Hava Durumu

Alacağın olsun Arif Tak! Bekle beni BTSO...

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2018 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2018 08:08

Ahhh ulan Rıza...

Siz bu satırları okurken, ben ahir ömrümün en ezik, en kompleksli, en bedbaht günlerinden birine daha tahammül göstermiş olmanın tarifsiz travmasını yaşıyor olacağım.

Moral dip!

Özgüven pert!

Öyle böyle değil, büyük bitiğim!

Faraza, şu an bir kısım meslektaşım nerede?

BTSO'nun şanlı ve de kudretli çatısı altında oy kullanmakta, komiteler arası fink atmakta, "sanayici can dostları" ile selfiler çektirmekte, "çak" yapmakta.

Pekii ya ben?..

Ben nerdeyim?

Napıyorum?

Oturmuş Lodos'ta bu yazıyı yazıyorum.

Neden?..

Herkesler basın şirketleri kurup, üzerine de (Ay Allaisen biri bana o icra kurulu başkanlarının altında kaç müdür, kaç yönetici ve kaç çalışan olduğunu, yani kaç kişiyi icra ettiklerini söyleyiversin?) İCRA KURULU BAŞKANI sıfatıyla oralarda ennn mühim işadamlarıyla "samimiyetin dibindeyiz" pozları keserken...

Ben, Nuh nebi'den bu yana Arif Tak'ın başkanı olduğu, muhtemelen de ebediyete kadar olmaya devam edeceği Bursa Esnaf Sanaatkarlar Odaları Birliği'ne üye, sanaatkar desen değil! Esnaf desen hiç değil! Kavruk bir basın emekçisiyim.

Eller, BTSO Başkanı ile kabin amirlerinden bile önce uçaklara doluşup dünyaları gezerken, biz ne gördük Arif Tak'tan?

Tık yok!

Bir güne bir gün, hadi Boing olmadı, bari bir pırpır kaldırıp üyelerini vizyonel gezilere götürdü mü?

Yok!

Güney sahillerinde yassıla yassıla beleş tatiller mi yaptırdı?

Yok!

Şık davetlerde viaypi insanlarla takılma imkanı mı tanıdı?

Yok!

Hediyeleşmek sünnettir oysa! Hiç hediyeleşti mi?

Zırnık kadar bir hediyesi olsun, EFT'si olsun, zarfı olsun, jesti olsun gördük mü?

Yok!

***

Eeee öyle olunca tabii böyle oluyor.

Herkesler (muhtemelen tek kişilik) icra kurullarını temsilen 'de la creme' tayfayla teşriki mesai yaparken, Özlem burada oturup yarınki yazısını yazıyor.

Ama artık bitti.

Buna bir "DUR" deme zamanı geldi.

Ne yapıp edip sınıf atlamalı.

Arif Tak'tan kurtulup (Evde kalık akraba kızı formatından da olsa) kıyın kıyın Patronlar Kulübü saflarına yanaşmalı.

Bundan böyle efektif düşünmeli.

Dünya borsalarını, döviz kurlarını takip etmeli.

Dolar 4 lira sınırına dayandığında misal...

Yalandan da olsa bu durum beni de germeli!

"İşsizlik mişsizlik hikaye! Bu ülkede kimse çalışmak istemiyor kardeşim!" türünden zübük işi cümleler kurmalı.

Şayet kurmak zul gelirse, en azından "Alın benden de o kadar Vehbi Bey'cim" diye emsalsiz derdini onayladığın ahpapların olmalı. (Vehbi Bey farazidir. Denklik kuramına uygun bir monşer canlandırırken gözümde niyeyse aklıma bu isim geldi.)

Sonracığıma...

Uçak korkusunu (ne ezik, ne taşra bir haldir Ya Rabbim...) acilen yenmeli...

O da yetmez.

İş hasebiyle kıtalar arası uzun uçuşlar yapmaktan zırt pırt jetlag yaşayan insanlar gibi trip atabilmeyi öğrenmeli.

"Ay Vecihe'cim... Uç oraya, kon buraya, uç oraya, kon buraya... Nasıl yorucu geçti şu son bir ay anlatamam."

Diye dertleşmeyi bilmeli. (Vecihe de farazi... Dana kadar sırataşı daha bir cıvıldasın diye ellerine botoks yaptıran bir kodaman karısı canlandırırken gözümde, aklıma bu isim geldi.)

İlaveten..

Cemiyet hayatının en tap kadınlarından olmalı.

Öyle olup, daimi 38, hatta 36 bedende kalmak için o zenginlikte salak salak aç gezmeli.

İlla vardır ya o civarların "bi veliaht Berke'si..."

Hıh...

İşte sırf Berke'ciğimin düğününe katılmak için Cote d'Azur'daki tatilimi yarıda kesip dönmeli.

***

Ay ay ay...

İnsan yazarken-uydururken bile havası, tavrı değişiyor.

Bi yeni şekil şemal geliyor üzerine, bi salak sırıtış yerleşiyor suratına.

Oldu bu iş. Olmalı!

Gözüm açıldı artık.

Sıfır istikbal Arif Tak canıma "TAK" dedi.

Seni yenicem Bursa.

Yarından itibaren elveda esnaflar kardeşler.

Ver elini şanlı BTSO...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.