb. konular ele alınmış, karışılıklı soru cevap şekilinde istişarelerde bulunulmuştur.

İlimizde Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüzce verilen eğitimlerde daha önce belediyelerde görev yapan özel güvenlik görevlileri, zabıtalar, temizlik işçileri ile kamu kuramlarında çalışan personeller, din görevlileri, öğretmenler ve öğrenci velilerine yönelik 6 ayda 5000 kişiye ulaşılmıştır.

Ayrıca madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında bilgilendirme faaliyetlerine ileri tarihlerde de devam etmesi planlanmaktadır.

Basına ve kamuoyuna sayğıyla duyurulur.

                  Bursa Emniyet Müdürlüğü

Medya-Halkla İlişkiler ve Protokol Şube Müdürlüğü"

***

Ve Sonuç...

Öncelikle sesimiz duyulmuş.

Genç ve çocukların başına bela olan uyuşturucu gerçeği ile ilgili feryadımız o önemli muhattaplardan biri olan Emniyet'e ulaşmış.

Ve Emniyet de bu bilgilendirme yazısı ile o çocukların ve gençlerin yalnız ve çaresiz olmadığını ortaya koymuş.

Pekii ya bundan sonrası?

İşte orası en güzeli.

Bir gazeteci olarak ben ve Bursa Emniyeti, bu kentin çocuklarını o beladan uzak tutabilmek için iletişim halinde ve işbirliği içerisinde olacağız.

Gazamız mübarek olsun.