Bursa'da siyasetin çirkin yüzü Mustafakemalpaşa'da hortluyor! Meral Abla ses ver?

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar'ın başına gelenlerdir bu yazının konusu.
Seçildiği günden bu yana başına örülmeye çalışılan  çoraplardır.
Ki, hayretle izliyoruz.
Şaşkınlıkla izliyoruz.
Ve her seferinde, o çirkin, o bariz FETÖ stili izlere rastlıyoruz.
Bu arada, (Benzer izin ipine tutunarak iş çevirenler-kalem oynatanlar için belirtmekte fayda var ki) bu bir Belediye Başkanı güzelleme yazısı falan değildir.
Bu, ne yazık ki, ilçede hala kol gezen FETÖ stili dümenlere dikkat çekme yazısıdır.
Yazının esas hedef kitlesi ise vaziyetin farkına vardılarsa da şayet, bu idrak hali çok da fark edilmeyen AK Partili yöneticilerdir.
Niyeti ve hedef kitleyi ortaya koyduğumuza göre başlayalım.
İlk FETÖ işi sefillik, bundan bir süre önce yaşandı. Yurtdışı bağlantılı olduğu ortaya çıkan bir numaradan, ilçedeki kim var kim yoksa alayına üçüncü sınıf, abuk sabuk dedikodu mesajları gitti.
Pespayeliğin dibi ilk bu mevzuda görüldü.
Sonrasında bu haltı yiyen bulundu, ortaya çıkarıldı. Yargı aşamasının başında savunma söylemi malum: 
" Kullanıldım, oyuna getirildim. Yok affedin. Yok ben ettim, siz etmeyin..."
Bi dünya yapış yapış, ezik ezik sefil haller...
Derken, şu "Taksici" mevzuu patladı. (Bu tip insanları, suç kayıtları arasında "Kadın satıcılığından, uyuşturucu ticaretine..." insanlık suçu olan korkunç vaziyetler olduğu vakit, aleyhlerinde yazarken dahi anmam. Muhattaplık kurmak zul geliyor diye "Taksici" diye bahsedeyim, kafi olsun.) 
Mevzu da özetle şöyle:
(Şimdilerde "İYİ Parti beni kandırdı. Kullandı!" Diye noter tastikli nedamet getiren) Bu Taksici, güya ilçedeki bir çalışma sırasında durağı toz-duman altında kalıyor diye delleniyor. Ve başlıyor her fırsatta Belediye'yi arayıp, gıyabında Mehmet Kanar hakkında küfür kıyamet atıp tutmaya!
Atıp tutma derken, kibarlıktan öyle yazdım. Bildiğin düz gidiyor. Tahammül edebildiğim bir ses kaydını dinledim. Diğerlerine gerek kalmadı. Belediye Başkanı Mehmet Kanar'ın, ölmüş annesinden giriyor, eşinden çıkıyor!
Nasıl çirkin... Nasıl rezil küfürler anlatamam...
Hakkında "17 suç kaydı ve 124 şikayet kaydı bulunan" bu Taksici, böyle küfür kıyamet bir şekilde tam 6 kez arıyor Mustafakemalpaşa Belediyesi'ni.
Altı sefil telefon kaydı var.
Sizin anlayacağınız, sabır sınıyor! (Ki ne sonsuz sabrınız varmış...)
Bir yandan bu rezillikler yaşanırken, bir yandan da İYİ Parti saflarına katılıyor bu Taksici. 
Gidiyor ve Mustafakemalpaşa'da İYİ Parti'ye üye oluyor. (Meral Akşener duysa, partisine nasıl lümpen tiplerin üye olduğunu bilse... O tiplerin insanların ölmüş annelerine çirkin çirkin küfürler falan ettiğini öğrense... Ve en önemlisi de sonrasındaki sefaletten haberdar olsa... Eminim ki, çok utanır! Utanmakla da kalmaz, canınıza okur! O vesileyle... "Meral Abla ses ver?" Diyelim ve ekleyelim. Okutun bu yazıyı Meral Akşener'e. Ne yapın edin, okutun...)
İYİ Parti ilçede, bu fevkalade mühim katılımdan ötürü niceliksel olarak gücüne güç katarken... Taksici bir gün (İddia odur ki) epey alkollü olarak Belediye'ye gidiyor. 
Yine sabır sınıyor! Yine küfür kıyamet. Yine, ana-bacı-eş, vs dilinde. Yine rezillik!
Ve takdir edersiniz ki, bir güzel dayak yiyor Belediye'de. (Bir insan şuurunu kaybetmediyse şayet, böylesi bir durumda karşısındakini en iyi ihtimalle döver! Kesin bilgi...) 
Hoş, iddia o ki, Taksici de zaten bir gün Belediye içindeki birileri tarafından böylesine güzel dövülmek için uğraşıyor.
O yüzden kaşıyor. O yüzden bu denli çirkinşelerek insanların sabrını sınıyor. 
Mustafakemalpaşa Belediyesi'nde bir temiz dayak yiyen Taksici, sonrasında İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ile birlikte akıllara zarar bir hak arama süreci başlatıyor.
"Zalim, kara vicdanlı Mehmet Kanar, ekmeğinin derdindeki gariban bir esnafı, sırf kendisine muhalif olduğu için, hem de bu illet pandemi döneminde dövdürdü!"
E güzel hikaye...
***
Sonrası buraya kadar olanından da perişan!
Selçuk Türkoğlu (O kadarına tahammülüm yok valla. Tek tek yazamıycam da... "Başkan Kanar, bu millet size kaynar falan tarzında" Felaket bir basın açıklamasıyla) mazlum Taksici esnafına destek çıkıyor siyaseten...
"Heyyyt, höyyyt" diye bir basın açıklaması yaparak, Taksici nezdinde, bütün mazlum ve ezilmiş ve hakkı gasp edilmiş vatan evlatları adına tuhaf şeyler söylüyor.
Ve olay patlıyor!
Aslında siyaseten elverişli bir ortam.
"Bir Belediye Başkanı, bir gariban esnafı belediyede dövdürdü!"
Evrilt, sündür dur. Tadından yenmez.
O esnaf niye dövüldü?
Sadece ve sadece muhalif olduğu için.
Sadece ve sadece siyasi tercihini İYİ Parti'den yana kullandığı için...

***
Oy oy oy...
Selçuk Türkoğlu, damarlarında akan asil Türk kanının da verdiği şevkle, mazlum Taksici  üzerinden taşra siyaseti yaparken...
Mazlum Taksici, önce Savcılık'ta verdiği, sonra da notere giderek tescillettirdiği bir ifade ile yeniden ortaya çıkıyor.
Yok, pardon! 
Taksici değil de, Mehmet Kanar ortaya çıkıyor. 
Ve Taksici'nin hem Savcılık'ta verdiği, hem de notere tescillettirdiği, "İYİ Partililer beni oyuna getirdi. Beni kullandı! Çok ama çok pişmanım" temalı ifade tutanağı ile bir canlı yayında işin aslını herkesin gözüne sokuyor. 
Ve insana fenalık getirecek bir kibarlıkla Selçuk Türkoğlu'na sesleniyor:
"Ben, senin gibi küfür etmeyeceğim. Ama sen terbiyesizsin Selçuk Türkoğlu! İstifa et" diyor.
Esetre esetre esetre...
***
Finalde totale bakıyoruz.
Taksici yine mazlum.
Bu kez de "İYİ Parti beni kullandı. Kışkırttı!" Diyerek mazlum. (E kışkırmasaydın be kardeşim?)
Gerçek mazlum Mehmet Kanar, ve rahmetli yedi ceddi kurtuldu. En azından Kanar, derdini-işin doğrusunu noter tastikli belgesiyle ortaya koydu.
Eeeee?
Selçuk Türkoğlu'na ne oldu?
Sahi...
Selçuk Bey size ne oldu?
Burada dostane bir dertleşme devreye girsin.
Ben Olay Gazetesi'nden kovulduğumda bana verdiği emsalsiz destekle binlerce kişiye ulaşmış "Yazarımı Geri İstiyorum" sayfasını açan.
Büyüten, ses getiren...
Tuzak kuran kumpasçıları epey darlayan...
Büyük bir dostluk gösteren, emeğin hakkını çatır çatır savunan, örgütlülük bilinci Bursa'daki en yüksek adamlardan biri olan...
Sendikal hareketin Bursa'daki kallavi ismi Selçuk Türkoğlu...
İnanın ki, dostane bir büyük merakla soruyorum.
Size ne oldu?..
Zekanıza şahidim. 
Emek bilincinize ve emekten yana aldığınız tüm tavırlara şahidim.
Samimiyetle söylüyorum ki, aklı fena halde başında bir adamdınız. Şahidim... 
Size son zamanlarda ne oldu?
Sizi kim ya da kimler, iler tutar yanı olmayan, tam 17 tane sabıkası bulunan bir lümpen adamın yanında, hem de böylesine ayarsız yükselerek  yer almaya ikna etti?
E biz eksiden böylesi insanlara birlikte saydırıyorduk?
E siz eskiden, hayatı kirleten insanlara karşı mücadele ediyordunuz? 
Şimdi neredesiniz?..
En önemlisi de...
Niye oradasınız?

Yazarın notu 1:
Bu Taksici sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ediyormuş! Doğru mu?
Bu minvalde paylaşımları olan Taksici'nin, muhtelif paylaşımlarını AK Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı beğeniyormuş. Doğru mu?

Yazarın notu 2:
AK Parti İl Başkanlığı, vaziyetin tüm vahametini bildiği halde, bu güzide Taksici'nin paylaşımlarını beğeren Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı için hiç bir şekilde harekete geçmedi deniyor. Doğru mu?

Yazarın notu 3:
Sayın Selçuk Türkoğlu, Bursa'dan GİK'e giren bir üyeniz ile ilgili içinde "Uyuşturucu, vs gibi" akıllara zarar cümlelerin geçtiği suç kaydı olduğuna ilişkin iddialar var. Hem de bu vaziyet olduktan sonra GİK'e seçildiğine ilişkin iddialar söz konusu! Biliyorum ki, bilseniz isyan ederdiniz. Bu korkunç iddialar doğru mu?

Yazarın notu 4:

CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey'in "Taksici'yi arayıp, "Sonuna kadar yanındayım. Sana destek olmak için ne gerekiyorsa yaparım. CHP'nin İlçe Başkanı Tandoğan Kuru sana destek oldu mu? Niye olmadı?" Diye sorduğu doğru mu?