Hava Durumu

Bozbey'i desteklemeyince hilafet gelecekse... İlk halife de ben olayım!

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2019 17:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2019 17:10

Envai çeşit kolpacının iş çevirdiği şu seçim sathında, bi şeyin izi başka bi şeyin izine çok fena karışmışken...

Pespaye işi borsalar oluşturulmuşken...

Simsarlar başımıza gazeteci kesilmişken...

Ortalıkta dolanan, iddia konusu olan rakamlar, ilişkiler insanı mesleğinden bezdirmişken...

Birkaç gündür bana hakikaten kal geldi ve yazı yazmadım.

Onun yerine, sıtkım her zamankinden çok daha fazla sıyrılarak, içim her zamankinden çok daha fazla bulanarak izledim olan biteni.

O esnada da, şarlayan, çemkiren envai çeşit CHP'li eşin-dostun (!) hiç de dostane olmayan...

Hatta açıktan düşmanlık sergileyen...

Açıktan açığa hakaret eden.

"O zaman günah benden gitti!" diye hiç ama hiç çekinmeden tehdit eden hamlelerinin muhattabı oldum. (Günah ondan gidince n'olcaksa bu arada...)

"Abi" dediklerim...

Bana "kardeşim" diyenler...

Beni "evladı gibi" görenler...

Nasıl bir hak görmekse kendilerinde, üzerimde emsalsiz bir kinle tepindiler!

Emsalsiz bir kinle...

Hepinizden yoruldum. Cümlenizden usandım.

Yıldım.

Ve artık taştım!

***
O vakit sırasıyla gidelim.

Artık hangi mankafa ortaya attıysa bu mesnetsiz iddiayı...

Hadi o mankafa ortaya attı. Hangi sazan atladıysa...

Bu yazı ile cümlenize ortak bir yanıt vermiş olayım. (İçinize su serpilsin.)

İddia edildiği gibi, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın danışmanı falan değilim.

Ne gizli, ne açık... Ne resmi, ne gayrıresmi...

Ne bana şu ana kadar böyle bir teklif geldi. Ne de ben bir gram yeşillendim!

Ne bana o cenahtan böyle bir teklif gelir. Ne de ben böyle bir işin niyetine girerim. Kesin bilgi. Net bilgi. Son bilgi.

Dolayısıyla, ne Aktaş'ın, Nazım Hikmet, Uğur Mumcu, Türkan Saylan ve Bahriye Üçok'la ilgili konuşmasından haberim vardı. Ne de kendini bilmez katran ruhluların iddia ettiği gibi dahlim oldu. ( Şuraya sadece bir yuh! Desem. Ama ucu ardı, çok açık olsa... Her kim hangi hakareti hak ettiyse, o oranda sahibine ulaşmış olsa...)

Aktaş'ın ifadelerini hemen herkesle birlikte öğrendim. Hatta kim bilir, belki de bir çoğundan bile sonra...

Üzüntü, hayal kırıklığı, korku, endişe nasıl tokuşturulur bilemiyorum. Hoş bilsem de yapmam. Medet ummam.

O yüzden de, kimseden, hele ki iddialı olanlardan rol çalmamak adına şöyle diyeyim.

İnanamadım. Aklım almadı. Kahroldum. Hiddetlendim. Deli oldum. Köpürdüm.

Ama en çok da korktum!

Şu noktada korkumu da izah edeyim ki, o da, fevkalade yaratıcı ve bir o kadar da acımasız hayal dünyanıza teslim olmasın.

Mesela ben en çok, bazı gazeteci arkadaşlarımın, "Aktaş o sözleriyle tabanını çok güzel konsolide etti" şeklinde öne sürdükleri tezden korktum.

Böyle konsolide olunma ihtimalinden korktum.

"Ya böyle konsolide olunuyorsa?" diye korktum.

"Böyle konsolide olunan bir yapıyla, şu ahir hayatta benim çocuklarım yarın bir gün ne yapar?" diye korktum.

İşte sizler tam da o günlerde, iftiralarınızla, tehditlerinizle ve çemkirmelerinizle yine yeniden üzerimde tepinmeye başladınız.

Kimi utanmaya çağırdı, kimi gazeteciliği bırakmaya, kimi çok daha ağır, çok daha fena şartlar ileri sürdü.

Envai çeşit hakaret edildi!

Yetmedi...

"Bizden günah gitti!" diye tehdit ettiniz.

Ve ben bu kez de sizden, sizin hudutsuz acımasızlığınızdan korktum.

Aynı sebeple...

Yine evlatlarımı düşünerek... Ama bu kez çok daha fazla korktum!

Nedir bu kin?

Nedendir bu öfke nöbetleri?

İftira atarken hiç mi utanmıyorsunuz artık? (Yok danışmanmışım, yok o konuşmada dahlim varmış. Yok elinin körüymüş!)

Hepiniz aynı anda mı deliriyorsunuz?

Bu nasıl senkronize bir hal?

***

İnsanın eli haliyle kendisine edilmiş çok ağır hakareteri yazmaya gitmiyor.

Onları (bir kez daha haliyle) pas geçiçem.

...De, bari kibar delirmelerinizden, yarın bir gün sağlıklı düşünebildiğiniz bir zaman gelirse, tarihe not düşmek adına kolaj yapmadan da geçmeyeceğim.

Bakın mesela ben şu cümleleri-akıllara zarar tezleri, döne döne sorduğum için tekrar tekrar ve bizzat duydum.

Misal...

"Ben, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında Bozbey'i desteklemediğim için bu ülkede laikliğin elden gitme ihtimaline katkı sağlıyormuşum."

İnsan önce şaka sanıyor. Döne döne, tekrar tekrar soruyor.

Yok... Akıllara zarar tez değişmiyor.

Şayet bir gün laiklik elden giderse, bunda benim de payım var.

Zira bu ülkedeki laikliğin teminatı, CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey!?!

Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbalini sekteye uğratan da ben...

Tuhaf bir illüzyon var zihinlerinde. Anlamak, anlamlandırmak gerçekten zor.

Sanırım, her şeye rağmen bulundukları noktayı rasyonalize edebilmek için bu illüzyona tutunuyorlar.

Herrrrrr şeye rağmen bulundukları noktayı...

Bu minvalde onlarca zırva tezle uğraşıyorum neredeyse bir yıldır.

Dedim ya...

Bir nevi Eyüp sabrına erdim. Hiç de talep etmediğim halde üstelik.

Laiklik elden gidiyor!

Çağdaşlık yalan oluyor!

Yok sol değerler, yok hak, yok zıkkım...

İkna edemeyince de, hiç şaşmaz bir şekilde tehdit geliyor.

Tehditli final asla ve hiç şaşmıyor...

"Canım kardeşim..."

Ya da, "sen bizim evladımızsın" diye başlayan tüm konuşmaların finali tehditle bitiyor!

***

Bir diğeri...

"Hiç kaygılanmıyor musun?" diye başladığı konuşmasına, "Yarın bir gün bu ülkeye hilafet geldiğinde utanmayacak mısın?" diye soruyor.

.......???????

Şaka falan değil.

Tehdit finaline hazırlanırken, bunu aynen böyle, büyük bir ciddiyetle, hiç utanmadan, hiç sıkılmadan sorabiliyor.

Vay, ki ne vay...

Ben...

Şu kevgire dönmüş kavruk fani...

Tek bir oyu olan gazeteci...

Bu kentteki Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında, CHP'nin Adayı Mustafa Bozbey'i desteklemiyorum diye....

Yani benim yüzümden...

Benden ötürü...

Bu ülkeye hilafet geliyor!!!

İyi mi?..

***

Ne diyim...

İzahı mümkün olmayan bu akıl oyunu...

Bu gaddar hırs, bu marazi ihtiras karşısında ne diyim?..

Şayet, Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörü Mustafa Bozbey ise...

Laiklik, ancak ve ancak ona verilen destek oranında baki kalacaksa...

Aksi halde bu ülkeye hilafet gelecekse...

Bunun da müsebbibi bensem.

E gelsin ......!!!

Hilafet gelsin.

Hatta ilk halife de ben olayım.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.