Ankara'nın Genelgesi CHP Bursa Örgütü'nü Nasıl Karıştırdı? Bozbey bu kente başkan seçilemez!

Allah sağlık ve ömür verirse, bu seçimde harbiden epey bi eğlenmeyi umuyorum. Hatta ve hatta bu seçim, RANT ve MÜTEAHHİT medyası ile, gerçek basın emekçilerini de bir nevi karşı karşıya getirecek. New Mustafa Bozbey... Ve Ennn Faruk Çelik..

Milletvekili seçimlerine yaklaşık 200 gün kala, beklenen genelge CHP Genel Merkezi'nden geldi.
"2023 Genel Seçimi'nde milletvekilliği için aday adayı olmak isteyen, il başkanları, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları felan, 26 Aralık tarihine kadar görevlerinden istifa etsin!"
Buraya kadar olanı gayet olağan, gayet standart.
Hatta matbu bir metin...
CHP Bursa Örgütü'nü karıştıran ise Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı imzasıyla yayınlanan genelgenin son paragrafındaki ifadeler oldu.
O son paragrafta özetle (bir nevi) şu deniliyordu:
"İstifa edenlerin yerine sakın ola, bize sormadan, kendi aranızdan-kendi içinizden birilerini kendi kafanıza göre seçmeye kalkışmayın! Bize sorun, onay alın. Biz ne dersek onu yapın!"
Eyvah eyvah...
Hem, (faraza) İl başkanlığından istifa edeceğim. (Milletvekili listesine girebilmek için...) Hem de, yerimi kime bırakacağımı belirleyemeyeceğim!
Siyaseten Anayasa'nın ilk dört maddesi ayarında bir durum bu...
Hem değiştirilemez. Hem de, değiştirilmesi teklif dahi edilemez!
Ve fakat...
Ankara'dan gelen genelge gayet net.
Siz istifanızı edin. Yerinize kimsecikleri bize sormadan, bizden icazet almadan seçmeyin-seçmeye dahi kalkışmayın.
Gereğini biz düşüneceğiz. Ne gerekiyorsa biz yapacağız.
Kesin bilgi!
Şimdi bu noktada, yüksek yüksek cümlelerle, "e hani ya parti içi demokrasi?" Falan demeyeceğim. Bin yıllar boyunca dedim. Bıktım. Yıldım...
Yok öyle bir kavram!
CHP de başta ve dahil olmak üzere Türk siyasi realitesinde öyle bir kavram yok. Olmayacak da...
Hem bana ne?
Hem de ne haliniz varsa görün.
Önce heder, sonra da beter olun! (Harbiden umurumda değil. Şu saatten sonra ütopik metinler falan kaleme alamam. Binlerce yıl su üzerine yazdım. Bitti. Geçti...)

***
Genelge böyle olunca, (muhtemeldir ki, diğer örgütlerde de benzer sancılar yaşanmaktadır) CHP Bursa Örgütü epey bir karıştı!
Tavşan dağa hesabı... Bursa Basını'nın hatırı sayılır bir bölümüyle küs olan, hatırı sayılır bir bölümünü tınlamayan, geri kalanıyla da fırtınalı bir süreç yönetemeyen CHP İl Başkanı İsmet Karaca ile kuralım empatiyi... (Sevgili İsmet... Kibirini ayrı, içine düştüğün ıssız daralı ayrı seveyim. Sana ve iki gözünüzün çiçeği konumundaki (sakil) zengin avınıza ve bu uğurda meslektaşlarımıza ettiğiniz envai çeşit hakarete rağmen sen ve partiniz, bu sütunlarda yer almaya devam edeceksiniz. Sevdiğimden ettiğimden değil. Her şekilde haber-kulis değeriniz var diye...)
Şimdi bu sevgili İsmet, hayatı boyunca milletvekili olmayı istedi.
Ki, hakkıdır da...
En nihayetinde, genel seçim günü neredeyse geldi çattı.
"İstifa edin" genelgesi dahi geldi.
Gel gelelim...
Genel Merkez, (faraza İsmet'e) senden sonrasını belirleyebilirsin yetkisini vermedi.
Netekim BAM teli de bu oluyor genelgenin.
"Sen istifa et İsmet... 
Ama yerine kimin geleceğine karışma!
Bize sormadan milim adım atma. Zira, senden sonra senin koltuğuna kimin oturacağına, partiyi seçime kimin götüreceğine sen değil, biz karar vereceğiz!"
NOKTA...

Oysa ki, İsmet'in Turgut Özkan gibi sağlam bir veliahtı var...
Oysa ki İsmet, kendisinden sonra Turgut Özkan veliahtı olsun, partiyi seçime Özkan götürsün istiyor.
Gel gelelim...
Genel Merkez yetki vermiyor.
"Bana sormadan kıpraşma" diyor. 
Amanın....
Ne fena, ne kifayetsiz bir süreç...
(Bundan sonrası siyasi kulis... ) Tam da bu noktada, iddia o ki, devreye CHP'nin sade üyesi Mustafa Bozbey giriyor.
Yine iddia o ki, ekürisi konumunda (nicedir siyasi aşk-ı memnu) yaşadığı Gürhan Akdoğan var devrede!
Onlar ise İsmet'e çalım atıp, yeni il  başkanını kendileri belirlemek istiyor.
Hatta, (güya) ortaya potansiyel il başkan adayı olarak Osmangazi ilçesinin eski Başkanı Zafer Ekici'nin adı atılıyor.
Hasılı Bozbey...
(Bakın çok kesin bilgidir) Seçilemeyeceği yeni  seçim öncesinde, yine yeniden tüm CHP Bursa Örgütü'nü kendisi dizayn etmek istiyor.
İsmet Karaca'nın yerine Turgut Özkan olmasın.
Turgay Erdem bir daha Nilüfer'e aday olmasın! (Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime... Heyhaaaat... İster misiniz, kaderde Turgay Erdem'i Bozbey'in zulmünden korumak bana kalsın?..  Kendime mi yanayım? Yönettiğin belediyeden işitmediğim hakaret, envai çeşit çalışanından görmediğim dijital zulüm kalmayanTurgay Erdem'e mi yanayım? Abi bir belediyenin müfettişi dahi hesabından çoluk çocukla ilgili hakaret eder mi? Eder... Etti! Ve itiraf ediyorum. Bunu yapan AK Partili bir belediyenin müfettişi olsa... Dalarım! Ayağının altındaki toprağı alırım! Buna rağmen, ya sabır çektim. Çekiyorum.)
CHP'nin sade üyesi Mustafa Bozbey, örgüt içindeki ekserisini sevmiyor, beğenmiyor. O'na göre hepsi gitmeli zaten. 
İsmet Karaca gitmeli, Turgut Özkan gitmeli, Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz gitmeli, Kemalpaşa İlçe Başkanı Tandoğan Kuru gitmeli, CHP Milletvekili Orhan Sarıbal yok olmalı, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz gitmeli, Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan gitmeli!
Herkes, hepsi gitmeli.
CHP Bursa Örgütü, en baştan dizayn edilmeli.
Fotocu kamu-belediye çalışanı Sedat, teşrifatçı belediye-kamu çalışanı Berhan ve bir de Kebapçı kalmalı!
Ki, ergen kaprisi yapan eski AK Partili kebapçı Şahin de error verdi! (Sen misin, Kemal Kılıçdaroğlu geldiğinde, kendisini Yıldırım'daki Kürt oyların hamisi-babası-paşası sanan, sanrılı kebapçıya layık olduğu ehemmiyeti vermeyen...)
Netekim küstü kebapçı!
"Biji Şahin" olmayı hedeflerken, dış kapının mandalı olunca, küstü yüksek ideallerle bağlı olduğu partisine.

Olsun...

Bozbey ve  ekürisi eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan (iddia o ki) Bozbey'le el ele verip, gizliden gizliye örgüte şekil şemal vermeye çalışıyor her şeye rağmen...
O Gürhan Akdoğan ki, (severim. Eski dostumdur) CHP Lideri Kılıçdaroğlu hiç sevmiyor. CHP Genel Merkez Yönetimi, adı geçince haç görmüş vampir gibi geriliyor!

Buna rağmen... Bozbey ve Akdoğan el ele verip, sen kalk, dikensiz gül bahçesi yaratmalara yelten... 
İsmet Karaca'yı ekarte et, Fırat Yılmaz'ı bi kenara it, seçimden önce.
Belediye başkanlarını ve partili milletvekillerini etkisiz hale getir.
Neden?..
Bozbey Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olacak!

***
Nafile hezayanlar oysa ki...
Ennn (tık'tır neticede hikmeti) büyük medyaların gizli patronu olsa da, ennnn büyük medyaların gizli patronlarının gipgizli ortağı olsa da...
Bursa'da bugün, ya da yarın... Ennnn fazla kim kaideyi zorlarsa zorlasın...
Bozbey, kabil değil, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olamaz!
Adayı dahi olamaz!
Olsa da, kabil değil seçilemez!
***
Not alın bu yazdıklarımı bir kenara...
Seçimden sonra tekrar görüşelim.
Ya da, hatta hiç görüşmeyelim. (Zira manyaklaşıyorsunuz! Ve ben çekemiyorum hezeyanlarınızı. Seçimden sonra ne haliniz varsa görün. Ama benden uzak durun.)
Bursa'da Mustafa Bozbey dönemi (bana göre) bitmiştir. 
Kendisinin, ivedilikle (hakkındaki tonla dosya hasebiyle) CHP milletvekili olması şarttır! ( AK Partili eş dost, nereye kadar? Kaç seçim daha sümen altı edecek? Lale Devri,  Recep Tayyip Erdoğan bilmeden-duymadan daha ne kadar sürecek?.. Ada-pafta-parsel kardeşliğini elbet bir gün birileri Ankara'ya duyuracak! Bursa'yı yeme-yutma hayali elbet bir gün bir yerde sekteye uğrayacak!)
Orada da kalsındır.
Kalmalıdır.

Soy adı, Bozbey dahi olsa...
Abi'eri-hamileri, AK Partili yetkinler de olsa... Bir çekirge kaç kere zıplayabilir?
Sedat ve Berhan da artık, ahlak ve vicdan, ilke ve namus gereği kamuya hizmete dönmelidir!
Kebapçı desen zaten patlamıştır!
Zaten CHP Örgütü'nden başka da bir yareni yoktur.
İşin daha da vahimi:
CHP vaziyeti çoktaaaaan çözmüştür!
...De...
Ennn AK Partili Abi'ler işi yokuşa sürmektedir.

Yazarın notu:
Allah sağlık ve ömür verirse, bu seçimde harbiden epey bi eğlenmeyi umuyorum.
Hatta ve hatta bu seçim...
RANT ve MÜTEAHHİT medyası ile gerçek basın emekçilerini de bir nevi karşı karşıya getirecek. (Tabii racona uygun olarak. Basının evrensel ilkeleri dahilinde...)
New Mustafa Bozbey... (Bakın sağlık önemli tabii... Van'dan Edirne'ye kadar önemli...)
Ennnn Faruk Çelik... 
Bir de bizim gibi çulsuz basın emekçileri...
Akreditasyon sürecini açıyorum.
Gerçek ve dürüst ve toplumdan yana olan kazansın...