Hava Durumu

Benim ahir ömrüm Devlet Bahçeli'yi anlamaya yetmeyecek!

Yazının Giriş Tarihi: 15.05.2018 12:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.05.2018 12:22

Bakın bu, sevin-sevmeyin...

Ya da, oy verin-vermeyin yazısı değil.

Sevin, sevmeyin, oy verin, vermeyin...

Nasıl istiyorsanız öyle yapın.

...Da...

Bir ben miyim, bu kadar aval aval şaşkın???

Bir ben miyim, (Mazide zaten tek bir ortak nokta yok. Nasıl olsun? Daha neler!) MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin şu son zamanlarda özellikle, tam olarak ne yapmak istediğini kendimi paralasam da anlamayan...

Ve asla ama asla anlayamayacak olan...

Kendisi gibi düşünmeyen, kendi inandıklarına inanmayanları sevmeyen insanları anlıyorum. (Son yıllarda ivedilikle törpülemeye çalışsam da, böyle bir yanım ne yazık ki hala var.)

Hal böyleyken, (madem öyle) Devlet Bahçeli'nin bu yönünü de anlıyorum.

Gel gelelim, şu son zaman diliminde bilhassa...

Bahçeli gerçekten ne yapmaya çalışıyor???

Bir bakıyorsun çıkıyor, "Meral Akşener'e imza verenler FETÖ'cüdür!" diyor.

Hoooop...

Meral Akşener üç saati bile bulmadan 100 bin imzaya ulaşıyor.

E ulaşır da!

Artık tamamen zıvanadan çıkıyor çünkü insanlar.

Haklı olarak çıkıyor.

O denli ki, bu ağır suçlayıcı dil karşısında ben de kendimi o imzayı vermeye hazır insanlar arasında buluyorum.

Cumhurbaşkanı Adayım Meral Akşener olduğu için değil.

Sadece ve sadece demokratik bir tavır sergilemek ve Meral Akşener'i seçim sathına çekebilmek için değil.

İnadına yapmak istiyorum bunu.

"Bi yeter!" demek için.

"Ötekileştirdiğiniz tüm insanları bu denli gömmeye hakkınız yok. Bi yetsin artık!" Demek için.

FETÖ baronları, tüm düzenleri tıkırında bir şekilde ortalıkta fink atarken...

İmza verecek seçmenin alayının FETÖ'cü ilan edilmesi karşısında nevrim dönüyor!

"İsyaaaaaaaan!"

Diye fırlıyorum oturduğum yerden.

***

Başka ne yapıyor son zamanlarda Devlet Bahçeli?

Aynı yoldan giderek, kendisi gibi düşünmeyenleri potansiyel teröristmiş gibi göstermeye devam ediyor!

Son derece bilinçli ve koordineli bir şekilde Hükümet'e, en büyük seçim yatırımlarından  biri olan Genel Af pasını veriyor.

"Alın şu pası, önce bi gündemimizde yok falan deyin. Sonra da gole çevirin!"

Zira Devlet Bahçeli deneyiminde bir siyasi, "Genel Af" örtülü müjdesinin ne demek olduğunu çok iyi biliyor.

Tüpten çıkan diş macunu hesabı...

Asla geri dönüşü olmadığını...

Olmayacağını ve o affın çıkacağını çok iyi biliyor.

Ve örtülü müjdeyi telafuzzundan hemen sonra kriterlerini sayıyor.

"FETÖ'cüler, teröristler, tacizciler, ırz düşmanları, kadın katilleri af kapsamının dışında bırakılsın."

Tuhaftır...

Ya da kim bilir değildir?

Uyuşturucu satan, (af buyurun) şerefsizleri kapsama alanının içinde mi, yoksa dışında mı tuttuğunu belli etmiyor.

Daha doğrusu, mevcut duruma bakılınca, o şerefsizlerin olası aftan yararlanmasında bir beis görmüyor. (Bu arada, Türkiye'de uyuşturucuyla tanışma yaşının 9'a indiğini! Devlet Bahçeli de muhakkak biliyordur.)

Sonra devamla diyor ki:
"Ülke sevdalısı gözü kara yiğitler... Misal Alaattin Çakıcı, misal Kürşat Yılmaz gibi isimler olası aftan yararlanmalıdır."

Dolayısıyla Devlet Bahçeli topluma, "ülke sevdalısı kimdir, kime denir?"

Bunu da anlatmış oluyor.

Ve sıkı durun:

Aynı Devlet Bahçeli, partisinin milletvekili aday adayı listelerini Türk siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir sıkı elemeden geçiriyor.

"FETÖ'cüsü teröristi, tacizcisi ahlaksızı benim partimden aday adayı bile olamaz" diyor.

Hatta ve hatta aynı Devlet Bahçeli, bu kriterlerin arasına, bir kadın olarak benim mesela "Yaşa... Varol..." diye tezahürat yapacağım bir kriter ekleyerek...

"Eşine şiddet uygulamış adamları bu partide milletvekili aday adayı olarak bile görmek istemiyorum!" diyor.

Biz de, "Eyvallah..." diyerek ve şükranlarımızı sunarak karşılıyoruz bu önemli kriteri.

Zira bu kriter de siyasi hayatın ilklerinden biridir.

Fevkalade "Delikanlı" bir tavırdır.

***

Ve fakaaaaat...

Yine aynı Devlet Bahçeli, eşi Uğur Kılıç'ı öldürtmekten...

Yani cinayeti azmettirmekten hapis yatan "ülke sevdalısı" olarak tanımladığı Alaattin Çakıcı'nın mutlaka af kapsamından yararlanması gerektiğini vurguluyor.

O vakit, darmadığın bir halde toparlıyoruz.

Devlet Bahçeli, kadın katillerinin aftan yararlanmasını istemiyor.

Ama karısının öldürülmesine azmettirmekten yatan Alaattin Çakıcı'ya af istiyor!

Devamla...

Bahçeli... Kadına şiddet uygulamış insanların partisinden milletvekili aday adayı olmasına dahi tahammül gösteremezken...

Eşi Uğur Kılıç'ı öldürtmekten hapis yatan "Ülke sevdalısı, gözü kara yiğit" Alaattin Çakıcı'nın serbest bırakılmasında fayda görüyor.

.....?????????

Öyle olunca da, benim artık hepten yarım tutam kalmış aklım (Ülkücü eş dost kusurumu bağışlasınlar bi zahmet) Devlet Bahçeli'yi anlayamamaktan ve anlayamayacak olmaktan ötürü ağır pert oluyor.

Sahi...

Devlet Bahçeli tam olarak ne istiyor?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.